– Eylül ayında EURUSD paritesi, dar bir bantta dalgalı bir seyir izledi, yukarı yönlü eğilimini korudu, fakat ivmesini düşürdü. Ay başında 1.1690 seviyesinde açılışını gerçekleştiren parite, sonraki günlerde kademeli yükseliş trendini sürdürdü. FED’in 25 baz puanlık faiz indirimi kararının ardından 1.1915 seviyesinde ayın en yüksek noktasını gördü. Teknik açıdan bakıldığında, paritede 1.1850 seviyesi güçlü bir direnç olarak izlenirken, 1.16 seviyesini oluşturuyor. Bu seviyenin aşağı yönlü kırılması halinde 100 günlük hareketli ortalamayla örtüşen 1.1525 seviyesi gündeme gelebilir.
– Eylül 2025’te ons altın, küresel ekonomik belirsizlikler ve ABD Merkez Bankası’nın faiz politikalarıile ilgili spekülasyonlar nedeniyle rekor üstüne rekor kırdı. Ay başında 3440 seviyesinde işlem gören altın, %10’un üzerinde değer kazanarak ay sonunda 3830 seviyesine ulaştı. Bu yükselişin temelinde, FED’in 17 Eylül toplantısında faiz oranlarını %4,25’e düşüren 25 baz puanlık indirimi ve yıl sonuna kadar ek indirim beklentileri yatıyor. Bu durum, altının yatırımcılar için cazibesini artırdı. Ayrıca jeopolitik gerilimler ve Trump’ın ticaret tarifeleri, altını güvenli liman olarak öne çıkardı.
– Eylül 2025 boyunca USD/TRY paritesi, 41.00 ile 41.60 aralığındaki dar bir bantta dalgalanarak ayı 41.57 seviyesinde kapattı. Küresel piyasalarda FED’in Eylül’deki 25 baz puanlık faiz indirimi beklentileri ve Dolar Endeksi’ndeki belirgin zayıflama, gelişmekte olan ülke para birimlerine genel bir destek sağladı. Küresel piyasalardaki risk iştahındaki ani dalgalanmalar ile jeopolitik ve iç siyasi belirsizlikler, Türk Lirası’nın kırılganlığını sürekli canlı tuttu. TCMB, Eylül toplantısında 250 baz puanlık faiz indirimine giderek, politika faizini %40,5’e düşürdü.
– FED’in faiz indirimlerine başlaması, jeopolitik tarafta mevcut durumun iyileşmesi, tarifeler konusunda belirsizliklerin ortadan kalkması ve yurt içinde yeni bir şok dalga yaşanmaması durumunda; TCMB’nin gevşeme döngüsüne devam etmesinin etkisiyle yılın son çeyreğinde ekonomide yeni bir dengelenme döneminin başlayacağını bekliyoruz. Bu durumun başta bankacılık sektörünü ve reel sektörü olumlu etkileyeceğini düşünüyoruz. Bu gelişmelerin ışığında BİST’te Ekim ayında pozitif dalgalı bir seyir izlenmesini bekliyoruz.
ABD’de Ağustos ayında yapılan revizyonlar sonrası Eylül ayında açıklanan veriler de istihdam piyasasının yavaşladığına işaret etti. FED eylül toplantısında, bağımsızlık tartışmaları altında, piyasa beklentilerine paralel politika faizini 25 baz puan indirerek %4,00-%4,25 seviyesine çekti. 9 ay sonra alınan ilk faiz indirim kararı 11’e karşı 1 oyla alındı. ABD Başkanı Donald Trump’ın FED Yönetim Kurulu üyeliğine atadığı Stephen Miran, 50 baz puanlık indirimden yana oy kullandı. FED’in basın konferansında Başkan Powell istihdam piyasasında aşağı yönlü risklerin, enflasyon üzerinde ise yukarı yönlü risklerin canlı olduğunu ve 25 baz puanlık faiz indiriminin değişen risk dengesi için doğru bir karar olduğunu belirtti. Projeksiyonlardaki değişikliklere bakıldığında ise FED, yıl sonuna kadar 50 baz puanlık ek faiz indiriminin sinyalini verdi. Trump’ın 2 Nisan’da yaptığı açıklamadan bu yana piyasaları baskılayan tarifeler konusunda, ABD’nin başta AB, İngiltere ve Japonya olmak üzere diğer ticaret partnerleri ile yapılan anlaşmalar, piyasalar üzerindeki baskının hafiflemesine neden oldu. Çin ile yapılan görüşmeler devam ederken karşılıklı tarifelerin ilk açıklanan oranların oldukça altında devam etmesi de risk iştahını pozitif yönde destekliyor. Başta Rusya-Ukrayna savaşı olmak üzere risk iştahını etkileyen jeopolitik riskler devam ediyor. 15 Ağustos’ta Alaska’da düzenlenen Trump-Putin zirvesi sonrası oluşan olumlu hava, savaşın tekrar sertleşmesi nedeniyle yerini olumsuzluğa bıraktı. ABD Başkanı Trump, barışa ikna etmek için Rusya’nın enerji ihracatını kısıtlamaya yönelik adımlar açıklıyor.
YILIN SON İKİ TOPLANTISINDA DA FAİZ İNDİRİMLERİNİN DEVAM EDECEĞİNİ BEKLİYORUZ
Yurt içinde ise; Temmuz toplantısında tekrar faiz indirimlerine başlayan TCMB, eylül toplantısında politika faizini piyasa beklentilerinin üzerinde 250 baz puan indirimle %40,5 seviyesine çekti. TCMB, enflasyon eğilimi ve talep koşullarındaki gerilemeye bağlı olarak faiz indirimlerine devam edildiğini belirtti. Ancak, gıda enflasyonundaki yüksek seyir ile hizmet enflasyonundaki atalete dikkat çeken TCMB gelecekteki faiz indirimlerinin enflasyondaki gelişmelere bağlı olacağının altını çizerek toplantı metninde daha şahin bir ton seçti. Bu beklentiler ışığında, TCMB’nin enflasyon gelişmelerine paralel yılın son iki toplantısında da faiz indirimlerinin devam edeceğini ve yılı %36 seviyelerinde bir politika faizi ile tamamlayacağımızı düşünüyoruz. Eylül ayında muhalefet partisinin kurultay davaları ile dalgalı bir seyir izleyen BIST 100 Endeksi ay sonuna doğru Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile görüşeceği haberleri ile toparlansa da artan kar satışları ayı %2’yi aşan düşüşle 11.048 puandan tamamladı. Sınai endeks %2’ye varan düşüşle, bankacılık Endeksi ise %5’i aşan düşüşle tamamladı.
EURO/DOLAR PARİTESİ, AYIN EN YÜKSEK NOKTASINI GÖRDÜ
Eylül ayında EURUSD paritesi, dar bir bantta dalgalı bir seyir izlerken yukarı yönlü eğilimini korudu, fakat ivmesini düşürdü. Ay başında 1.1690 seviyesinde açılışını gerçekleştiren parite, devam eden günlerde kademeli yükseliş trendini sürdürdü ve FED’in 25 baz puanlık faiz indirimi kararının ardından 1.1915 seviyesinde ayın en yüksek noktasını gördü. ABD Başkanı Donald Trump’ın Brezilya ve Hindistan’a yönelik gümrük tarifelerini genişletme hamlesi ve FED Başkanı Jerome Powell’ın bu tarifelerin enflasyonu artırabileceği yönündeki açıklamaları, pariteyi etkileyen önemli demeçler arasında yer aldı. Bu gelişmeler Dolar Endeksindeki baskıyı arttırdı. Euro Bölgesi cephesinde ise enflasyonun %2’ye yakın seyretmesi ve hizmet enflasyonundaki güçlü görünüm, Avrupa Merkez Bankası’nın aceleci bir faiz indirimi konusunda geri planda kalacağına işaret etti. ECB’nin Eylül toplantısında faizleri %2,15 seviyesinde sabit bırakması, piyasa beklentileriyle uyumlu oldu. Ağustos’un en kritik gelişmelerinden biri, piyasalarda artan FED’in faiz indirimi fiyatlamalarıyla birlikte doların ay genelinde yaklaşık %2’den fazla değer kaybetmesi oldu. Teknik açıdan bakıldığında, paritede 1.1850 seviyesi güçlü bir direnç olarak izlenirken, 1.16 seviyesini oluşturuyor. Bu seviyenin aşağı yönlü kırılması halinde 100 günlük hareketli ortalamayla örtüşen 1.1525 seviyesi gündeme gelebilir. Yukarı yönlü ataklarda ise Ağustos zirvesi olan 1.1915’in üzerinde kalıcılık sağlanması, pariteyi 1.20 seviyelerine doğru taşıyabilir.
ALTININ ONS FİYATI, TARİHİ ZİRVELERİNİ YENİLEDİ
Eylül 2025’te ons altın, küresel ekonomik belirsizliklerin ve ABD Merkez Bankası’nın faiz politikalarına dair yoğun spekülasyonların etkisiyle rekor üstüne rekor kırarak güçlü bir yükseliş trendi sergiledi. Ay başında 3440 seviyesinde işlem gören sarı metal, %10’un üzerinde değer kazanarak ay sonunda 3830 seviyesine ulaşarak tarihi zirvelerini yeniledi. Bu çarpıcı yükselişin temelinde, FED’in 17 Eylül toplantısında faiz oranlarını %4,25’e düşüren 25 baz puanlık indirimi ve yıl sonuna kadar ek indirim beklentilerinin piyasalarda güçlenmesi yatıyor; bu durum, altının fırsat maliyetini düşürerek yatırımcılar için cazibesini artırdı. Aynı zamanda, jeopolitik gerilimler ve Trump’ın ticaret tarifeleri gibi faktörler de altını güvenli liman olarak öne çıkardı. Teknik açıdan bakıldığında, ons altın 3800 seviyesini kararlılıkla aşarak 3830’a tırmandı. Bu seviyenin üzerinde kalıcılık sağlanırsa, 3900 bir sonraki direnç noktası olarak gündeme gelebilir. Aşağı yönlü hareketlerde ise 50 günlük hareketli ortalamanın bulunduğu 3531 seviyesi önemli bir destek olarak izlenirken, daha güçlü bir satış baskısı durumunda 100 günlük hareketli ortalamanın yer aldığı 3400 seviyesi kritik bir eşik olarak takip edilebilir.
JEOPOLİTİK VE İÇ SİYASİ BELİRSİZLİKLER, TÜRK LİRASI’NIN KIRILGANLIĞINI SÜREKLİ CANLI TUTTU
Eylül 2025 boyunca USD/TRY paritesi, 41.00 ile 41.60 aralığındaki dar bir bantta dalgalanarak ayı zirve noktasında tamamladı ve ay sonunda 41.57 seviyesine yakın bir kapanış gösterdi. Küresel piyasalarda FED’in Eylül’deki 25 baz puanlık faiz indirimi beklentileri ve Dolar Endeksi’ndeki belirgin zayıflama, gelişmekte olan ülke para birimlerine genel bir destek sağladı. Buna rağmen, küresel risk iştahındaki ani dalgalanmalar ile jeopolitik ve iç siyasi belirsizlikler, Türk Lirası’nın kırılganlığını sürekli canlı tuttu. Ülke içinde en çarpıcı gelişme olarak, TCMB’nin Eylül Para Politikası Kurulu toplantısında uyguladığı 250 baz puanlık faiz indirimi, politika faizini %40,5’e düşürmesi oldu. Merkez Bankası rezervlerindeki kısmi toparlanma, ekonomik normalleşme sürecine dair umut verici sinyaller olarak yorumlandı. Makroekonomik alanda ise büyümenin ivme kazanmasıyla birlikte enflasyonun beklentilerin üzerinde seyretmesi, piyasalardaki oynaklığı tırmandırdı. Teknik bakımdan, paritede yukarı yönlü kırılmalarda 42.00 seviyesi güçlü bir direnç olarak belirginleşirken, aşağı yönlü hareketlerde 50 günlük hareketli ortalamaya denk gelen 40.85 seviyesi ana destek konumunda takip edilebilir. Daha derin bir geri çekilme yaşanması halinde ise 100 günlük hareketli ortalamanın bulunduğu 40.05 seviyesi, sonraki kritik eşik olarak göz önünde bulundurulmalıdır.
YURT DIŞINDA FED ÜYELERİNİN AÇIKLAMALARI VE TRUMP’IN TARİFELER KONUSUNDAKİ AÇIKLAMALARI TAKİP EDİLECEK
Global piyasalarda ana gündemi; Eylül ayı itibarı ile faiz indirimlerine başlayan FED’in 28-29 Ekim tarihlerinde gerçekleştireceği toplantı öncesinde başta enflasyon ve istihdam olmak üzere açıklanacak makro veriler ile FED üyelerin yapacağı açıklamaların oluşturması bekleniyor. Ekim ayında toplantısı olan büyük merkez bankalarından FED’in faiz indirimine devam etmesi, AMB ve Japonya Merkez Bankası’nın faizleri sabit tutması bekleniyor. Diğer yandan Başkan Trump’ın tarifeler konusunda yapacağı açıklamalar ve Rusya-Ukrayna savaşına yönelik gelişmeler de yakından takip edilecektir.
17 EKİM’DE S&P’NİN TÜRKİYE KREDİ NOTUNU GÖZDEN GEÇİRMESİ BEKLENİYOR
Yurt içinde ise; başta 3 Ekim’de açıklanacak eylül ayı enflasyon verisi olmak üzere gelecek makro veriler, TCMB’nin 23 Ekim toplantısından çıkacak faiz kararı ve ileriye dönük verilecek mesajlar yakından takip edilecektir. Ayrıca, yolsuzluk soruşturmaları kapsamında ortaya çıkabilecek haber akışları ve başta Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu ve Suriye’deki gelişmeler olmak üzere jeopolitik riskler yakından takip edilecektir. Son olarak, 17 Ekim’de S&P’nin Türkiye kredi notunu gözden geçirmesi bekleniyor. Her ne kadar not artışı ihtimali zayıf olsa da ileriye dönük verilecek mesajlar piyasalar için önem arz edecektir.
Temmuz toplantısıyla birlikte faiz indirim döngüsüne giren ve Eylül ayında da indirimlere devam eden TCMB’nin, enflasyondaki gerilemeye paralel olarak kalan iki toplantıda da faiz indirimlerine devam etmesini bekliyoruz. Global tarafta da FED’in Eylül toplantısıyla faiz indirimlerine başlaması gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akımlarının artmasına neden olması ve TL varlıklarının da bundan olumlu etkilemesi bekleniyor.
ORTA-UZUN VADE İÇİN KADEMELİ ALIM ÖNERİMİZİ KORUYORUZ
FED’in faiz indirimlerine başlaması, jeopolitik tarafta mevcut durumun iyileşmesi, tarifeler konusunda belirsizliklerin ortadan kalkması ve yurt içinde yeni bir şok dalga yaşanmaması durumunda; TCMB’nin gevşeme döngüsüne devam etmesinin etkisiyle yılın son çeyreğinde ekonomide yeni bir dengelenme döneminin başlayacağını, bunun da başta bankacılık sektörünü, sonrasında ise reel sektörü olumlu etkileyeceği görüşümüzü koruyoruz. Bu gelişmelerin ışığında BİST’te Ekim ayında pozitif dalgalı bir seyir izlenmesini bekliyoruz. Piyasada dönem dönem geri çekilmeler olsa da orta-uzun vade için kademeli alım önerimizi koruyoruz.
Osman GÖKTAN
Şeker Yatırım Genel Müdürü
goktan@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.