Son Haberler

Yatırımcılar, hisse senedinde seçici olmalı

Yılın ilk enflasyon sunumunda 2024 yıl sonu %36 hedefi korundu. Şubat PPK toplantısında politika faizi %45 seviyesinde kaldı. Enflasyon hedefine ulaşmada gerekirse ek sıkılaştırma adımlarının devreye alınacağı vurgulandı. Ekonomi otoritesine duyulan güvenle beraber ülke risk primi CDS tekrar gerilerken BİST’e yönelik ilgi de olumlu seyretti. BİST 100 Endeksi, Aralık ayının son günlerinde başlayan yükseliş ivmesini Şubat ayının son günlerine kadar koruyarak üst üste 8 haftayı yükselişle tamamladı.

Piyasalarda Şubat ayındaki fiyatlamalarda ABD’den gelen makro veriler etkili oldu. FED’in Mart ayında faiz indirimlerine başlayacağına yönelik beklentiler, ABD’den gelen güçlü ekonomik veriler ve FED üyelerinin ihtiyatlı açıklamaları sebebiyle Haziran ayına ötelendi. ABD’de Ocak ayına ilişkin tarım dışı istihdam verisi 353 bin ile beklentilerin yaklaşık iki katı olarak açıklanırken, veride son 1 yılın en yüksek seviyesi görüldü.  İşsizlik oranı ise bir önceki aya göre değişim göstermeyerek %3,7 olarak açıklandı.

-Yurt içinde ise ayın son gününde gerçekleşecek yerel seçim öncesi gündem yakından takip edilecek. Diğer taraftan 4Ç23 bilanço sezonu sürerken enflasyon muhasebesine ilişkin belirsizliklerin de giderek azalmasını bekliyoruz. Ancak mevduat getirisinin tekrar yükselmesi, BİST’de getiri potansiyelinin azalması ve seçim öncesi atmosfer nedeniyle BİST’de negatif bir seyir izlenebileceğini düşünüyoruz.

-Şeker Yatırım olarak BİST100 Endeks hedefimiz 11.700 seviyesinde bulunuyor. Hedef değerimiz mevcut seviyeye göre %30’luk yükseliş potansiyeli taşırken BİST için AL tavsiyemizi koruyoruz. Gelinen seviye itibariyle hisse seçimlerinde seçici olunmalı. Mart ayında BİST100 endeksinin 8.500-9.800 aralığında geniş bir bantta dalgalanacağını, 8.700 ve altına düşüşlerin yeni alım fırsatı, 9.400 ve üzerine yükselişlerin ise kar satışı fırsatı olarak değerlendirilebileceğini düşünüyoruz.

Şubat ayında global piyasalarda risk iştahı, ABD’den gelen TÜFE verisinin beklentilerin üzerinde kalmasıyla zayıfladı. Ocak ayında FED’in ilk faiz indirimi %80 olasılıkla Mart ayı olarak fiyatlanırken FED toplantısı sonrası Mayıs ayına, TÜFE verisi sonrası ise Haziran ayına ötelendi. Beklentileri aşan TÜFE verisine rağmen bilanço sezonu ve zayıf gelen ekonomik veriler, risk alma iştahındaki düşüşü sınırlandırırken global major borsalar Şubat ayını ortalama %1 yükselişlerle tamamladı. Gelişmekte olan ülke borsaları da gelişen ülke borsalarına paralel %1 yükseliş kaydetti. Riskli varlıklara yönelik ilgi sürerken Şubat ayında dolar endeksi faiz indirim beklentisinin ileriki aylara kaymasına karşın %0,6 civarı değer kaybetti, ons altın %0,7 değer kazandı. Gelişmekte olan ülke para birimleri dolar karşısında hafif değer kaybederken, Türk lirası ise %1,4 üzeri değer kaybıyla negatif ayrışmasını sürdürdü.

BORSA İSTANBUL 8 HAFTAYI YÜKSELİŞLE TAMAMLADI

Yurt içinde ise Şubat ayının başında TCMB Başkan değişikliği gerçekleşirken, rasyonel politikaların süreceğine ilişkin verilen güçlü mesajlar sonrası piyasa başkan değişikliğini olumlu algıladı. Yılın ilk enflasyon sunumunda 2024 yıl sonu %36 hedefi korunurken, Şubat PPK toplantısında politika faizi %45 seviyesinde korundu ve enflasyon hedefine ulaşmada gerekirse ek sıkılaştırma adımlarının devreye alınacağı vurgulandı. Ekonomi otoritesine duyulan güvenle beraber ülke risk primi CDS tekrar gerilerken BİST’e yönelik ilgi de olumlu seyretti. BİST 100 Endeksi, Aralık ayının son günlerinde başlayan yükseliş ivmesini Şubat ayının son günlerine kadar koruyarak üst üste 8 haftayı yükselişle tamamladı. Bununla beraber mevduat faizinin tekrar %50 üzerine çıkması ve BİST’de potansiyelin azalması, seçim öncesi belirsiz atmosfer gibi nedenler Şubat ayının son günlerinde BİST’e yönelik ilginin azalmasına neden oldu. Sonuç olarak BİST100 endeksi ay sonunda yaşanan gerileme ile kazançlarının bir kısmını geri verse de ayı %6 üzeri artışla, bankacılık endeksi %3,5 artışla, Sınai endeks ise %10 civarı artışla tamamlamaya hazırlanıyor.

FED, FAİZ İNDİRİMİ BEKLENTİLERİNİ YAZ DÖNEMİNE ERTELEDİ

Piyasalarda Şubat ayındaki fiyatlamalarda ABD’den gelen makro veriler etkili oldu. FED’in Mart ayında faiz indirimlerine başlayacağına yönelik beklentiler, ABD’den gelen güçlü ekonomik veriler ve FED üyelerinin ihtiyatlı açıklamaları sebebiyle Haziran ayına ötelendi. ABD’de Ocak ayına ilişkin tarım dışı istihdam verisi 353 bin ile beklentilerin yaklaşık iki katı olarak açıklanırken, veride son 1 yılın en yüksek seviyesi görüldü.  İşsizlik oranı ise bir önceki aya göre değişim göstermeyerek %3,7 olarak açıklandı. 22 yılın en yüksek fonlama faizine rağmen ABD iş gücü piyasasının oldukça güçlü olduğunu gösteren bu veriler ve FED üyelerinin %2 enflasyon hedefine ulaşana dek sıkı duruşun devam edeceğine yönelik açıklamaları, faiz indirimi beklentilerini yaz dönemine erteledi. Yıllık enflasyon oranı Ocak ayında %3,1’e gerilemesine rağmen beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Çekirdek enflasyon oranı da beklentilerin üzerinde %3,9 olarak açıklandı. Açıklanan güçlü ekonomik veriler dolara alım getirirken, Dolar endeksi Aralık ayından beri ilk kez 104 seviyesini aştı. Euro Bölgesi’nde ise Ocak ayına ilişkin yıllık enflasyon oranı beklentiler doğrultusunda %2,8 olarak açıklanarak gerileme kaydetti. Bölgenin en büyük ekonomisi olan Almanya’da sanayi üretimindeki azalış Şubat ayında da devam ederken, dış ticaret dengesinde ise Kasım 2017’den beri en büyük fazla verildi. Geçtiğimiz ayda dikkat çeken bir diğer gelişme ise, İngiltere ve Japonya’nın teknik resesyona girmesi oldu. Jeopolitik riskler Şubat ayında da yüksek kalmaya devam ederken, Husi hedeflerine karşı ABD ve İngiltere’nin hava saldırılarının artmasına ek olarak, İsrail’deki savaşın son aşamaya geldiğine yönelik açıklamalar gerilimi yükseltti. İsrail’in, Mısır sınırındaki Refah bölgesine yönelik bir kara harekatına hazırlandığı iddiaları ve ABD öncülüğündeki ateşkes çabalarının karşılık bulamaması sebebiyle jeopolitik gerilim yüksek seviyede kalmaya devam ediyor.

ABD’DE ENFLASYON ORANI GERİLEDİ, AMA BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE ÇIKTI

Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon oranı beklentiler doğrultusunda %2,8 seviyesinde açıklandı. Enflasyondaki gerilemenin devam etmesini beklediğini söyleyen ECB Başkanı Christine Lagarde, faiz indiriminin zamanlaması konusunda ise verilere bağlı yaklaşım izlemeye devam edileceğini ifade etti. ABD’de ise enflasyon oranı %3,1’e gerilemesine rağmen beklentilerin üzerinde açıklandı. Ocak ayı toplantısına ilişkin FOMC tutanaklarında erken faiz indiriminin risklerine dikkat çekilirken, FED Başkanı Jerome Powell indirim sürecinde dikkatli hareket edileceğini açıkladı. Euro Bölgesi’nde 4. çeyreğe ilişkin açıklanan büyüme verisi ikinci okumada %0 olarak teyit edildi. Aynı döneme ilişkin ABD’de açıklanan veri ise ikinci okumada %3,2 olarak aşağı yönlü revize edildi. Ocak ayını 1,0806 seviyesinde kapatan EURUSD paritesi, ABD’den gelen güçlü veriler sonucunda doların majör para birimlerine karşı yükselmesiyle 1,07 seviyesinin altını test etti. Buradaki tepki alımlarıyla başlayan yukarı yönlü harekette 1,08 seviyesi yön tayini konusunda önemli olmaya devam ediyor. 1,08’in üzerinde kalınması durumunda 1,10 ve 1,11 seviyeleri direnç olarak takip edilebilir. Olası düşüşlerde 1,0655’in altına çekilme durumunda 1,0555 seviyesinin gündeme gelebileceği paritedeki fiyatlamada, ABD ve Euro Bölgesi’nden gelecek makro veriler ve merkez bankalarının geleceğe yönelik değerlendirmeleri etkili olacaktır.

DOLAR/TL PARİTESİNDE 31 SEVİYESİ AŞILDI

Yurt içinde Ocak ayına ilişkin yıllık enflasyon oranı %64,86 ile beklentilerin üzerinde açıklandı. TCMB Şubat ayı toplantısında politika faizini beklentiler doğrultusunda %45 seviyesinde sabit tutarken, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda sıkılaşmaya gidileceği mesajını verdi. Yukarı yönlü hareketin Şubat ayında da devam ettiği USDTRY paritesinde 31 seviyesi aşıldı. Yükselişin devam etmesi durumunda 31,80 ve 32,30 seviyelerinin gündeme gelebileceği paritede, olası düşüşlerde ise 30,30 ve 29,80 seviyelerine kadar geri çekilmeler görülebilir.

JEOPOLİTİK GERİLİM ARTIYOR

ABD’den gelen güçlü veriler ve faiz indirimi beklentilerinin Haziran ayına ötelenmesi sonucunda baskılanan Ons altın, Aralık ayından beri ilk kez 2.000 seviyesinin altını gördü. Gelen tepki alımlarıyla yeniden bu seviyenin üzerine yerleşen değerli metalde, artan jeopolitik gerilim destek unsuru olmaya devam ediyor. Ateşkes çabalarının sonuçsuz kalması ve İsrail’in Refah bölgesine yapacağı olası bir kara harekatı, yatırımcılar için güvenli liman arayışına sebep olabilir. Diğer tarafta, ABD’den güçlü verilerin gelmeye devam etmesi ve FED üyelerinin şahin mesajlar vermesi durumları değerli metalde baskı unsuru oluşturmaya devam edebilir. Ocak ayından beri yatay yönlü hareketini sürdüren Ons altında, 2.000 seviyesinin altına çekilme durumunda 1.960 seviyesi ikinci destek olarak izlenebilir. Olası yükselişlerde ise 2.070 seviyesinin aşılması halinde 2.110 seviyesi gündeme gelebilir

SERT GERİ ÇEKİLMELER, ALIM FIRSATI OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLİR

Şubat ayında global piyasalar 20 Mart’ta gerçekleşecek FED toplantısı öncesinde makroekonomik verilerle yön bulmaya çalışacaktır. Toplantıda faizin %5,25-5,50 aralığında sabit tutulma ihtimali %96 ihtimalle fiyatlanırken, ilk faiz indiriminin zamanına ilişkin Başkan Powell’ın toplantı sonrası açıklamaları yakından takip edilecek.  Global piyasalarda da süregelen bilanço açıklama sezonunun da risk iştahına yön vermeyi sürdüreceğini düşünüyoruz. Major borsalar için yükselen trendin korunacağını ve olası sert geri çekilmelerin alım fırsatı olarak değerlendirileceğini öngörüyoruz. Diğer taraftan, Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Hamas çatışması sürerken son dönemde İran ile ABD arasında artan gerilim de jeopolitik risklerin artmasına neden oluyor. Jeopolitik risklerin belirginleşmesi halinde risk alma iştahı azalabileceğinden gelişmeler piyasalar tarafından yakından takip edilecek.

FITCH, 8 MART’TA TÜRKİYE DEĞERENDİRMESİNİ YAPACAK

Yurt içinde ise ayın son gününde gerçekleşecek yerel seçim öncesi gündem yakından takip edilecek. Diğer taraftan 4Ç23 bilanço sezonu sürerken enflasyon muhasebesine ilişkin belirsizliklerin de giderek azalmasını bekliyoruz. Ancak mevduat getirisinin tekrar yükselmesi, BİST’de getiri potansiyelinin azalması ve seçim öncesi atmosfer nedeniyle BİST’de negatif bir seyir izlenebileceğini düşünüyoruz. Yurt içinde ayrıca Uluslararası Derecelendirme Kuruluşu Fitch’in 8 Mart tarihinde Türkiye değerlendirmesini yayımlaması bekleniyor.

HİSSE SEÇİMLERİNDE SEÇİCİ OLUNMALI

2024 yılına ilişkin güncellenen tahminlerimiz sonrası Şeker Yatırım olarak BİST100 Endeks hedefimiz 11.700 seviyesinde bulunuyor. Hedef değerimiz mevcut seviyeye göre %30’luk yükseliş potansiyeli taşırken BİST için AL tavsiyemizi koruyoruz. Bununla beraber gelinen seviye itibariyle hisse seçimlerinde seçici olunması gerektiğini düşünüyoruz. Mart ayında BİST100 endeksinin 8.500-9.800 aralığında geniş bir bantta dalgalanacağını, 8.700 ve altına düşüşlerin yeni alım fırsatı, 9.400 ve üzerine yükselişlerin ise kar satışı fırsatı olarak değerlendirilebileceğini düşünüyoruz.

Osman Göktan

Şeker Yatırım Genel Müdürü

goktan@turcomoney.com

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası