İZÜ'nün İslam İktisadı ve Finansı Forumu” İstanbul'da düzenlendi

İSTANBUL (AA) – İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinin (İZÜ) düzenlediği "İslam İktisadı ve Finansı Forumu"nda katılım bankacılığı, İslami ekonomik sistemleri ve tasarruf konuları tartışıldı.

Tarihi bina müze salonunda düzenlenen forumda konuşan İZÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, İslam iktisadının ve faizsiz finans modelinin hem Türkiye'de hem de dünyada artan bir ilgiyle karşılandığını söyledi.

İslam iktisadının "faizsiz finans, katılım bankacılığı, katılım sigortacılığı" gibi farklı kavramlarla ifade edilen anlayışı içinde barındırdığını dile getiren Acar, "Bu sistem yaklaşık son 40 yıldır dünyada gelişiyor. Türkiye’de ise bu yapı ilk kez 1983 yılında 'özel finans kurumları' adıyla kurulan katılım bankalarıyla hayata geçirildi. Bugün itibarıyla Türkiye'de yaklaşık 9 katılım bankası faaliyet gösteriyor. Katılım bankalarının sektördeki payı yaklaşık yüzde 9 civarında. Katılım sigortacılığı alanında ise 4 farklı kuruluş aktif hizmet veriyor. Özellikle son dönemde dijital katılım bankacılığı da bu yapıya dahil oldu." diye konuştu.

Kuveyt Türk Ticari ve Kurumsal Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ruşen Ahmet Albayrak, katılım bankacılığının dünyaya uyum sağladığını ve gücünü artırdığını kaydetti.

Katılım bankacılığı ekosisteminin şu anda bütün dünyayla entegre halinde, kendi sistemlerini, süreçlerini, ürünlerini üretebilecek entelektüel kapasitede ve sermaye gücünde olduğunu belirten Albayrak, "Devletin son dönemdeki müthiş desteğiyle beraber ve gelişen birtakım sermaye ve sigorta piyasalarıyla birlikte müthiş bir ekosistem dizaynına doğru gidiyoruz." ifadelerini kullandı.

İZÜ İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Toprak, mal ve dünya hırsının tüm dinlerde çok övülmediğini dile getirerek, "İslamiyet, ticari faaliyette bulunanları topluma ve bireylere karşı sorumluluk alma konusunda cesaretlendiriyor." dedi.

İZÜ İslam İktisadı ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Dinç ise tasarrufları sisteme kazandırma konusunda en temel meselenin altınla kavgayı bırakmak olması gerektiğini söyledi.

Altınla kavgayı yersiz bulduğunu aktaran Dinç, Ortodoks iktisat sistemini savunanları bu yüzden eleştirdiğini anlattı.