Son Haberler

Sağlık İhracatçıları Birliği acilen kurulmalı

*Sağlıkta döviz getirici faaliyetleri arttırmak için de, şimdiye kadar DEİK, İKMİB gibi yapılar altında paramparça biçimde sürdürülen, ihracat faaliyetlerinde inovasyon yapmamız, yeni nesil bir örgütlenme  gerçekleştirmemiz gerekiyor.

*Yeni nesil Sağlık İhracatçıları Birliği esas itibariyle sektörde döviz kazandıran tüm paydaşlar arasında derin işbirliğini hedefleyen, sağlığa bütünsel yaklaşan bir yapı olmalı. Burada OHSAD, AİFD, İEİS, SEİS, TÜMDEF, ARTED, SADER, BİYOSAD, SASDER, MUSİAD, TUSİAD, MASSİAD gibi sivil toplum örgütleri mutlaka paydaş olarak yer almalı.

Değerli okurlar merhaba. İlk yazımızda vatandaşının gereksinimini karşılarken, aynı zamanda yurtdışında hem itibar hem de para kazandıran sektör olarak sağlık en vatansever sektördür demiştik. Diğer taraftan yaşadığımız ekonomik krizden yüksek katma değerli ürün ihracatı ile çıkabileceğimizi vurgulamıştık. Bu hedefe ulaşabilmek için sağlık turizmi yapan hastanelerimizin, ilaç, cihaz ve teknoloji üreten firmalarımızın, yabancı öğrenci yetiştiren kurumlarımızın hep beraber içinde yer alacağı, çalışma ve örgütlenme anlayışı ile yeni bir Sağlık İhracatçılar Birliğine acilen ihtiyacımız var.

Şimdiye kadar sağlıkta, pek çok sektörde olduğu gibi, dikey örgütlenmeler gerçekleştirdik. Örneğin OHSAD, özel hastaneleri ve sağlık kuruluşlarını kapsadı, ya da İEİS ilaç sanayicilerinden oluştu. Değişen dünyada bu tip dikey örgütlenmeler yine gerekli ama yeterli değil. Sorunların karmaşık yapısı bütünsel yaklaşım ve multi disipliner çalışmayla işbirliğini mutlak gerekli kılıyor. Bu nedenle sağlıkta döviz getirici faaliyetleri arttırmak için de, şimdiye kadar DEİK, İKMİB gibi yapılar altında paramparça biçimde sürdürülen, ihracat faaliyetlerinde inovasyon yapmamız, yeni nesil bir örgütlenme  gerçekleştirmemiz gerekiyor.

SAĞLIKTA BÜTÜNSEL BİR YAPI OLUŞTURULMALI

Yeni nesil Sağlık İhracatçıları Birliği esas itibariyle sektörde döviz kazandıran tüm paydaşlar arasında derin işbirliğini hedefleyen, sağlığa bütünsel yaklaşan bir yapı olmalı. Burada OHSAD, AİFD, İEİS, SEİS, TÜMDEF, ARTED, SADER, BİYOSAD, SASDER, MUSİAD, TUSİAD, MASSİAD gibi sivil toplum örgütleri mutlaka paydaş olarak yer almalı. Geliştirilecek işbirliği ile sektörün akademi dahil tüm unsurları birbirlerinin deneyimlerinden, birikimlerinden alabildiğine yararlanmalı. Örneğin, en basitinden, bir ülkede yatırımı olan özel hastane, bir yatak firmasına oraya ihracat yapabilmesi için yol göstermeli. Ya da Afrika’da iyi ilişkileri olan bir cihaz üreticisi, sadece kendi işini geliştirmek için değil, Türkiye’ye hasta yollanması için de çaba harcamalı. Yani eski usul yalnızca ben malımı satarım veya hastamı alırım gerisine de karışmam dememeli, kazan kazan prensibi doğrultusunda bilgiyi ve var olan bütün  birikimini paylaşmalı.

BUNU DÜNYADA BİR TEK BİZ YAPABİLİRİZ

Sağlıkta önder ülkelerden biriyiz, çünkü sağlığın her alanında başarımız var. Örneğin sadece binlerce yataklı hastaneleri haftalar içerisinde çalışır hale getirmekle kalmıyoruz, bütün çocukları aşılamada da başarılıyız. Dünyanın pek çok ülkesinden tedavisi zor hastaların derdine deva oluyoruz. Ancak Türkiye’den beklenti bununla sınırlı kalmıyor. Çok sayıda ülke giderek artan biçimde sağlığın değişik alanlarında deneyimlerimizden yararlanmak istiyor. Biz sektör olarak kendi aramızda işbirliğini geliştirebilirsek, akademimizin gücünden de yararlanarak pek çok ülkenin sağlık sistemini baştan kurgulayabilir veya reforme edebiliriz. İddia ediyorum, bunu koca dünyada bir tek biz yapabiliriz, çünkü bizim sağlıkta hem devlet hem özel sektör tecrübemiz var. Ayrıca doğu batı, kuzey güney ekseninde merkez ülkeyiz, her kültürle kolay ilişki kurabilen özgün bir yapımız var. Yani her ülkeye uygun bir elbise dikebiliriz. Bize ihtiyacı olan toplumlara batının ve doğunun başat devletlerinin uzun yıllar yaptığı emperyalist veya kolonyalist bakış açısıyla değil, tamamen insani ve sağlık hizmet kültürümüzde olan, halkın yararına yaklaşım yapabiliriz. Böylelikle bir taraftan barışa ve iyiliğe katkı sağlarken, bir taraftan da bilim ve sağlık diplomasisinde bir adım öne geçeriz.

YURT DIŞINDA EĞİTİM KURUMLARI VE HASTALER AÇMALIYIZ

Eğitim de, Sağlık İhracatçıları Birliği’nin önem vereceği başlıklardan biri olmalı. Esasında sağlıkta hizmet, eğitim, araştırma bir sacayağı şeklinde hep iç içedir ve üçü de aynı özenle değerlendirilmelidir. Bugün dünyada tanımlanmış tüm sağlık mesleklerinin eğitimini başarıyla verebilen birkaç ülkeden birisiyiz. Devlet ve vakıf üniversitelerimiz yabancı öğrenci konusunda deneyim kazandılar, hemen her ülkeden on binlerce genci Türkiye’de eğitiyoruz. Bu sağlıkçılar kendi memleketlerinde doğal birer Türkiye elçisi gibi görev yapıyorlar, ilişkilerin derinleşmesine katkı sağlıyorlar. Aynı sağlık turizmi gibi burada da tek yönlü “Bize dışarıdan sürekli öğrenci gelsin” mantığı ile uzun süre gidemeyiz. Yurtdışında en başta eğitim kurumu olmak üzere hastane, fabrika yatırımları yapmalıyız. Bu yatırımların planlanması ve gerçekleşmesinde birliğin çok fazla katkısı olacağına hiç şüphe yok. Diğer taraftan her şeyi yalnız başına ne devletten ne de özel sektörden beklememeliyiz. Artık kamu özel ortaklığını sadece kendi topraklarımızdaki yatırımlar için düşünmemeli, özel sektörün çeşitli nedenlerle tek başına giremediği, ancak devletin gidebildiği yerlerde bu işbirliğini farklı boyutlarda hayata geçirebilmeliyiz. Örneğin bir hastane veya eğitim kurumu için bina yatırımını devlet üstlenirken, kurumun işletmesini özel sektör yapabilir. Ya da devlet veya özel sektör karşılıklı olarak birbirlerinin eksikliklerini tamamlayabilir. İnanıyorum ki kurulacak Sağlık İhracatçıları Birliği’nde birbirimizle rekabeti değil işbirliğini öne çıkarırsak eğitimde de fevkalade anlamlı projeleri hayata geçirebiliriz.

SAĞLIKTA İNOVASYON VE İHRACAT ŞART

Araştırma, geliştirme ve inovasyon artık sağlığın vazgeçilmez bir unsuru. Bilim Devrimi çağında her gün sağlıkta başka bir fantastik gelişmeye tanık oluyoruz. Sağlık İhracatçıları Birliği araştırma ve inovasyon alanında da muazzam fırsatlar yaratacak. İlaç, cihaz, teknoloji ve biyo teknoloji üreten, satan firmalar ile kullanıcı durumundaki hastanelerin daha projelerin başından itibaren birlikte olması yaşam bilimlerindeki bütün özel ve sosyal girişimlerin başarısını artıracaktır. İhtiyaca göre prototiplerin üretimi, denenmesi kolaylaşacak, kültürel, yasal ve regülasyon zorlukları ile daha kolay mücadele edilecektir. Ülkemizin nüfus yapısı sağlıkta yenilikçi firmaların sadece yurtiçine üretimle ayakta kalması için yeterli değildir; mutlaka ihracat yapabilmeleri gerekmektedir. Sağlıkta inovasyon yapan startupların yaşaması ve serpilmesi için de Sağlık İhracatçılar Birliği gereklidir. Bu ortamın oluşturacağı yeni ekosistem sadece yurtiçinden girişimcilerin ilgisini çekmeyecek, yurtdışından da ister yatırımcı, ister girişimci, ister paydaş olarak burada yer almak isteyen pek çok kişi ve kuruma da açık olacaktır. Yani bu birlik bir taraftan da dev bir kuluçka merkezi işlevi görecektir. Fikri olan girişimci böyle bir ortamda yatırımcı, üretici, kullanıcılarla birlikte fikrini ve ürününü kolayca geliştirerek hızla uluslararası pazarlara açılabilecektir.

ESKİ ALIŞKANLIKLARI GERİDE BIRAKMALIYIZ

Bilim Devrimi ve aşırı hız çağında değişime hızla ayak uydurmalı, etkisi artık fevkalade sınırlı eski yapılanmaları, alışkanlıkları geride bırakmalıyız. Devamlı dikiz aynasına bakarak ileriye gidemeyiz. İçine kapalı, bürokrasiye boğulmuş, aşırı merkeziyetçi yapılar yerine yeni nesil örgütlenmeleri, esnek ve işbirliğine dayalı çalışma anlayışlarını, yepyeni iş modellerini cesaretle hayata geçirmeliyiz. Sağlık İhracatçıları Birliği ile bunu başarabilirsek yüksek katma değerli ürün ve hizmetlerimizi dünyaya ulaştırarak ülkemize, vatandaşlarımıza ve tüm insanlara yararlı oluruz. Ayrıca böyle bir başarı tüm sektörlere de örnek teşkil edecek ve ülkemizin bu krizi kolayca geride bırakmasına yardımcı olacaktır. Her zaman Türkiye’ye örnek olmuş sağlık sektörümüzün bunu başaracağına yürekten inanıyorum.

Prof. Dr. Melih Bulut

bulut@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası