Son Haberler

Dikkat! Enflasyon vergisi ödüyoruz!

-2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri ve Beklentiler Raporu’na göre bu yılın ilk 6 ayında vergi gelirleri %108 oranında artarak bir trilyon 34 milyar lira olarak gerçekleşti. 2022 yılı başında vergi gelirlerine ilişkin bütçe hedefi, 1 trilyon 258 milyar 279 milyon TL idi. Henüz yılın ortasında bütçede hedeflenen vergilerin %82’sinin toplanmış oldu.  

-Vergi gelirleri, %108 oranında artarak ikiye katlandı. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması, gelir vergisi rakamlarında çarpıcı bir olumsuzluk yaratmadı. Geçen yılın aynı dönemine göre %48’lik artış sağlandı. Bu durum, enflasyonun telafisi için yapılan ücret zamlarına paralel bir vergi geliri artışı olduğu anlamına geliyor.

-Konut satışlarındaki ralli, harçlardaki %91’lik artıştan kaynaklanıyor. Yılın ilk altı ayında satışlar, hem adet olarak hem de değer olarak artışı kamuoyu gündeminde önemli bir yer tuttu. Yılın ikinci yarısındaki gelişmelerin nasıl sonuçlanacağını bekliyoruz.

-En çarpıcı artış, %278’lik bir oranla kurumlar vergisinde gerçekleşti. Kurumlar vergisi tahsilatı, 2022 yılında beklenenin oldukça üzerinde gerçekleşti. Bazı uzmanlara göre Botaş, EÜAŞ gibi enerji alanındaki kamu şirketlerinin karlılığı üzerinden ödenen vergiler, merkezi bütçeye ilave kaynak yarattı. Bazılarına göre ise; kur korumalı mevduat rejiminde Hazine tarafından karşılanan kur farkları, banka bilançolarında olağanüstü karlar yarattı.

-Halka açık olmayan kamu şirketlerinin güncel verilerine hızlı erişim imkânımız yok. Ama ekonominin lokomotifi olan halka açık büyük şirketlerin ve bankaların verileri, daha 2022’nin ilk çeyreğinden itibaren mali tablolarda olağanüstü karlar oluştuğunu ortaya koyuyor.

-Bankacılık sektöründe yılın ilk çeyreğinde %287, ikinci çeyreğinde %374 seviyesinde net kar artışı beklentileri dikkat çekiyor. 2022’de demir-çelik, otomotiv, cam, GYO sektörü ve holdinglerin de net kâr büyümesinde önde olması bekleniyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu Kar Endeksi 2022 yılı ilk çeyreğinde hemen hemen tüm sektörlerde yüksek kar artışlarına işaret ediyor. Özellikle mali sektörde 2022’de kurumlar vergisi oranının %25 olarak kalıcı hale getirilmesi, bu sektörün yüksek karlarından önemli ölçüde vergi ödemesine neden oldu.

-2022’nin ilk yarısında kurum karları olağanüstü artış gösterdi. Kurumlar vergisi tahsilatı da bu artışı etkiledi. Bu karlılığın bir bölümü, reel büyümeden ve üretim girdi maliyetlerindeki değişimlerden kaynaklandı.  Ancak, yüksek görünen karlılıkta yüksek enflasyonun da yer aldığı açıktır. Hatta, endekslemede kullandığımız Yİ-ÜFE artışlarının bile bazı varlıkların piyasa değerlerini yakalayamadığını gözlemliyoruz.

-Halihazırdaki vergi sistemimizin enflasyonist artışları da kurum kazancının bir parçası olarak vergiye tabi tutması, sanayi ve ticaret şirketlerinin işletme sermayelerinde hızlı erimeye sebep olabilir. Sanayi ve ticaret erbabının sattığı malı yerine koyamama endişesi var. Vergi sistemimizde enflasyona karşı güvence sağlayabilecek düzenlemelerin hızlıca yapılması elzem görünüyor.

-Vergi Usul Kanunu’muza göre şirketlerin aktifinde yer alan birçok iktisadi kıymet çeşidi, alış bedeli veya maliyet bedeli ile değerleniyor. Bunlar arasında hammadde ve mamul mal stokları, makine teçhizat, bina ve arazi, başka şirketlerin sermayesine iştirak bedelleri gibi kalemler yer alıyor.

-Vergi Usul Kanunu’muzdaki değerleme ölçüleri enflasyon üzerinden vergi alan bir sistem yaratıyor. İşletmeler, bir yandan enflasyona karşı varlıklarının değerini koruma mücadelesi verirken, bir yandan da enflasyon üzerinden vergi ödeyerek sermayelerinde kayıp yaşıyorlar. Eğer enflasyon muhasebesine hızlıca dönülmeyecek ise, 1980-1990’larda olduğu gibi spesifik konuların çözümüne yönelik LİFO, hızlı amortisman, maliyet bedeli artışı vb. düzenlemelerin acilen vergi yasalarımıza dahil edilmesi gerekiyor.

2022 yılı Ocak-Haziran döneminde bütçe gelirleri, 2021 yılının aynı dönemine göre yüzde 100,6 oranında artarak 1 trilyon 265 milyar 410 milyon TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirlerinin ise aynı dönemde yüzde 108 oranında artarak 1 trilyon 33 milyar 791 milyon TL olarak gerçekleştiği açıklandı[i]. 2022 yılı başında vergi gelirlerine ilişkin bütçe hedefinin 1 trilyon 258 milyar 279 milyon TL olduğu dikkate alınacak olursa, henüz yılın ortasında bütçede hedeflenen vergilerin %82’sinin toplanmış olduğu görüldü.

Bu gelişme üzerine ödenekler artırılarak merkezi bütçede revizyon yapıldı. 7414 sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 29.06.2022 tarihinde TBMM tarafından kabul edildi. Böylece, gelir artışına paralel olarak merkezi bütçedeki harcama kalemleri de artırılmış oldu.

GİDERLERİN %41’İ, GELİRLERİN %50’Sİ GERÇEKLEŞTİ

Bahse konu bütçe dengesinin başlangıç ve revize rakamlarını aşağıdaki tabloda özetliyorum. Tabloda görüldüğü gibi, yılın ilk yarısında revize rakamlar üzerinden, giderlerin %41’i gerçekleşirken, gelirlerin %50’si gerçekleşti. Vergi gelirlerindeki artış dikkat çekicidir.

2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi
(Milyon TL) 2023 Başlangıç Bütçesi 2023 Revize Bütçe Bütçe Artışı % Ocak-Haziran Gerçekleşme Gerçekleşme (Başlangıç) Gerçekleşme (Revize)
Bütçe Giderleri 1.750.957 2.831.472 62% 1.171.851 67% 41%
Faiz Hariç Bütçe Giderleri 1.510.574 2.501.672 66% 1.037.197 69% 41%
Faiz Giderleri 240.384 329.800 37% 134.654 56% 41%
Bütçe Gelirleri 1.472.583 2.553.099 73% 1.265.410 86% 50%
Vergi Gelirleri 1.258.279 2.185.950 74% 1.033.791 82% 47%
Bütçe Dengesi -278.374 -278.374 0% 93.560 -34% -34%
Faiz Dışı Denge -37.991 51.426 -235% 228.313 -601% 444%

2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri ve Beklentiler Raporu’nun 33. sayfasında yer alan 9 no’lu tabloda 2021 ve 2022 yılı ilk 6 aylık vergi gelirleri karşılaştırmalı olarak gösteriliyor.

VERGİ GELİRLERİ, İKİYE KATLANDI

Buna göre;

  • Vergi gelirleri, %108 oranında artarak ikiye katlandı.
  • Öncelikle, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasının gelir vergisi rakamlarında çarpıcı bir olumsuzluk yaratmadığını gözlemliyoruz. Geçen yılın aynı dönemine göre %48’lik artış sağlandı. Bu durum, enflasyonun telafisi için yapılan ücret zamlarına paralel bir vergi geliri artışı olduğunu düşündürüyor.
  • Dış ticaret açığındaki artışın ithalde alınan KDV (%130’luk artış) ve kısmen ÖTV (%73’lük artış) rakamları üzerinde etkili olduğu anlaşılıyor[ii]
  • Konut satışlarındaki ralli harçlardaki %91’lik artışın ana sebebidir[iii]. Yılın ilk altı ayında satışların hem adet olarak hem de değer olarak artışı kamuoyu gündeminde önemli bir yer tuttu. İkinci yarıdaki gelişmeleri merakla bekliyoruz.
  • En çarpıcı artışın %278’lik bir oranla kurumlar vergisinde gerçekleştiğini görüyoruz. Yazının bundan sonraki bölümlerinde ağırlıklı olarak bu artışın nedenlerini irdelemeye çalışacağım.

Öncelikle, 2017-2022 yılları arasındaki kurumlar vergisi tahsilatının seyrini gösteren şu tabloya bakalım.

  • Tahsilat tutarlarını enflasyon etkisinden arındırmak için Yİ-ÜFE endeksini kullandım. Bu endeks Vergi Usul Kanunu’na göre yapılan enflasyon düzeltmesinde de kullanılıyor. Birçok vergi ve ceza ile ilgili yıllık güncellemelerde de yeniden değerleme oranı adı altında aynı endeksten yararlanılıyor.
  • Tahsilattaki mevsimsel (ya da aylık) dalgalanmaların etkisi azaltmak için her yılın Ocak-Mart dönemi (1. Çeyrek) geçici vergilerinin beyan edildiği Mayıs ayı verilerini de tabloya ekledim.
Kurumlar Vergisi (*) Endekslenmiş Değer (**)
Milyar TL Mayıs (***) İlk 6 Ay Tüm Yıl Mayıs İlk 6 Ay Tüm Yıl
2022 148,3 263,0 9,6 15,9
2021 24,8 69,5 177,9 3,7 10,0 17,4
2020 19,3 49,3 105,0 4,0 10,2 18,5
2019 13,0 36,5 78,9 2,8 8,0 17,4
2018 16,4 34,7 78,6 4,6 9,5 18,6
2017 12,5 27,0 52,9 4,2 9,1 16,7
(*) Muhasebat Genel Müdürlüğü, Merkezi Yönetim Bütçe Gelir İstatistikleri
(**) TUİK’in Yİ-ÜFE Endeksi ile hesaplanan 2003 fiyatları cinsinden değerlerdir
(***) Ocak-Mart dönemine ait geçici vergi Mayıs ayında beyan edilip ödenir

 

BU YILIN İLK 6 AYINDA 9-10 MİLYAR LİRA KURUMLAR VERGİSİ TAHSİLATI YAPILDI

Tabloda görüldüğü gibi, son 5 yılda kurumlar vergisi tahsilatı sabit fiyatlarla (2003 değerleriyle) 17-18 milyar TL civarında dalgalanıyor.

  • İlk 6 ay itibariyle tahsilat tutarları ise 9-10 milyar TL seviyesinde olup, tutarlı bir seyir izliyor.
  • İlk 3 aylık mali tablolar üzerinden ödenen geçici vergileri içeren Mayıs verileri sabit fiyatlarla azalma eğilimi gösteriyor. 2017 yılı ve öncesinde %20 olan kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı 2018, 2019 ve 2020 hesap dönemlerinde %22 ve hatta 2021’de %25 olarak uygulanmasına rağmen, geçici vergi tahsilatı performansı iyileşmedi.

2022 yılına gelindiğinde hem nominal değerlerde hem de endekslenmiş değerlerde önemli bir sıçrama görüyoruz.

  • Yılın ilk altı ayında nominal değerlerle 263 milyar TL olan kurumlar vergisi tahsilatı 2003 değerleriyle yaklaşık 16 milyar TL seviyesine tekabül ediyor.
  • Bir önceki yılın aynı dönemine nazaran bu artış nominalde %278, endekslenmiş değerde %59 oluyor.
  • Mayıs’tan Mayıs’a yapılan karşılaştırma daha da çarpıcıdır. 2021 yılının Mayıs ayında 24,8 milyon TL olan kurumlar vergisi geçici vergi tahsilatı %498’lik artışla bu yılın Mayıs ayında 148,3 milyon Türk Lirası’na ulaştı. Endekslenmiş değerdeki artış %159’dur. Ağustos’taki 2. çeyrek geçici vergi sonuçlarını gerçekten ilgi ve heyecanla bekliyoruz.

2022 YILINDA BEKLENENİN ÜZERİNDE VERGİ TAHSİLATI NASIL GERÇEKLEŞTİ?

Kurumlar vergisi tahsilatında 2022 yılında beklenenin oldukça üzerinde gerçekleşen bu performansı nasıl izah edebiliriz? Bu soru yılın ilk aylarından beri uzmanları meşgul ediyor[iv]. Bazı uzmanlar Botaş, EÜAŞ gibi enerji alanındaki kamu şirketlerinin karlılığı üzerinden ödenen vergilerin merkezi bütçeye ilave kaynak yarattığı tezini ileri sürerken, bazıları da kur korumalı mevduat rejiminde hazine tarafından karşılanan kur farklarının banka bilançolarında yarattığı olağanüstü karlara dikkat çekiyor. Geçici vergi döneminde ihracata çalışan ve döviz pozisyonu tutan şirketlerin kârlarının burada etkili olabileceğini düşünen uzmanlar da var. Bu görüşlerin her birisi ayrı ayrı değerli ve haklılık payları var. Mali idarenin henüz bu konuda bir açıklaması yok.

Halka açık olmayan kamu şirketlerinin güncel verilerine hızlı erişim imkânımız olmasa da ekonominin lokomotifi olan halka açık büyük şirketlerin ve bankaların verileri daha 2022’nin ilk çeyreğinden itibaren mali tablolarda olağanüstü karlar oluştuğunu ortaya koyuyor. Örneğin, bankacılık sektöründe yılın ilk çeyreğinde %287[v], ikinci çeyreğinde %374[vi] seviyesinde net kar artışı beklentileri dikkat çekiyor. 2022’de demir-çelik, otomotiv, cam, GYO sektörü ve holdinglerin de net kâr büyümesinde önde olması bekleniyor[vii].

Belirli sektörlerin daha öne çıkmasına karşılık Merkezi Kayıt Kuruluşu Kar Endeksi 2022 yılı ilk çeyreğinde hemen hemen tüm sektörlerde yüksek kar artışlarına işaret ediyor. Özellikle mali sektörde 2022’de kurumlar vergisi oranının %25 olarak kalıcı hale getirilmesi, bu sektörün yüksek karlarından önemli ölçüde vergi ödemesine neden oldu.

MKK Kar Endeksi
Bir Önceki Yılın Aynı Dönemine Göre Değişim 2021/1 2022/1
Ana Endeks 36,81% 142,12%
Sınai Endeks 120,81% 125,10%
Mali Endeks 33,33% 169,31%
Hizmetler Endeksi -2,60% 147,45%
Teknoloji Endeksi 31,28% 54,23%

2022’NİN İLK YARISINDA KURUM KARLARI OLAGANÜSTÜ ARTTI

Özetle, 2022’nin ilk yarısı boyunca kurum karlarının olağanüstü artış gösterdiği ve kurumlar vergisi tahsilatının da bu artıştan istifade ettiği anlaşılıyor. Bu karlılığın bir bölümünün reel büyümeden ve üretim girdi maliyetlerindeki değişimlerden kaynaklandığı tartışmasızdır. Ancak, yüksek görünen karlılıkta yüksek enflasyonun da yer aldığı açıktır. Hatta, endekslemede kullandığımız Yİ-ÜFE artışlarının bile bazı varlıkların piyasa değerlerini yakalayamadığını gözlemliyoruz.

Halihazırdaki vergi sistemimizin enflasyonist artışları da kurum kazancının bir parçası olarak vergiye tabi tutması, sanayi ve ticaret şirketlerinin işletme sermayelerinde hızlı erimeye sebep olabilir. Sanayi ve ticaret erbabının sattığı malı yerine koyamama endişesi vardır. Vergi sistemimizde enflasyona karşı güvence sağlayabilecek düzenlemelerin hızlıca yapılması elzem görünüyor.

Vergi Usul Kanunu’muza göre şirketlerin aktifinde yer alan birçok iktisadi kıymet çeşidi, alış bedeli veya maliyet bedeli ile değerleniyor. Bunlar arasında hammadde ve mamul mal stokları, makine teçhizat, bina ve arazi, başka şirketlerin sermayesine iştirak bedelleri gibi kalemler yer alıyor. Dikkat edilirse bunlar genellikle içinde bulunduğumuz post-pandemi ve yüksek enflasyonlu dönemde değeri hızla artan kalemler. Bu belirsizlikler döneminde paranın satın alma değerini korumak isteyen gerçek ve tüzel kişiler bir yandan dövize ve kıymetli madenlere, diğer yandan da hammadde, mamul ve gayrimenkul başta olmak üzere varlıklara yoğun talep yarattılar. Bilançolarda tarihi maliyet bedelleri ile yer alan bu varlıklar piyasa değerleri üzerinden satıldıkça yüksek karlar oluştu. Petrol ve petrol türevlerinden metallere, kahveden temel gıda ürünlerine, inşaat girdilerinden ikinci el otomobillere kadar çoğu emtianın fiyat eğrisine bakıldığında tarihi maliyet bedelleri ile güncel satış fiyatları arasındaki dengesizlikler kolayca fark edilecektir.

DÖVİZ CİNSİNDEN ALACAKLAR, KURUMLAR VERGİSİ MATRAHINI ARTIRDI

Diğer yandan, işletmelerin çeşitli nedenlerle elde bulundurdukları döviz mevcutları ile döviz cinsinden alacaklarının kurumlar vergisi matrahını artırıcı etkisi olduğu da hesaba katmak gerekir. Vergi Usul Kanunu’nun 280. Maddesine göre kasada, bankada mevcut olan dövizlerin ve döviz cinsinden olan alacakların (gerçekten bir alış satış işlemi ve karı olmasa bile) her geçici vergi döneminde güncel değerlere uyarlanması ve oluşacak değer artışları üzerinden kurumlar vergisi matrahına ilave edilmesi mecburiyeti vardır. Bu nedenle üretim ve ticaretle uğraşan işletmelerin enflasyona yenilmemek için döviz dahi tutmayıp, ticareti ile uğraştıkları hammadde veya mamulleri elde tutmayı tercih ettiklerini gözlemliyoruz. Çünkü emtiayı elde tutup satmazlarsa vergiye tabi bir durum ortaya çıkmıyor. Ancak, stoklarını elden çıkarmak durumunda kaldıklarında, vergi muhasebesi gereğince, kayıtlardaki düşük bedel ile piyasada oluşan yüksek satış fiyatı üzerinden hesaplanan vergiyi ödemek zorunda kalıyorlar. Zira vergi kanunlarımız, satışı yapılan emtianın maliyet bedelinin “ilk giren ilk çıkar” (FİFO) modeline göre ya da ortalama maliyet esasına göre belirlenmesini emrediyor. Oysa, yüksek enflasyon dönemlerinde “son giren ilk çıkar” (LİFO) yönteminin uygulanabilmesi işletmenin varlıklarını korumasına yardımcı olabilir.

ENFLASYON DÜZELTMESİ UYGULAMASI, 2023 YILI SONUNA KADAR ERTELENDİ              

Enflasyon oranın çift haneli rakamlarda seyrettiği 80’li ve 90’lı yıllar boyunca, mali tablolardaki bazı kalemleri enflasyona karşı korumak amacıyla bazı hükümler konulmuştu.   Maliyet bedeli artırımı, son giren ilk çıkar (LİFO) yöntemi, amortisman sürelerinin kısaltılması, amortismana tabi kıymetlerin yeniden değerlenmesi gibi bazı düzenlemeler dört başı mamur çözüm getiremese bile olmasa işletmelerin varlığını korumasına kısmen yardımcı oluyordu.

2003-2004 yıllarında enflasyon muhasebesinin uygulamaya konulmasıyla birlikte bu düzenlemeler yürürlükten kaldırıldı. Yüksek enflasyon dönemlerinde artık enflasyon düzeltmesi yapılacağı hükmü Vergi Usul Kanununa mükerrer 298. Madde olarak konuldu. Bununla birlikte, yasada tanımlanan yüksek enflasyon şartları 2021 sonunda oluştuğunda, 29.01.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7352 sayılı Kanun ile enflasyon düzeltmesi uygulaması 2023 yılı sonuna kadar ertelendi.

YATIRILAN SERMAYE, ENFLASYON KARŞISINDA ERİYOR

Vergi uygulamasında enflasyon düzeltmesi en az 2 yıl gündemden kalktığı için, elde koruma kalkanı olarak sadece Vergi Usul Kanunun Geçici 32.  Maddesindeki (ve izleyen geçici vergilendirme dönemleri için VUK mükerrer 298/Ç maddesindeki) yeniden değerleme imkânı kalıyor. Bu hem %2 ek vergi ödemeyi gerekli kılan hem de sadece bilançodaki belli bazı kalemleri kapsayan bir çözümdür. Stok maliyetlerinin düşük kalması, verilen sipariş avanslarının ve yatırılan sermayenin enflasyon karşısında erimesi gibi daha yaygın ve can yakıcı olan sorunlara çözüm getirmiyor.

Görüldüğü gibi, Vergi Usul Kanunu’muzdaki değerleme ölçüleri enflasyon üzerinden vergi alan bir sistem yaratıyor. İşletmeler bir yandan enflasyona karşı varlıklarının değerini koruma mücadelesi verirken, bir yandan da enflasyon üzerinden vergi ödeyerek sermayelerinde kayıp yaşıyorlar. Eğer enflasyon muhasebesine hızlıca dönülmeyecek ise, 80-90’larda olduğu gibi spesifik konuların çözümüne yönelik LİFO, hızlı amortisman, maliyet bedeli artışı vb. düzenlemelerin acilen vergi yasalarımıza dahil edilmesi gerekiyor.

[i] T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri ve Beklentiler Raporu, sf.10. (https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/07/2022-Yili-Merkezi-Yonetim-Butce-Gerceklesmeleri-ve-Beklentiler-Raporu-30072022.pdf)

[ii] Ocak-Haziran döneminde dış ticaret açığı %142,7 artarak 21 milyar 181 milyon dolardan, 51 milyar 400 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Haziran döneminde %83,2 iken, 2022 yılının aynı döneminde %71,0’a geriledi (TUİK Dış Ticaret İstatistikleri, Haziran 2022 – Haber Bülteni Yayım Tarihi :29 Temmuz 2022, Sayı: 45541)

[iii] Konut satışları Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %31,4 artışla 726 bin 398 olarak gerçekleşti (TUİK Konut Satış İstatistikleri, Haziran 2022 – Haber Bülteni Yayım Tarihi :19 Temmuz 2022, Sayı: 45678)

[iv] Kurumlar Vergisindeki Artış Dikkatleri Çekti! Uzmanlar Nasıl Açıkladı? (https://onedio.com/haber/kurumlar-vergisindeki-artis-dikkatleri-cekti-uzmanlar-nasil-acikladi-sir-mi-1045932)

[v] Borsada ilk çeyreğin yıldızı bankacılık (https://www.dunya.com/finans/haberler/borsada-ilk-ceyregin-yildizi-bankacilik-haberi-655345)

[vi] Bankacılık sektöründe karlılık yüzde 374 arttı (https://www.dunya.com/kose-yazisi/bankacilik-sektorunde-karlilik-yuzde-374-artti/659944)

[vii] 65 şirketin net kâr tahminleri: Net kâr büyümesinde olması beklenen sektörler (https://www.ekonomist.com.tr/kapak-konusu/net-kar-tahminleri.html)

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası