Son Haberler

Değişen yeni Dünya`ya ayak uydurmak

Yeni Dünya düzeninde her şey baş döndürücü bir sürat ile değişiyor. İşverenler ve çalışanlar bu değişime ayak uyduramadıklarında bir süre sonra sistemin dışında kalıyorlar. Günümüzde ki bu hızlı değişime nasıl ayak uydurabilir ve nasıl vazgeçilmez olabilir siniz? İşte işin sırrı…

“Baş döndüren yeniliklere bakıp, muhtemel durumu anladığınızı düşünüyorsunuz, ama asıl anlamadığımız durumun şu anda siz bu satırları okurken bir kez daha yeniden değişmiş olduğu”

Bunu kimin söylediği hakkında hiç bir fikrim yok, bir yerlerde okudum ve çok etkilendim. Doğru etrafımızda ki her şey, her saniye korkunç bir hızla değişiyor.

Peki, biz önce birey sonra iş dünyası olarak ne yapmalıyız, her gün yapmamız gereken binlerce uğraşımız var. Başta kendimiz, ailemiz, işimiz eğer işverenseniz mevcut pazarların korunması, yeni pazar arayışları, yatırım, yatırımın ve işletmenin finansı, her saniye değişen üretim maliyetleri, SKK, vergi, hiç anlam veremediğim insan kaynakları yönetimi! Ve buna benzer her şey günlük hayatımızı inanılmaz dolduruyor. Yetmezmiş gibi bir de kökten değişen yeni dünya hızına ve yeni dünyanın yarattığı bu hızlı ekonomiye yetişmemiz gerekiyor.

Yeni dünya düzeni için biz ne yapabiliriz?

Nasıl uyum sağlamalıyız?

Bizi bekleyen daha neler var?

Bilgi çağında başarılı olmanın temel kuralları neler olmalı?

Lily Tomlin‘nin sözü geliyor aklıma ‘‘Bu işte hepimiz tek başımızayız‘‘ evet maalesef bu böyle bu işte yalnızız, bireysel istek ve çaba sarf etmeden de bu uyumu sağlamak neredeyse imkânsız.

Siz istemedikçe ve vakit ayırmadıkça kendinize en büyük kötülüğü yapıyorsunuz. Bilgi ve teknolojiye ara verdiğinizden çok kısa bir süre sonra arada ki mesafe kapatılamaz ve daha çok zaman isteyen bir hâl alıyor bu duruma dur diyemediğiniz de sistem sizi dışarıda bırakıyor.

Teknoloji, bilgi ile bütünleşirken eline en son model telefon alarak ve sadece alo düğmesine basarak kendini teknoloji canavarı sayanlara değil sözümüz. Ulaşmak istediğimiz sahada kalmak isteyenlere.

Bu kural tanımayan değişime ayak uydurmak yeni çalışma yöntemlerini de beraberinde getiriyor.

Bende ki formülü, önce kendimize sonra çevremize uyarladığımızda başarı kaçınılmaz oluyor.

İşte değişimin yol haritası


Katma değerinizi gözden geçirin

Farkı görüp fark yaratanlar, farklılığı sağladıkları için mevcut durumlarını koruyabilir ve geleceğe yönelebilirler. İster çalışan olun, ister işveren bu kural hep aynı, ancak ve ancak değer kattığınız iş sizin, değer kattığınız sürece sahada olursunuz.

Geleceğin fabrikasında sadece iki çalışan olacak der Warren Bennis, bir adam ve bir köpek. Adamın varlığı köpeği beslemek için, köpeğin varlığı ise adamın cihazlara dokunmasını önlemek için, işte böyle bir gelecekde yer edinmenin tek yolu bulunduğunuz yere katma değer sağlamanızdır.

Pozitif olun – enerjinizi yüksek tutun.

Günlük sorunlarınızı işinize taşıyarak etrafınızdakilerden sizi anlamasını ve neşelendirmesini beklemeyiniz, bulunduğunuz yer bir iş yeri veya sizin ofisiniz bir psikologun muayenehanesi değil. Sorunlarınız, özel yaşantınız kadar mahremiyet taşımalı. İş alanınız ücret aldığınız yer değil, kazanç sağlamak için bulunduğunuz yer. Pozitif canlandırmayı uygulayarak daha iyi yapamayacağınız hiç bir konu yok.

‘‘Evrenin geliştireceğinizden emin olabileceğiniz tek bir yeri vardır; KENDİNİZ‘‘

çözümün Bir Parçası Olun

öncelikle kabul edilmesi gereken çalışma hayatının sorunlarla dolu olduğu. Marifet bunları öne sürmekte, varlığını gündemde tutmakta değil.

Şirket demek ve iş yeri demek sorunların çözüldüğü yer demek. çözümün bir parçası olmanız sizi çalışansanız ‘‘vazgeçilmez‘‘ işverenseniz ‘‘saygın‘‘ yapar. çözüm odaklı olmanız iş yerinizde geçireceğiniz süreyi kısaltır, çözüm çalışma zamanının nasıl geçtiğini farkettirmez.

İşinizi sahiplenin

Günümüzde bundan böyle çoklu yeteneklere sahip olmak zorundayız. Artık marketlerde sadece ‘‘Yoğurt ‘‘ adıyla bir ürün bulamazsınız, meyveli- tam yağlı – yağsız- doğal v.s ekleriyle satılıyorlar. çalışanlarınızı da bu tür çoklu yetenekli kişilerden seçmek durumundayız. çalışansanız, size en çok sorumluluk yükleyen firmaları tercih etmelisiniz. Dev kurumsal şirket modelleri, yeni dünya düzeninde daha çok makine ağırlıklı, insan kaynaklı değil. Daha küçük, daha spesifik ve her bir çalışanın çoklu sorumluluğunda ve hızlı hareket eden firmalar geleceğe daha iyi uyum sağlayacak ve bu firmalarda yetişenler daha hızlı girişimci olabilecekler. Sorumluluk almaktan korkmamak ve işe kendi işiymiş gibi sahip çıkmak, işverenseniz bu tür personelle çalışmak önemli.

Bir söz de annemden: Ben küçükken Annem verdiği işi söylene söylene yaptığımı görünce ‘‘yaptığın bana, öğrendiğin kendine ‘‘ derdi, haklıymış.

Yenilikçi Olun

Artık hiç bir şey mevcut konumunu uzun süre koruyamıyor, bugün ‘‘mükemmel‘‘ dediğimiz yarın ‘‘ vasat‘‘ kalıyor, rekabet her gün daha sert ve daha küresel olarak karşımıza çıkıyor.
Daha iyi olmanın ve sürekli iyi olabilmenin tek bir yolu ve tek bir yöntemi, kişisel performansınızı ve verimliliğinizi artırmaktan geçiyor. Böylelikle şirkette çalışanda olsanız, işi sahibi de olsanız getirisi aynı olacak; ‘‘Kalıcı Kazanç‘‘ . Bu sizin bulunduğunuz konumu iyileştireceği gibi işiniz de sürekliliği de sağlayacak en temel unsur.

Bunu aynı monoton yöntemlerle başaramazsınız işte bu yüzden yeniliklere açık ve uygulayabilir olmalısınız bu noktada bilgi ve teknolojiyle barışık olmak mutlaktır.

öğrenmeyi durdurmayınız

Eskiden sadece aşçı yetişirdi, iş ilanlarında ‘‘aşçı aranıyor‘‘ yazardı. Günümüzde ki aşçılarınsa eti pişireni- ızgaracısı, ekmeği pişireni, pasta yapanı farklı. Artık her şey ustalık istiyor.

öyle bir döneme giriyoruz ki kimya fakültesini bitirip, satış pazarlama da iş bulmak imkânsız hale geldi. Her iş-veren uzman istiyor, her çalışan kendi uzmanlık alanında tecrübe katacak iş de çalışmak istiyor. O halde öğrenmeyi durdurmamalı ve bizi çoklu beceri sahibi edecek her türlü bilgiyi araştırmalıyız. Bilgi-işlem yerini mikro-işlemcilere bırakmadan biz yol alabilmeliyiz.

Süratli ve dinamik olun

Kapanan şirketlerin ortak sorunu ‘‘yavaşlık‘‘. Dinamik firmalarda sorunlar çok çabuk çözülür, firma sorun çözmeye değil ilerlemeye odaklı. Hiç bir sorun firmayı yavaşlatamaz, çoklu yetenekli, çözüm odaklı personel ve işveren işi uçurur ve hız, birçok küçük sorunun asimile olmasını sağlar.

Şirketler hiç bir şekilde süratten fedakarlık etmemeliler.

Zamanında yapılmayan bir işin hiç bir değeri yok zira müşteri, neticeyi yargılar.

Değişime direnç göstermeyin, uyum sağlayın

‘‘Adaptasyon, zekayla doğru orantılıdır‘‘ Zuhal Mansfield.

Değişime ne kadar çabuk uyum sağlarsanız bu sizin içinizde ki bilgi popülüterinizi artırıp hayatınızı kolaylaştırır. Bu hiçte kolay kabul edilir bir süreç gibi görünmese de artık, geriye dönüş yok, teknolojik değişime direnç göstermek sadece zaman kaybı olacak. Artık bir çok şey ya dijital ortamda yada mekanik veya elektronik robotlar tarafından yapılıyor. Yüksek teknolojinin kullanıldığı cep telefonlarıyla hayatımızı organize ediyor, havalelerimizi yapıyor, istediğimiz yerden her hangi bir yerle irtibata geçiyor, yazışıyor, eğleniyor, tv seyrediyor, sohbet edip amatör filmlerimizi çekebiliyoruz. Bir arkadaşım dünyanın en büyük kütüphanesini cebinde taşıyor, bir diğeri en büyük film koleksiyonunu.

Bu değişim, birçok insanı işsiz bırakırken bir çok yeni iş alanları yarattı. Eskiden diye başlayan her şey eskidi unutuldu Yeni dünya düzeni yeni ekonomiler yaratırken siz değişime direnç gösterirseniz, bu yeni ekonominin kuralı belli: Oyun dışı kalıyorsunuz.

Hedeflerinizi Değiştirin

İster iş-veren, ister çalışan olun. Yeni dünya düzeninin yaratmış olduğu bu yeni ekonomide, aynı hedeflerle yol alamazsınız. Size artık alışılmışın dışında ve dinamik hedefler gerekmekte. üreticiyseniz, çoklu üretmeli (üretimde ki ürün yelpazesi geniş olmalı), çoklu pazarlar bulmalı (aynı veya dış ülkeler de çoklu satış noktaları), üretiminizi de çoklu yerlerde üretmeyi düşünmek (çeşitli ülke veya şehirlerde üretmek) durumundasınız.

çalışansanız, bu dinamik yapıya ayak uydurmalı, becerilerinizi yenilemeli, kendinizi geliştirmelisiniz. Unutmayınız ki, yeni nesil bu teknolojinin olmadığı bir dünyanın varlığından bile haberdar değil. Düzenli maaş ve terfi başarılara göre oranlanacağı bir zaman dilimine girdik. Planlı ve düzenli ama bir o kadar monoton çalışma şekli çağ dışı kaldı. Her şeyin kotlandığı ve elektronik ortamda kontrol edilip stoklandığı, sayıldığı ve elektronik olarak raporlandığı bir yerde sayman olmak, insan kendini kötü ve işe yaramaz hissettirebilir. İşte sırf bu yüzden bulunduğunuz yerlerde daha fazla sorumluluk almalı, daha farklı yeteneklerinizi ortaya çıkarmalı böylelikle çalıştığınız yer için vazgeçilmez olmalısınız.

Değişen bu yeni dünyanın yeni ekonomisine ayak uydurmanız, teknolojiye uyum sağlayıp, sahada kalıp kendinizi geliştirmeniz dileği ile.

Zuhal Mansfield
DEİK/Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı

12 Yorum

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  • Rahmi Makul
    4 Ağustos 2012 10:33 - Reply

    Melek ablam benim.Ramazanda oruçlu oruçlu olarak hazırladığınız çok güzel ve çok isabetli görüşler içeren yazınızı okudum.Ayrıca sizinde başarılarınızı bildiğim için görüşlerinizin tümüne eksiksiz katılmamam mümkün değil.Özellikle çok donanımlı olmamız gerektiği ile alakalı görüşünüzü n altını özellikle çiziyorum.Saygı sevgi ve hürmetlerimle.

  • Şadan canaz
    4 Ağustos 2012 12:36 - Reply

    Güzel bir yazı,faydalı. teşekkürler…

  • Batuhan Yıldız
    4 Ağustos 2012 12:52 - Reply

    Yazınızdaki konu muhteşem,üstünde ciddiyetle durulması gereken ve faydalı bir konu, Devletlerin bile,değişen bu yeni dünya düzenine ayak uyduramamasının sonuçlarını görüyoruz

  • Mahmut GÖRÜR
    4 Ağustos 2012 14:01 - Reply

    Değerli işkadınımız Zuhal Hanım bilindiği gibi daima aktif, daima cesur ve kendisini yenileyen bir yapıya sahip. Bu bağlamda yazdığı bu makale iş dünyasında kendisini yenilemeyi düşünen, başka dünyalara açılmak isteyen deneyimsiz iş dünyasının fertlerine önemli bir yol göstericisi olur düşüncesindeyim…

  • Mujdat guler
    4 Ağustos 2012 17:36 - Reply

    Yeni dunya duzenini, bu duzen icinde bireyin, kurumun neler yapmasi gerektigini anlatan cok guzel bir yazi, elinize usunuza saglik… Dusunce kuruluslari bu alanda bireylere yardimci olabilir, insanimiz daha cok dusunce klupleri olusturmali, cemaatler , sehir dernekleri , ticari dernekler v.d tornadan cikmis gibi hepsinde tek bir hedef var, is yapacak insan tanimak , sikistiginda tavlaci hakime, rusvet alan bilirkisiye ulasmak, kurumlari basamak yaparak siyasete atlamak , bu kurumlarin kendileri yeni duzene uyum saglamakta zorlaniyorlar, hedefler cok dar ve yakalanan hedeflere makro anlamda baktiginizda dunyada DYY konusunda aldigimiz pay % 1 lerde degil, kalkindik , kalkindik ucuyoruz derken bir bakiyoruz 15 ci iken 16 ciliga dusmusuz, bunlari dusunurken hep ornek verilmesi gereken Barnes&Noble sirketi olmali, yenilige acik olmayan yeni dunya duzenini izleyemeyen bu sirket , hatasini anlayip cozmeye calistiginda bie gec kaldi, sirketlerin icinde en tepedekiler icinde kendini yenilememis, yeniligin ne oldugunu anlamamis insanlar oldugu muddetce dunyada daha cok yere dusecek elma var, mesele bu dusen elmalari , once yerden toplayip sonra tozunu silip ,sonrada guzelce yemektir… Biz bunu Amerikanin krizinin dip yaptigi donemde yapamadik, cunku gemilerimiz, beyinlerimiz atlantigi asmaya musait degil, en kapasitelilerimiz bile , gemilerini akdenize acip oradada biz araptan gelmeyiz, bizim kapasitemiz ancak araplarla is yapmaya musaittir diyebiliyor, degisimin icinde buyuk yol aldigimizi sanarken farkinda olmadan arabayi geri vitese taktigimizin bile farkina varamiyoruz,… Sevgi, saygi ve selam ile Mujdat guler mg@novagroupusa.com

  • sultan başcivan
    4 Ağustos 2012 19:07 - Reply

    zuhal hanım gençler için enerji kaynağısınız. Bolu’da konferanstaki haliniz gözümün önüne geliyo. keşke sizleri doğru örnek alıp, sizden daha ileriye gidebilsek.. yazınıza söz söylemeye ne hacet?? her kelime enerji kaynağı işte:))

  • ALİ BÖYÜKKOÇ
    5 Ağustos 2012 04:51 - Reply

    SİZİ TEBRİK EDİYORUM,DEĞİŞEN DÜNYAYA AYAK UYDURABİLMEK,ORADA KALABİLMEK VE BAŞARILARIMIZI DEVAM ETTİREBİLMEK İÇİN KENDİMİZİ SÜREKLİ GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ.İNSAN KAYNAKLARI BURADA DEVREYE GİRİYOR.BUNU EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMEK GEREKİYOR.PROFESYONEL YAKLAŞIM İÇİNDE OLAN,KENDİSİNİ YENİLEYEN PERSONELLER İLE ÇALIŞMAK DURUMUNDAYIZ.EN ÖNEMLİSİ,İNSANIN KENDİSİNİ SÜREKLİ YENİLEMESİ,POZİTİF OLMASI VE SİNERJİ YARATMASIDIR.BİZ BU YENİ DÜNYADA Kİ YERİMİZİ ALMAK VE ORADA KALİCI OLMAK İÇİN GEREKLİ DONANIM,BECERİYE SAHİBİZ.OLMAYA DA KARARLIYIZ.SİZLERİN IŞIĞINI TAKİP EDİYORUZ.ÇALIŞMAK ,ÇOK ÇALIŞMAK,DAHA ÇOK ÇALIŞMAK,ZAMANI EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMEK.GELECEĞİ YAŞAMAK…..BAŞARILARINIZI TAKDİRLE İZLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ.

  • Adnan KASAPCI
    5 Ağustos 2012 10:23 - Reply

    Zuhal Mansfield gelecekte söz sahibi olmak isteyenlere müthiş bir yol haritası özetledi.Bu yol haritası hayatın her alanında uygulanabilir referanslarla dolu.Bizim gibi genç girişimciler başta olmak üzere, hangi tarafta ve kademede yer alırsa alsın İş Dünyası’na da önemli mesajlar vermekte.Kendisine şahsım adına teşekkürlerimi sunuyorum.Adnan KASAPCI

  • celal cetinkaya
    7 Ağustos 2012 11:53 - Reply

    zamamnında yapılmayan bir hic bir degeri yok zira müsteri neticeyi yargılar harika… basarılar

  • erdal temirhan
    8 Ağustos 2012 10:21 - Reply

    Sayın Zuhal hanım. Gerçekten yükselen dünya trendini yakalamak için bu tespitleriniz çok yerinde. Öncelikle bu tespitlerinizden dolayı size teşekkür ederim. Ayrıca toplumu aydınlatmaya yönelik çabalarınızı taktir ile izliyorum. Yeni yazılarınızı heyecanla beklerken başarılarınızın devamını dilerim. Saygılarımla.

  • ahmet çetin
    14 Ağustos 2012 21:43 - Reply

    ATALARIMIZ DERKİ EN BÜYÜK KIRALLIK 40 YIL SÜRERMİŞ BİZİM ÜLKEMİZ DÜNYA DÜZENİNİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN DEĞİL TAKİP ETMEK İÇİN YARATILMIŞ GİBİ BENİM AZICIK AKLIM DERKİ DÜNYA DÜZENİ DEĞİŞİRKEN YA TARLAYA AĞIRLIK VERİCEN YA UZAYA YADA SİLAHA ŞU ANDA DÜNYA DÜZENİ DEĞİŞİYORBİZ KENDİMİZİ BİZDE HEMEN DEĞİŞELİM DİYE KOŞMAYA BAŞLADIK AMA KOŞTUKCA KOPTUK KOPTUK KOPTUK BAKIN NE GÜZEL SÖYLEMİŞSİNİZ 7 11 EYLÜLDE AFRİKAYA GİDİYORUZ DİYE EVET KOŞARAK AFRİKAYA VARDINIZ AMA KOPUK PARCALAR ŞU ANDA YA BOSANDILAR YA ŞARAP İÇİYORLAR YA KIREDİLERLE HACİZLERLE UĞRAŞIYORLAR TAKIM OLAMADIK HANIM EFENDİ SAYGILAR

  • fatih soygenç
    10 Ağustos 2013 09:49 - Reply

    evt ”Adaptasyon, zekayla doğru orantılıdır” bu anahtar

  • Site Haritası