Son Haberler

Tıp dünyasında devrime imza attı

Kardiyolog ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Faruk Erzengin ve ekibi, tıp dünyasında büyük bir devrime imza attı. Prof. Erzengin ve ekibi, uzun yıllar süren çalışmaları sonucunda, bypass ameliyatını sona erdiren buluşa imza attı.

 *Prof. Erzengin’in ilaçlarını kullanan 25 bine yakın kalp hastası, ameliyattan kurtuldu.

 *Prof. Erzengin’un adına tescil edilen ilaçlar, ABD’de ve Avrupa’da üretiliyor. Bu ilaçların yakın gelecekte Türkiye’de de üretilmesi hedefleniyor.

 *Tıp dünyasında devrime imza atan Prof. Dr. Faruk Erzengin, “Bu buluşumuza Hükümet ve finansörler destek verdiği takdirde, Türkiye, dünyada 1 numara olur” diyor.

 HAYREDDİN TURAN

Prof. Dr. Faruk Erzengin… Kardiyolog ve İç Hastalıkları Uzmanı… Uzun yıllar İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dekanlık yapan Prof. Erzengin ve ekibi, uzun yıllar süren çalışmaları sonucunda, bypass ameliyatını sona erdiren buluşa imza attı. Erzengin polipil ve Erzengin solisyon adını taşıyan ilaçları kullanan kalp hastaları, bypass ameliyatlarından kurtuluyor.

Prof. Dr. Faruz Erzengin, tıp dünyasında devrim yaratan buluşunu ve bugüne kadar neler yaptıklarını, bundan sonraki hedeflerini Turcomoney’e anlattı…

 -Hocam, bir Türk bilim adamı olarak yıllardır kalp hastalıklarının tedavisinde köklü çözüm getirmek için çalışmalar yapıyorsunuz.  2014 yılında dünya tıp literatürüne giren buluşunuzla damar sertliğinin tarihe karışacağını açıklamıştınız. Aradan 4 yıl geçti. Bu çalışmanızı biraz detaylandırır mısınız? Çalışmanız hangi noktada?

Erzengin- Büyük Türk ve İslam Alimi İbni Sina El kanun-u Fit Tıp (12 cilt) ve El Şifa (20 cilt) isimli kitaplarında (“Damar sertliğini yene­bilseydim insanları daha uzun ve sağlıklı yaşatırdım”) diyor. Yıllar önce, hepimizin tanık olduğu gibi mide ülseri için pek çok hasta mide alınması ameliyat edilirdi. (Bilrot I ve II ameliyatları) Bugün, birkaç ilaçla mide ameliyatları tarih oldu. Ben de; 1980 ve 1984 te ABD’de ve Avrupa’da yaptığım çalışmalarda daha sonra da bu konumum devamı için 07. 07. 1997’de üniversitemizde multidisipliner (ayrı branşlardan ) öğretim üyesi arkadaşlarımızla bir  protokol hazırladık. Önce Etik Kurul’un müsaadesini aldık. Sonra faz 1,2,3,4 çalışmalarını yaptık. Sonuçlar mükemmeldi. Yani istatistiksel olarak çok anlaşıldı. Büyük bir mucize idi. Damar sertliği, yalnız ilaçla tedavi edilebiliyordu.

                                                      İLK İLACI, KENDİMDE DENEDİM

Belirtmek isterim ki, ben de istemik kalp hastasıydım. İlk ilaç denemesini kendimde yaptım ve tamamen düzeldim. Bugün 24 bin 550 hastamız tam olarak yalnız ilaç tedavisi ile CABG ( Koroner Bypass Cerrahisi) operasyonundan kurtuldu. Bugün “koroner bypass ameliyatı olmazsan ölürsün” denilen binlerce hastam var. Telefonlarını verebilirim. Çoğu spor yapıyor, futbol oynuyor.

Dünyada ilâç tedavisi olarak Uzakdoğu ülkeleri destek tıbbı (doğal tedavi) uyguluyor, Kıta Avrupası ise sentetik ilaçlar kullanıyor. Biz ekibimiz ve pek çok ABD’ li doktor bizim tedavimizi (mix tip tedavi=Erzengin’s polipill=Erzengin’s solition)’u uyguluyor. Bunu tedavisini yaptığımız hastalarla görüşüp teyit edebilirsiniz. Bizim tavsiye ettiğimiz ilaçlar ve destek tıp ürünleri ABD’de Almanya’da üretiliyor. Bizim formüllerimizle ürettikleri ürünlerden tahminlerin ötesinde pra kazanıyorlar, zira hastalar büyük ameliyatlardan kurtuluyor. Bu ilaçlar, çok yakında ülkemizde de üretilecektir. Konu, para meselesi, sermaye meselesi.

               “AMELİYAT OLMAZSAN ÖLÜRSÜN” DENİLEN HASTALARI KURTARDIK

 “Bir saat içerisinde ameliyat olmazsan ölürsün” denilen hastalarımız, normal yaşamlarını  sürdürüyor. Mesela 74 yaşındaki Ahmet Uluoğlu gibi son 4 yıldır futbol dahi oynuyor. Bu tedavi ülkemizde bir devlet hastanesinde uygulandığı taktirde bir devrim yaratacak. Sağlık turizminden inanılmaz gelirler elde edilecek ülkemiz dünyada sağlık turizminin öncüsü olacaktır. Burada yerli bir ilaç ve milli ilaç tedavisi sözkonusudur. Büyük ve modern bir hastanede benzer şekilde her branşta, yüksek ihtisas hastanesi kurularak dünyanın en iyi doktorları çalıştırıldığı takdirde dünyanın her yerinden hastalar tedavi olmaya, uzmanlar da üst ihtisas almaya gelecektir. Böylece ülkemizde yüksek miktarda döviz getiren sağlık turizmi gerçekleştirilmiş olacaktır. Yani sorun tamamen ekonomiktir.Yeterli para tedarik edildiğinde ülkemizde de üretilecektir.

                                     BYPASS AMELİYATLARI, TARİHE KARIŞACAK

-Bu buluşunuz ile damarları tıkanan hastalar artık “by pass ameliyatı” olmak zorunda kalmayacak” diyebilir miyiz? Ya da hangi durumdaki kalp hastalarının ameliyat olmasına gerek kalmayacak?

Erzengin- Yıllar önce dünyada nasıl ki mide ülseri için ameliyatlar yapılırdı ki artık yok. Benzer şekilde bypass ameliyatı tarih olacak veya çok nadir yapılacak. Çok az sayıda stent tedavisi gerekebilecek damar sertliği, yaygın aterosklerosis obliterans, aterosklerotik koroner kalp hastalıkları sadece ilaçla tedavi edilecektir.

-Buluşunuzu, dünya tıp kurumlarına tescil ettirdiniz mi? Artık Amerika, İngiltere, Almanya gibi ülkeler de bu buluşunuzu uyguluyor mu? Buluşunuzun dünyadaki ve Türkiye’deki uygulamaları hakkında bilgi verir misiniz?

Erzengin- Buluşumuzun detaylarını uluslararası ve ulusal dergilerde yayınladık, kongrelerde sunumunu yaptık yayınladık, sunduk. Büyük ilgi gördü. Bu tedavi yöntemimiz, bir çok ülkede 10 yıldır uygulanıyor.

-Bu buluşu gerçekleştiren ekibin başındasınız. Ekipte hangi bilim insanlarımız var?

Erzengin- Ekipte tıbbın her branşından profesör arkadaşlarımız mevcut. Her kişi             kendisi ile ilgili alanda çalışıyor.(yani yurt dışında ve ülkemizde olmak üzere multi disipliner bir araştırma ve ileri tetkik merkezleri mevcut)

-Buluşunuzun Türkiye’deki durumu nedir? Devletten, Hükümet’ten gerekli desteği buldunuz mu?

Erzengin- Çok yakında ülkemizde de çok yakında üretilecek. Sorun ekonomiktir. Yani para bulma meselesi. Hükümetimizin yetkili kişileri gerekli desteği yaptılar.

                                        25 BİN KALP HASTASI, AMELİYATTAN KURTULDU

-Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine her yıl yaklaşık 20 milyon insan, kalp hastalıklarından hayatını kaybediyor. Aynı şekilde araştırmalara göre Türkiye’de yılda 300 bin kişi kalp krizi geçiyor ve bunların üçte biri hayatını kaybediyor. Bu çok korkunç bir rakam.  Sizin buluşunuz, ölümleri çok ciddi bir biçimde azaltacak değil mi?

Erzengin- Dünyada ilk defa bizim tarafımızdan önerilen ve uygulanan damar sertliği olan kesin ameliyat önerilen 25.000’e yakın hastamız yalnız bizim önerdiğimiz Erzengin polipil ve Erzengin solition ile kesin ameliyattan kurtuldu. Bu hastaların ilaç tedavisi öncesi ve sonrası tetkikleri dosyaları filmleri gösteriyor ki ilaç tedavisi yüzde yüze yakın başarı sağladı. Damar sertliğinin yalnız ilaçla tedavisi tıp alanında bir devrimdir. Devamlı ilerlediğine asla gerilemediğine eskiden beri inanılan damar sertliği yani aterosklerosis obliterans tarihte ilk defa bizim  tarafımızdan yalnız ilaç tedavisi ile durdurulup geriletilmiş ve bu durum hastalıktan etkilenmiş atardamarların tedaviden önceki tutulumu ve tedaviden sonraki tamamen düzelmiş hatta pırıl pırıl olmuş hali sofistike tetkiklerle ve yapılan cerrahi müdahalelerle gösterilmiştir. Kısaca artık damar sertliği, yalnız ilaç tedavisi Erzengin polil, Erzengin solüsyonu ile durdurulabilir, geriletilebilir, hatta sıfırlanabilir hale gelmiştir. Bu, tıpta büyük bir devrimdir.

Hocam siz geçmişte İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dekanlık yaptınız. İki defa rektörlük yarışına katıldınız. Seçimler öncesinde ise memleketiniz Kayramanmaş’ta adınız milletvekili adayı olarak gündeme geldi. O süreçte neler oldu? Niçin aday gösterilmediniz?

Erzengin- Benim taparcasına sevdiğim Kahramanmaraş ve Kahramanmaraşlı hemşehrilerim, tıpta yapabileceğim devrimleri, ABD’de ve Avrupa’daki çalışmalarımı bildikleri için sağlık bakanı olmamı istediler. İktidar partisi veya hangi parti olursa olsun, benim sağlık bakanı olmam halinde Kahramanmaraş’ı ve ülkemizi, sağlık turizmi cenneti haline getireceğimi bildikleri sağlık bakanı olmamı istediler. Kısaca Kahramanmaraşlılar beni çok sever. Bana “Efsane Dekan, Atom Karınca” derler. Buluşlarıma sağlık turizmindeki yapacaklarıma, sağlıkta yapacağım yenilik ve devrimlere çok inanırlar. Ama sonuçta kısmet olmadı.

– Hükümet’in en çok övündüğü konulardan biri şehir hastaneleri. Son teknoloji ile donatılan, devasa büyüklükteki bu hastaneler aynı zamanda çok eleştiri alıyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?

Erzengin-Bugün ülkemiz sağlıkta yapılan büyü gelişmelere rağmen hala maalesef Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları sağlıkta gerçek huzura ve refaha kavuşamamıştır. Pek çok sebepten dolayı aksayan yanları vardır. Halk          perişan olmaktadır ki bunu asla hak   etmiyor. Sağlıkta yapılabilecek devrim tarzı uygulamalarla biz en gelişmiş ülkelerin de yukarısında çok daha ileri düzeyde bir sağlık uygulaması yapabiliriz. Bunu verdiğim konferanslarda, yazdığım makale ve kitaplarda anlattım. Ancak çözüm kesindir.

-İstatistiklere göre, dünyada sağlık turizmi, 400 milyar dolarlık hacme ulaştı. Bu rakamın 3-4 yıl sonra 500-600 milyar dolara, 2023 yılında da 1 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Dünya sağlık turizminden en büyük payı Amerika, İngiltere, İspanya, İtalya ve bazı Kuzey Avrupa ülkeleri alıyor. Aynı şekilde  Singapur, Hindistan, Malezya, Tayland gibi bazı Asya ülkeleri ise  de bazı alanlarda uzmanlaştığı için dünya sağlık turizminden önemli bir pay alıyor. Türkiye ise sağlık alanında son yıllarda önemli bir gelişme sağladı ve bunun sonucunda yılda 2.5-3 milyar dolarlık gelir elde etmeye başladı. Görüleceği üzere bu rakam, potansiyelimizin bir hayli altında. Size göre Türkiye’nin dünyanın her yerinden, her bölgesinden hasta çekebilmesi, dünyanın önde gelen sağlık üslerinden biri olabilmesi için neler yapılmalı?

Erzengin- Doğrudur, önümüzdeki yıllarda sağlık turizminden elde edilen ülke bazında 1 trilyon Dolar’ın çok daha üzerinde olacaktır. Türkiye, benim ve ekibimin önerdiği projeleri uyguladığı takdirde ilk 4 yıl içinde sağlıktan elde ettiği maddi gelir ve prestij ile dünya birincisi olur.Yalnız bu gelir bizi ekonomide ve ve birçok alanda dünya lideri yapar. Dünyada bir numara oluruz.

PORTRE / PROF. DR. FARUK ERZENGİN

Tıp dünyasında devrime imza atan kardiyolog Prof. Dr. Faruk Erzengin, Kahramanmaraş’ta 24 Aralık 1950 yılında 7 çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak dünyaya geldi.  İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimini Kahramanmaraş’ta yapan Erzengin, bu okulların tümünü birincilikle bitirdi. Erzengin, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’ne 1966 yılında girdi ve 31 Mayıs 1972’de Pekiyi derece ile mezun oldu. Mart 1974’te açılan sınavda birinci olarak, İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü’ndeki asistanlık görevine başladı. Van 1976 Depremi’nde gönüllü olarak hizmet talep etti; Van, Muradiye, Erciş, Ağrı, Hakkâri, Tatvan bölgelerinde ve Yaykılıç Hudut Kasabası’nda, görev yaptı. Daha sonra aynı fakültenin İç Hastalıkları Kürsüsü’nde asistan olarak akademik hayatına devam etti.  “İç Hastalıkları Uzmanlık” sınavını üstün derece başarı ile kazanan Erzengin, 1978 yılında Kardiyoloji Anabilim Dalı’nda Başasistan olarak çalışmaya başladı. Başasistanlık döneminde Fakültenin orta direği haline gelen, sağlık konusunda ilk danışılan bir isimlerin başında geldi. Hastalarına ve yakınlarına gösterdiği sıcak ve samimi davranışları nedeniyle  “Çare Doktor” lakabıyla ünlendi.

Daha sonra açılan bir sınavı kazanarak, İstanbul Üniversitesi tarafından “bilgi ve görgüsünü arttırmak” amacı ile resmi görevli olarak 1 Ocak 1982 tarihinde İngiltere’nin St. James’s Üniversitesi’nce sağlanan “Senior Registrar-Research Fellow” kadrosu ile aynı Üniversite’nin Tıp Fakültesi Kardiyoloji (Kalp ve Damar Hastalıkları)  Departmanı’na gönderildi. Aynı Kardiyoloji Kürsüsü’nde birçok bilimsel çalışmalar yaptı.  Klinik Kardiyolojide ve kardiyolojinin invazif , non-invasif tüm laboratuarlarında çalıştı, anjiyo,  eko-doppler ve intraoperatif mukayaselli başarılı çalışmalar yaptı, uluslararası yayınlarda ve tebliğleri yayınlandı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi son sınıf öğrencilerine 1,5 yıl süreyle; kardiyolojide kapak ve damar hastalıkları, kalp yetersizliği ve tedavisi ve ayrıca ekokardiyografi, anjiyokardiyografi dersleri verdi. İngiltere’de açılan bir sınavı kazanarak “Doppler”  Ekokardiografi’yi kurmak ve renkli Doppler Ekokardiyografi’yi öğrenmek ve bu sistemleri ilk olarak İngiltere’de ve Türkiye’de de kurmak üzere St. James’s Üniversitesi tarafından 30.11.1982 tarihinde resmi kadrolu olarak gönderildiği Amerika Birleşik Devletlerinde Teksas Houston’da Prof. Dr. Michael DeBakey ile ve Tampa-St.Petersburg’ta Advanced Ultrasound Lab.da   ve Virgin Iland ta Prof Jamil Tajik, Prof. Nanda, Prof. Kislo, Prof. Fagenbaum ve Prof Canderya ile çalışma fırsatı buldu. Daha sonra Washington ve Seatle Üniversite’lerine, Los Angeles, San Diego Üniversitesine ve  Cleveland Clinic’e 6 ay süre ile programlanan rotasyonlar halinde kardiyolojinin her alanında tecrübesini ilerletmek için gönderildi. Bu dönemde ABD’de Prof. J. Kislo, Prof. A. DeMaria, Prof. N. N. Nanda, Prof. J. Tajik gibi ünlü hocalarla çalışarak bilgi ve dostluğunu ilerletti.  Daha sonraki yıllarda bu meslektaşlarının Antalya’da düzenlediği Ulusal Kardiyoloji Kongrelerinde (10 yıl içerisinde 5 defa) konferanslar vermelerini sağladı. ABD den  İngiltere’ye tekrar döndükten sonra,  bu defa İngiltere’nin Leeds şehrine USD-Arizona,  Tuscon den 1 yıllığına gelen Prof. Dr. Stanley Goldberg ile birlikte Avrupa’da ilk anjiyo ile karşılaştırmalı kantitatif Doppler Ekokardiografi Laboratuvarı’nı kurdu ve  bu konuda pek çok çalışmalar yaptı. Bu dönem İngiltere’de 2 yıl kaldıktan sonra, İstanbul Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’na döndü. Operatör Mr. Watson’un, Dr. Gordon Williams’ın İstanbul Tıp Fakültesinde ve dekanlığında da yüzden fazla Alman profesörün İstanbul Tıp Fakültesi’nde dersler vermesini  sağladı ve pek çok genç uzman ve Yrd. Doç. Dr. ve Doçent mensubumuza çeşitli burslar temin ederek uzun vadeli olarak ABD, Londra, Hollanda, Japonya ve Almanya (Münih Üniversitesi Ludwig Maximilian Üniversitesine) bilgi ve görgülerini arttırmak için yolladı. Ayrıca Amerika, İngiltere ve Avusturyalı profesörlerin İstanbul Tıp Fakültesinde dersler vermesini sağladı.

İstanbul Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’nın Ekokardiyografi laboratuarının modern ve verimli hale getirilmesi için Başkan yardımcısı olarak görevlendirildi ve Doppler ve Renkli Doppler Ekokardiyografiyi Türkiye’de ve İngiltere’de ilk kuran kişi oldu. Transözofajial ekokardiyografi’yi de Ülkemize ilk getiren ve Türkiye’de ilk defa İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakülte’si Kardiyoloji Anabilim Dalında’da kuran kişi oldu. Şubat 1984’te Genel Kurul tarafından, Türk Kardiyoloji Derneği’nin Ekokardiografi Çalışma Grubu Genel Sekreterliği’ne ve Başkan Yardımcılığı’na seçildi. Bu görevi on yıl yürüttü.  Aynı klinikte 1987 yılında Doçent oldu. Doçentliğini takiben tekrar ABD’de Teksas Houston’da Prof. Dr. Michael DeBakey ile tekrar uzun dönem çalışma imkanı buldu.

İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı tarafından 1991 yılında Amerika Birleşik Devletleri St. Thomas (Virgin Islands), Miami, Orlando ve Tapma Şehirlerinde uygulamalı Transözofajiyal Ekokardiografi Kursu ve Sempozyumuna ve devamında Saint Petersburg Şehrindeki Gulfcoast Ultrasound Institute (Florida, USA)’ de, “Cardiac Doppler-Color Flow” ve “Advanced Cadiac Doppler/Color Flow Imaging” ve Transözofajiyal Ekokardiyografi konulu uygulamalı eğitim programlarına 4 ay süre ile resmî görevli olarak gönderildi. Fakülteye dönüşte Transözofajiyal Ekokardiografi Laboratuvarını Türkiye’de kurdu. 1995 yılında Türkiye’de farklı üniversitelerden beş farklı profesörden oluşan jürinin hazırladığı raporların sonucunda oy birliği ile başarılı bulunup, profesör oldu.

Prof. Erzengin, daha sonraki yıllarda Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere, Avrupa’nın birçok üniversitesinde kısa, orta ve uzun vadeli ( tamamı toplam üç yıl süreli)  çok sayıda uygulamalı ve teorik kurs, kongre, konferanslar, dersler verdi, aktif olarak bizzat eğitime katılmış, pek çok sayıda konferanslar verdi ve tebliğlerde bulundu. 257’si yabancı dilde olmak üzere 498 adet makale, araştırma, konferans, derleme şeklinde yayını ve üçü yabancı dilde olmak üzere altı kitapta yazdığı konular var. Kardiyoloji, Ekokardiyografi, İç Hastalıkları ve Hipertansiyonla ilgili yazılmakta olan dört kitabın ikisinde editör, ikisinde editör yardımcısıdır. Eylül 2007’de basılan 3000 sayfalık İç Hastalıkları Kitabında Kardiyoloji ile ilgili 14 bölüm yazdı.

Türk Tıp Derneği, Türk Kardiyoloji Derneği, Avrupa Kardiyoloji Derneği – Fellow of the European Society of Cardiology (FESC) – üyesidir ve ayrıca Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri Ekokardiyografi Derneklerinin üyesi.

Fenerbahçe Spor Kulübü Kongre Üyesi ve TED’in üyesi, Beykoz Spor Klübün’ün Başkan
Yardımcısıdır ve Ayrıca; “Faruk Erzengin Vakfı”nın Kurucu ve Mütevelli Heyet Başkanıdır.
Son 5 yıldır Türk Kardiyoloji Derneği Aday Belirleme Komisyonu üyesi olarak görev yapıyor. 27 Kasım 2004’te Türk Kardiyoloji Derneği Genel Kurulu tarafından Yeterlilik “Board” Kurulu (TKYK) Başkanı seçildi.  Mayıs 2012’de Türk Kardiyoloji Derneği Etik Kurul Başkanlığı’na seçildi. Bu komisyonun başkanı olarak görevini  sürdürüyor. Avrupa Kardiyoloji Derneği (European Society of Cardiology) tarafından Kardiyoloji Çekirdek Eğitim Müfredatı  (ESC Core Curriculum) Türkiye Sorumlusu ve Başkanı olarak seçildi. 18 Ocak 2007 tarihinde Türkiye’yi temsilen tek sorumlu ve Başkan olarak ESC tarafından Parise davet edildi. Avrupa ve Türkiye Kardiyoloji Çekirdek Eğitim Müfredatı ve Programlarının Toplantısında görevli olarak bulundu ve alt çalışma gruplarının ve sürekli eğitimin tüm fonksiyonlarının Avrupa’da ve Türkişe’de hazırlanmasında ve yürütülmesinde görevlendirildi. Bu görevini halen başarılı bir şekilde sürdürüyor.

Ağustos 1998 ve Eylül 2001  yıllarında yapılan Dekanlık seçimlerini tarihteki en yüksek oy alarak kazandı ve arka arkaya 2 dönem(toplam 6 yıl) İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlık görevini  sürdürdü. Almanya Münih Üniveritesi Rektörü tarafından Erich FRANK Üstün Hizmet Madalyası ve Berat’ına layık görüldü. Ayrıca bu görevi döneminde üstün başarılarından dolayı, pek çok kurum tarafından Profesör Dr. ERZENGİN’e elli’nin üzerinde plaket ve madalya verildi.

Halen Türk Kardiyoloji Derneği Etik Kurulu Başkanlığı’na da yapan Erzengin, Türk Kardiyoloji Yeterlilik Kurulunun Kurucu Başkanı başarılı çalışmalar yaptı. Ersengin’e bu çalışmaları nedeniyle 23 Ekim 2009’da, 25. Ulusal Kardiyoloji Kongresi’nde Cumhurbaşkanı Abdulllah Gül tarafından Üstün Hizmet Ödülü verildi.

Prof. Erzengin’in en büyük hayali, Nobel Tıp Ödülünü ülkemize kazandırmak. Ömrünü bu uğurda vakfetti denilebilir. Bu yolda ekibiyle birlikten yaptığı önemli çalışmaları ve buluşları mevcut.

Dekanlık sürelerinin bitimini takiben, 7 Eylül 2004 tarihinde, tekrar Kardiyoloji Anabilim Dalındaki Öğretim Üyeliği görevine döndü. Erzengin, hâlen bu göreve devam ediyor.

Prof. Dr. Faruk Erzengin, evli ve 3 çocuk babası.

 

 

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası