İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat, Türkiye'nin stratejik konumunun uluslararası yatırımcılar için avantaj sunduğunu belirterek, "Türkiye, dünyanın bağlantı noktası. Avrupa, Asya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'nun tam ortasında firmaları bölgesel bir üs olarak bağlıyor." dedi.
MES Fuarcılık organizasyonunda, elektrik, elektronik, enerji, aydınlatma ve akıllı ev sistemleri sektörlerini buluşturan Elektrik Elektronik Fuarı 2025, Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi'nde devam ediyor.
Polat, Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu etkinliğin "Türkiye'nin Yatırımda Stratejik Yükselişi" başlıklı oturumunda, Türkiye'nin teknoloji, enerji ve lojistik odaklı yeni yatırım fırsatlarıyla küresel sermaye çekiciliğini artıran, uluslararası açılımlar ve bölgesel işbirlikleriyle güçlenen stratejik yatırım vizyonunu anlattı.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisinin yaklaşık 20 yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonuyla, Türkiye'nin yatırım ortamının tanıtılması ve daha fazla uluslararası doğrudan yatırım çekilmesi hedefiyle kurulduğunu dile getiren Polat, şöyle devam etti:
"Ülkeler daha fazla uluslararası doğrudan yatırım için bir rekabet içinde. Biz de bu çerçevede ülkemizin sunmuş olduğu değer önerisini uluslararası yatırımcılara taşımaya çalışıyoruz. Ülkemizin sahip olgu algı ile realitesi arasında bir bilgi asimetrisi var. Türkiye, ciddi manada fırsatlar sunan bir ülke. Ofisin asıl görevlerinden biri bu bilgi asimetrisini ortadan kaldırmak."
Polat, son dönemde ekonomi, yatırım ve ticaret dilinin bir diplomasi aracı olarak öne çıktığını ve bu noktada Türkiye'nin yatırım ile ekonomi diplomasisine de katkı sağladıklarını belirterek, "Enerji, kimya, ileri üretim teknikleri, teknolojik girişim ekosistemi, mobilite, bilişim teknolojileri gibi başlıklar aslında Türkiye'nin yatırım çekmeye çalıştığımız önde gelen sektörlerinden." dedi.
Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusunun yatırımcılar için önemli bir fırsat sunduğunu vurgulayan Polat, "34,4 yaş ortalamamızla Avrupa'nın en genç nüfusuna sahibiz. 20-25 yıllık bu fırsat penceresini çok iyi değerlendirmeniz gerekiyor." ifadesini kullandı.
Polat, son 22 yılda Türkiye'de yaklaşık 300 milyar dolarlık alt ve üstyapı yatırımı yapıldığını, gelecek 20 yıl için de 200 milyar dolarlık yatırım programının açıklandığını söyledi.
Bu kapsamda, özellikle demir yolu projelerine ağırlık verileceğini ifade eden Polat, "Organize sanayi bölgelerinin demir yolu ile limanlara bağlanması gerekiyor. Çünkü liman lojistik bağlamında hala önemli bir unsur." değerlendirmesinde bulundu.
Polat, bu gelişmelerin Marmara Bölgesi'nin yoğunluğunu dengeleyerek Anadolu'nun farklı bölgelerine yeni yatırımların kaymasına imkan sağladığını dile getirdi.
– "Türkiye, yenilenebilir enerjide önemli bir avantaja sahip"
Enerji sektörünün de yatırımcılar için kritik bir alan olarak öne çıktığına işaret eden Polat, şunları söyledi:
"Yapay zekanın, veri merkezlerinin ciddi bir enerji ihtiyacı var. Ülkemiz de hem dijital bir altyapısı hem de dijital dönüşümüyle beraber yeni veri merkezi yatırımlarına talip. Devamlı büyüyen bir ekonomimiz var. Avrupa'nın en fazla elektrik ihtiyacı olan ülkelerinden biriyiz. Bununla beraber sürdürülebilirlik, yeşil dönüşüm, döngüsel ekonomi gündemlerimiz de var. COP31 önümüzdeki sene Türkiye'de, Antalya'da yapılacak. Bu da kendimizi anlatmak için önemli bir fırsat. Bu anlamda Türkiye'de çok fırsat var."
Polat, yenilenebilir enerjide önemli bir avantaja sahip olan Türkiye'nin, bu kapasitesini daha da artırmayı planladığını belirterek, nükleer enerji alanındaki hedeflere değindi.
– "Türkiye'yi bir yetenek merkezine dönüştürmek istiyoruz"
Genç, dinamik ve yetenekli iş gücüyle dikkati çeken Türkiye teknoloji girişimi ekosistemine 2010-2020 döneminde yaklaşık 810 milyon dolarlık yatırım yapılmışken, sadece son 4 yılda bu tutarın yaklaşık 5 milyar dolara ulaştığını söyleyen Polat, "Bu sürecin devam edeceğini öngörüyoruz. Mevcut yeteneğe ek olarak, Türkiye'yi bir yetenek merkezi haline de dönüştürmek istiyoruz. Her yıl 350 bin öğrenci Türkiye'ye gelip okuyor. Bu çok ciddi bir rakam. Karar vericiler birçok noktaya bakıyorlar ama biz Türkiye'nin büyük resmini, uzun vadeli resmini göstermeye çalışıyoruz. Her yıl 350 bin öğrenci Türkçe öğreniyor, Türk kültürünü öğreniyor, sonra kendi ülkelerine gidiyorlar, şirket sahibi, karar verici, bürokrat oluyorlar." dedi.
Polat, Türkiye'nin stratejik konumunun da önemli bir avantaj olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Türkiye, dünyanın bağlantı noktası. Avrupa, Asya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'nun tam ortasında sadece insanları değil, firmaları da son dönemde bölgesel bir üs olarak bağlıyor. Türkiye'yi sadece üretimde, ihracatta değil, aynı zamanda yönetim, AR-GE, lojistik işlerinde de görüyoruz. Birçok ülkeyi Türkiye'den yönetmeye başlıyorlar. Burada Türk iş gücünün adaptasyon kabiliyeti, zorluklar karşısında dirençli olma özelliği çok önemli. Pandemi ve sonrası belirsizlik döneminde bu dirençli olma konusu yatırımcıların peşinde olduğu bir özellik haline geliyor. Bu da ülkemize ciddi bir avantaj sağlıyor."
Yeni ürün ve çözümlerin tanıtıldığı, sektör paydaşlarını panel oturumlarında bir araya getiren fuar, 30 Kasım'a kadar sürecek.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.