– Turcomoney Dergisi’nin “CEO Sohbetleri” toplantısı konuğu, Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet. T. Nane oldu. Küresel ve ulusal ölçekte havayolu taşımacılığındaki son gelişmeleri anlatan Nane, Turcomoney yazarlarının ve davetlilerin sorularını yanıtladı.
– Şirketin büyüme planlarını anlatan Mehmet T. Nane, iddialı bir hedef ortaya koydu: Türkiye’ye düşük maliyetli, düşük ücretli havayolu modelini ilk kez biz getirdik ve bu alanda öncülük ettik. Yeni uçaklarla Pegasus’u genç bir filoyla uçurmaya devam edeceğiz. Türkiye ve bölgede teknolojiyi en iyi kullanan hava yoluyuz. Hedefimiz, dünyada teknolojiyi en iyi kullanan ilk 3 havayolundan biri olmak.
– Türkiye, dünya ekonomisinde ilk 16 içinde, ama havacılıkta ilk 10’da yer alıyor. Özellikle de Türk Hava Yolları, dünya çapında başarıya ulaştı. Biz de Avrupa’da ilk 10 içerisindeyiz. Pegasus olarak büyüklük itibarıyla dünyada 23. sıradayız. Sektör olarak Türkiye ekonomisinin önünde seyrediyoruz. Hepimizin Türk bayrağını taşıyacağımız yerlere dair uzun vadeli planlarımız var.
– Biz 2005 yılında 14 uçakla operasyona başladık. Benim genel müdürlük görevine geldiğim 2016 yılına 67 uçakla başlayıp yılı 82 uçaklık bir filo büyüklüğü ile kapatmıştık. Bugün 119 uçağımız var. Bu sene 9 uçak daha katılacak filomuza. Türkiye dahil, 54 ülkede sefer düzenliyoruz. 114 yurt dışı ve 37 tane yurt içi hatta uçuyoruz. 9 bin 117 çalışanımız var.
– 2024 yılını 3,13 milyar Euro satış geliri ve 361 milyon Euro net kârla kapattık. Bu rakamlar, şirketimizin stratejik yönünü ve kararlılığını ortaya koyuyor. Geçen yıl misafir sayımızı yüzde 17 artışla 37,5 milyona çıkardık. Bu sayının 23,4 milyonu genişleyen uluslararası ağımızdaki, 14,1 milyonu ise yurt içindeki misafirlerimizden oluşuyor.
– Havacılık güncel yönetilen, ortak uzun vadeli planlanan bir sektör. Örneğin, şu an biz 2012’de sipariş ettiğimiz Airbus uçakları teslim alıyoruz. Airbus ilk teslimatını 2016’da yaptı. Son teslimatı ise 2029’da olacak. 2012-2029 arasında 17 sene var. Bu dönemi çok iyi planlamanız şart. Örneğin, bir yardımcı pilotun kaptan pilot olabilmesi için kabaca 7 seneye ihtiyaç var.
– Pegasus Hava Yolları olarak, seyahat etmek isteyen insanlara emniyetli ama en ucuz şekilde yolculuk etme şansı sunuyoruz. Uçakta ekstra bir şey istiyorsanız bu imkânı size sağlıyoruz. Ama bunları isteyen birinin parasını, istemeyen birine ödetmiyoruz. Önceden sipariş verirseniz uçak içinde küçük bir kutlama yapabilirsiniz. Ama bunun parasını diğer yolculara bölüştürmeyiz.
– Türk havacılığı, dünya havacılığında yüzde 2 pazar payına sahip. Bugün Türkiye’de 700 sivil uçak var. 10 sene sonra havacılık iki katına çıkacak. Eğer yüzde 2 pazar payınızı kabaca korumak istiyorsanız kaç pilot, hostes, teknisyen lazım? Hangi hava meydanlarına uçacağız? Hangi yurt dışı hatlara yenilerini ekleyeceğiz? Bunların şimdiden belirlenmesi lazım.
– Ekonomik kriz, Pegasus gibi maliyet duyarlılığı yüksek bir havayolunu elbette etkiliyor. Özellikle döviz kurları, yakıt fiyatları ve enflasyon gibi unsurlar doğrudan maliyetlerimize yansıyor. Ancak biz Pegasus olarak kriz dönemlerinde bu kaslarımızı daha fazla devreye alıyor, harcamalarımızı gözden geçiriyor, yatırımlarımızı önceliklendiriyoruz.
– Pegasus’u 5 yıl sonra sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın en verimli, en dijitalleşmiş ve en çevreci düşük maliyetli hava yolu şirketi olarak görmek isterim. Sadece uçak sayısı ve destinasyon artışıyla değil; verimlilik, karbon ayak izi, yapay zekâ entegrasyonu ve çalışan mutluluğu gibi alanlarda da sektöre yön veren bir şirket haline gelmek istiyoruz.
HAYREDDİN TURAN
Turcomoney Dergisi’nin CEO Sohbetleri Toplantısı’nın konuğu Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet T. Nane oldu. Küresel ve ulusal ölçekte havayolu taşımacılığındaki son gelişmeleri anlatan Nane, Turcomoney yazarlarının ve davetlilerin sorularını yanıtladı. Pegasus’un önümüzdeki 5 yılına ilişkin hedeflerini anlatan Mehmet T. Nane, büyüme planlarıyla ilgili şöyle konuştu: “Türkiye’ye düşük maliyetli, düşük ücretli havayolu modelini ilk kez biz getirdik ve bu alanda öncülük ettik. Son yıllarda, karşılaştığımız tüm zorluklara rağmen temel prensiplerimizden sapmadan ilerledik. Bundan sonra da aynı yaklaşımı koruyarak, verimlilik ve erişilebilirlik odağında sürdürülebilir şekilde büyüyeceğiz. Yeni uçaklarla Pegasus’u genç bir filoyla uçurmaya devam edeceğiz. Türkiye ve bölgede teknolojiyi en iyi kullanan hava yoluyuz. Hedefimiz, dünyada teknolojiyi en iyi kullanan ilk 3 havayolundan biri olmak.”
WOW İstanbul Hotel’de düzenlenen Turcomoney buluşmasının moderatörlüğünü K Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kazım Kılınç yaptı.
İşte Turcomoney yazarları ve katılımcı konukların soruları ve Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet T. Nane’nin yanıtları…
DR. KAZIM KILINÇ – Sayın Mehmet Nane, toplantımıza hoşgeldiniz. Sizden önce uluslararası hava taşımacılığı ne durumda, Türkiye’de pazarda hangi gelişmeler var? Pegasus Hava Yolları’nın pazar payı, çalışmaları hakkında bir değerlendirme rica edelim. Ardından değerli yazarlarımızın ve konuklarımızın sorularına geçeceğiz…
MEHMET T. NANE – Değerli davetiniz için çok teşekkür ederim. Havacılık sektörünün bir ülke için iki konuda çok kritik önemi var. Bunlardan biri, stratejik önemi. İkincisi ise nakit yaratma açısından yaptığı katkı. Bacasız sanayi dediğimiz turizm nakit yaratmak açısından ne kadar önemliyse havacılık da bunun en önemli destek noktalarından biri.
Dünyada havacılık çok hızlı gelişiyor. Özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan sonra jet motorların hayatımıza girmesiyle çok büyük gelişme yaşandı. Bunun bir başka destekleyici unsuru da teknolojinin hızlı gelişmesi. Artık insanlar bekleme tahammülünü göstermiyorlar, sabırsızlık var. Bir noktadan başka bir noktaya giderken, bir şey bulurken, bir şey dinlerken, bir şey araştırırken hep hız peşindeyiz. Sizi bir noktadan başka bir noktaya en hızlı ve en güvenli götürecek olan sektör, havacılık. O yüzden bütün dünyaya paralel olarak ülkemizde de havacılık gelişiyor. Dünyada özellikle liberal ekonomiye geçiş sonrası, yani 1980’li yıllarda turizm de çok hızlı gelişti. Turizmin hızlı gelişmesi, insanların daha mobil olmasını sağlar. Bu mobilitenin en önemli destekleyicilerinden biri de hava yoludur.
TÜRKİYE HAVACILIKTA DÜNYADA İLK 10’DA
Ülkemiz dünya ekonomisinde ilk 16 içinde, ama havacılıkta ilk 10’dayız. Özellikle de Türk Hava Yolları, dünya çapında başarıya ulaştı. Biz de Avrupa’da ilk 10 içerisindeyiz. Pegasus olarak büyüklük itibarıyla dünyada 23. sıradayız. Sektör olarak Türkiye ekonomisinin önünde seyrediyoruz. Hepimizin Türk bayrağını taşıyacağımız yerlere dair uzun vadeli planlarımız var. Ben aynı zamanda Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği’nin başkanıyım. 27 Şubat’ta 1. Havacılık Şurası’nı yaptık. Onun öncesinde 21-22 Şubat’ta bir konferans düzenledik. Aldığımız kararları, Turizm Bakanımızın ve Ulaştırma Bakanımızın da olduğu bir toplantıda aksiyon planına çevirdik, Türk havacılığını ileriye taşımak için 17 başlıkta 73 proje belirledik. Çünkü havacılık güncel yönetilen, ortak uzun vadeli planlanan bir sektör. Örneğin, şu an biz 2012’de sipariş ettiğimiz Airbus uçakları teslim alıyoruz. Airbus ilk teslimatını 2016’da yaptı. Son teslimatı ise 2029’da olacak. 2012-2029 arasında 17 sene var. Bu dönemi çok iyi planlamanız şart. Başka bir örnek; bir yardımcı pilotun kaptan pilot olabilmesi için kabaca 7 seneye ihtiyaç var. Yani bugün ben bir havayolu filosu kuracağım, kendi kaptanımı da yetiştireceğim dediğinizde bunun için size en az yedi yıl lazım tabii tüm kadroyu dışarıdan almayacaksanız…
Bu gözle bakınca, biz bu strateji toplantısında 10 ve 20 yıllık çerçevede projeler planladık.
PEGASUS HAVA YOLLARI’NIN SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI’NA GEÇMESİ DÖNÜM NOKTASI OLDU
Pegasus, 1990 yılında kurulmuş, daha sonra Çukurova Holding’e geçmiş. Esas Holding de 2005 yılında Çukurova Holding’ten Pegasus’u satın almış. O dönemki genel müdürümüz, THY’den gelen Sertaç (Haybat) Bey’di. Esasen havacılığa girmek isteyen kişi de Şevket Sabancı imiş.
İlk dönemlerde Atatürk Havalimanı’nda uçuyorduk. Orada bütün pistler doluydu, slot yoktu. “Biz burada büyümek istersek büyüyemeyiz” demişler. Ne yapalım diye düşünüp rotayı Sabiha Gökçen Havalimanı’nı çevirmişler. Şirketin iş modelini de dünyada gelişmekte olan maliyete odaklı, low cost’a çevirmişler. Pegasus Hava Yolları’nın Sabiha Gökçen Havalimanı’na geçmesi, şirketimizin de dönüm noktası olmuş.
Pegasus Hava Yolları olarak, seyahat etmek isteyen insanlara bir noktadan başka bir noktaya emniyetli ama en ucuz şekilde yolculuk etme şansı sunuyoruz. Uçakta ekstra bir şey istiyorsanız bu imkânı size sağlıyoruz. Ama bunları isteyen birinin parasını, istemeyen birine ödetmiyoruz. Bir örnek vereyim; eşinizin veya çocuğunuzun doğum günü var. Önceden sipariş verirseniz uçak içinde küçük bir kutlama yapabilirsiniz. Ama bunun parasını diğer yolculara bölüştürmeyiz. Temel farklılığımız burada. Eğer siz bir hizmetten yararlanmak istiyorsanız, size farklı hizmetler sunuyoruz ama kullanmak istemiyorsanız parasını ödemiyorsunuz.
DR. KAZIM KILINÇ – Teşekkür ederiz Mehmet Bey. Şimdi yazarlarımızın sorularını alalım. İlk soru Zuhal Hanım’dan.
ZUHAL MANSFİELD – Mesala bir uçak Antalya’ya gidiyor. Öndeki de arkada oturan da hepsi Antalya’ya gidiyor. Neden ön taraftaki koltuklarla arkadaki koltuklar arasında fiyat farkı var?
MEHMET T. NANE – Bunun nedeni çok basit: Talep. Uçaktan hızlı inmek isteyen yolcularımız ön koltukları tercih ediyor. Mesela ben genelde uçakta orta ve arka tarafta otururum.
BİRBİRİMİZİN HATALARINDAN ÖĞRENİYORUZ
Biz 2005 yılında 14 uçakla operasyona başlamışız. Benim genel müdürlük görevine geldiğim 2016 yılına 67 uçakla başlayıp yılı 82 uçaklık bir filo büyüklüğü ile kapatmıştık. Bugün 119 uçağımız var. Bu sene 9 uçak daha katılacak filomuza. Bunlardan 4 tanesi geldi, 5 uçağın gelmesini bekliyoruz. Türkiye dahil 54 ülkede sefer düzenliyoruz. 114 yurt dışı ve 37 tane yurt içi hatta uçuyoruz. 9 bin 117 çalışanımız var. Böyle bir yapıda misafirlerimize hizmet etmeye çalışıyoruz. Tabii ki hatamız oluyor. Hatalardan ders almaya bakıyoruz. Havacılıkta çok önemli bir kültür var. Buna ‘Just Culture’ diyorlar. Adil kültür diye tercüme edebiliriz. Biz bir hata mı yaptık? Anında ilgili otoriteye bilgiyi kendimiz veriyoruz. Diyoruz ki, “Biz şu uçuşta şöyle bir hata yaptık.” Kök neden analizi yapıyoruz, bu hatayı bu nedenle yaptık, tekrar etmemesi için ne tür tedbirler aldığımızı anlatıyoruz. Bu hatayı yapan kişilerle ilgili ne tür tedbirler aldığımızı açıklıyoruz. Eğitim mi verdik, terfi durdurma kararı mı aldık, tenzili rütbe mi yaptık, iş sözleşmesini mi feshettik, onu anlatıyoruz. Bu tecrübelerimizi de yılda bir ya da iki defa diğer hava yolları ile bir araya geldiğimiz toplantılarda birbirimizle paylaşıyoruz. Neden? Çünkü, aynı hatayı başkaları tekrar etmesin. Böylece hatalardan ders alma sürecini pek iyi bir şekilde kullanıyoruz. Ben şöyle diyorum. Eğer havacılıktaki önlem ve tedbirlerin yüzde 1’i karayollarında olsa Türkiye’de trafik kazası olmaz.
YATIRIM TEŞVİKİNİN PERDE ARKASI
DR. KAZIM KILINÇ – Yavuz Bey’in sorusunu alalım.
YAVUZ ALTUN – Bir gazetede okudum, “Pegasus Hava Yolları’na yatırım kredisi verildi” şeklinde bir haber yayımlandı. Haberde, “Devlet, 84 uçak için yüzde 50 yatırım teşviki verdi. 44 uçak için 4,2 milyar dolarlık teşvik verildi” deniliyor. Bu haberin doğruluk derecesi nedir? Bu psikolojik süreçleri nasıl yürütüyorsunuz?
MEHMET T. NANE – Tecrübe ile yürütüyoruz. Teşvik birçok sektörde var. Eğer siz kar eder ve Kurumlar Vergisi matrahınız çıkarsa teşvik hakkınızı kullanırsınız ve o teşvik oranında daha az vergi ödersiniz.
DR. GÜRMAN TEVFİK – Aslında uçak alımı değil de vergi teşviki verilmiş.
MEHMET T. NANE – Evet, vergi teşviki veriliyor.
BİR YOLCU BİZE KIZIYOR, AMA PEGASUS’LA UÇMAYA DEVAM EDİYOR
DR. KAZIM KILINÇ – Mehmet Bey, sizin anlattığınız çerçevede karşıma şöyle bir şirket profili çıkıyor. Müşteriye, tüketiciye karşı çok hassas, saygılı davranan, etik ilkelere çok önem veren, satış sonrası hizmetlere değer veren bir şirket söz konusu. Fakat size ne kadar yansıyor bilmiyorum. Genelde kiminle konuşsam, Pegasus’la ilgili hep negatif şeyler duyuyorum ben. Siz bunu neye bağlıyorsunuz?
MEHMET T. NANE – Tabii bu eleştiriler bana da geliyor. Ayrıca NTS var, bunların hepsini ölçüyoruz. Bir yolcu bize kızıyor, ama Pegasus’la uçmaya devam ediyor. Örneğin, su ikram etmiyoruz diye kızıyor bize. Koltuğu parayla satıyoruz diye kızıyor. Ama nerede bize kızmıyor, biliyor musunuz? Emniyetli uçuşta kızmıyor, fiyatta kızmıyor. O yüzden de bizim 2015’de 67 uçağımız vardı, bugün neredeyse 2 katı kadar uçağımız var. Eğer biz bu biletleri satamıyor olsak, yolcu bize kızdığını bilet almayarak gösteriyor olsa, biz bunu da elbette dinleriz.
MURAT BURSA SUNGUR – Bence sizin yolcuları uçağa bindirinceye kadar psikolojik olarak hazırlamanızda, “bu fiyatı, sizi uçurabilmek için bu kadar sıkıştırmak zorundayız” demenizde fayda var…
MEHMET T. NANE – Biz teknoloji açısından dünyadaki en iyi hava yollarından biriyiz. İkinci nesil kioskları dünyada ilk kullanan biziz. Eskiden kioskta sadece bagaj ağırlığını ölçerdiniz. Ek bir rakam çıkarsa ödeyemezdiniz. Ve bagaj etiketi ya da uyarı notu (warning paste) basamazdınız. Şimdi yeni nesil kiosklarımız uyarı notu basıyor, bagaj etiketi veriyor, fazla bagajınız varsa post makinesinden ödemenizi de yapıyorsunuz. Tek aletle hepsini çözebiliyorsunuz.
İkincisi, bir sadakat programımız var. Eğer oraya girerseniz, kapınızın değiştiğini, bagajınızı hangi banttan alacağınızı, bütün detayları size önceden bildiriyoruz. Bütün bunlarla biz fark yaratmaya çalışıyoruz.
PİLOT OKULU AÇMADIK, ÇÜNKÜ…
DR. KAZIM KILINÇ – Zuhal Hanım’ın sorusunu alalım.
ZUHAL MANSFİELD – Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, Türk Hava Yolları’nın devasa sıçrayışının arkasında Hava Harp Okulu vardı. Çünkü Harbiye’den mezun olan ya da binbaşılıktan emekli olan bütün tecrübeli pilotlar, jet pilotları, Türkiye Hava Yolları’na geldi. Böylece Türk Hava Yolları büyük bir çığır açtı. Siz bu kadar büyük bir firma olarak neden bir pilot okulu açmıyorsunuz? Çünkü Sabancılar’da böyle geleneksel bir durum var. Okul açarlar, okulda eğittiklerini şirketlerine alırlar. Çok da şık olur. Türkiye’ye de çok ciddi bir katkısı olur diye düşünüyorum. İkinci sorum, Paris İklim Anlaşması, ki benim çok önemsediğim bir konu. Yakında evlerimizde çiçek yetiştiremeyeceğiz, biliyorsunuz Konya’da hayvancılığı durdurdular. Siz bu konuda ne yapıyorsunuz? Sizin karbon emisyon sistemlerine karşılık ne gibi tedbirleriniz var?
MEHMET T. NANE – Hava Harp Okulları halen pilot yetiştirmeye devam ediyor. Biz de okul açmayı düşünüyorduk, ama öyle ciddi okullar açıldı ki, kapasite fazlası yaratmamak için bundan vazgeçtik.
ZUHAL MANSFİELD – Ben 1980 yılında hostestim. O dönemlerde hiçbir şekilde uçuş okulu yoktu. Ve bütün pilotlar Harbiyeli idi.
MEHMET NANE – Aradan 45 sene geçmiş. Türkiye’de ciddi bir değişim ve dönüşüm var. Şu an mesela Özyeğin Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi’nden çok başarılı genç pilotlar yetişiyor.
İkinci sorunuza cevap verirsem, havacılık olarak dünyada iklim meselesine en ciddi yaklaşan sektör biziz. Dünya havacılığının karbon emisyonu ne kadar biliyor musunuz? 2.9. Karayolunun ne kadar? 10. Deniz yoluyla aynıyız biz. Sektörümüz bir ilk olarak 2050 yılında karbonu sıfırlayacağız diye yola çıktı, bir deklarasyonda bulundu. Bunun için de ara hedefler koyduk. 2030’da şöyle olacak diye. Bunun için de Corsia diye bir inisiyatif oluşturuldu. Burada her ülke kendine düşen görevi yaptı. Biz Pegasus olarak bu hedefe gönülden inanıyor ve gerçekleşmesi için katkı sunmaya çalışıyoruz. Yeni sipariş verdiğimiz uçaklar pahalı olmasına rağmen yüzde 15-17 daha az yakıt tüketen motorlara sahip. İlk olarak filomuzu bu uçaklarla yeniliyor ve gençleştiriyoruz. Size bir şey sorayım: Şu an plastik mi kullanmak daha akıllı, cam şişe kullanmak mı? Çoğu insan plastik diyor ama bir cam şişeyi üretmek için çevreye salınan karbon emisyonu, plastik şişeden daha fazla. Bana deseydiniz ki depozitolu cam şişe olsun, o zaman doğru derdim.
ZUHAL MANSFİELD – Birisi doğada 300 yıl, 500 yıl sonra kayboluyor. Ama diğeri doğaya zararsız. Örneğin domatese, patatese geri geliyor…
MEHMET T. NANE – Karbon emisyon olarak baktığımızda bizim holistik bakmamız lazım. Mesela uçaklarda plastik yerine ahşap bambu kullanılıyor. O ahşap bambunun çevre üretimi için saldığı karbon, plastikten çok daha fazla. Sonra sizin dediğiniz devreye giriyor. Ama ikisini düzleştirmemiz lazım ve holistik bakmamız lazım.
HAVACILIKTA YENİ NESİL ENERJİLİ UÇAKLAR
DR. KAZIM KILINÇ – İbrahim Bey’in sorusunu alalım.
İBRAHİM AYBAR – Otomotivde büyük bir dönüşüm oluyor. Yeni enerjili otomobiller. Artık herkes buraya odaklanmış. Teknolojiler buna göre değişiyor. Peki, havacılıkta elektrik enerjisi, hidrojen enerjisi gibi yeni nesil enerjili uçaklar sizce hava yolu taşımacılığına girebilir mi? Sizce böyle bir plan var mı?
MEHMET T. NANE – İbrahim Bey, bu zor. Niye zor? Bizim uçaklarımız kabaca 70 ile 100 ton arasında. 70 ile 100 ton bir uçağı kaldırmak için gerekli olan batarya, uçağın ağırlığı kadar olur. Şu anki batarya teknolojisiyle ve yakın gelecekte gelecek bir teknolojiyle bu mümkün değil.
Hidrojene gelirsek, yolcu konforu ve psikolojisi açısından sıkıntılı. Çünkü öyle bir su buharı çıkartıyor ki, siz onu yangın zannedebilirsiniz. Ayrıca motor tork kapasitesi olarak da devir kapasitesi olarak da bu yükseklikte bir uçak motorunu döndürebilecek teknoloji daha yok. Çalışılmıyor mu, çalışılıyor. Ama 2030’a kadar bunların gelmesi mümkün değil. 2035 yılına kadar belki yeni bir motor çıkabilir diyorlar. Ama garantisi yok.
BİR YERE GİDECEKSENİZ, ZAMAN SIKINTINIZ VARSA SALI VE ÇARŞAMBA GÜNÜ BİLETLERİNE BAKIN
DR. KAZIM KILINÇ – Selin Hanım’ın bir sorusu var…
SELİN YILDIRIM – Markaya ait eğitim, markanın değeri gibi konular önemli. Marka ile ilgili duygular önemli. Bir anlamda duygu satıyoruz. Üstteki markalar özel hissetme duygusunu satıyor.
MEHMET T. NANE – Müşteri bizi nasıl algılıyor? Nasıl algılamak istiyor? diye bir çalışma başlattık. Bu arayı kapatmak bize neye mal olur? Çünkü dediğiniz çerçevede, özellikle ana hatlarda. Son anda gidenler hep yüksek maliyetle bileti alıyor. Ama bu yüksek maliyetle sattığımız gün, tabii ki bizi kurtarmıyor. Ama bir haftalık, bir aylık vadede kurtarıyor. Pazartesi, salı ve çarşamba, haftanın daha az seyahat edilen günleri. Salı, en düşük talebin olduğu gün. Mesela bir yere gideceksiniz, zaman sıkıntınız varsa salı ve çarşamba günü biletlerine bakın.
DR. KAZIM KILINÇ – Murat Sungur Bursa’nın sorusunu alalım.
MURAT SUNGUR BURSA – Fiyatını öderse şampanya ikram ediyorsunuz. Peki fiyatını öderse Türk kahvesi ikram edebiliyor musunuz?
MEHMET T. NANE – Fiyatını öderseniz şu an en ucuz şey, Türk kahvesi.
TÜRK HAVACILIĞI, DÜNYA HAVACILIĞINDA YÜZDE 2 PAZAR PAYINA SAHİP
DR. KAZIM KILINÇ – Selin Hanım sorusunu tamamlayamamıştı.
SELİN YILDIRIM: Havayolu taşımacılığı, muhakkak strateji üzerine ilerleyen bir sektör. 30 yıldır olan stratejisiyle doğru orantılı yürümesi gereken bir strateji yürütmeniz gerekiyor. Ülkenin stratejisi ile doğru orantılı bir strateji yürütmeniz gerekiyor. Pegasus olarak devletin o bakanlıklarıyla senkronize çalışıyor olmanız lazım. Bu yönde çalışmalar var mı?
MEHMET T. NANE – Ben 6 yıldır özel sektörde yönetim grubu başkanıyım. 6 yılda ilk defa devletle özel sektör bir araya geldi. Türk havacılığı, dünya havacılığında yüzde 2 pazar payına sahip. 10 sene sonra yapılan bir tahminle havacılık iki katına çıkacak. Bugün Türkiye’de 700 sivil uçak var. 10 sene sonra 1.400 uçak olacak. Eğer yüzde 2 pazar payınızı kabaca korumak istiyorsanız kaç pilot lazım? Kaç hostes lazım? Kaç teknisyen lazım? Hangi hava meydanlarına uçacağız? Hangi hava meydanlarına ek kapasite lazım? Hangi yeni meydanlara uçacağız? Hangi yurt dışı hatlara yenilerini ekleyeceğiz? Bunların şimdiden belirlenmesi lazım ki, çalışmaya başlayalım. Zaman geldiğinde geç kalmayalım dedim ve kabul edildi. Turizm sektörü ile havacılık sektörü birbirleriyle iç içe. Antalya’nın yenilenmesi gerekiyor. Ve bizim 12 aya gelişebilecek farklı alternatif turizm alanlarını geliştirmemiz gerekiyor. Bunlara şu an çalışılıyor.
DR.KAZIM KILINÇ – Son soruyu Alper Bey’den alalım. Ondan sonra Kazım Bey’in de bir sorusu var.
ALPER NERGİZ – Çok değerli bilgiler aldık. Bu sene Pegasus’un karı da fena değil. 13 milyar lira. Aslında esas faaliyet karı 20 milyar lira. Geçen sene esas faaliyet karı 13 milyar liraydı, ama net karı 20 milyar liraya çıktı. Vergiden dolayı. Yatırımcılarınızı önümüzdeki dönem nasıl bir vizyon bekliyor?
MEHMET T. NANE – Biz halka açık bir şirket olduğumuz için kamuoyuna açıklamadığımız hiçbir şeyi söyleyemiyoruz. Ancak kamuoyuna duyurduğumuz son rakamlar, bu senenin ilk üç ayının geçen seneye göre daha iyi olduğunu bize gösteriyor.
DR. KAZIM KILINÇ – Kazım Bey’in sorusunu alalım.
KAMİL KAZIM SARI – Ben soru sormayacağım. 40 yıl önce üniversitede arkadaştık. Tam 40 yıl. Boğaziçi Üniversitesi’nde. Dolayısıyla ben sadece Mehmet kardeşime teşekkür etmek istiyorum.
2024 YILINI 3,13 MİLYAR EURO SATIŞ GELİRİ VE 361 MİLYON EURO NET KÂRLA KAPATTIK.
GÜRDOĞAN YURTSEVER – Mehmet Bey, 2024 yılında şirket ne kadar kar etti? Kaç yolcu taşıdınız?
MEHMET T. NANE – 2024 yılını 3,13 milyar Euro satış geliri ve 361 milyon Euro net kârla kapattık. Bu rakamlar, şirketimizin stratejik yönünü ve kararlılığını ortaya koyuyor. Geçen yıl misafir sayımızı yüzde 17 artışla 37,5 milyona çıkardık. Bu sayının 23,4 milyonu genişleyen uluslararası ağımızdaki, 14,1 milyonu ise yurt içindeki misafirlerimizden oluşuyor.
PROF. DR. KENAN AYDIN – 2025 yılının ilk 6 ayındaki performansınız konusunda neler söyleyeceksiniz?
MEHMET T. NANE – 2025 yılına toplam kapasitemizde yüzde 12-14 büyüme, birim gelir ve giderlerimizde benzer oranda ‘orta tek haneli’ artış ve operasyonel kârlılık göstergesi olan FAVÖK marjımızda ‘yatay performans veya bir miktar artış’ hedefiyle girdik. İlk yarı yıl itibarıyla hedeflerimizle uyumlu bir performans kaydediyoruz.
FİLO BÜYÜKLÜĞÜNÜ 2025 SONUNA KADAR 127 UÇAĞA ULAŞTIRMAYI PLANLIYORUZ
AV. OSMAN ATAMAN – 2025 yılı için karlılık, uçak ve yolcu, rota sayısı ile ilgili hedefiniz nedir?
MEHMET T. NANE – Pegasus olarak dünyadaki en verimli ve en yüksek faaliyet kârlılığına sahip havayolları arasında bulunuyoruz. Her dönemde hedefimiz, verimliliğimizi daha da artırmak ve sektördeki öncü konumumuzu ilerletmek… Bu yıl FAVÖK marjımızda ‘yatay performans veya bir miktar artış’ hedefliyoruz. Yeni nesil uçaklardan oluşan genç filomuz hem misafir memnuniyeti hem de verimlilik anlamında bizi olumlu bir şekilde ayrıştırıyor. Filomuza yönelik yatırımlarımıza devam ediyoruz. Filo büyüklüğünün 2025 sonuna kadar 127 uçağa ulaşması planlanıyor. 2025 yılında uçuş ağımızı genişletmeye devam ederek, operasyonel coğrafyamızdaki konumumuzu daha da sağlamlaştırıyoruz ve birçok yeni destinasyon açıyoruz.
DR. FATİH ANIL – Önümüzdeki dönemde hangi noktaları, ülkeleri, şehirleri uçuş rotasına yapacaksınız?
MEHMET T. NANE – Mayıs ayında Sabiha Gökçen’den haftada 3 kez Cluj-Napoca (ROMANYA); haftada 5 kez Cezayir (CEZAYİR); haftada 3 kez Graz (AVUSTURYA) seferlerine başladık. Temmuz ayında ise Bristol’e (İNGİLTERE) haftada 3 frekansla uçmaya başlayacağız. İstanbul’un yanı sıra Trabzon’dan haftada 2 kez Ercan Havalimanı’na (KKTC); Ankara’dan haftada 2 kez Dubai’ye, haftada 3 kez Bakü’ye; Antalya’dan haftada 4 kez Bakü’ye, Bodrum’dan haftada 2 kez Beyrut’a uçacağız.
PEGASUS’U 5 YIL SONRA SADECE TÜRKİYE’NİN DEĞİL, AVRUPA’NIN EN DİJİTALLEŞMİŞ VE EN ÇEVRECİ HAVA YOLU ŞİRKETİ OLARAK GÖRMEK İSTERİM
ALİ KAMİL UZUN -5 yıl sonra Pegasus’u nerede görmek, Pegasus’u nereye götürmek istiyorsunuz?
MEHMET T. NANE – Her şirketin hedefi, bulunduğu sektörde ve kategoride liderliktir. Pegasus’u 5 yıl sonra sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın en verimli, en dijitalleşmiş ve en çevreci düşük maliyetli hava yolu şirketi olarak görmek isterim. Operasyonel mükemmeliyet, dijitalle misafir deneyimini dönüştürmek, çevresel sorumluluk ve insan kaynağına yatırım, bu yolculuğun temel yapı taşları olacak. Sadece uçak sayısı ve destinasyon artışıyla değil; verimlilik, karbon ayak izi, yapay zekâ entegrasyonu ve çalışan mutluluğu gibi alanlarda da sektöre yön veren bir şirket haline gelmek istiyoruz.
ÖZELLİKLE DÖVİZ KURLARI, YAKIT FİYATLARI VE ENFLASYON GİBİ UNSURLAR DOĞRUDAN MALİYETLERİMİZE YANSIYOR
DR. GÜRMAN TEVFİK – Ekonomik kriz, sizi nasıl etkiledi? Hangi zorlukları yaşıyorsunuz?
MEHMET T. NANE – Ekonomik kriz, Pegasus gibi maliyet duyarlılığı yüksek bir havayolunu elbette etkiliyor. Özellikle döviz kurları, yakıt fiyatları ve enflasyon gibi unsurlar doğrudan maliyetlerimize yansıyor. Ancak biz Pegasus olarak her zaman verimlilik odağımızla, maliyet disiplinimizle ve esnek iş modelimizle öne çıkan bir şirket olduk. Kriz dönemlerinde bu kaslarımızı daha fazla devreye alıyor, harcamalarımızı gözden geçiriyor, yatırımlarımızı önceliklendiriyoruz.
Bu süreçte en çok zorlandığımız alanlar; öngörülemez maliyet artışları, tedarik zincirindeki aksaklıklar ve operasyonel planlamayı etkileyen dışsal faktörler. Ancak tüm bu zorluklara rağmen uçuş ağımızı büyütmeye, yeni teknolojilere yatırım yapmaya ve müşterilerimize uygun fiyatlarla kaliteli hizmet sunmaya devam ediyoruz.
Biz bu tür dönemleri sadece bir sınav olarak değil, aynı zamanda daha çevik, daha dayanıklı ve daha yenilikçi olmak için bir fırsat olarak görüyoruz. Krizleri yönetirken çalışanlarımızın refahını ve yolcularımızın memnuniyetini de asla göz ardı etmiyoruz.
HAYREDDİN TURAN – Bu yıl ve 2026 yılında yeni istihdam planınız var mı? Cevabınız evet ise, kaç işçi alacaksınız?
MEHMET T. NANE – Filomuza katılacak yeni uçak teslim tarihlerimize bağlı olarak, işe alım planlamalarımız devam ediyor. 2026 yılında ekibimize katacağımız Kaptan pilot ve İkinci pilot eğitim sınıflarımızın işe alım süreçleri üzerinde çalışıyoruz. Pilot alımlarımız belirlenen takvime uygun şekilde devam ediyor. Kabin memuru alımlarımızı sürdürüyoruz.
HEDEFİMİZ, DÜNYADA TEKNOLOJİYİ EN İYİ KULLANAN İLK 3 HAVAYOLUNDAN BİRİ OLMAK
DR. KAZIM KILINÇ – Önümüzdeki 5 yıl için büyüme planınızı anlatır mısınız?
MEHMET T. NANE – Türkiye’ye düşük maliyetli, düşük ücretli havayolu modelini ilk kez biz getirdik ve bu alanda öncülük ettik. Kurduğumuz bu iş modeli hem sektörde hem de finansal sonuçlarda başarısını net biçimde ortaya koydu. Son yıllarda, karşılaştığımız tüm zorluklara rağmen bu modelin temel prensiplerinden sapmadan ilerledik. Bundan sonra da aynı yaklaşımı koruyarak, verimlilik ve erişilebilirlik odağında sürdürülebilir şekilde büyüyeceğiz. Yeni uçaklarla Pegasus’u genç bir filoyla uçurmaya devam edeceğiz. Türkiye ve bölgede teknolojiyi en iyi kullanan hava yoluyuz. Hedefimiz, dünyada teknolojiyi en iyi kullanan ilk 3 havayolundan biri olmak. Her geçen gün operasyonlarımıza biraz daha entegre ettiğimiz yapay zekayı stratejik bir rekabet avantajı olarak görüyoruz. Bu yaklaşımla sadece sektöre öncülük etmekle kalmıyoruz, aynı zamanda Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunda ön sıralarda yer alıyoruz.
DR. KAZIM KILINÇ – Mehmet Bey, toplantımıza katıldınız, önemli değerlendirmeler yaptınız. Teşekkür ederiz. Değerli yazarlarımıza ve konuklarımıza da katkıları nedeniyle teşekkür ederim.
MEHMET T. NANE – Beni davet ettiğiniz için, bu seçkin toplulukla birlikte olduğum için memnun oldum. Ben de teşekkür ederim.
RAKAMLARLA PEGASUS HAVA YOLLARI
Kuruluş Yılı: 1990 yılında havacılık sektörüne giriş yapan Pegasus, 2005’te ESAS Holding tarafından satın alınarak düşük maliyetli iş modelini benimsedi.
Çalışan Sayısı(1ç25): 9.177
Filodaki Uçak Sayısı: 119
Uçuş Yaptığı Ülke Sayısı: 54
2024 Yılı Net Karı: 361 milyon Euro
MEHMET T. NANE / PORTRE
1990 yılında Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlayan Mehmet Tevfik NANE, 1993 yılında İskoçya Heriot Watt Üniversitesi Uluslararası Bankacılık ve Finans Bölümü’nde yüksek lisans yaptı ve 2013 yılında Harvard Business School Üst Düzey Yönetici Programı’na (AMP) katıldı. Türkiye Emlak Bankası, Demirbank ve Demir Yatırım’da çeşitli görevler üstlendikten sonra, 1997 – 2005 yılları arasında Sabancı Grubu bünyesinde Planlama, İş Geliştirme Dairesi Başkan Yardımcılığı, Perakendecilik Grubu Direktörlüğü, H.Ö. Sabancı Holding A.Ş. Genel Sekreterliği görevlerinde bulundu. Daha sonra Teknosa’nın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığını (2000-2005), Genel Müdürlüğünü ve İcra Kurulu Başkanlığını (2005- 2013) yaptı. 2013 – 2016 yılları arasında Carrefoursa A.Ş. Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı olarak görev yapan Nane, 2016’nın mart ayı itibarıyla Pegasus Hava Yolları’nın CEO’luğunu üstlendi. Bu görevini 2022 yılının mayıs ayına kadar sürdürdü. Mehmet T. Nane, Mayıs 2022-Mart 2023 tarihleri arasında da Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak görev yaptı. Mehmet Nane, 30 Mart 2023 itibarıyla Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.