Vize engeli haksız rekabete yol açıyor.

Süleyman Orakçıoğlu

Avrupa Birliği ile Türkiye arasında 1995 yılında imzalanan Gümr ük Birliği Anlaşması’nın üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen halen ürün ve sermayenin serbest dolaşımı olmakla birlikte, ürünleri üreten ve satan kişiler vize olmadan herhangi bir AB ülkesine giriş-çıkış yapamıyor. Her şeyden önce bu durumun ortaklık ve ticaret etiğine aykırı olduğunu söylemek gerekiyor.

İhracatının yüzde 45’ini Avrupa ülkelerine yapan Türkiye’ye; vize engeli çıkarmak, kelimenin tam anlamıyla haksız rekabete sebebiyet vermek anlamına geliyor. İş sahipleri, girişimciler ve yöneticiler milyonlarca dolarlık ürün sattıkları ülkelere girebilmek için vize sıkıntısı çekmek zor unda bırakılıyor. AB ile vize konusunda son imzalanan anlaşmanın dahi bir takım şar tları var. Ortaya konan şartlar ve zora sokulan çözüm önerileri AB’nin serbest dolaşımı çözme isteğinden uzak durduğuna işaret ediyor.

En büyük ticari or tağımızla ilgili olarak AB taraf ından konunun çözümünü hızlandırıcı adımların atılmıyor olması, Türkiye taraf ının konuya değişik çözümler üretebilmesine engel teşkil etmiyor. En azından belirli kişilerin vizesiz olarak ticari faaliyetlerini gerçekleştirebilmesi yeşil veya özel pasaport verilmesi gibi hamlelerle sor un kısmen çözülebilir. Bu konu ile ilgili TBMM’de verilmiş teklif ler olduğu biliniyor.

Pek kimler bu ayrıcalıktan faydalanabilir? Yıllık ihracatı belli tutarı aşan şirketlerin yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü, kurumlar vergisi listesinde dereceye giren şirketlerin yönetim kurulu başkanı ve yöneticileri gibi kişilere yeşil pasaport veya eş değeri olabilecek pasaportlar verilebilir. Konuyla ilgili detaylı inceleme yaptığımızda verilecek pasaport sayısının çok sınırlı olduğunu görüyoruz.

Hali hazırda geçerli olan fiili duruma baktığımızda garip bir tabloyla karşılaşıyoruz. Burada dikkat çeken konu şu ki; milyonlarca dolarlık ihracatı olan, yüzlerce kişiyi istihdam eden firma sahibi, girişimci ya da patronlar ancak eşi devlet memuru ise eş kontenjanından yeşil pasaporta sahip olabiliyor. Aksi durumda vize kuyruğuna girmek zorunda bırakılıyor.

Yukarıda bahsettiğimiz girişimler başarıyla sonuçlandığında istihdam oluşturan, ihracat yapan iş adamlarımız belirli tutara ulaşan ihracat rakamlarını yakaladığında yeşil pasaport veya eş değerine sahip pasaport alabilecek ve sorun çözüme kavuşacak. Bunun için AB tarafından herhangi bir destek beklemeye gerek yok. Devletimize ait birimler, harekete geçerek ihracatçı ve iş adamlarımızın vize sorununa çözüm için çaba harcamalıdır. Acilen gündeme alınması gereken vize konusunun ihracatı yakından ilgilendirdiği hesaba katılmalı. ürettiği mal ve ürünleri satmak için Avrupa’ya rahatça gidip, gerekli araştırmayı yerinde yapacak iş adamlarımızın, başarısının artış sağlayacağı kesindir.

Yeni Ufuklar

Süleyman Orakçıoğlu

ORKA Group

Yönetim Kurulu Başkanı