Ağaköylü kadınların el emeği hasır ürünleri yurdun dört bir yanında alıcı buluyor

ÇANAKKALE (AA) – SEVİ GÖZAY UĞURLU – Çanakkale'nin Biga ilçesine bağlı Ağaköy'de 25 yıl öncesine kadar neredeyse tüm köy halkının geçim kaynağı olan hasırcılık geleneğini sürdüren kadınların şapkadan, çantaya, sepetten ev aksesuarlarına kadar geniş bir yelpazede ürettikleri ürünler, yurdun dört bir yanında alıcı buluyor.

Ağaköy'de 2021 yılında Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı ve Biga Kadın Çevre Kültür İşletme Kooperatifinin desteğiyle başlayan, İŞKUR ve Biga Halk Eğitimi Merkezi işbirliğiyle hayata geçirilen kurs ile 25 kadın, geleneksel hasır sepet örücülüğünü öğrendi.

Köyle özdeşleşen ve zamanla unutulan bu geleneksel zanaatın yeniden canlandırılmasıyla, kursta eğitim alan 11 kadın bir araya gelerek, "Hasır Yap" markasını kurdu.

Girişimci kadınların bir kısmı çeşitli nedenlerle ekipten ayrılınca marka dört kadının el emeğiyle büyüdü. Köydeki atölyelerinde haftada 6 gün üretim faaliyetlerini sürdüren kadınlar, hasırdan çanta, şapka, avize, damacana kılıfı, şişelik, sepet, saksılık ve gazetelik yapıyor.

Hasırcılık geleneğini sürdüren Ağaköylü kadınlar, bu yıl üretim kapasitelerini artırmayı hedefliyor.

– Ham madde hazırlığı bir yıl sürüyor

Hasırcılığı kursla öğrenen Hatice Akça (41), geçen zaman içinde markalarının yavaş yavaş büyümeye başladığını belirterek, "Şimdiye kadar vergiden muaftık ama artık toplu satış yapmaya başlayacağımız için vergiye dayalı bir işletme olarak devam edeceğiz." dedi.

Hasır tarzı ürünlerin mekanlarda sıkça tercih edildiğini dile getiren Akça, "Bizim amacımız malzemesi kendi memleketimizde olan ürünleri el emeği ile üretip, satışlarımızı gerçekleştirmek. Bunun için de başvurularımızı yaptık, inşallah kurumsallaşacağız." diye konuştu.

Üretimin her aşamasının zaman ve emek istediğini anlatan Akça, sazların temininden kurutulmasına, ayrılmasından örülmesine kadar geçen sürecin neredeyse bir yıla yayıldığını söyledi.

Eskiden malzemeyi hazır aldıklarını ancak olumsuz durumlar yaşadıklarını söyleyen Akça, son yıllarda Balıkesir'in Manyas ve Edirne'nin İpsala ilçelerindeki alanlarda ilgili muhtarlıklardan aldıkları izinle sazları biçtiklerini, göletlerden topladıkları malzemeleri tarlalarda kurutup kamyonetlerle köye taşıdıklarını söyledi.

Akça, sazları biçme zamanının gecikmesi durumunda malzemenin kurtlandığını ya da çürüdüğünü, bu yüzden hasadın büyük titizlikle yürütüldüğünü vurguladı.

Günde en fazla iki ila üç çanta örülebildiğini, üretim aşamasının sabır istediğini belirten Akça, sözlerine şöyle devam etti:

"Malzemeyi önce ayırıyor, ıslatıyor, tekrar hazırlıyor ve en sonunda örüyoruz. Her aşaması zahmetli ama çok sağlam ve uzun ömürlü ürünler ortaya çıkıyor. Bu iş biraz sabır işi. Gençler bu tür işlere ilgi göstermiyor ancak öğrenmek isteyen olursa bilgi ve tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız."

Akça, Türkiye'nin dört bir yanına yaptıkları ürünleri gönderildiklerini, ürünlere sosyal medya hesapları üzerinden ulaşım sağlanabildiğini sözlerine ekledi.