Son Haberler

Piyasalarda dolar rallisi yeni başlıyor

ABD Merkez Bankası faiz artışında da hızlanma sinyali verdi. Gelecek yıl üç kez daha faiz artırımı bekleniyor.

ABD Merkez Bankası Fed’in son 10.5 yılda ikinci faiz artışına gitmesi ve şahin açıklamaları nedeniyle dolar endeksi 102.62’ye ulaşarak 2003’ten beri en yüksek seviyeye çıktı. Endeks dün 103 seviyesini aştı. Dolardaki tırmanışın sadece Fed’in faizleri 25 baz puan artırarak yüzde 0.5-0.75 aralığına çekmesiyle olmadığını belirten analistler, ABD Dolarının 2017 ve 2018’de de güçleneceğini öngörüyor. Nomura Baş Analistlerinden John Gorman, “Piyasalarda faiz artışı bekleniyordu. Bu sürpriz olmadı. Ancak piyasaların Fed’in yılın sonuna gelmişken tekneyi bu kadar sallayacağını beklediğini sanmıyorum. Faiz artışı bekleniyordu ama böylesine bir şahin ton beklenmiyordu” dedi. ABD’li banka Citi’nin Döviz Stratejisti Steven Englander ise müşterilerine gönderdiği notta, “Trump’ın zaferi ABD Doları’na geç dönem pozitif bir şok verdi. Bunda biraz genişlemeci ve biraz da enflasyonist mali politikası beklentileri etkili oldu. Kurumlar vergisi reformu ve kazançların geri dönüşüyle birlikte dolar 2017 ve 2018’de güçlü bir seviyeye gelecek” diye yazdı. Geçtiğimiz eylül ayında 2017’de medyan faiz oranını 1.125’e çıkaracağını açıklayan Fed bu projeksiyonunda revizyona gitti. Banka, 2017 yılında iki yerine üç faiz artışına gidilip, medyan faizleri 1.375’e çıkarabileceğini açıkladı. ABD’de gelecek yılda yaşanacak parasal sıkılaşma hamleleri başta Çin olmak üzere tüm gelişen ülkeler için büyük sorunlar yaratabilir. ABD’de yüksek faizler, Çin’in patlayan borcunu yönetmesini zorlaştırabilir. Zira Asya devi borçlanmaya giderek büyüyor. Çin sermayenin Amerika’ya kaçmasını engellemeye çalışıyor. Morgan Stanley Gelişen Piyasalar Baş Stratejisti Ruchir Sharma, “ABD’nin faizleri arttırmaya devam etmesi sürecinin en büyük kazazedesi Çin olacak. Çünkü Çin’de ayrılmayı bekleyen çok büyük para var” diye uyarıyor. Çin hükümeti, geçen ay 794.6 milyar yuan (115.1 milyar dolar) yeni kredi çıkardığını açıkladı. Bu rakam 651 milyar yuan (94.28 milyar dolar) olan ekim ayı verisinin çok üzerinde. Bu arada, ülkedeki geniş bir kredi göstergesi olan toplam sosyal finansman, kasım ayında 1.74 trilyon yuan’a (250 milyar dolar) yükseldi. Uzmanlar Çin’in içinde bulunduğu durumu kontrol dışı olarak yorumluyor.

Dolar 13 yılın zirvesinde

ABD Merkez Bankası Fed’in faizleri 25 baz puan artırma kararı ve yeni yılda iki yerine üç faiz artışı sinyali vermesiyle ABD Doları, 2003 yılından bu yana euroya karşı en yüksek seviyesine tırmandı. Tahvil ve altın piyasalarında bir çöküş yaşanırken Avrupa banka hisseleri yükseldi. Euroya karşı yüzde 1 artan dolar, 1.0431 ile Ocak 2003’ten beri görmediği zirveyi yaptı. Japon para birimi yene karşı yüzde 1.2 değerlenen dolar, şubattan bu yanaki en üst seviyeye ulaştı. Fed’in ‘şahin’ açıklamaları faiz artşı ve güçlü doları sevmeyen spot altının ons fiyatını 1,132.15 dolara kadar çekerek son 10 buçuk aydaki en düşük seviye indirdi. ABD tahvil piyasaları getirilerinde 7 yılda görülmeyen seviyeler görüldü. ABD 10 yıllıkları altı baz puan artışla 2.63’te dengelenmeye çalışıyor. Alman bundları ise 10 baz puan yükselerek 1.17 seviyelerinde seyrediyor. Avrupa bankacılık endeksi Stoxx Europe 600 yüzde 0.6 primlendi.

Faiz artırışının sık olması durumu daha da zorlaştıracak

Ucuz petrol fiyatlarından büyük darbe yemelerine rağmen Körfez Ülkeleri Merkez bankaları ABD Doları paritesine olan bağlılığını sürdürmek için Fed’in faiz artışı hamlesini izlemek zorunda kaldı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirliği, Kuveyt, Bahreyn ve Katar’daki politikacı yapıcılar, Fed’in bu yıl ilk kez gösterge faizini artırmasından saatler sonra kredi faizlerini yükseltti. Amerika’da faizlerin yeni yılda kademeli olarak artırılması Körfez ülkelerinde ekonomik büyümeyi destekleme çabalarını zorlaştırıyor. Petrol ihracatı geliri çok düşen Körfez bankaları arasında nakit sıkıntısının baş göstermesi bekleniyor. Abu Dhabi Commercial Bank’ın Ekonomisti Monica Malik Körfez ülkelerinin içinde bulunduğu açmazı,“Likidite sıkışıklığının olduğu ve ekonomik faaliyetin yavaşladığı bir dönemde, özellikle faiz artırımlarının daha sık olması durumu daha da zorlaştıracak” diye özetliyor.

Dolar/TL, 3.50’nin üzerine taşındı

Fed’in kararının ardından doların küresel çapta değer kazancı TL’nin yeniden değer kaybetmesine neden oldu. Fed’in daha hızlı sıkılaşmaya gideceği beklentisi dolar/TL’yi 3.5435 seviyesine kadar yükseldi. Kapital FX Araştırma Uzmanı Enver Erkan, günlük harekette gelişmekte olan ülke para birimlerinin tamamında dolar karşısında değer kaybı olduğunu söyleyerek, “Dolar/TL’de 3.50 üzerinde seviyelerin korunması kurda yukarı eğilimin devamını getirebilir. Fed kararları, faiz artırımının gerçekleşmesi ve beklentilerin iki yerine üç artıma evrilmesi gelişmekte olan piyasalar açısından olumlu bir duruma işaret etmiyor. Yellen’ın tonlaması ve ekonomik gidişata ilişkin beklentiler biraz yumuşatılsa da genel olarak dolarda değerlenmeye neden olan kararlar oldu” dedi. Saxo Capital Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy da “Fiyatlamaların beklentilerden daha negatif olmasının en önemli sebebi 2017’de faiz artırım miktarı beklentisinin 2’den 3’e yükselmesi değil, Trump ile ilgili belirsizliğin biraz daha öne çıkması… Artık Trump’ın başkan olmasını bekleyeceğiz ve gelecek ABD verileri ile Trump’a bağlı Fed aksiyonlarını takip edeceğiz” dedi. Gelecek hafta yapılacak Merkez Bankası PPK toplantısını hatırlatan Paksoy, “Dolar/ TL’deki baskının hafiflemesi adına bir faiz artışı gelip gelmeyeceği ve söylemleri her zamankinden önemli oldu” ifadelerini kullandı. Destek Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Adnan Çekçen ise “Küresel piyasalarda FED kararı sonrası dolar varlıklarında yükseliş artarken, kurun 3.50 seviyesini aşması önemli bir hareketlenme olarak dikkat çekti. 3.50 artık rol değişimine uğrayarak yeni günde teknik destek noktası olarak izlenebilir. Bu seviye üzerinde kaldığı sürece 3.54-3.55 direnci görülebilir” yorumunu yaptı.

Türkiye’yi ‘Fed’i bekle-gör’ moduna sokmak isteyenlere karşı koyma zamanı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar: Fed’in çeyrek puanlık faiz artışının cüzdanlara etkisi tartışılırken, asıl büyük tehlike Türkiye’nin kaderini Fed’in çizeceği korku dağlarına bağlamak olur. Şimdi, Türkiye’yi ‘Fed’i bekle-gör’ moduna sokmak isteyenlere karşı koyma zamanı. Fed’in faiz politikasının yanı sıra, dünyadaki jeopolitik dalgalanmaların oluşturduğu belirsizlikten ayrışmamızın yolu, dünya ticaretindeki yüzde 0.87’lik payımızı artırmaktır. Türkiye’nin geleceğini şüphesiz dünya ithalat ve ihracatındaki konumu ve izleyeceği politikalar çizecek. Fed’in faiz artırımlarından bizi ancak iş dünyası olarak 2017 yılında atacağımız adımlar korur. O zaman Fed, faizi seneye üç kere mi artırır, iki kere mi artırır; Trump’ın izolasyon politikası ne olur gibi soruların arasında kaybolmayız. Diyelim ki Fed 2017’de faiz artırmayıp faiz düşürdü; bu durumda ‘bu dış ticaretimiz bize yeter’ diye harekete geçmeyecek miyiz? Elbette ki hayır. Her koşulda daha çok çalışıp, dünya ticaretinden aldığımız payı katlamak zorundayız.

Biz de üzerimize düşeni yapmalıyız

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar: 2017 yılı için 3 faiz artırımı daha yapacağının sinyali verilmesi Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin işini oldukça zorlaştırdı. Türkiye için FED faizlerindeki artıştan ziyade, 2008 krizinden bu yana piyasaya sürdüğü likiditeyi geri çekmeye başlaması çok daha büyük sorun olacak. Üreten kesim temsilcileri tedbiri elden bırakmamalı. Sanayicimiz ve yerli girişimcilerimizin, kur risklerine karşı kullanabilecekleri enstrümanları yani hedge tekniklerini daha iyi bilmesi ve etkin olarak kullanması gerekiyor. Herşeyi devletten bekleyerek değil, bizler de üzerimize düşeni yaparak, döviz gelirlerimizle orantılı döviz cinsinden borçlanarak, kısa vadeli borçlarla uzun vadeli yatırımları finanse etmeyerek, rekabetçi üretim yaparak gerçekleştirebiliriz.

Döviz cinsinden borçlanmayın

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş: Bu artış zaten piyasa tarafından satın alınmış ve fiyatlara girmişti. 2017’ye girmeye hazırlanırken, FED Başkanı Yellen ‘3 kez artış olabilir’ diyerek, yine piyasaları kendisine odaklanmasını sağlayacak. 2017 yılında yüzde 1.375, 2018 yılında yüzde 2.125, 2019 yılında da yüzde 2.875’lik faiz projeksiyonu kısa vadede dolara yönelme ve dalgalanma yaratabilir. Yellen’in 3 kez daha faiz arttrımı yapacaklarını söylemesi bu yönelmeyi arttıracaktır. Ama ülkemizde “Dolarizasyon”un kimseye faydası olmaz. Bu dalgalanma mutlaka duracaktır. Üyelerimize de tavsiyemiz işlemlerini mümkün olduğunca TL ile yapsınlar, döviz cinsinden gelirleri yoksa döviz cinsinden borçlanmasınlar.

Moody’s: 2017 görünümü negatif

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s tarafından dün açıklanan raporda Türkiye,Ortadoğu ve Güney Afrika şirketlerinin 2017 yılı için görünümün negatif olduğu belirtildi. Raporda zayıf görünümün ana nedenlerinden bir tanesinin zayıf tüketici ve yatırımcı güveni olacağı belirtildi. Bununla beraber Moody’s, “Fakat yatırım yapılabilir notuna sahip Türk şirketleri pazardaki önder pozisyonları, güçlü bilançoları, sağlıklı likidite ve yönetilebilir FX risklerinden dolayı yerel ekonomik zayıfl ığa karşı daha dirençli kalmaya devam edecekler” dedi.

DÜNYA

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası