Son Haberler

Sigortacılığın geçmiş ve gelecek 100 yılı…

-Ülkemizdeki sigortacılığın esas olarak 1870 yılında Beyoğlu’nda çıkan büyük yangın sonrasında yabancı sigorta şirketlerinin acente olarak faaliyet göstermesiyle başladığını ifade etmek yanlış olmaz. İlk sigorta şirketi ise 1891 yılında kuruldu. Yerli sermayeye sahip ilk şirket ise 1893 yılında kurulan Osmanlı Umum Sigorta oldu.

-Cumhuriyetin ilanıyla gelişen ekonomi içinde sigortacılığa da önem verildi. Sigortacılık alanında yasal ve kurumsal açıdan önemli adımlar atıldı. 1925 yılında İş Bankası tarafından Anadolu Sigorta kuruldu. 1927 yılında sigorta şirketlerinin teftişi ile ilgili kanunun çıkarıldı. 1929 yılında Milli Reasürans kuruldu. Bu şekilde sigortacılığın millileşmesi hedeflendi.

-1935 yılından itibaren yeni sigorta şirketleri kuruldu. 1940 ve 1950’li yıllarda şirket sayısı ciddi şekilde arttı. Bu süreçte 1939 yılında sigorta şirketleri Ticaret Bakanlığı’na bağlandı. Özel sermayeli ilk sigorta şirketi olan Doğan Sigorta 1942 yılında faaliyete başladı. 1959 yılında sigortacılığı önemli oranda etkileyen Sigorta Murakabe Kanunu yürürlüğe girdi.

-1987 yılında sigorta şirketleri, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’na bağlandı. 1990 yılında çeşitli branşlarda serbest tarifeye geçildi, 1994 yılında Sigortacılık Genel Müdürlüğü kuruldu ve Sigorta Murakabe Kurulu’nun Sigorta Denetleme Kurulu’na dönüştürüldü. Bu şekilde sektörün düzenleme ve denetiminin bu iki birim tarafından yürütülmeye başlanması diğer önemli adımlar olarak tarihe geçti.

-1999 yılındaki depremden sonra 2000 yılında Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) kuruldu, 2001 yılında kabul edilen bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemi kanunu ile 2003 yılından itibaren bireysel emeklilik sisteminin faaliyete geçti, 2005 yılında TARSİM kuruldu 2007 yılında Sigortacılık Kanunu’nun yürürlüğe girdi, 2008 yılında Sigorta Bilgi Merkezi, Sigorta ve Güvence Hesabının faaliyete geçti.

-Sigortacılık sektörünün düzenleme, gözetim ve denetim otoritesi olarak kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali açıdan özerk bir yapıya sahip Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu ve Kurumu (SEDDK) 18 Ekim 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kuruldu. Bu adım sektör için tarihi bir dönüm noktası oldu.

– 2020 yılında sigortacılık sektöründe faaliyet gösteren kamuya ait 3 sigorta şirketi ile 3 özel emeklilik şirketi birleştirildi. Kamu bankalarının sahibi olduğu sigorta şirketleri olan Güneş Sigorta, Ziraat Sigorta ve Halk Sigorta şirketleri ile hayat ve emeklilikte faaliyet gösteren Vakıf Emeklilik ve Hayat, Ziraat Hayat ve Emeklilik ile Halk Hayat ve Emeklilik şirketleri Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik olarak iki şirkette birleşti.

-2023 yılının ilk altı ayında ülkemiz sigorta sektörü, hayat dışında bir önceki yıla göre % 139 büyüme ile 185.9 milyar TL, hayat branşında ise % 86 büyüme ile 24.6 milyar TL olmak üzere toplamda 211 milyar TL prim üretimi gerçekleştirdi. Sektörün büyümesi bir önceki yıla göre % 131’e ulaştı. Sigorta sektörünün sunduğu teminat toplamı GSYİH’nın 24 katına ulaştı.

-Hayat dışında trafik % 22.7, kasko % 17, yangın ve doğal afetler % 12.2, hastalık-sağlık % 15 pay alıyor. Hayat dışında % 57.6’lik oran ile acenteler, hayat branşında ise %75.2’lik oran ile bankalar üretimde en yüksek paya sahip dağıtım kanalı olarak görünüyor. Bu rakamlar, sektörün hızlı büyüdüğünün de önemli bir göstergesi. Gelişmeler, sektörün daha da büyüyeceğini gösteriyor.

-Sektörün hasar ödemesi ise 90 milyar TL’ye ulaştı. Bunun 85 milyar TL’si hayat dışı branşlardan, yaklaşık 5 milyar TL’si ise hayat branşındaki tazminat ödemelerinden kaynaklanıyor. Tazminat ödemeleri bir önceki yıla göre % 137.6 arttı. 6 Şubat’ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerin hasar/tazminat ödemeleri bu artışın temel etkeni durumunda.

-Sigorta sektörü aynı dönemde 28 milyar TL teknik kar ve 7.9 milyar TL mali kar elde ederken vergi sonrası net dönem karı ise 30.4 milyar TL olarak gerçekleşti. Trafik branşı yaklaşık 5.8 milyar TL tutarındaki teknik zararı ile sektörün temel sorunlarının başında gelmeye devam ediyor ve bu branşta kar eden bir sigorta şirketi bulunmuyor.

Sektörün özsermayesi 105 milyar TL, aktif büyüklüğü ise 1.053 milyar TL’ye ulaştı. Bu şekilde sektörün özkaynaklarının geçen yılın aynı dönemine göre %124, aktif büyüklüğünün ise %102 arttığı görülüyor. Sektörde enflasyonun üzerinde artışlar görülse de bunun yeterli olduğunu ifade etmek mümkün değil.

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) sistemindeki fonların da son yıllarda hızlı bir artış gösterdiğini ifade etmek mümkün. Ekim sonu itibarıyla OKS dahil BES sistemindeki fon büyüklüğü yaklaşık 690 milyar TL’ye ulaştı. OKS dahil BES sistemindeki katılımcı sayısı ise 16 milyona yaklaştı. Bütün bunlara rağmen sigorta ve özel emeklilik sistemi ekonomimizin içinde mevcut durumda yalnızca yaklaşık %5’lik bir pay alıyor.

İnsanoğlu var oluşundan beri belirsizlikler ve riskler içinde yaşamını sürdürüyor. Bu riskler gerçekleştiğinde kişilerin canları ve mallarına önemli zararlar verebiliyor. Risklerin neden olabileceği zarar ve kayıpların telafi edilmesi bakımından da sigortacılık sektörü tüm dünyada hayati bir rol oynuyor.

Sigortacılık, kişi ve kuruluşların karşı karşıya olduğu risklerin neden olabileceği kayıpların önlenmesi veya etkilerinin hafifletilmesi bakımından en temel risk yönetimi uygulamalarının başında geliyor. Kişi ve kuruluşların yaşam döngüleri içerisinde çok geniş bir alana dokunan sigortacılık, dünya ve ülke ekonomilerinin en önemli can damarlarından birini oluşturuyor.

SİGORTACILIK İNSANIN TÜM YAŞAMINA DEĞER KATIYOR

Sigortacılık, temel olarak güvence sağladığı için insanların tüm yaşamına dokunan ve değer katan ender sektörlerin başında yer alıyor. Bu nedenle risklere ve güvencelere göre çok çeşitli sigorta ürünleri geliştirilebiliyor. Mevcut durumda sigorta türleri genel olarak hayat sigortaları ve hayat dışı sigortalar olmak üzere ikiye ayrılıyor. Hayat sigortaları, kişilerin canları ve bedenlerini etkileyebilecek ölüm, geçici veya kalıcı sakatlık, iş göremezlik, hastalık gibi risklere koruma sağlıyor. Birikim esasına dayanan hayat sigortaları da bulunuyor. Bunun yanı sıra kamu emeklilik sisteminin tamamlayıcısı olan özel emeklilik sistemi de kişilerin emeklilik dönemlerinde gelir seviyelerin korunması ve tasarrufların artması bakımından ayrıca önem taşıyor.

RİSKLER NEDENİYLE OLUŞAN MADDİ KAYIPLAR AZALTILABİLİYOR

Hayat dışı sigortalar ise kişi ve kuruluşların bina, araç, emtea vb. varlıklarının yangın, deprem, sel, hırsızlık, kaza gibi risklere karşı korumaya yönelik önemli bir işlev görüyor. Bunların yanı sıra sigortalının üçüncü şahıslara verebileceği zararlara yönelik sorumluluk sigortaları bulunuyor. Trafik sigortası, deprem sigortası gibi bazı sigortalar zorunlu sigortalar arasında yer alıyor.

Sigorta şirketleri, aldıkları prim karşılığı risk üstleniyor ve gelecekte oluşabilecek zararları karşılamayı taahhüt ediyor. Riskin gerçekleşmesi durumunda ise poliçede yer alan şartlar kapsamında tazminat ödüyor. Sigorta sektörü hemen her ülkede bulunuyor. Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sigorta sektörü lokomotif sektörlerin başında geliyor.

TÜRKİYE’DE 130 YILDAN FAZLADIR SİGORTACILIK UYGULANIYOR

Sigortacılığın ilk örnekleri, milattan önceki dönemlere kadar gidiyor. Bununla birlikte modern anlamda sigorta şirketlerinin 17. yüzyıldan sonra ortaya çıktığı, 19. Yüzyılda hız kazanan sanayi devriminin bu gelişimi hızlandırdığı görülüyor. Daha önce de sigortacılığa benzer uygulamalar görülmekle birlikte ülkemizdeki sigortacılığın esas olarak 1870 yılında Beyoğlu’nda çıkan büyük yangın sonrasında yabancı sigorta şirketlerinin acente olarak faaliyet göstermesiyle başladığını ifade etmek yanlış olmayacak. İlk sigorta şirketi ise 1891 yılında kuruluyor. Yerli sermayeye sahip ilk şirket ise 1893 yılında kurulan Osmanlı Umum Sigorta oluyor.

CUMHURİYET İLE BİRLİKTE SİGORTACILIĞA DA ÖNEM VERİLİYOR

Cumhuriyetin ilanıyla birlikte ekonominin her alanında olduğu gibi özellikle finans alanında yerli sermayenin desteklenmesinin bir boyutu sigortacılıkta da kendini gösteriyor. Gelişen ekonomi içinde sigortacılığa da ihtiyaç duyuluyor ve önem veriliyor. Sigortacılık alanında yasal ve kurumsal açıdan önemli adımlar atılıyor. 1925 yılında İş Bankası tarafından Anadolu Sigorta’nın kurulması, 1927 yılında sigorta şirketlerinin teftişi ile ilgili kanunun çıkarılması, 1929 yılında Milli Reasürans’ın kurulması gibi adımları bu açıdan belirtmek yanlış olmayacak. Bu şekilde sigortacılığın millileşmesi hedefleniyor.

SİGORTACILIĞIN GELİŞİMİ GİDEREK HAZLANIYOR

1935 yılından itibaren yeni sigorta şirketlerinin kurulduğu, 1940 ve 1950’li yıllarda şirket sayısının arttığı görülüyor. Bu süreçte 1939 yılında sigorta şirketleri Ticaret Bakanlığı’na bağlanıyor. Özel sermayeli ilk sigorta şirketi olan Doğan Sigorta 1942 yılında faaliyete başlıyor. 1959 yılında sigortacılığı önemli oranda etkileyen Sigorta Murakabe Kanunu yürürlüğe giriyor. Bununla birlikte bu süreçte sigortacılık sektöründeki gelişimin sınırlı kaldığını, sektördeki asıl gelişimin 1990’lı yıllardan sonra başladığını, Avrupa Birliği (AB) uyum çalışmalarının da bu gelişimi etkilediği, önemli yapısal değişikliklerin yaşandığını ve özellikle son yıllarda bu gelişimin daha da hızlandığını ifade etmek yanlış olmayacak.

SİGORTACILIKTA SON YILLARDA YAPISAL BİR DÖNÜŞÜM YAŞANIYOR

1987 yılında sigorta şirketlerinin Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’na bağlanması, 1990 yılında çeşitli branşlarda serbest tarifeye geçilmesi, 1994 yılında Sigortacılık Genel Müdürlüğü kurulması ve Sigorta Murakabe Kurulu’nun Sigorta Denetleme Kurulu’na dönüşmesi, bu şekilde sektörün düzenleme ve denetiminin bu iki birim tarafından yürütülmeye başlanması diğer önemli adımlar olarak karşımıza çıkıyor. Bunların yanı sıra 1999 yılındaki depremden sonra 2000 yılında Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK)’ın kurulması, 2001 yılında kabul edilen bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemi kanunu ile 2003 yılından itibaren bireysel emeklilik sisteminin faaliyete geçmesi, 2005 yılında TARSİM’in kurulması, 2007 yılında Sigortacılık Kanunu’nun yürürlüğe girmesi, 2008 yılında Sigorta Bilgi Merkezi, Sigorta Tahkim Komisyonu, Sigortacılık Eğitim Merkezi ve Güvence Hesabının faaliyete geçmesi de diğer önemli gelişmeler arasında yer alıyor.

SİGORTACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME OTORİTESİ FAALİYETE BAŞLADI

Bankacılıkta ve sermaye piyasaları alanlarında düzenleme, gözetim ve denetim fonksiyonu BDDK ve SPK gibi bağımsız üst kurullar tarafından yürütülürken, sigortacılık alanında böyle bir üst kurul olmaması sektörün gelişimi açısından da sorunlara neden oluyordu. Nihayet sigortacılık sektörünün düzenleme, gözetim ve denetim otoritesi olarak kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali açıdan özerk bir yapıya sahip Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu ve Kurumu (SEDDK) 18 Ekim 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kuruldu. Bu adım sektör için tarihi bir dönüm noktası oldu.

Bir diğer önemli gelişme de 2020 yılında sigortacılık sektöründe faaliyet gösteren kamuya ait 3 sigorta şirketi ile 3 özel emeklilik şirketinin birleşmesi oldu. Kamu bankalarının sahibi olduğu sigorta şirketleri olan Güneş Sigorta, Ziraat Sigorta ve Halk Sigorta şirketleri ile hayat ve emeklilikte faaliyet gösteren Vakıf Emeklilik ve Hayat, Ziraat Hayat ve Emeklilik ile Halk Hayat ve Emeklilik şirketleri Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik olarak iki şirkette birleşti. Sektördeki şirketlerin genel olarak küçük ölçekte olmaları dünya ile rekabet ve sektörün gelişmesi bakımından olumsuzluklara neden oluyordu. Bu birleşmenin sektördeki dinamizme olumlu etkide bulunduğu görülüyor.

SİGORTACILIK VE ÖZEL EMEKLİLİK SEKTÖRLERİNİN İÇ SİSTEMLERİ GÜÇLENİYOR

SEDDK tarafından yapılan önemli düzenlemelerden birisi de 25 Kasım 2021’de yayımlanan Sigortacılık ve Özel Emeklilik Sektörlerinde İç Sistemlere Dair Yönetmelik oldu. Düzenleme kapsamında sektör şirketlerinin maruz kaldıkları risklerin izlenmesi ve kontrolü amacıyla, faaliyetlerinin kapsamı ve yapısıyla uyumlu, değişen koşullara uygun yeterli ve etkin iç sistemler oluşturması gerekiyor. İç sistemler; İç kontrol, risk yönetimi, aktüerya ve iç denetim sistemlerinden oluşuyor. Bu sistemlerin kurulması ve işletilmesi yönetim kurulunun sorumluluğunda olacak. Yönetim Kurulu’nun gözetim ve denetim fonksiyonuna yardımcı olması amacıyla Denetim Komitesi oluşturulması gerekiyor. Bunun yanı sıra iç kontrol birimi, risk yönetimi birimi, aktüerya birimi ve iç denetim birimi oluşturulması zorunlu hale getirildi. Sigorta sektörünün risklerini daha etkili yönetmesi bakımından bu düzenleme önemli bir adım oldu.

SİGORTACILIK BÜYÜK BİR EKO SİSTEMDEN OLUŞUYOR

Bunların yanı sıra özellikle bireysel emeklilik (BES) alanında; 2017 yılında başlayan otomatik katılım sistemi (OKS), 2021 yılında 18 yaş altının sisteme dahil edilmesi, 2022 yılında devlet katkısının %30’a yükseltilmesi, 45 yaş üzerinin OKS’ya katılım imkanı getirilmesi, hediye BES, kısmi çekiliş gibi yenilikçi uygulamalar BES’in gelişimini hızlandırıyor. Mevcut durumda ülkemizde sigorta sektöründe 50 hayat dışı, 20 hayat ve emeklilik şirketi, 4’ü reasürans şirketi olmak üzere 74 adet şirket faaliyet gösteriyor.  Sigortacılıkta; sigortalı, sigorta ettiren, lehdar gibi kişi ve kuruluşların yanı sıra sigorta şirketleri, acenteler, brokerler, reasürans şirketleri, eksperler, tamirciler gibi devasa bir eko sistemi işletiyor. Bunun yanı sıra SEDDK, TSB, DASK, TARSİM, Güvence hesabı gibi kuruluşlar ve bağımsız denetim şirketleri bu eko sistemi tamamlıyor.

GÜNDEMDE OLAN ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR…

Sigortacılıktaki dönüşümü hedefleyen çalışmaların çok boyutlu olarak devam ettiği görülüyor. Özellikle Eylül ayında kabul edilen 2024-2026 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program’da (OVP) sigortacılık ile ilgili önemli başlıkların olduğunu ifade etmek yanlış olmayacak. Bu kapsamda Zorunlu Deprem Sigortası’nın depremlerin yanı sıra sel, su baskını, heyelan, fırtına, dolu, çığ, yangın gibi diğer doğal afetleri de kapsayacak şekilde Zorunlu Afet Sigortası’na (ZDS) dönüştürülmesi çalışmaları yürütülüyor.

OKS’nin işveren katkısını da içeren ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi (TES) kurulması, fon çeşitliliğinin artırılması, katılım sigortacılığı uygulamaları ve mevzuat altyapısının güçlendirilmesi, nüfusun yaşlanmasının sosyal güvenlik üzerindeki etkilerinin azaltılması için tamamlayıcı uzun süreli bakım sigortası gibi çalışmaları bu kapsamda belirtmek mümkün. Bütün bu çalışmalar sayesinde ülkemizde sigortacılığın kapsayıcılığının artması öngörülüyor.

TÜRKİYE’DE SİGORTACILIK RAKAMLARI

2023 yılının ilk altı ayında ülkemiz sigorta sektörü, hayat dışında bir önceki yıla göre % 139 büyüme ile 185.9 milyar TL, hayat branşında ise % 86 büyüme ile 24.6 milyar TL olmak üzere toplamda 211 milyar TL prim üretimi gerçekleştirdi. Sektörün büyümesi bir önceki yıla göre % 131’e ulaştı. Sigorta sektörünün sunduğu teminat toplamı GSYİH’nın 24 katına ulaştı. Hayat dışında trafik % 22.7, kasko % 17, yangın ve doğal afetler % 12.2, hastalık-sağlık % 15 pay alıyor. Hayat dışında % 57.6’lik oran ile acenteler, hayat branşında ise %75.2’lik oran ile bankalar üretimde en yüksek paya sahip dağıtım kanalı olarak görünüyor.

90 MİLYAR TL HASAR ÖDEMESİ YAPILDI

Sektörün hasar ödemesi ise 90 milyar TL’ye ulaştı. Bunun 85 milyar TL’si hayat dışı branşlardan, yaklaşık 5 milyar TL’si ise hayat branşındaki tazminat ödemelerinden kaynaklanıyor. Tazminat ödemeleri bir önceki yıla göre % 137.6 arttı. 6 Şubat’ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerin hasar/tazminat ödemeleri bu artışın temel etkeni durumunda. Sigorta sektörü aynı dönemde 28 milyar TL teknik kar ve 7.9 milyar TL mali kar elde ederken vergi sonrası net dönem karı ise 30.4 milyar TL olarak gerçekleşti. Trafik branşı yaklaşık 5.8 milyar TL tutarındaki teknik zararı ile sektörün temel sorunlarının başında gelmeye devam ediyor ve bu branşta kar eden bir sigorta şirketi bulunmuyor.

ENFLASYONUN ÜZERİNDE BÜYÜME YAŞANIYOR

Sektörün özsermayesi 105 milyar TL, aktif büyüklüğü ise 1.053 milyar TL’ye ulaştı. Bu şekilde sektörün özkaynaklarının geçen yılın aynı dönemine göre %124, aktif büyüklüğünün ise %102 arttığı görülüyor. Sektörde enflasyonun üzerinde artışlar görülse de bunun yeterli olduğunu ifade etmek mümkün değil.

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) sistemindeki fonların da son yıllarda hızlı bir artış gösterdiğini ifade etmek mümkün. Ekim sonu itibarıyla OKS dahil BES sistemindeki fon büyüklüğü yaklaşık 690 milyar TL’ye ulaştı. OKS dahil BES sistemindeki katılımcı sayısı ise 16 milyona yaklaştı. BES sistemindeki gelişim hızla sürüyor ve ekonomimize olan katkısı yükseliyor. Bütün bunlara rağmen sigorta ve özel emeklilik sistemi ekonomimizin içinde mevcut durumda yalnızca yaklaşık %5’lik bir pay alıyor.

DÜNYADA SİGORTACILIK

Sigortacılık özellikle gelişmiş ülkelerde milli gelirin içinde oldukça önemli bir yere sahip. Sigortacılık sektörü refah seviyesi yüksek gelişmiş ülkelerde bankalar ile birlikte finansal sistemin en önemli iki aktörü arasında yer alıyor. Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) içinde sigortacılığımızın payı ve kişi başına düşen sigorta primi henüz oldukça yetersiz. Bu konuda bazı ülkelerin 2022 yılsonu verileri şöyle:

Ülke Toplam Prim/GSYİH Hayat Prim Üretimi/GSYİH Hayat Dışı Prim Üretimi/GSYİH
ABD 11.6 2.6 9.0
Güney Afrika 11.3 9.1 2.2
Güney Kore 11.2 5.4 5.8
İngiltere 10.5 8.1 2.4
Fransa 8.8 5.5 3.3
Almanya 5.9 2.4 3.5
Malezya 5.0 3.7 1.3
Hindistan 4.0 3.0 1.0
Brezilya 4.0 2.1 1.9
Çin 3.9 2.0 1.9
Türkiye 1.5 0.2 1.3
Dünya ortalaması 6.8 2.8 4.0

Kaynak: Sigma Report 03-2023, SwissRe

Sigortacılık sektörünün hayat dışı ve hayat branşındaki toplam prim üretiminin GSYİH içindeki payı yalnızca % 1.5 seviyelerinde. Son dönemdeki gelişmelerle birlikte bu oranın % 1.9’a kadar çıktığı görülüyor. Bu olumlu bir gelişme olmakla birlikte yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi başta ABD olmak üzere gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ise bu oran oldukça yüksek ve dünya ortalaması ise % 6.8 civarında. Bu oranlar sigortacılık alanında halen alınması gereken çok büyük bir mesafe olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

 SİGORTACILIKTA DİJİTALLEŞME HIZLANIYOR

Teknolojik değişim ve dijitalleşme her sektörü olduğu gibi sigortacılığı da derinden etkiliyor ve kökten değiştiriyor. Sigortacılık giderek dijitalleşiyor ve yeni nesil finansal teknolojilerin kullanımı hızla artıyor. Sigorta teknolojileri olarak ifade edilen InsurTech ile yeni nesil finansal teknoloji çözümleri sigortacılık hizmetlerin daha hızlı, kolay ve daha ucuza yapılmasına imkan sağlıyor. Açık sigortacılık (open insurance) uygulamaları, blockchain teknolojisi, yapay zeka, makine öğrenmesi, büyük veri ve veri analitiği, robotik teknolojiler, nesnelerin interneti, kripto paralar/varlıklar, bulut teknolojileri, otonom araçlar, giyilebilir teknolojiler, sanal gerçeklik/hologram gibi teknolojiler sigortacılığı doğrudan ve dolaylı olarak etkiliyor.

SİGORTACILIĞIN ÖNEMİ ARTIYOR

Dijitalleşme sayesinde sigortacılık alanında yeni ürün ve hizmetler ortaya çıkıyor. Kişiye özel, kişiselleştirilmiş ve özelleştirilmiş sigortacılık ürün ve hizmetleri gelişiyor. Sigortacılığa erişim kolaylaşıyor, hızlanıyor ve ucuzluyor. Uzun süreçler kısalıyor. Otomatik prim, indirim ve hasar ödemeleri yaygınlaşıyor. Kullanıcıların seçenekleri ve hakları genişliyor. Kullanım bazlı ödeme yöntemleri artıyor. Bu şekilde sigortacılık gelişiyor.

İklim değişikliği, artan doğan afetler, pandemi ve çatışmaların genişlemesi başta olmak üzere dünyada giderek artan ve boyutu genişleyen riskler sigortacılığın önemini artırıyor. Sigortacılığın katma değer fonksiyonu gelişiyor. 6 Şubat’da Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve hepimizi derinden üzen büyük depremler, afetlerin neden olduğu zararların azaltılmasında sigortacılığın önemli işlevini bir kez daha ortaya koydu.

SİGORTACILIK, EKONOMİLERİN CAN DAMARIDIR

Temel olarak bir dayanışma organizasyonu olan sigorta, riskler gerçekleştiği zaman çalışan telafi mekanizması ile ekonomik kaybın telafi edilmesine imkan sağlar. Reasürans sistemi ile yurt dışına devredilen riskler sayesinde ülke ekonomisini korur. Sigortacılık girişimcilerin kararlarını olumlu olarak etkiler, öngörülebilirlik sağlayarak yatırımı teşvik eder. Girişimcilere kredi imkanları sağlar, rekabet gücünün artmasına katkı sağlar.

Sigortacılık sistemi, ekonominin can damarı ve finansal sistemdeki en önemli üç aktörden birisi olarak ekonomideki tasarrufların artması, uzun vadeli kaynak sağlanması, refah düzeyinin yükseltilmesi, kamunun yükünün hafifletilmesi, vergi gelirlerinin artırılması, sosyo ekonomik kayıpların önlenmesi veya azaltılması bakımından önemli bir işlev görüyor.

SİGORTACILIKTAKİ KRONİK SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİ GEREKİYOR

Ülkemizdeki sigortacılık sektörü özellikle son yıllarda önemli bir dönüşüm içinde olmasına ve hızlı bir büyüme göstermesine rağmen yukarıda da belirtildiği gibi diğer ülkeler ve özellikle de gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında halen yeterli bir seviyede bulunmuyor. Bu durum sektörün ekonomideki payını ve rolünü de önemli ölçüde kısıtlıyor. Bunun nedenleri uzun yıllardır tartışılıyor. Üretilen çözümler yeterli gelmiyor.

Kişi başı milli gelirdeki yetersizlikler nedeniyle sigortaya ayrılan payın düşüklüğü ve öncelik haline gelememesi, enflasyonist ortamların ve düşük sigortacılık penetrasyonunun sigorta fiyatlarını yükseltici etkisi, kadercilik yaklaşımı ve kültürel etkenler, sektördeki sermaye, teknik ve insan kaynağı yetersizlikleri, finansal okuryazarlık ve özellikle de sigortacılık okuryazarlığının düşüklüğü, doğal afetlerde yapılan devlet yardımlarının sigorta yaptırma alışkanlığına olumsuz etkilerde bulunması gibi pek çok husus bunun nedenleri arasında yer alıyor.

SİGORTACILIK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ VE GELECEĞİN SİGORTACILIĞI

Sigortacılığın öneminin tüm dünyada giderek arttığı bir ortamda ülkemiz sigortacılık sektörünün son yıllardaki dönüşüm sürecinin hızlandırılarak mevcut sorunların etkili bir şekilde analiz edilmesi ve kronikleşen sorunlara hızlı bir şekilde kalıcı çözümler üretilmesi sigorta sektörünün geleceği ve geleceğin sigortacılığına hazırlanması için büyük bir ihtiyaç olarak karşımızda duruyor. Bunun için de özellikle finansal/sigortacılık okuryazarlığı ve bilincinin yükseltilmesi, ilköğretimden itibaren eğitim müfredatında sigortacılık ile ilgili bilgilerin verilmesi, sigortacılık ile ilgili sürdürülebilir geniş kapsamlı tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerinin yürütülmesi, hızlı, kolay ve uygun fiyatla erişilebilir sigortacılık ürün ve hizmetlerinin geliştirilmesi, teşvik mekanizmaları oluşturulması, hasar ödemeleri gibi sorun alanlarının iyileştirilmesi, bu şekilde sigortacılığın tabana yayılması ve sigortacılık penetrasyonunun genişletilmesi önem taşıyor.

CUMHURİYET’İMİZİN GELECEK 100 YILLARA GÜÇLÜ TAŞINMASINA KATKI SAĞLAYACAK

Bütün bunların yapılabilmesi için de ilgili kurumların planlı bir şekilde koordinasyon içinde çalışması, kamu sektör işbirliğinin geliştirilmesi, sigortacılık ile ilgili mevzuat düzenlemelerinin sektörü ileri taşıyacak çağdaş nitelikte olması, sektörün düzenleme, gözetim ve denetim kapasitesinin güçlendirilmesi, sektördeki şirketler tarafından gerekli yatırımların yapılması ve özellikle de geleceğin sigortacılığının temelinin dijitalleşmeden geçtiğinin bilinciyle dijitalleşme ile ilgili yatırımların hızlandırılması gerekiyor. Bu yolda başta sektörün düzenleyici otoritesi SEDDK olmak üzere, kamu kurumlarına, TSB’ye, diğer ilgili kurumlara, sigorta şirketlerine, yöneticilere, çalışanlara ve akademisyenlere önemli rol ve sorumluluklar düşüyor.

Bunlar yapılabildiği takdirde sigortacılık sektörünün ekonomimiz içindeki payının gelişmiş ülkelerdeki seviyelere yükseltilmesi, sigortacılığın telafi edici mekanizmasından ülkemizin daha fazla faydalanması, ülkemiz ekonomisinin risklerden korunarak daha fazla gelişmesi, küresel rekabette avantaj sağlaması, sektör vasıtasıyla elde edilen fonların ülkemizin ekonomik gelişmesi ve kalkınmasına çok daha fazla katkı sağlaması mümkün olabilecektir. Bu şekilde sigortacılık sektörü Cumhuriyetimizin gelecek 100 yıllarına güçlü bir şekilde taşınmasında en etkin ve belirleyici sektörlerin başında yer alabilecektir.

Gürdoğan Yurtsever

Mevzuat Uyum Derneği Başkanı

yurtsever@turcomoney.com

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası