Son Haberler

Silicon Valley Bank’ın batması, küresel krize sebep olur mu?

California orijinli ve 40 yıllık geçmişi olan SBV-Silicon Valley Bank’ın batmasının küresel piyasalar üzerindeki etkisi, ABD Hindistan, Birleşik Krallık, İsrail, Kanada, Çin, Almanya, Hong Kong, İrlanda, Danimarka, Portekiz, Cayman Adaları ve İsveç’teki ofislerine ve yaygın küresel faaliyet alanlarına rağmen, 2008 yılında batan Washington Mutual Bank’ın etkisi kadar büyük olamayacaktır.

-2022 yıl sonu itibariyle SVB’nin varlık büyülüğü 212 milyar dolar, varlıklarının 120 milyar dolarlık kısmı tahvil pozisyonu iken, mevduat hacmi ise 174 milyar dolardır. Topladığı mevduatın %69.35’ini menkul kıymetlere yatıran bankanın bu pozisyon yapısı vade uyumsuzluğu ve faiz yönünden oldukça riskli. FED’in artırdığı faizler nedeniyle tahvil pozisyonu, yaklaşık 1.9 milyar dolar zarar üretti. Buna bağlı olarak banka hisselerinin borsa değeri yarıdan fazlasını kaybetti.

Sigortalı mevduatlar 13 Mart 2023 tarihinden itibaren FDIC kontrolündeki Santa Clara Mevduat Sigortası Ulusal Bankası (DINB) tarafından ödenecek, sigorta dışı kalanların mevduatlar da bankanın varlık satışlarından elde edilecek gelirlerden ödenecek. Ancak, banka mevduatlarının yaklaşık %90’ı güvence limiti olan 250 bin USD’lik sınırın üzerinde kalması mudilerin kayıp riskini artırıyor.  Bu risklerin en önemlisi risk yoğunlaşmasıdır. İşte SVB tek bir alanda kredi yoğunlaşması riskine yenik düştü.

-SVB, faiz riski yönetiminde korunaklı bir varlık/yükümlülük portföyü oluşturmadı.  Artan faizler nedeniyle karlılıklarını kaybeden teknoloji şirketleri, ortaya çıkan zararlarını SVB’deki mevduatlarıyla karşılayınca, SVB’nin taze kaynak temini tamamen durdu ve hatta mevduat stokları azalmaya başladı. SVB açısından, uzun vadeli ABD Hazine Kağıtları ve hükümet garantili ipotekli tahvilleri portföyüne karşılık mevduatlarının kısa vadeli olması likidite yetersizliğine yol açan ciddi bir vade uyumsuzluk riski yarattı.   

-Signature Bank’ın ardından eş zamanlı olarak kripto piyasalarda faaliyet gösteren Silvergate Capital’in de batmış olmaları piyasalardaki risk algısını iyice bozdu ve tahvil piyasalarının genelinde ortaya çıkan toplam zararın 650 milyar dolar seviyesine sıçramasını sağladı. Kapitalist sistem içerisinde bu üç bankanın peş peşe batması, eş zamanlı olsa da bu üç bankanın problemleri esasında birbirinden farklı. Zira, Silvergate Capital ve Signature Bank özünde kripto piyasalarında yaşanan problemlerden etkilendi.

-SVB’nin batışı ise risk pozisyonlarının yanlış yönetilmesine dayanıyor. Kripto paraların bütün halkalarının kumar mekanizmasıyla birebir örtüşmesi ve öngörülebilirlik seviyesinin tamamen belirsiz olması Silvergate  Capital ve Signature Bank’ın temel batış nedenidir.  

– Avrupa’da İsviçre merkezli Credit Suisse isimli dev banka sistemik risk taşıyor. 8 milyar dolar civarında zarar eden ve çok yüksek miktarlı mevduat çekilişine maruz kalan banka, zor günler yaşıyor. Hisseleri en az % 35 değer kaybetti. Credit Suisse Bank’ın taşıdığı mevduatın SVB’nin mevduatından en az 4 kat daha fazla olması, bankalar arasında dünyada 45., Avrupa’da 12. sırayı işgal etmesi ve 850 milyar dolarlık bir varlık büyüklüğünün bulunması olası riskin boyutlarını ortaya koyuyor.

-Kıta Avrupası’nda bankacılık sektörü hakkında endişeleri artıran Credit Suisse’in ardından ABD orijinli orta ölçekli First Republic Bank’ta da mali durum bozuklukları baş göstermiş olsa da diğer büyük bankaların mali destekleriyle bankacılık sektörünün yatırımcılarda oluşturduğu kaygılar bir miktar hafifletilmiş durumda.

-SVB sonrasında, panik satışlarının ABD başta olmak üzere küresel düzeyde yaygınlaşması olası gözükmüyor. Bu olasılığı değerlendiren FED’in devam ettiği faiz artış temposunu düşürmeyeceğini bekliyoruz. Sistemik yeni bir krize yol açmayacaktır. Zira hem ABD’ de hem de Avrupa da bankacılık sektörünün sahip oldukları mali tamponlar en üst seviyeye çıktı, varlık ve kaynak çeşitliliği ise oldukça artmış durumda.

 Kapitalizmin “dayanıklı olmayan ölür” şeklindeki temel temizlik mantığı sonucunda SVB-Silicon Valley Bank battı. Para ve sermaye piyasalarında nominal ve reel faizlerin uzun sürelerle sıfıra veya negatif seviyelere gerilemesi ve arkasından enflasyonun pandemiyle birlikte tekrar geri dönüşü faz oranlarında da bir dönüşüm süreci başlattı. Faiz seviyelerinde yaşanan yukarı yönlü dönüşümün risklerini hesaba katmayanlar açısından ölümcül sonuçlara yol açması kapitalizmin “dayanıklı olmayan ölür” şeklindeki temel temizlik mantığıdır.

San Francisco merkezli SVB-Silicon Valley Bank’ın batmasının küresel piyasalar üzerindeki etkisi, 2008 yılında batan Washington Mutual Bank’ın etkisi kadar büyük olamayacaktır. Ana stratejisi risk sermayesi ile finanse edilen işletmelerden mevduat toplamak ve teknoloji şirketlerine kredi vermek veya yatırım yapmak, risk sermayesi ve özel bankacılık alanlarında yoğunlaşmak üzere kurulan, California orijinli ve 40 yıllık geçmişi olan SBV-Silicon Valley Bank’ın batmasının küresel piyasalar üzerindeki etkisi, ABD Hindistan, Birleşik Krallık, İsrail, Kanada, Çin, Almanya, Hong Kong, İrlanda, Danimarka, Portekiz, Cayman Adaları ve İsveç’teki ofislerine ve yaygın küresel faaliyet alanlarına rağmen, 2008 yılında batan Washington Mutual Bank’ın etkisi kadar büyük olamayacaktır.

 BATAN SILICON VALLEY BANK, ABD FEDERAL MEVDUAT SİGORTA KRUMU’NA DEVREDİLDİ

SVB ve aynı gruptaki SVB Financial Group’un hisselerinin ciddi bir şekilde değer kaybetmesi üzerine SVB’de mevduatları olanların paralarını çekmek üzere bankaya yönelmeleri sonucunda likidite yetersizliğine düşen banka, California Mali Koruma ve Yenilik Departmanı tarafından kapatılıp, ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu olan Federal Deposit Insurance Corporation (FDIC)’ e devredildi.

2022 yıl sonu itibariyle SVB’nin varlık büyülüğü 212 milyar dolar, varlıklarının 120 milyar dolarlık kısmı tahvil pozisyonu iken, mevduat hacmi ise 174 milyar dolardır. Bankacılık sektörü içerindeki payı %0,89 olup büyüklük sıralamasında ise 16. sırada. Topladığı mevduatın %69.35’ini menkul kıymetlere yatıran bankanın bu pozisyon yapısı vade uyumsuzluğu ve faiz yönünden oldukça riskli. Dolayısıyla bu durumun eninde sonunda likidite yetersizliği yaratacağı gayet açık.   Nitekim her iki risk de realize oldu ve FED’in artırdığı faizler nedeniyle tahvil pozisyonu, yaklaşık 1.9 milyar dolar zarar üretti. Buna bağlı olarak banka hisselerinin borsa değeri yarıdan fazlasını kaybetti.

SVB’NIN HIZLI BÜYEMESİ SORGULANMADI, SORUMLUSU BANKA KURALSIZLAŞTIRMA YASASI                        

SVB’nin kısa süre içerindeki gerçekleştirdiği hızlı büyüme, ABD gibi bir ülkede sorgulanmamış incelenmemiş olması, esasen düzenleyici kurumların önemli bir ihmalidir. Bu ihmalin en büyük sebebi ve sorumlusu da 2018 yılında Donald Trump tarafından çıkarılan Banka Kuralsızlaştırma Yasası’dır. Son yıllardaki sıfıra yakın düşük borçlanma maliyetleri ve pandeminin artırdığı dijital hizmetlere yönelik artan talep nedeniyle teknoloji sektörü oldukça hızlı bir büyüme gösteriyordu. İşte SVB teknoloji sektöründeki hızlı büyümeye dayalı olarak kendisi de hızlıca büyümüş bir bankaydı. Bankanın varlık büyüklüğü 2019’un sonundaki 71 milyar dolardan 2021’nin sonunda 220 milyar dolara civarına yükselmişti. Binlerce teknoloji şirketi hem mevduat yönünden hem de kredi yönünden SVB’yi destekledi. Bankanın 62 milyar dolarlık mevduatı kısa sürede 198 milyar dolara yükseldi. Küresel çalışan sayısı iki kattan fazla arttı. SVB’nin kısa süre içerindeki bu hızlı büyümesi ABD’de hiç sorgulanmadı. Bunun da en büyük sebebi ve sorumlusu 2018 yılında Donald Trump tarafından çıkarılan Banka Kuralsızlaştırma Yasası’dır.

SVB MEVDUATLARININ %90’I GÜVENCE LİMİTE OLAN 250 BİN DOLARLIK SINIRIN ÜZERİNDE

Sigortalı mevduatlar 13 Mart 2023 tarihinden itibaren FDIC kontrolündeki Santa Clara Mevduat Sigortası Ulusal Bankası (DINB) tarafından ödenecek, sigorta dışı kalanların mevduatlar da bankanın varlık satışlarından elde edilecek gelirlerden ödenecek. Ancak, banka mevduatlarının yaklaşık %90’ı güvence limiti olan 250 bin USD’lik sınırın üzerinde kalması mudilerin kayıp riskini artırıyor.  Kredi riski, birkaç riskin ana başlığıdır. Bu risklerin en önemlisi risk yoğunlaşmasıdır. İşte SVB tek bir alanda kredi yoğunlaşması riskine yenik düştü.

Teknolojik start up’ların tamamı, tüm dünyada hakkettiklerinden daha fazla abartılı bir ilgi görüyor ve dezavantajları, zayıf yanları hep ihmal ediliyor. SVB’ nin tüm yöneticileri de aynı hataya düştü ve fintek diye tabir edilen teknolojik startup’larla olan ilişkilerini en güçlü yanları olarak lanse etti. Halbuki bu piyasalarda yaşanan zayıflıklar bizzat SVB’ nin batışını hızlandırdı. Fintek’lere taraflı ve abartılı bu yaklaşım Türkiye için de aynen geçerli.  SVB-Silicon Valley Bank’ ın batmasının ardından start-up’ ların artık eskisi gibi faaliyetlerini sürdürme rahatlığı bitti.

SVB’NIN YÖNETİM HATALARI

SVB, faiz riski yönetiminde korunaklı bir varlık/yükümlülük portföyü oluşturmadı.

Artan faizler nedeniyle karlılıklarını kaybeden teknoloji şirketleri, ortaya çıkan zararlarını SVB’deki mevduatlarıyla karşılayınca, SVB’nin taze kaynak temini tamamen durdu ve hatta mevduat stokları azalmaya başladı.

SVB, vade uyumsuzluğu riskini ihmal etti, yönetemedi.

SVB açısından, uzun vadeli ABD Hazine Kağıtları ve hükümet garantili ipotekli tahvilleri portföyüne karşılık mevduatlarının kısa vadeli olması likidite yetersizliğine yol açan ciddi bir vade uyumsuzluk riski yarattı.

SVB’nin risk yönetiminden sorumlu kadroları, üstendikleri faiz riskini absorbe edecek bilanço dışı hiçbir türev ürünü yapmamış olmaları da ölümcül bir zafiyettir.

Finansal kuruluşlara hücum hamlesinin oluşmasında, piyasa yorumcularının rolünün ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı.

Risk sermaye fon kuruluşlarının ve piyasa yorumcularının SVB hakkındaki riskli yorumları da bankaya hücumu tetikleyen bir başka faktör oldu. Bankaya sadece bir günde toplam mevduatının %25’ini geri çekmek için hücum edilmesi, hiçbir bankanın kaldıracağı bir yük değildir. Bankalara hücum riskinden kurtulmak, bireysel olarak hiçbir bankanın tek başına başaracağı bir mücadele değildir. Ayrıca bankalara hücum riskini tamamen boşa çıkarabilecek hiçbir önlem henüz üretilemedi.

 SVB’NIN BATMASI, RİSK POZİSYONLARININ YANLIŞ YÖNETİLMESİNE DAYANIYOR

Signature Bank’ın ardından eş zamanlı olarak kripto piyasalarda faaliyet gösteren Silvergate Capital’in de batmış olmaları piyasalardaki risk algısını iyice bozdu ve tahvil piyasalarının genelinde ortaya çıkan toplam zararın 650 milyar dolar seviyesine sıçramasını sağladı. Kapitalist sistem içerisinde bu üç bankanın peş peşe batması, eş zamanlı olsa da bu üç bankanın problemleri esasında birbirinden farklı. Zira, Silvergate Capital ve Signature Bank özünde kripto piyasalarında yaşanan problemlerden etkilendi. SVB’nin batışı ise risk pozisyonlarının yanlış yönetilmesine dayanıyor. Kripto paraların bütün halkalarının kumar mekanizmasıyla birebir örtüşmesi ve öngörülebilirlik seviyesinin tamamen belirsiz olması Silvergate Capital ve Signature Bank’ın temel batış nedenidir.

Şu anda da Avrupa da İsviçre merkezli Credit Suisse isimli dev bankanın sistemik risk taşıdığı, 8 milyar dolar civarında zarar ettiği ve çok yüksek miktarlı mevduat çekilişine maruz kaldığı haberleri nedeniyle zor günler yaşadığı ve hisselerinin en az % 35 değer kaybettiği izleniyor. Credit Suisse Bank’ın taşıdığı mevduatın SVB’nin mevduatından en az 4 kat daha fazla olması, bankalar arasında dünyada 45., Avrupa’da 12. sırayı işgal etmesi ve 850 milyar dolarlık bir varlık büyüklüğünün bulunması olası riskin boyutların ortaya koyuyor. Kıta Avrupası’nda bankacılık sektörü hakkında endişeleri artıran Credit Suisse’in ardından ABD orijinli orta ölçekli First Republic Bank’ta da mali durum bozuklukları baş göstermiş olsa da diğer büyük bankaların mali destekleriyle bankacılık sektörünün yatırımcılarda oluşturduğu kaygılar bir miktar hafifletilmiş durumda.

SYR’NIN BANKAYI KORUYAMACAYAĞI TÜM ÇIPLAKLIĞI İLE BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKTI

SVB’nin “Tier 1 Risk based capital” rasyosunun 2022 yıl sonu itibariyle %15.26 olarak ölçülmesi ve bu sevideki bir SYR’ nin oldukça iyi bir sermaye yapısını işaret etmiş olmasına rağmen üç ay içerinde iflas etmiş olması esasen bir çelişki gibi gözüküyor. Ancak ortada bir çelişki yoktur. Zira bir bankaya mevduat hücumu yaşandığında yeterli gözüken SYR’ nin bile o bankayı koruyamayacağı bir kez daha anlaşıldı.

SYR hesaplamalarında kredi risk ağırlıkları üzerindeki farklılaştırmalarla hesaplanan SYR’lerin gerçeği içermeyecek şekilde artırılmasına sebep olduğu da biliniyor. Zira Türkiye’de bile kredi risk ağırlıkları üzerinde yapılan ayarlamalarla SYR’lerin olması gerekenden daha yüksek hesaplanmasına yol açılıyor. SVB’nin % 15.26 olarak hesaplanan SYR rasyosunda da hesaplama laçkalıkları olma ihtimali oldukça yüksek.

PANİK SATIŞLARININ ABD BAŞTA OLMAK ÜZERE KÜRESEL DÜZEYDE YAYGINLAŞMASI OLASI GÖZÜKMÜYOR

SVB sonrasında, panik satışlarının ABD başta olmak üzere küresel düzeyde yaygınlaşması olası gözükmüyor. Bu olasılığı değerlendiren FED’in devam ettiği faiz artış temposunu düşürmeyeceğini bekliyoruz. Sistemik yeni bir krize yol açmayacaktır. Zira hem ABD’ de hem de Avrupa da bankacılık sektörünün sahip oldukları mali tamponlar en üst seviyeye çıktı, varlık ve kaynak çeşitliliği ise oldukça artmış durumda.

Türkiye’de Merkez Bankası’nın, bankacılık sistemini düşük faizli tahvil tutmaya zorlaması, bankacılık sistemi aleyhine ciddi sermaye kayıplarına yol açacak sistemik faiz riski alınmasına yol açıyor.  SVB‘nin iflasından sonra ortaya çıkan gelişmelerin Türkiye’de ortaya çıkardığı ilk olumsuz etki borsa da düşüşler neden olmasıdır. Özellikle banka hisse değerleri düşüş gösterdi. İlerleyen dönemlerde düşük faizli tahvillerin sermaye kayıplarına yol açıp açmayacağı, iç ve dış gelişmelere göre şekillenecek.

Sonuçta küresel düzeyde uzun yıllar faizleri düşürerek ertelenen fatura bugün ödeniyor. Eğer sistemik olarak enflasyon düşmez ise kapitalizmin küresel düzeyde ürettiği problemler daha da artacaktır.

Orhan ÖKMEN

Sesmir Yönetim Kurulu Başkanı

okmen@turcomoney.com

 

 

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası