Son Haberler

AZERBAYCAN`DAN KALKINMA HAMLESİ!

ULU öNDER HAYDAR ALİYEV DöNEMİNDE İSTİKRAR OLUŞTU

90‘lı yıllarda özellikle bağımsızlığın yeni kazanıldığı dönemlerde insanların o gözlerindeki pırıltıyı, o yaşam sevincini, geleceğe olan umutlarını görmek daha kolaydı. Siz de onu gördünüz, biz de onu gördük ve binlerce insana istihdam sağlamak her kula nasip olan bir mutluluk değil. Siz o mutlulukları yaşadınız. Bugün Azerbaycan Devleti her alanda kalkınma hamlesini başarıyla sürdürüyor. Rahmetli Aliyev‘in oluşturmuş olduğu istikrar ortamının ardından Bugünkü Cumhurbaşkanı İlham Aliyev muazzam yatırımlar yapıyor ve Azerbaycan gün geçtikçe kalkınıyor gelişiyor ve geleceğe mutlu adımlarla yürüyüşünü sürdürüyor. özellikle son 10 yılda ülkede inanılmaz şeyler oldu.

aa_461.jpg

SAYIN İLHAM ALİYEV BüYüK PROJELERE öNCüLüK EDİYOR

Mesela bir süre önce Eurovizyon şarkı yarışması yapıldı. Gerçekten bütün dünya hayranlıkla takip etti. önümüzdeki günlerde Avrupa Olimpiyatları konusu var hatta ben de davetliydim. Sayın Mihriban Aliyeva Hanımefendi İstanbul çırağan Sarayı‘nda bir tanıtım toplantısı yaptı. Bizler de katıldık. Şu an Avrupa’nın ve dünya‘nın ilgisi çok büyük.

İnsanlar know how’u küçümsüyorlar. Know how dünya görüşü demek, bilgi demek, tecrübe demek, bir şeyin iyi bilinmesi demek, yeni bir fikrin üretilmesi demek. Bunlar bazen küçümseniyor. Azerbaycan‘da bu çok önemli. Azerbaycan‘ın bugün bu seviyeye gelmesinde Sayın İlham Aliyev‘in çok büyük hizmetleri var. Ayrıca Azerbaycan‘ın Azerbaycan olmasında ise saydığım tüm insanların katkıları var. Azerbaycan‘ın o günlerini yaşamış biri olarak hepsine teşekkür ediyorum.

TüRKİYE çOK BüYüK BİR ŞANS YAKALADI

Sayın Evsen, ekonomiden ve istikrardan bahsettiniz. Ekonominin öneminden bahsettiniz. O açıdan baktığımızda Avrupa‘da yaşayan bir Türk iş adamı olarak Türkiye‘deki bu ekonomik gelişmeleri özellikle son 10 yılda Türkiye‘nin göstermiş olduğu performansı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye çok güzel bir şans yakaladı. Bir rekabetten dolayı gelişen bir konu olur, bir tesadüften dolayı gelişen bir şey olur. Bunlar hepsi ayrı ayrı şeyler. Türkiye çevresinde olan hadiselerden dolayı çok önemli bir şans yakaladı. Bütün çevre ülkelerdeki iş adamları Türkiye‘de, parası olanlar Türkiye‘de, olmayanlar da Türkiye‘de. Bunlar Türkiye‘nin ekonomisine çok büyük katma değer sağladılar. Türkiye sağlanan bu şeyleri çok güzel idare ediyor, çok güzel yönetiyor. Türkiye‘de güzel şeyler yaptılar. Türkiye ekonomisi kaç kat büyümüş bir ülke.

Ayrıca petrol fiyatlarının düşmesi Türkiye’nin lehine. çok pozitif katkı sağlayacak bir ortam. Türkiye artık çok güzel bir noktaya geldi. çok başarılı işler yapıldı. Aslında Türkiye bundan sonra ne yapması lazım? Bunu sormak lazım, bunu tartışmak lazım.

Bundan sonrası Türkiye için değil dünya için düşünülmesi gereken bir durum. Avrupa‘da dünyanın en istikrarlı ülkelerinden, savaş görmemiş, hizmetiyle para kazanan İsviçre ülkesinin para birimi, bir günün, bir saatin içerisinde % 35 değer kazanıyor ve oynama yapıyorsa düşünülmesi gereken çok şeyler var demektir. Kırılganlık çok fazla demektir. Türkiye şu ana kadar istikrarsızlık durumundan çok güzel, başarılı bir şekilde, güçlenerek çıktı. Ama gelecek nasıl olur bunu iyi hesaplamak lazım, iyi görmek lazım.

ELDEKİ REZERVLERİ İYİ KULLANMAK LAZIM

Artık o büyük yatırımların yapılmaması gerekir. Büyük yatırımlar belki kalkınma gibi görünebilir ama gereksiz yatırımlarsa yapmamak lazım. Ben tek tek isim vermek istemiyorum. Eğer şu anki konumumuz onu taşıyorsa gerek yok başkasını yapmaya. Yani para bize lazım olacak ileride. Para çok önemli bir değer olacak. Eldeki para çok önemli olacak. Eldeki rezervleri iyi kullanmak lazım.

KUTUPLAŞMALAR BENİ üZüYOR

Şu anda Türkiye‘de ciddi anlamda siyasi kutuplaşmalar var. Her ne kadar ekonomide istikrarda çok olumlu şeyler yaşasak da bir kutuplaşmanın olduğunu da inkâr etmek mümkün değil. Türkiye bu müthiş enerjisini nasıl verimli hale getirebilir? Toplumsal barışın sağlanması adına bu huzurun istikrarın sağlanması için sizce neler yapılmalı?

Beni en çok üzen hadiselerden birisi bu. Bazen karamsarlık değil de karanlık duygulara kapılıyorum gereksiz yere. Ben bazı insanların, Timurlenk ile Beyazıt‘ın hikâyesini, Şah İsmail ile Yavuz‘un hikâyesini okumalarını tavsiye ediyorum. öyle zannediyorum ki Türkiye‘nin eksiklerinden bir tanesi de bu gibi durumlarda bizim bilgelerimizin herhalde az oluşu veya bilgelerimizin taraflı oluşu böyle diyeyim.

Bilgeler tarafsız olmalı, bilgeler ülkeyi düşünmeli, bilgeler geleceği düşünmeli ve bunlar ortak bir çalışma yapmalı. Demin dediğim gibi bu iki dönem çok önemli dönemler. çok detaya girmek istemiyorum o iki hadiseyi bilenler ne demek istediğimi anlarlar zaten. ülke o kadar güzel bir konuma geldi, o kadar gelişti, o kadar önü açık ki bu gibi şeylerle zaman öldürmesi, bu gibi şeylerle tekrar geriye dönmesinin ne gereği var. ülkenin birleşmesi gerekir. ülkenin gelişmesi ile gurur duyan bir yapıya sahip olması lazım. Halkıyla, halklarıyla, içinde yaşayan her ferdi ile. Biz hiçbir zaman ayrı düşünmemişiz ki. Hep beraber olmuşuz.

1 Yorum

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  • özkan başer
    1 Mart 2015 13:07 - Reply

    Tek adam dönemini Türkiye çok zor bir süreçten geçerek atlattı.Azerbaycan tek adam dönemini aşabilecek mi?