Son Haberler

İklim krizi ekonomik ve finansal paradigmaları değiştiriyor

-İklim kriziyle mücadele, sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüme adaptasyon konularında yasal düzenleme altyapısının uyumlaştırılmasına yönelik çalışmaların daha da ileri aşamaya taşınması, kamu ve özel sektörün tüm unsurlarıyla topyekün ve eş güdüm içinde gerekli çalışmaların ve yatırımların yapılması büyük önem taşıyor.

-Avrupa Yeşil Mutabakatına uyum kapsamında ülkemiz tarafından 2021 yılında yayımlanan Yeşil Mutabakat Eylem Planı iklim kriziyle mücadele kapsamında dünyada değişen ekonomik ve finansal paradigmaları yakalamak bakımından önemli bir adım oldu. Bu plan kapsamında ilgili kuruluşlar tarafından yürütülen çalışmalar hızlanıyor.

Etkilerini her geçen gün daha da derinden yaşadığımız ve en önemli küresel risklerin başında gelen iklim krizi, dünyamızın geleceğini tehdit ederken, bu krizin daha da büyümesinin önüne geçilmesi konusundaki çabaların artırılmasını zorunlu kılıyor.

Böyle büyük bir mücadelede başarı elde etmenin yolu ise uluslararası işbirliğinden geçiyor. Bu konuda son yıllarda sürdürülebilirlik kavramı etrafında kümelenmiş pek çok önemli adımın atıldığı görülüyor. Sorunun büyüklüğü ile kıyaslandığında henüz yetersiz olarak değerlendirilse de bu çabalar gelecek adına umutların artmasına neden oluyor.

İKLİM KRİZİYLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ HIZLANIYOR

İklim değişikliğinin azaltılması konusunda 191 ülke tarafından 2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması, 2050 yılında karbon-nötr ilk kıta olma hedefini ortaya koyan ve Avrupa Birliği tarafından 2019 yılında yayımlanan Avrupa Yeşil Mutabakatı bu açıdan son yıllardaki önemli çabalar olarak ön plana çıkıyor.

Yine 2021 yılının Kasım ayında İskoçya’nın Glasgow kentinde gerçekleştirilen ve 200 ülkenin imzaladığı İklim Paktı ile sonuçlanan COP26 zirvesi bir diğer önemli gelişmeydi. Zirvede, Paris İklim Anlaşması ile belirlenen karbon salınımının azaltılması, iklim finansmanı, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmeleri için yoksul ülkelere maddi yardımların artırılması gibi önemli kararlar alındı.

ÇEVRESEL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN SAĞLANMASI HEDEFLENİYOR

Giderek hızlandığı görülen bütün bu çabalar temel olarak karbon salınımının ve küresel ısınmanın azaltılarak iklim krizinin önüne geçmeyi, gelecek kuşakların gereksinimlerini de dikkate alarak çevreye ve doğal kaynaklara zarar vermeden sürdürülebilir kalkınmayı hedefliyor.

Bu amaçlara ulaşılabilmesi için de yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi, geri dönüşümlü ürün ve hizmetler, su gibi doğal kaynakların tasarruflu kullanımı, etkili atık yönetimi gibi pek çok konuda başarılı ve yenilikçi uygulamalar ve süreçler geliştirilmesi gerekiyor.

YEŞİL DÖNÜŞÜM PARADİGMALARI DEĞİŞTİRİYOR

Bu da başta ekonomik ve finansal olmak üzere her alanda yeşil bir dönüşümün yaşanmasını zorunlu kılıyor. Günümüzde bu dönüşümün hızla devam ettiği, tüm sektörleri derinden etkilediği, geleneksel paradigmaların yok olduğu ve yerlerini yeni paradigmalara bıraktığı, yeni pazarların ve sektörlerin ortaya çıktığı görülüyor.

Bu yeşil dönüşüm sürecinde politika ve mevzuat değişikliklerinden, yatırım ve teşviklere kadar her alanda kapsamlı çalışmalar yapılması gerekiyor. Fazla karbon üreten ve yakıt tüketenden daha fazla vergi alınması (karbon vergisi), güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji üretimine etkin teşvikler verilmesi, atık yönetimi, tarım gibi çok çeşitli alanlarda sürdürülebilirlik perspektifinden çalışmaları bu kapsamda belirtmek mümkün.

KARBON TİCARETİ GELİŞİYOR

Bunun yanı sıra sürdürülebilir finans uygulamalarıyla sürdürülebilirlik faaliyetlerinin desteklenmesi, olmayanların engellenmesi veya kısıtlanması, fosil yakıtları içeren veya çevreye zararlı projelere kredi verilmemesi veya maliyetinin yükseltilmesi, yeşil tahvil vb. ürünlerin geliştirilmesi söz konusu. Mevcut durumda başlayan bu uygulamaların yakın gelecekte daha da hızlanması bekleniyor.

Bir anlamda ticarette oyunun kurallarının yeniden yazıldığı bir dönem yaşanıyor. Karbon ticareti gelişiyor. Bu dönüşüm sürecine uyum sağlanamadığı takdirde üretim kotaları, ithalat, ihracat ve finansman kısıtlamaları, artan maliyetler, bazı iş kollarının ortadan kalkması, itibar riskleri ve büyük pazar kayıpları gibi önemli riskler ile karşı karşıya kalınması mümkün görünüyor.

TOPYEKÜN HAZIRLIK GEREKİYOR

Mevcut pazarlarda yakın gelecekte önemli değişimler bekleniyor. Bu dönüşümü sağlayamayan ülkeler, mevcut pazarlarını bunu başarabilen ülkelere bırakmak durumunda kalacak.  Yeşil dönüşümü doğru bir şekilde anlayabilmek ve gerekli yatırımları gecikmeden yapmak bu rekabette geride kalmamak, yeni pazarlar elde edebilmek ve en azından mevcut pazarları koruyabilmek için önem taşıyor.

Bu nedenle gerekli çalışmaları ve yatırımları bir an önce yapmak, riskleri fırsata çevirmek ve bu yıkıcı değişime topyekün olarak hazırlanmak önem taşıyor. Bu süreçte kamu kurumları ve düzenleyici otoriteler tarafından yasal altyapıdaki dönüşümün tamamlanması, özellikle ihracat yapan KOBİ’ler başta olmak üzere tüm işletmeler ve diğer kuruluşların da iş yapış şekillerini ve teknolojilerini bu dönüşüm süreciyle uyumlu hale getirmesi kritik önem taşıyor.

YEŞİL MUTABAKAT EYLEM PLANINA UYUM ÇALIŞMALARI HIZLANIYOR

Ekonominin geleneksel dinamiklerini kökten ve çok hızlı dönüştürme zorunluluğunu ortaya koyan bu gelişmelerin neden olduğu önemli risklerin ve bunun yanı sıra fırsatların ülkemiz tarafından da anlaşıldığı ve özellikle yasal altyapının bu dönüşüme hazırlanması konusunda son dönemde ilgili kurumlar tarafından önemli çalışmalar yürütüldüğü görülüyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatına uyum kapsamında ülkemiz tarafından 2021 yılında yayımlanan Yeşil Mutabakat Eylem Planı iklim kriziyle mücadele kapsamında dünyada değişen ekonomik ve finansal paradigmaları yakalamak bakımından önemli bir adım oldu. Bu plan kapsamında ilgili kuruluşlar tarafından yürütülen çalışmalar hızlanıyor.

KOBİ’LER VE TÜM İŞLETMELERİN DÖNÜŞÜME ADAPTE OLMALARI GEREKİYOR

Fakat bununla birlikte özellikle KOBİ’ler ve diğer kuruluşların bu alandaki farkındalık düzeyinin yeterli olduğunu ifade etmek mümkün değil. Aynı şekilde yatırımlar da henüz oldukça yetersiz. Topyekün bir bakış açısıyla yaklaşılmadığı takdirde bu alandaki rekabette başarı sağlamak olası görünmüyor.

Bu alanda başarı sağlanması, hem geleceğe daha yaşanılabilir bir dünya bırakılabilmesi bakımından, hem de hem de ekonomik alanda mevcut paradigmaların ve oyun planının kökten değiştiği bu dönemde ülkemizin ve işletmelerimizin dünya ekonomisinin yeni yapısında eskisinden daha güçlü bir pozisyon alabilmesi bakımından önemli.

Bu nedenle iklim kriziyle mücadele, sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüme adaptasyon konularında yasal düzenleme altyapısının uyumlaştırılmasına yönelik çalışmaların daha da ileri aşamaya taşınması, kamu ve özel sektörün tüm unsurlarıyla topyekün ve eş güdüm içinde gerekli çalışmaların ve yatırımların yapılması büyük önem taşıyor.

Gürdoğan Yurtsever

Mevzuat Uyum Derneği Başkanı

yurtsever@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası