Son Haberler

Türkiye`yi dünya tanıdı, şimdi sıra Türk mutfağında

Almanlar sosis bira yerine, döner ayranı tercih ediyor. Sadece Almanya‘daki döner satışları bile, tüm Avrupa’daki burger satışlarını geçti. Sadece Almanya’da 150 civarında döner fabrikası var!

Dünya‘da, Türkiye‘yi tanımayan veya adını duymayan kalmadı. 1990’lı yıllarda krizleri ve enflasyonu, 2000’li yıllarda ise piyasa istikrarı, kalkınma hızı ve siyasi gücü ile ülkemiz tanındı. Dünyanın dört bir yanında izlenen programlar ve dizi filmleriyle Türk televizyonları, Türkiye’yi ve Türkiye’nin ürettiği ürünleri en iyi şekilde tanıttı. Sanayi ve tarım ürünlerimizin yükselen kalitesiyle ihracatımız arttı. THY ve özel havacılık şirketlerimizin uluslararası başarıları, milyonlarca dünya insanının; ülkemize turizm, yatırım veya alışveriş amacıyla gelmesini sağladı. Doğal ve tarihi kültürümüzün yanında, ultra lüks ve teknolojik donanımlı AVM ve otellerimiz, eğlence ve beslenme ihtiyaçlarını karşılayan şık mekanlarımız ülkemizin ticari ve kültürel açıdan itibarını yükseltti. çağdaşlaşan imajımız, konuklarımızın hafızalarına kazındı. Bu sebeple artık, ” Türkiye’nin tanıtımı “diye bir sorunumuz kalmadığını düşünüyorum. Ancak turizm başta olmak üzere diğer (İnşaat, tekstil, otomotiv, sağlık ) sektörlerdeki oyuncular, bu başarıları korumak, canlı tutmak ve arttırmak zorundadırlar. Bu görev, tüm sektörlerin ayrı ayrı veya gruplaşarak sürdürmeleri gereken bir olgudur. ülkemizdeki bazı mekanların, ürünlerin, hizmetlerin özel olarak tanıtımlarında mutlaka sektörel temsilciler, profesyonellerle birlikte çalışılmalı ve akademisyenlerin de desteği alınmalı. Avrupa ve dünyada bunun başarılı örnekleri var. Portekiz, İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkeler nüfus ve yüz ölçümde Türkiye’den küçük olmalarına rağmen turizm yatırımlarını ve gastronomik değerlerini ön plana çıkararak, bizden önce tanınmayı başarmış komşularımızdır. Peki bu nasıl başarıldı? öncelikle dünya geneline dağılan eğitimli ve yetişmiş insanlarını devreye soktular. Onlar, yaşadıkları ülkelerin basın yayın organlarında, sanayi, ticaret, eğitim, sanat, spor ve siyaset camialarında dostlar kazandılar ve kendilerini sevdirdiler, ülkelerine ait sembol hediyeler vererek sempati kazandılar, önce evlerinde sonra ülkelerinde misafirler ağırladılar, ülkelerinin gastronomik ürünlerini tattırarak, onları yeni lezzetlerle tanıştırdılar ve bu lezzetlere alıştırdılar. Daha sonra topluma mal olmuş kişilere, diğer bir çok insana da ülkelerini daha çabuk tanıtmak için; yayın organlarında haberler yaptırtarak, romanlar yazdırtarak, plaklar, kasetler, CD ve DVD‘ler yaptırtarak, filmler çektirterek, tiyatro oyunları sergilettirerek, müzikkaller yaptırtarak, öz ülkelerinin mutfaklarını temsil eden mekanlar ve mutfak eğitim yerleri kurdurarak, TV kanalları ve yayın organları açtırtarak destek verdiler. Böylece yapılan gizli reklam ve propagandalar ile ülkelerini tanıtmayı, sevdirmeyi ve o ülkelerin yatırımcılarını anavatanlarına çekmeyi başardılar. Bugün kim olursa olsun, el bulli ve et yemekleri deyince İspanya, balık ve deniz mahsulleri deyince Portekiz, uzo ve içki deyince Yunanistan, pizza ve hamur işleri deyince İtalya, mutfak ve şarap deyince Fransa akla geliyor.

Türkiye olarak bizim de Avrupa’da ciddi nüfusumuz var. İş hayatında, ticarette önemli bir yere geldik. İyi eğitim alan gençlerimizin bulundukları ülkelerin siyasetinde yer alma gayretleri var, bir yerlere yerleşmeye çalışıyorlar. Bu gelişim daha da zaman alacak, bu ülkelerde iyi eğitim gören Türk kökenli iş adamları, sporcular, sanatçılar, oyuncular, filmciler, şarkıcılar kendilerini belli etmeye başladılar bile.

örneğin Almanya’da sosis yiyip, bira içen Almanlar artık içine bol salata ve sos koydurdukları döneri yiyip, yanında ayran içiyorlar. Sadece Almanya‘daki döner satışları bile, tüm Avrupa’daki burger satışlarını geçti. Sektör öyle büyüdü ki; Türk ve Arapların dışında başka milletlerden birçok kişi, dönercilik yaparak hayatını kazanıyor. Sadece Almanya’da 150 civarında döner fabrikası var!

Almanya‘da, Türkçe markalarla çeşitli gıda üretimleri yapılmakta ve her milletten insana satılıyor.

Alman marketlerinde; helal ürün reyonları açılıyor. özellikle Türk müşteriler için özel promosyonlar yapılıyor. Döner ve ayran Almancaya Türkçe olarak girdi. Halbuki daha 10 – 15 yıl öncesine kadar “burası Almanya burada Almanca konuşulur ” diyorlardı… Sadece Berlin‘de Gastronomi ile uğraşan on binlerce Türk, 7000 civarında mekan var. Bu fotoğraf bizlere çok şey anlatıyor.

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası