Son Haberler

Bölgesel ticari bloklar: Küresel ticaretin geleceği

-ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başladığı 2017 yılı ve sonrasında, siyasi ve ticari konularda bölgesel ve küresel boyutta önemli değişimler yaşandı. Pandeminin arkasından Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan ve halen devam eden savaş her alanda bölgesel ve küresel gelişmelerin ivmelenmesine neden oldu. ABD eksenli tek kutuplu küresel yapıdan çok kutupluluğa doğru girişim ve çabalar hızlanmış durumda. Dünyanın çeşitli bölgelerindeki oluşumlarda çok yönlü gelişmeler yaşanıyor.

Türkiye de bu gelişmelere paralel olarak AB ile mevcut “Gümrük Birliği” anlaşmasının iyileştirilmesini ve kapsamının genişletilmesini en öncelikli konu olarak ele almalıdır. Başta USMCA ve RCEP oluşumları/ülkeleri ile ilişkilerimizin artırılması da ihracatımızın geleceği için çok değerli. Tabii ki benzer çabalar, diğer ticari oluşumlar ve dünyanın her ülkesi ile de yürütülmelidir.

Küresel ya da bölgesel boyutta siyasi ilişkiler ve güvenlikle ilgili konularda yaşanan önemli gelişmeler, ticari ve ekonomik ilişkileri de etkiliyor; etkilenme, bazen mevcut durumu fazla değiştirmeyen sınırlı ölçeklerde olabilirken bazen de radikal gelişmelere ya da yeni oluşumlara yol açıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başladığı 2017 yılı ve sonrasında, siyasi ve ticari konularda bölgesel ve küresel boyutta önemli değişimler yaşandı. Pandeminin arkasından Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan ve halen devam eden savaş her alanda bölgesel ve küresel gelişmelerin ivmelenmesine neden oldu. ABD eksenli tek kutuplu küresel yapıdan çok kutupluluğa doğru girişim ve çabalar hızlanmış durumda. Uluslararası ticarette; ülkelerin ikili ticaretini, küresel ticaretin akışını ve bölgesel ticareti etkileyen; alternatif lojistik güzergahların devreye alınmasına yol açan gelişmelere bağlı olarak çok taraflı ticari ve ekonomik anlaşmalar ve oluşumlarda önemli değişimler yaşanıyor.

TİCARİ ANLAŞMALAR VE GELİŞMELER

2017 yılı ve sonrasında; uluslararası ticareti etkileyen ticaret savaşları, pandemi ve Ukrayna savaşının etkili olduğu süreçte yaşadığımız önemli gelişmeleri özetlersek;

  • Avrupa Birliği ile ABD arasında imza aşamasına gelen TTIP-Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı anlaşması rafa kaldırıldı (2018).
  • Pasifik Okyanusu’nun iki yakasından (ABD-Kanada-Meksika-Peru-Şili+ Avustralya-Brunei-Japonya-Malezya-Yeni Zelanda-Singapur-Vietnam) 12 ülkenin imzaladığı TPP-Transpasifik Ortaklık Anlaşması’ndan, ABD imzasını geri çekti (2017) ve anlaşma yürürlüğe girmemiş oldu.
  • İngiltere AB’den ayrıldı (Ocak/2020), kalan ülkelerin bilinen anlaşmazlıklarına rağmen 27 ülke Birlik bünyesinde yola devam ediyor.
  • ABD-Meksika-Kanada arasında 1994’te yürürlüğe giren NAFTA-Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması, 2020’de USMCA anlaşmasına dönüştürüldü.
  • Asya Pasifik coğrafyasının önde gelen ülkelerinin de içinde yer aldığı (Avustralya-Brunei-Kamboçya-Çin-Endonezya-Japonya-G.Kore-Laos-Malezya-Y. Zelanda-Filipinler-Singapur Tayland-Vietnam- Myanmar) 15 ülke RCEP-Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık anlaşması olarak bilinen serbest ticaret anlaşmasını imzaladı (2020) ve anlaşma 2022’de yürürlüğe girdi.
  • Avrupa Birliği-Çin arasında, görüşmeleri 2013 yılında başlayıp 2020’de onay aşamasına getirilen CAI-Kapsamlı Yatırım Anlaşması, siyasi konularda yaşanan karşılıklı gerginlik nedeniyle henüz onaylanmadı.

ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA BÖLGESEL VE KÜRESEL TİCARETİN KOMPOZİSYONU DEĞİŞECEK

Yukarıda, son dönemde uluslararası ticareti, yatırımları ve ekonomik ilişkileri etkileyen bazı anlaşma ve oluşumlardaki gelişmeleri kısaca özetledik. Bu süreçte ayrıca, bölgesel ve küresel ticareti doğrudan ya da dolaylı etkileyen başka gelişmeler de oldu. Örneğin, 2017’de Hindistan ve Pakistan’ın SCO-Şangay İşbirliği Örgütü’ne katılımı; 2022’de gaz ve petrol zengini bazı ülkeler dahil) 12 ülkenin BRICS’e üyelik başvurusu yapmaları; Arap-İsrail Abraham Anlaşmaları sonrasında İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Sudan ve Fas arasında imzalanan ikili anlaşmaların önümüzdeki dönemde diğer Arap ülkeleri ile de imzalanmasının beklenmesi; GCC-Körfez Ülkeleri Birliğinin yönünü Asya coğrafyasına çevirmesi ve görüşmelerin başlatılması gibi gelişmeler de önümüzdeki yıllarda bölgesel ve küresel ticaretin kompozisyonunu etkileme potansiyeline sahiptir.

TİCARİ VE EKONOMİK İŞBİRLİĞİ AMAÇLI KURULUŞLAR, FAALİYETLERİNİ SÜRDÜRÜYOR

Tabii ki yukarıda belirtilen gelişmelerin dışında Latin Amerika, Afrika, Orta Asya ülkelerinin içinde bulunduğu coğrafyalarda yer alan geleneksel ticari oluşumlar bünyesinde ve bu oluşumların küresel ilişkilerinde de rutin gelişmeler yaşanıyor. İlk bakışta bu oluşumlar kendi içinde yoluna devam ediyorlar. Örneğin, Güney Doğu Asya’da 10 üyeli ASEAN, Asya Pasifik’te 21 üyeli APEC, 12 üyeli CIS-Bağımsız Devletler Topluluğu, 19 üyeli COMESA-Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı, 8 üyeli SAARC-Güney Asya Bölgesel İşbirliği Kuruluşu, Güney Amerika’da toplamda 10 asil ve işbirliği ülkesinden oluşan MERCOSUR, 21 üyeli IOR-ARC/Hint Okyanusu Bölgesel İşbirliği Kuruluşu başta olmak üzere ticari ve ekonomik işbirliği amaçlı kuruluşlar faaliyetlerini sürdürüyor.

BÖLGESEL TİCARET BLOKLARININ GELECEĞİ

Uluslarararası ticarette bölgesel ticaret bloku oluşumlarının yanında (ülkeler arası ikili yada blokların blok dışındaki ülkelerle yaptığı) serbest ticaret anlaşmaları da önemlidir. En fazla STA anlaşması olan ülkeler, AB ile AB dışındaki bazı Avrupa ve Doğu Asya ülkeleridir. Bu yazımızda belirtilen/belirtilmeyen çok sayıda serbest ticaret oluşumundan şüphesiz en büyük üçü; USMCA (eski NAFTA, 3 ülke), AB (27 ülke) ve RCEP (15 ülke) anlaşmaları ile oluşturuldu. Bu üç oluşumda yer alan ülkeler; dünya ekonomisinin yaklaşık % 80’ini ifade ediyor, dünya ticaretinin %85’ten fazlası da bu ülkeler tarafından yapılıyor. Bu yapıların dışında kalan ülkelerin ihracatını artırabilmeleri için ya bu üç oluşumdan birinde yer almaları ya da bu oluşumlarla serbest ticaret anlaşması imzalaması gerekecek. Gelecekte; tıpkı AB ile olduğu gibi, anlaşma kapsamındaki ülkelerle ikili STA anlaşması yapmak isteyen diğer ülkelerin, her bir ülke yerine RCEP ve USMCA ile doğrudan STA anlaşması imzalamaları gerekeceğini düşünüyorum. Konuyu Türkiye açısından değerlendirilmek gerekirse, AB ile mevcut “gümrük birliği” anlaşmasının iyileştirilmesinin ve kapsamının genişletilmesinin en öncelikli gündem maddemiz olduğunu, başta USMCA ve RCEP oluşumları/ülkeleri ile ilişkilerimizin artırılmasının da ihracatımızın geleceği için çok değerli olduğunun altını çizmek istiyorum. Tabii ki benzer çabalar, diğer ticari oluşumlar ve dünyanın her ülkesi ile de yürütülmelidir.

Adnan YILDIRIM 

Ekonomi Bakan Yardımcısı (2014-2015)

Türk Eximbank Genel Müdürü (2016-2019)

yildirim@turcomoney.com

 

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası