Son Haberler

Amiral gemimiz KADOİL`le büyüyoruz!

Yıldızı parlayan önemli şirketler arasında yeralan Kadooğlu Group’un kökleri 34 yıl öncesine dayanıyor. İşin temelleri ilk olarak 1977 yılında Mardin Cizre’de atılıyor, sonra Gaziantep ve en nihayetinde İstanbul’a uzanan bir serüven yaşanıyor. O yıllarda Anadolu’da küçük bir işletmeyle yola çıkılırken bugün; akaryakıt, petrol ürünleri, enerji, inşaat, müteahhitlik, taşımacılık, depoculuk, dış ticaret ve gıda sektörlerinde faaliyetler yürüten, 40 ülkeyle ticaret yapan uluslararası bir kurum haline
gelindi.

  • Peki Kadooğlu çatısı altında faaliyet gösteren şirketler nasıl markalaştı. Türkiye’de akaryakıttan petrol ürünlerine, enerjiden inşaata kadar değişik sektörlerde yatırım yapan, istihdam yaratan ve katma değer üreten grup bugünlere nasıl geldi?

Tam da aklınızdan geçen bu soruları ve daha fazlasını öğrenmek için Kadooğlu Group Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu ile özel bir röportaj için Dünya Ticaret Merkezi’nde bir araya geliyoruz. Genç yaşta birçok şirketi bünyesinde barından gurubu yöneten Tarkan Kadooğlu; aynı zamanda
TüSİAD üyesi, 1500’e yakın üyesi olan Doğu ve Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri (DOGüNSİFED) Başkanı ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TüRKONFED) Başkan Yardımcısı…
Kendisiyle konuştukça; bir koltuğa iki karpuzdan çok daha fazlasını sığdırdığını gördüğümüz Genç İşadamı; “Grup olarak küresel bir aktör olmayı ve her geçen gün biraz daha büyümeyi hedefliyoruz. Bunun için de gece-gündüz çalışıyoruz” diyor. Başarmanın ancak inanmakla mümkün olabileceğini savunan Kadooğlu; genç ve dinamik bir vizyona sahip olduklarını, bu nedenle elde ettikleri başarıyla yetinmediklerini ve sürekli daha iyisi için gayret gösterdiklerini söylüyor. Belki de bu nedenle kendisine “işkolik bir patron musunuz” diye soru sormamıza içerlemiyor ve gülümseyerek “biraz öyle” yanıtını veriyor.
Tarkan Kadooğlu’na; ‘Nasıl bir patronsunuz, iki cümleyle kendinizi tanımlayın dersek, neler söylersiniz” diye sorduk. Genç işadamı; “Ben kendimi hiçbir zaman patron olarak görmedim. Güç ve parayı her zaman ayağımın altına almayı bildim. Sahada olmayı, bayilerimizle birebir görüşmeyi, çalışanlarımızla küçük bir sofra etrafında çay içmeyi seviyorum. Bunu mütevazı görünmek için değil, içimden geldiği için yapıyorum” diyerek alçak gönüllü olmanın, patron olmaktan daha büyük bir hüner olduğuna vurgu yapıyor.
İşte Türkiye’de ve uluslararası piyasalarda başarılı şirketleriyle markalaşan Kadooğlu Group Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu ile yaptığımız özel röportaj ve genç iş adamının sorularımıza verdiği samimi yanıtların ayrıntıları:

  • Kadooğlu Group ve buna bağlı şirketlerinizin gelişim ve büyüme sürecinden bahseder misiniz?

Kadooğlu Group, kurucu başkanımız Cemal Kadooğlu tarafından 1977 yılında kuruldu. O dönemde Cizre’de yapılan kömür ocakları işletmeciliğinde nakliyecilikle işe başlandı. Daha sonra Gaziantep ve Ankara’da şubeler kurularak; nakliyecilikten inşaata, ihracattan ithalata, daha sonra alışveriş merkezlerine varıncaya kadar birçok alanda önemli çalışmalar yaptık. 2004 yılından itibaren distribütörlük modeliyle ortaya koyduğumuz çalışmaları noktaladık ve kendi markamızla sanayileşme kararı aldık. Bu kararlardan sonra ‘Türkiye markası’, hatta ‘dünya markası’ olma yolunda önemli adımlar attık ve hedeflerimizi bu amaca göre belirledik. Bu doğrultuda akaryakıt, petrol ürünleri, enerji, inşaat, müteahhitlik, taşımacılık, depoculuk, dış ticaret, gıda vb. birçok alanda faaliyet göstermeye başladık. Bugün geldiğimiz noktada 40 ülkeyle ticaret yapan büyük bir grup olarak her geçen gün biraz daha büyüyoruz.

  • Büyümek için altyapı yatırımlarında neler yaptınız?

Sektörde büyümek için elbette altyapı yatırımlarına büyük önem verdik, veriyoruz. Bu yatırımlar bizim her geçen gün biraz daha güçlenmemizde önemli rol oynuyor. 40 milyon dolarlık yatırımla Mersin’de 141.000 m3 kapasiteli Akaryakıt Depolama Tesisi inşa ettik ve bu tesisi 2009 yılında faaliyete geçirdik. Akdeniz’deki en büyük dolum tesisi olma özelliği taşıyan bu yatırımımız; 14 metre draftta 65.ooo DWT kapasiteli aynı anda 2 geminin yanaşma yapabileceği bölgenin en önemli deniz platformu konumunda. Kadoil olarak bu yatırımla; ülke içerisinde ve bölgedeki aktif dağıtım şirketlerinin, ayrıca uluslararası petrol ticareti yapan yabancı şirketlerin tesisin stratejik imkanlarından faydalanmasını sağlıyoruz.
öte yandan ‘Kadoil Oil Master’ markası altında Madeni Yağ üretimi yapıyoruz. Akaryakıt bayilerimizde müşterilerimize ücretsiz yağ değişim hizmeti veriyoruz. Türkiye’de sektörün öncü markası olma adına önümüzdeki dönemlerde de yatırım yapmaya devam edeceğiz.

  • Birçok sektörde faaliyet gösteriyorsunuz, peki hangi alanda öne çıkıyorsunuz?

Kadooğlu Group’un amiral gemisi Kadoil oldu. Güven ve kaliteyi ön plana çıkaran ‘Kadoil’ markasını oluşturarak, akaryakıt ve dağıtım sektöründe iddialı bir çıkış yakaladık. Türkiye’de 53 petrol dağıtım firması içerisinde Kadoil ilk 10 içerisine girdi. Pazar payımız yüzde 1.5 civarında. ülke genelinde 340’ı istasyonlu, 68’i istasyonsuz olmak üzere toplam 408 bayimiz bulunuyor. Türkiye’nin 8 noktasında bölge müdürlüklerimiz var, genel müdürlüğümüz İstanbul’da yeralıyor. Kadoil’in bugün geldiği yeri ve büyüme planlamasını 2006 yılında hazırlamıştık ve 2010 yılında Türkiye’de ilk 10’a girmeyi planlamıştık. Nitekim geçen yılsonu itibariyle bu hedeflerimizi tutturduk.

Otelcilik ve turizm alanında ne tür faaliyetler yürütüyorsunuz?
Gayrimenkul yatırımlarımızla ilgili çalışmalarımızı Kadooğlu Otelcilik Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş. çatısı altında yürütüyoruz. Otelcilik ve turizm alanında 1988 yılından beri faaliyet yürüten bu şirketimiz, Kadooğlu’nun yatırım dinamosu konumunda. Yükselişini sürdüren şirketimiz aracılığıyla toplu konut, AVM, hastane, benzin istasyonları ve akaryakıt depolama tesisleri inşaatları gerçekleştirdik. Türkiye ve yurtdışında gayrimenkul yatırımları yapan bu şirketimizle, tüketiciye yüksek standartlarda hizmet vermek amacıyla akaryakıt istasyonu işletmeciliği de yapıyoruz.

  • İç ve dış ticaretinizi yürütürken proje bazındaki çalışmalarınızı nasıl yürütüyorsunuz?

Kadooğlu İç ve Dış Ticaret A.Ş. çatısı altında Cizre ve Gaziantep’te bulunan işletme tesisleriyle faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Proje bazında ve grup bünyesinde faaliyet gösteren şirketlerin ürün pazarlamasını Kadooğlu İç ve Dış Ticaret yapıyor. Makarnadan bebek bezine, soğutucudan mısır yağına çok geniş bir yelpazede ürünleri Avrupa’dan, Ortadoğu’ya dünyanın birçok bölgesindeki ihracat pazarlarına ulaştırarak pazar payını her geçen gün arttıran şirketin önemli kalemleri arasında ham yağ ve petrol başı çekiyor.

  • Kadoil markasının kısa sürede böylesine hızlı büyümesini neye bağlıyorsunuz?

Perakendecilikten gelmemiz bizim en büyük avantajımız. Hiçbir zaman tepeden bakma anlayışıyla hareket etmedik. Oysa Türkiye’de akaryakıt sektöründe önceki yıllarda kelimenin tam anlamıyla tekelleşme vardı. Birkaç firma piyasanın kaymağını tek başına yiyiyordu. Bayilere tek taraflı anlaşmalar dayatılarak, “şartlar budur” deniyor ve 40-50 yıllık anlaşmalar imzalatıyordu. Kadoil olarak bu sistemin adil olmadığını savunduk ve ‘Yakında Roller Değişecek” sloganıyla sektörde yepyeni bir sayfa açtık. çalışanlarımız, bayilerimiz ve çözüm ortaklarımızla birlikte hareket edip “Kazan Kazan” mantığıyla iş yaptık. Sektördeki herkesin kazanmaya başladığı bir dönemi başlattık. 5 yılda 408 bayii ağına ulaşmamızın arka planında bu vizyon var diyebiliriz. 2011 yılının sonunda 500 bayi ile sektörde ilk 8’de yeralmayı hedefliyoruz. Yola çıkarken sektörde önemli bir oyuncu olmayı hedeflemiştik. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle “Yakında Roller Değişecek” sloganımızın hayata geçtiğini ve rollerin değişmeye başladığını görüyoruz. Türkiye’de tekeli andıran eski, dayatmacı sistemi yıktığımız için eski firmaların yakın dönemde piyasadan çekileceğini tahmin ediyoruz. çünkü tekelci zihniyet; eskiden aldığı astronomik karları artık alamıyor ve pazar payını kaybediyor. Oysa dünyayla entegre karlılık oranını benimseyen Kadoil’in pazar payı her geçen gün artıyor ve roller değişiyor. Bu değişimde uygun fiyat, kalite ve müşteriye hizmet konularında ortaya koyduğumuz performans başarı grafiğimizi yükseltiyor. Geçen yıl Türkiye’de akaryakıt satışı yüzde 1 artarken, Kadoil olarak satışlarımızı yüzde 41 seviyesinde arttırdık.

  • Kadooğlu Group olarak sıvı yağ üretiminde de varsınız, bu alandaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

2007 yılında, rafineri ünitesinde 300 ton/gün ve dolum ünitesinde 450 ton/gün kapasite ile Gaziantep 4. Organize Sanayi Bölgesinde Kadooğlu Yağ San. ve Tic. A.Ş.’yi kurarak Türkiye’nin en büyük sıvı yağ üreticilerinden biri olma yolunda önemli bir adım attık. Şirket, İsveç firması olan Alfa Laval teknolojisini kullanarak en kaliteli tekniklerle üretim yapıyor. 7.000 ton mamulün stoklanabildiği bir raf sistemi kullanan fabrikamızın yıllık kapasitesi 100 bin ton civarında. Faaliyete geçtikten 8 ay sonra ülkemizin 28 ilindeki bayilerde ve Türkiye genelindeki tüm Carrefour marketler zincirinde yerimizi aldık. Bizce markasıyla yaptığımız üretimin yüzde 80’ini ihraç ediyoruz. Bizce markası altında ürettiğimiz bitkisel yağları; (ayçiçeği yağı, mısır yağı, kanola yağı, natürel sızma ve riviere zeytinyağı) Ortadoğu ve Avrupa ülkeleri, Rusya ve Türki Cumhuriyetlere ihraç ediyoruz. Tam kapasiteyle çalışan üretim ünitelerimiz siparişleri yetiştirmekte zorlanıyor.

  • Kadooğlu Group son olarak enerji sektörüne de girdi, bu sektöre girerek neyi hedeflediniz?

Artan enerji ihtiyacını göz önüne alarak bu sektöre girdik ve yatırım yapma kararı aldık. 2010 yılında kurduğumuz Kadooğlu Enerji, önümüzdeki üç yıl içinde toplam tutarı 300 milyon doları bulacak bir yatırım yapacak. 150 megavat kurulu kapasiteye ulaşacak bu yatırımın; 100 megavatını hidroelektrik, 25 megavatı rüzgar ve 25 megavatını da güneş enerjisi olarak planlıyoruz. Keza bu hedefimizle ilgili ilk adımı attık ve enerji alanında Kars Sarıkamış’ta 17,8 megavatlık Hidroelektrik Santrali projesini firma hisse devri yoluyla bünyemize katarak inşaat aşamasına geldik. 70 milyon dolarlık yatırımımız 150 MW kurulu güce ulaştıktan sonra termik santralle ilgili daha büyük yatırımlarla yola devam edeceğiz. Enerjide yıllık 60 milyon dolar ciro üreterek, enerjide önemli bir oyuncu olmayı hedefliyoruz.

  • Genç yaşta Kadooğlu Group’u yönetiyorsunuz, nasıl başardınız diye sorarsak, hangi paylaşımlarda bulunursunuz?

İnsanoğlunun isteyip de başaramayacağı hiçbir şey yoktur. İnanıp, ‘ben yapacağım’ dedikten ve işinizi iyi planladıktan sonra başarılı olacağınızın altına imzamı atarım. Bu şekilde mücadele verip, inanıp, çalışıp kazanmayan varsa gelsin oturup, konuşalım mutlaka bir yerde eksiklik vardır. Bazıları hedefine bir günde, bazıları bir yılda ulaşır ama ısrar varsa zafer mutlaktır. Pozitif anlamda inatçı ve kararlı davranmak, mücadeleci olmak başarıyı getiriyor. Ben, çocukluğumdan beri kafama iş adamı olmayı koymuştum. Bu yönde kendimi iyi yetiştirdiğime inanıyorum. Sahip olduğum inanç ve kararlılık bana çok şey öğretti. Cizre’den yola çıktım ve bugün tüm dünyayla ticaret yapıyor, 40 ülkeyle çalışıyorum. Türkiye ekonomisine ve istihdama katkı sunuyorum. Bugün Kadooğlu Group olarak 5 bin insana iş imkanı sağlıyoruz ve bunun mutluluğunu yaşıyoruz.

  • Peki genç yaşta bu kadar büyük sorumlulukların altına girmenin en önemli avantajları ve dezavantajları nedir diye sorsak?

Tabii ki; genç yaşta Kadooğlu Group gibi Türkiye’nin önemli bir kurumunu yönetmek kolay değil. öncelikle çalışmayı seven, planlı aynı zamanda vizyon sahibi bir ekiple çalıştığımızı ve başarıyı bu şekilde yakaladığımızı ifade etmem lazım. Aile şirketi olsak da grubumuza bağlı şirketlerde işler profesyonellerle yönetiliyor. Biz aile şirketi kültürünü, modern yönetim anlayışıyla harmanladık. Genç yaşta petrolcülük, inşaat, enerji, turizm ve otelcilik başta olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteren böyle bir gurubu yönetmenin elbette bazı dezavantajları ya da zorlukları var. özellikle ailevi anlamda özel hayatımdan fedakarlık yapmak zorunda kalıyorum. Bu ay sadece bir kez ailemle kahvaltı yapabildim. Sürekli yurt içi ve yurt dışı iş toplantıları nedeniyle yoğun bir tempoda çalışıyorum. Gün boyunca süren yüksek tempolu işten yorulup birkaç saat uyuduğumda işlerle ilgili rüya görüyorum. Bu rüyaları da hesaba katarsak günde 20 saat çalışıyorum diyebilirim. İşin esprisi bir yana yoğun çalışıyorum ve bizzat sahada işleri takip ediyorum. Bu durum özel hayatı oldukça kısıtlıyor. Dolayısıyla genç yaşta böylesine bir konumda olmanın dezavantajlarını yaşadığımı ifade edebilirim. Ama çalışıp, başardıkça ekonomiye ve istihdama katkı sundukça büyük haz duyuyorum. Her gün biraz daha güçlenip insanların iş-aşa kavuşmasına vesile olmakla tarifi olmayan duygular yaşıyorum. Alan değil, veren el olmak bana bütün yorgunluğumu unutturuyor. Hele hele paraya esir olmadan, tam tersi parayı ayağının altına alarak ve bu gücü insanlık adına kullanmanın vermiş olduğu hisleri size anlatmam mümkün değil. Belki biraz klasik olacak ama bunu anlatmak mümkün değil, yaşamak lazım…

  • Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan gerilimi nasıl yorumluyorsunuz? Türkiye nasıl etkilenir?

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da halkın, değişim talebiyle ayaklanması elbette kısa vadede Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyebilir. İhracatta yaşanacak sıkıntı bazı firmaları zora sokabilir. Fakat uzun vadede bu kaosun sona ermesi ile Türkiye’nin, bu ülkelerle ticari ilişkilerinin eskisinden daha iyi olacağını düşünüyorum. Yıllardır bölge ülkeleriyle çalışan bir grup olarak; bu ayaklanmalarda hayatını kaybeden, büyük sıkıntılar yaşayan sivil halkın acılarını paylaşıyoruz. Ekonomik ilişkilerin yanında bölge ülkeleriyle; sosyal ve kültürel anlamda ortak değerlerimiz var. Bu nedenle bölgenin bir an evvel demokratik bir yapıya kavuşarak huzurlu bir ortama erişmesini umut ediyoruz. Kadooğlu Group olarak şu anda bölgeyle ilgili ticari olarak ciddi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Son dönemde yaşanan bu değişim talepleriyle, Türkiye’nin uzun vadede bu ülkelere ekonomik olarak daha fazla yakınlaşacağını ve ticaret hacmimizi ülke olarak daha da yukarılara çekeceğimizi öngörüyorum. Nitekim Irak’ta böyle oldu, dolayısıyla şu anda yaşanan gelişmeleri kısa değil, uzun vadede değerlendirdiğimde büyük fotoğrafı bu şekilde görüyorum.

1 Yorum

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  • eyüp balkan
    8 Ağustos 2011 13:24 - Reply

    bir hemşeri ve bir insan olarak canı göülden kutlarım sizi.

  • Site Haritası