Bir yılı aşkın süredir Otomotiv endüstrisinin yarı iletken çip sıkıntısı yaşamakta olduğunu izliyoruz.
Şimdilerde ise global otomotiv devleri ve diğer alüminyum üreticileri, magnezyum temin zorlukları nedeniyle yine Avrupa kıtasında üretim aksaması yaşayacaklar görünüyor. O nedenle bu yazımı magnezyum sorununa ayırmak istedim.

Metal işi ile uğraşanlar ve malzeme bilimciler gayet iyi bilir. Magnezyum, Alüminyum alaşımlarının üretimi için kritik bir metaldir. Alüminyum alaşımlarını gıda ambalaj malzemesinden yapı malzemelerine, oto yedek parçalarına kadar çok geniş bir yelpazede kullanıyoruz.

Çin, global magnezyum üretiminde neredeyse tekel durumunda olan bir ülke. Global üretimin % 87 sini gerçekleştiriyor. Ancak, magnezyum üretiminde yoğun enerji ihtiyacı var. Artan enerji fiyatları Çin’in 20 Eylül 2021 den itibaren üretimi büyük ölçüde azaltmasına neden olunca magnezyum kıtlığı başladı.

Çin’deki magnezyum üretim merkezi durumundaki Shaanxi ve Shanxi eyaletlerinde bulunan 25 fabrika, enerji kesintileri nedeniyle magnezyum üretimini durdurdu. Diğer 5 fabrika ise üretimini % 50 azalttı.

Tüm bu gelişmeler, Avrupa’daki magnezyum stoklarının Kasım sonunda tükenmesi sonucunu getiriyor.

Nitekim Avrupa Üretici dernekleri bu durumun yıkıcı etkisi olacağını söyleyerek tepkiye başladılar. https://www.nzherald.co.nz/world

Avrupa Komisyonu’nun ve tek tek ilgili Avrupa devletlerinin Çin ile görüşerek bu yıkıcı etkiyi azaltması mümkün olabilecek mi hep birlikte göreceğiz. AB içinde acil tedbir alınamaz ise binlerce işyerinin kapanması kaçınılmaz görünüyor.

Zaten yarı iletken çip sıkıntısı nedeniyle zor dönem geçiren otomotiv endüstrisi şimdi de magnezyum sorunu ile boğuşmak zorunda. Zira magnezyum yokluğundan etkilenecek alüminyum alaşımlarının yokluğu direkt olarak otomotiv üretimini vuruyor.

Aslında bu noktada AB otomotiv endüstrisinin neden magnezyum temini için Çin’e % 95 oranında bağımlı olduğunu sorgulamak gerekiyor. Zira kaçınılmaz olarak fiyatlar artacak. Öyle ki ton başına % 100 e kadar fiyat artışı konuşuluyor. Bu durumda Avrupa’lı üreticiler magnezyum içeren malzeme üretmeyi yeniden değerlendirecekler mutlaka.

Avrupa Otomotiv Üreticileri Birliği olan ACEA yönetimi de Avrupa Komisyonu nezdinde bu duruma acil çözüm arıyor. Avrupa’nın bu denli Çin’ e bağımlı olmasına karşı tepkiler yükseliyor.

Bu bağımlılığın başlangıcı 2001 yılına dayanıyor. Aynı yıl Çin magnezyum fiyatlarına damping yapınca Avrupa’daki magnezyum fabrikaları kapanmak zorunda kalmıştı. Sonra geçen 20 yıl içinde Çin’in magnezyum üretimindeki payı % 12 den % 87 ye çıktı ve yılda 1.2 milyon tonluk global talebi neredeyse tek başına Çin karşılamaya başladı.

Şimdi ne olacak? Çin kendi ihtiyacını üretmeye şu veya bu şekilde devam edecek. Diğer ülkelere ise aşırı yükselen fiyatlarla kısıtlı ihracat yaparak kendisine avantaj sağlayacak.

İşte bu örnek, ileride Lithium temininde de benzer tehlikenin olduğunu gösteriyor. Zira, yeryüzündeki toplam Lithium rezervlerinin çok büyük oranı Çin’lilerin kontrolünde. Global otomotiv üretimi elektrik motorlu taşıtlara evrilirken Lithium madenine bağımlılığını artırdıkça benzer bir krizin çok daha şiddetli yaşanması kaçınılmaz. O nedenle Avrupa ve ABD menşeli otomotiv markaları lokal tedarikçileriyle çözüm bulmaya bugünden başlamış durumda. Bu konuya geçe yazılarımın birisinde değinmiştim. Ama unutmayalım ki Çin çoktan Lithium rezervlerinin işletimine hakim oldu. En büyük elektrik motorlu taşıt üreticisi Tesla bile ürettiği taşıtlara batarya bulmak için Çin ile çalışmak zorunda.

Bakalım bu işin sonu nereye varacak? ABD ve Avrupa, Çin ile ticaret savaşlarını sürdürebilir mi?

Ne dersiniz?

İbrahim Aybar

Renault Eski Genel Müdürü

aybar@turcomoney.com