Son Haberler

İran-İsrail Savaşı küresel piyasaları nasıl etkiler?

– Ortadoğu’da meydana gelen jeopolitik riskler, genellikle petrol fiyatları üzerinde önemli etkileri yaratır. 13 Haziran 2025 tarihinde İsrail’in İran’a füze, uçak ve dronlar ile düzenlemiş olduğu saldırılar ile doğrudan iki ülkenin savaşına evrilmiş durumda. Körfez bölgesinde yer alan lojistik merkezler ve petrol terminalleri üzerindeki tehdit, yalnızca enerji değil, diğer sektörlerde de maliyetleri artıracaktır.

– Savaş riski yükseldiğinde yatırımcılar, geleneksel olarak güvenli limanlara yönelir. En çok tercih edilen bir varlık olan altın fiyatları hızla artışa geçer. Aynı şekilde gümüş, platin ve diğer değerli metaller de yukarı yönlü hareketlenir. Dolar endeksi yılbaşından bu yana %9 kadar geriledi. Jeopolitik kaygılar alternatif para/dijital varlıklara talebi artırıyor. Hükümet’in bu noktada etkili önlemleri alması gerekiyor.

– Bölgemizdeki gerginlikler, Türkiye ekonomisi için de önemli riskleri barındırıyor. Savaşla birlikte enerji piyasasında dalgalanma artıyor; petrol arz güvenliğinde riskler oluşuyor. Bu süreçte enflasyonun yönetilmesine ilişkin Merkez Bankası enstrümanlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekebilir; çekirdek ve enerji kaynaklı enflasyondan korunmaya daha fazla özen gösterilmesi gerekir.

– Hükümet ve ekonomi bürokrasisi, bu riskleri bertaraf etmek veya en az seviyee düşürmek için uzun vadede enerji bağımlılığını azaltacak altyapılar öne çıkmalı. TCMB, enflasyonla mücadeleyi, kur istikrarını destekleyerek dengelemeli. Kurumsal yabancı yatırım güvencesi ve rezerv çeşitlendirmesi ile dolarizasyon azaltılmalı. Jeopolitik risklerin Türkiye üzerindeki etkisi, politika ve savunma strateji­leri ile proaktif azaltılabilir.

– Kriz dönemlerinde yatırımcıların doğru bir stratejiyi ve akılcı taktikleri uygulaması çok önemli. Yatırımcılara tevsiyelerim ise şunlar: Bu tür jeopolitik krizlerde yatırımcılar portföylerini çeşitlendirmeli. Emtialar, tahviller ve döviz gibi araçlarla riskler dağıtılmalı. Vadeli işlemler ve opsiyonlarla pozisyonlar korunmalı. Spekülatif, kaldıraçlı forex ve cripto gibi piyasalarda kısa vadeli işlemlerden kaçınılmalı..

Orta Doğu’daki her kriz, petrol piyasasında dalgalanmalara neden olur. İsrail-İran çatışması, dünyanın en önemli enerji nakil yollarını tehdit edebilecek bir savaş niteliğinde. Önümüzdeki süreçte Hürmüz Boğazı gibi kritik geçitlerin riske girmesi, petrol arzında kesintiye yol açabilir.

Jeopolitik Krizlerin Petrol Fiyatları Üzerindeki Etkileri

Olay Öncesi Fiyat (USD) Krizde Zirve Fiyat (USD) Artış Oranı (%) Etkili Olduğu Süre (Ay)
1973 Yom Kippur Savaşı 3 12 300 5
1979 İran Devrimi 15 39 160 12
1990 Körfez Krizi 17 41 141,2 6
2003 Irak Savaşı 25 39 56 3
2011 Arap Baharı 95 125 31,6 10
2019 İran Tanker Saldırıları 62 74 19,4 2
2022 Rusya-Ukrayna Savaşı 88 130 47,7 6

ENERJİ PİYASASINDA JEOPOLİTİK ATEŞ

Yukarıdaki tabloda, dünyadaki önemli jeopolitik krizlerin petrol fiyatları üzerindeki etkileri karşılaştırmalı olarak sunuldu. Her bir olayın kriz öncesindeki petrol varil fiyatı, kriz sırasında ulaşılan zirve fiyat, fiyat artış oranı ve bu etkinin piyasalarda ne kadar süreyle hissedildiği bilgileri yer alıyor. Ortadoğu’da meydana gelen jeopolitik risklerin petrol fiyatları üzerinde önemli etkileri oldu görülüyor.

İRAN-İSRAİL SAVAŞI

Tarihi olarak süregelen düşmanlık daha öncesinde daha çok vekalet savaşları şeklinde iken 13 Haziran 2025 tarihinde İsrail’in İran’a füze, uçak ve dronlar ile düzenlemiş olduğu saldırılar ile doğrudan iki ülkenin savaşına evrilmiş durumdadır.

Yüksek Petrol Rezervine Sahip İlk 5 Ülke

Ülkeler Rezervler (Milyar Varil)
Venezuella 304
Suudi Arabistan 267
İran 209
Irak 201
Kanada 170

Kaynak: www.eia.gov

Özellikle petrol üretimi yanında Hürmüz Boğazı ile petrol lojistiğini sekteye uğratacak savaşın meydana getireceği muhtemel etkiler şunlardır:

ENERJİ VE PETROL PİYASASI

  • Kısa Vadede (1–3 ay): İsrail‑İran gerilimi sonrası petrol fiyatları %11 yükselerek Brent fiyatını 74 USD/varile çekti. Geçici arz endişesi ile piyasadaki volatilite artıyor.
  • Orta Vadede (3–9 ay): Stratejik geçitlerde (Hürmüz) gerilim sürdüğü sürece fiyat tahminleri baz senaryoda 90–120 USD/varil arasında. Enerji verimliliği kısmen yastık görevi görüyor.
  • Uzun Vadede (9–24 ay): Jeopolitik riskler devam ederse enerji piyasaları kalıcı olarak daha yüksek fiyat/kırılganlık rejimine girebilir. OPEC+ tepkileri, yeni üretim yatırımları ve alternatif enerji geçişi kritik rol oynayacak.

LOJİSTİK MERKEZLER ÜZERİNDEKİ TEHDİT, MALİYETLERİ ARTIRACAK

Körfez bölgesinde yer alan lojistik merkezler ve petrol terminalleri üzerindeki tehdit, yalnızca enerji değil, diğer sektörlerde de maliyetleri artıracaktır. Özellikle Uzak Doğu ile Avrupa arasındaki deniz taşımacılığı savaş senaryolarından ciddi şekilde etkilenebilir.

Muhtemel Etkiler:

  • Deniz nakliyat maliyetlerinde artış (%30’a kadar)
  • Gıda ve tüketim mallarında geçici arz sıkıntısı
  • Güney Asya üretim merkezlerine yönelişin hızlanması

ENFLASYONDA DÜŞÜŞ TRENDİ BEKLENİYOR

Enflasyonda düşüş trendi beklenirken, enerji ve emtia fiyatlarındaki artış, azalan talep, bölgesel turizm ve lojistik gelirlerindeki azalış enflasyon üzerinde kısa vadede artış baskısı yaratacaktır.

  • Kısa Vadede: Enerji ve gıda fiyatları yükselince enflasyonda ani sıçrama görülebilir. Örneğin Orta Doğu krizleri, küresel enflasyon beklentilerini yukarı çekiyor.
  • Orta Vadede: Türkiye’de enflasyon beklentileri %24,6 civarına inmiş durumda. Ancak enerji fiyatlarındaki dalgalanma, çekirdek enflasyonda yeniden yükselişi tetikleyebilir.
  • Uzun Vadede: Enerji kaynaklı enflasyon devam ederse, TCMB’nin faiz indirim süreci yavaşlar. Bu da fiyat istikrarı için risk anlamına gelir.

ALTIN FİLATLARI HIZLA ARTIŞA GEÇER, DOLAR BASKI ALTINDA

Savaş riski yükseldiğinde yatırımcılar, geleneksel olarak güvenli limanlara yönelir. Altın bu anlamda en çok tercih edilen varlık olup, fiyatları hızla artışa geçer. Aynı şekilde gümüş, platin ve diğer değerli metaller de yukarı yönlü hareketlenir.

  • Altın: 2025’te altın onsu 3.400–3.500 USD bandında dalgalanıyor. Jeopolitik risklerle birlikte zaman zaman 4.000–5.000 USD seviyelerine kadar çıkabilir.
  • Dolar: Baskı altında: Dolar endeksi yılbaşından bu yana %9 kadar geriledi. Jeopolitik kaygılar alternatif para/dijital varlıklara talebi artırıyor. Rezerv ülkeleri hazinelerinde altın payını artırıyor, dolar oranlarını düşürme eğiliminde.

BORSADA DURUM

Gelişmiş ülkelerin borsalarında çatışmanın ilk etkisi genellikle “riskten kaçış” olur. İsrail ve İran gibi bölgesel değil, küresel oyuncuların dahil olduğu savaş senaryosu, özellikle teknoloji ve sanayi hisselerinde değer kayıplarına yol açar.

TÜRKİYE EKONOMİSİNİ BEKLEYEN RİSKLER…

Komşumuz İran’ın savaşta olması yanında Suriye ve Irak’ta da meydana gelebilecek istikrarsızlık enerji ve savunma bütçesinin artışına, ticaret ve turizm gelirlerinin de azalmasına neden olacaktır.

İstikrarsızlığın Olası Etkileri

Vade Enerji ve Ticaret Enflasyon ve Para Politikası Kur ve Finansal İstikrar
Kısa İthalat maliyeti yükselir; benzin ve doğalgaz fiyatları artabilir. TÜFE artar, TCMB zorunlu döviz müdahaleleri yapabilir. Kur oynaklığı, TL üzerinde baskı. Volatilite artar.
Orta Cari açık enerji faturasıyla genişler. Sanayi maliyeti artabilir. TCMB faiz indirimi gecikir. Faiz yüksekliği enflasyona direnç sağlar. Yabancı yatırım girişleri durabilir, güven kaybı.
Uzun Alternatif enerji ve yerli üretime yönelim – stratejik fırsat. Yapısal enflasyon nedeniyle “yüksek faiz politikası” devam edebilir. Dolarizasyon sürebilir. Finansal istikrar için reform ihtiyacı doğar.

Savaşla birlikte enerji piyasasında dalgalanma artıyor; petrol arz güvenliğinde riskler oluşuyor. Bu süreçte enflasyonun yönetilmesine ilişkin Merkez Bankası enstrümanlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekebilir; çekirdek ve enerji kaynaklı enflasyondan korunmaya daha fazla özen gösterilmesi gerekir. Altın ve dövize yönelim sürerken, doların küresel rolü yeniden şekilleniyor. Türkiye için enerji maliyeti ve cari açık artışı orta vadede en büyük risk olarak ortaya çıkıyor, uzun vade finansal dayanıklılık yapısal reformlara bağlı görünüyor.

STRATEJİK TAVSİYELER

  • Enerji tasarrufu ve dönüşüm: Uzun vadede enerji bağımlılığını azaltacak altyapılar öne çıkmalı.
  • Parasal fleksibilite: TCMB, enflasyonla mücadeleyi, kur istikrarını destekleyerek dengelemeli.
  • Finansal reform: Kurumsal yabancı yatırım güvencesi ve rezerv çeşitlendirmesi ile dolarizasyon azaltılmalı.
  • Güvenlik ve diplomasi: Jeopolitik risklerin Türkiye üzerindeki etkisi, politika ve savunma strateji­leri ile proaktif azaltılabilir.

YATIRIMCILAR NE YAPMALI?

Bu tür jeopolitik krizlerde yatırımcıların aşağıdaki risk yönetimi stratejilerini uygulamaya dikkat etmesini tavsiye ediyorum.

  • Portföy Çeşitlendirme: Emtialar, tahviller ve döviz gibi araçlarla riskinizi dağıtın.
  • Kısa Vadeli Koruma: Vadeli işlemler ve opsiyonlarla pozisyonlarınızı koruyun.
  • Riskli Enstrümanlar: Spekülatif, kaldıraçlı forex ve cripto gibi piyasalarda kısa vadeli işlemlerden kaçının.

Prof. Dr. Mehmet Yazıcı

Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi

yazici@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlgili Haberler

Site Haritası