Son Haberler

Küresel piyasalarda türbülans olabilir

Üç aylık güçlenme sonrası TL’de bir miktar negatif ayrışma ve değer kayıpları oluşabilir. Ancak TCMB’nin sıkı para politikasını uzun bir süre devam ettirecek olmasının orta vadede TL için önemli tampon görevi göreceğini düşünüyoruz. CDS’lerin 300 seviyesi altında seyir izlemesi şu an için TL varlıklara yönelik bir riskten kaçınma eğilimi olmadığına işaret ediyor.

TCMB, global piyasalardaki volatilitenin artması, TL’de değer kayıplarının hızlanması ve enflasyonun yüksek seyrini devam etmesi durumunda sınırlı bir faiz artışına daha gidebilir. Global risk alma iştahının güçlü seyrini koruması durumunda TL varlıklarda negatif fiyatlamaların sınırlı kalması beklenirken, risk iştahının zayıflaması ve yurtdışı borsalarda satışlar hızlanması durumunda BIST’te daha güçlü satışlar oluşabilir.

Gelişmekte olan piyasalar için ise risk iştahının azalmasıyla birlikte fon girişlerinin zayıflayabileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla Mart ayında EM piyasaları sınırlı da olsa negatif ayrışmaya devam edebilir. Son üç ayda güçlü performans gösteren TL varlıklarda bu negatif ayrışmadan nasibini alacak. Genel olarak Mart ayı için beklentimiz negatif baskının ağırlıklı olacağı yönünde…

FED Başkanı Powell’in ay içinde yaptığı açıklamalara rağmen piyasalardaki endişeler devam ediyor. Bu nedenle tabiri caizse cin bir kere şişeden çıktı ve bu nedenle piyasaların artık negatif haber akışı ya da negatif verilere daha fazla hassasiyet gösterebileceğini düşünüyoruz. Tahvil faizlerindeki yükselişin sürmesiyle Mart ayında piyasalarda küçük bir türbülans oluşabileceğini düşünüyoruz.

Mart ayında piyasaların ana gündemi Covid-19’un yayılım hızı ve aşı uygulamalının salgının hızını önleme konusundaki etkinliği takip edilecek. Bir diğer önemli konusu ise ABD ek teşvik paketinin onaylanıp onaylanmayacağı olacak. Piyasaların Mart ayındaki asıl odak noktası ay sonunda ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde gerçekleşen hızlı yükseliş sonrası FED’in piyasalara vereceği mesajlar olacak.

Son dönemdeki TL varlıklarda güçlü performans sonrası Şubat ayı sonunda başlayan dalgalanmanın Mart ayı içinde de devam edebileceğini düşünüyoruz. Ancak, CDS’ler 340 seviyesi altında kaldıkça olası negatif ayrışmanın sınırlı kalması ve CDS’lerin düşüşüne devam etmesi durumunda ise genel olarak TL varlıklardaki pozitif fiyatlamanın düzeltmeler sonrası yükselişine devam etmesi bekleniyor.

ABD borsaları için önemli bir volatilite göstergesi olan ve endişe endeksi olarak da adlandırılan VIX endeksinin 31 seviyeleri üzerine yerleşmesi durumunda ABD borsalarında satışlarının güçlenerek devam edeceğine işaret edecek. Endeksin tekrardan 25 seviyeleri altına gelmesi ise global risk alma iştahının güçlü seyrini devam ettireceği şeklinde yorumlanmalıdır. 

Powell’ın açıklamalarına rağmen ABD tahvil faizlerinin yükselişine devan etmesi ve enflasyonda yükseliş beklentilerinin güçlenmesiyle piyasalarda satış baskısı oluşmaya başladı. ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki yükseliş eğiliminin devam etmesi durumunda piyasalarda tedirginliğin artması ve Mart ayı içinde küçük bir türbülans oluşması muhtemel görünüyor.

Bir hafta 7.00 seviyesi altına yerleşen Dolar/TL kuru, ayın son haftasında yurtiçi siyasi gelişmeler ve haber akışının etkisiyle 7.48’lere kadar yükseldi. Yükselişin devamı durumunda 7.50-7,55 aralığının ay içinde güçlü direnç bölgesi olarak çalışması, bu aralık üzerinde hareketlerde ise kurun 7,80-7.85 aralığını hedefleyeceğini düşünüyoruz. Geri çekilmelerde ise 7,25’in destek olarak çalışması beklenir.

ABD’de muazzam büyüklükteki teşvik paketine rağmen artık doygunluğa ulaşan altın yükselen tahvil faizlerinin de etkisi ile 1.750’li seviyelere kadar geriledi. Altın yeniden 1.770 üzerine yerleşebilirse ay içinde 1.818 ve 1.835’lere kadar tepki yükselişi gerçekleştirebilir. Ancak 1.170 altında kaldıkça orta vadede 1.680-17.00 aralığına kadar düşüş gerçekleştirmesi bekleniyr. 

Global risk alma iştahı Şubat ayında güçlü seyrini devam ettirdi. Covid-19 aşılarının uygulanmaya başlaması ile Dünya genelinde vaka sayılarındaki artış hızının yavaşlaması ve 1,9 trilyon dolar olması beklenen ABD teşvik paketine ilişkin pozitif gelişmeler risk alma iştahının güçlü seyretmesini sağladı.

Ancak, Şubat ayında başta petrol ve bakır gibi emtia fiyatlarında yaşanan hızlı yükseliş sonrası ABD’de enflasyonun yükselişe geçebileceği beklentisi oluşmaya başlarken ABD 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 1,61 seviyelerine kadar yükselmesi ay sonunda piyasalarda sert satışlar yaşanmasına neden oldu.

ABD ve diğer gelişmiş ülke tahvil faizlerinde oluşan yükseliş eğilimi FED’in beklenenden önce sıkılaşma adımlarına başlayabileceği endişelerine neden oldu. FED Başkanı Jerome Powell’in para politikasında kısa vade de bir değişiklik yapılmayacağı yönündeki açıklamaları piyasalardaki endişeleri bir miktar giderse de risk iştahı zayıflamaya başladı.

Powell’ın enflasyonun halen hedefin altında olduğunu, tahvil alınmalarına devam edeceklerini ve sadece istihdam piyasasındaki iyileşmeye bakarak para politikasında sıkılaşmaya gitmeyeceklerini açıklamasına rağmen piyasalardaki volatilite devam etti.

AY İÇİNDE 1.575 SEVİYELERİNE YÜKSELEN BIST AYI GERİLEYEREK YATAY EĞİLİMLE KAPATIYOR

Ayın son günlerinde yaşanan kar satışlarına rağmen majör borsalar Şubat ayını yüzde 3-6 arasında değişen yükselişlerle kapatırken gelişmekte olan ülke piyasaları (EM) negatif ayrıştı. Ay içinde 1.575 seviyelerine yükselen BIST ise ayı 1.460 seviyelerine gerileyerek yatay eğilimle kapatmaya hazırlanıyor.

Negatif ayrışmasına devam eden bankacılık endeksi ayı yüzde 4’ler civarında düşüşle kapatırken, sınai endeks ise yüzde 2 üzeri yükselişle pozitif ayrışıyor. Bankaların yılın ilk çeyrekte net karlarının zayıf gelebileceği beklentisi negatif performansta etkili olurken, bankacılık endeksi BIST-100 endeksine göre relatif olarak tarihi dip seviyelerde seyrediyor.

Kısa vadede bankacılık endeksindeki zayıf seyrin bir süre daha devam etmesi beklenirken, yılın ikinci yarısından itibaren enflasyondaki düşüş ve faizlerdeki gerileme ile birlikte tekrar güçleneceği düşünülmektedir.

TCMB’NİN ENFLASYONDA KALICI GERİLEME SAĞLANA KADAR SIKI PARA POLİTİKASINI DEVAM ETTİRECEĞİ MESAJI

DXY dolar endeksi Şubat ayında zayıf seyir izlerken, ay sonuna doğru kayıplarını geri aldı. TL ay içinde TCMB’nin enflasyonda kalıcı gerileme sağlana kadar sıkı para politikasını devam ettireceği mesajı ile değer kazanmaya ve pozitif ayrışsa da ayın son haftasında ABD tahvil faizlerindeki yükselişin ve global piyasalardaki dalgalanmanın etkisiyle hızlı değer kaybederek ay içindeki kazançlarını geri verdi. TL ayı sınırlı değer kaybı ile kapatmaya hazırlanırken, EM para birimlerinin ortalamasına yakın bir performans sergiledi.

CDS’ler Şubat ayı içinde 284 seviyelerine kadar gerilerken ayı 300 seviyelerinin altında kapatmaya çalışıyor. Şubat ayı sonuna doğru TL varlıklardaki pozitif ayrışma zayıflayarak sınırlı negatif ayrışmaya dönüşürken, şu an için CDS’lerdeki seyir TL varlıklara yönelik bir riskten kaçınma eğilimi ne işaret etmiyor.

CDS’LER 340 SEVİYESİ ALTINDA KALDIKÇA OLASI NEGATİF AYRIŞMANIN SINIRLI KALMASI BEKLENİYOR

Son dönemdeki TL varlıklarda güçlü performans sonrası Şubat ayı sonunda başlayan dalgalanmanın Mart ayı içinde de devam edebileceğini düşünüyoruz. Ancak, CDS’ler 340 seviyesi altında kaldıkça olası negatif ayrışmanın sınırlı kalması ve CDS’lerin düşüşüne devam etmesi durumunda ise genel olarak TL varlıklardaki pozitif fiyatlamanın düzeltmeler sonrası yükselişine devam etmesi bekleniyor.

CDS’lerin 340 üzerine yönelmesi ise TL varlıklara ilişkin risk iştahında zayıflamaya ve TL varlıklar için riskten kaçınma eğiliminin yeniden başladığına yönelik önemli bir sinyal verecek.

ABD borsaları için önemli bir volatilite göstergesi olan ve endişe endeksi olarak da adlandırılan VIX endeksi ay sonundaki oynaklıkla 31 seviyelerine kadar yükselirken, endeksteki yükseliş kısa vadede ABD borsalarında volatilite ve satış baskısının devam edeceğine işaret ediyor.

Endeksin 31 seviyeleri üzerine yerleşmesi durumunda ABD borsalarında satışlarının güçlenerek devam edeceğine işaret edecektir. Endeksin tekrardan 25 seviyeleri altına gelmesi ise global risk alma iştahının güçlü seyrini devam ettireceği şeklinde yorumlanmalıdır.

TCMB ŞUBAT TOPLANTISINDA PİYASA BEKLENTİSİNE PARALEL OLARAK FAİZLERİ YÜZDE 17,00’DE SABİT BIRAKTI

TCMB Şubat toplantısında piyasa beklentisine paralel olarak faizleri yüzde 17,00’de sabit bıraktı. PPK metinde daha önce metinde yer alan sıkı para politikasının kararlıkla devam ettirileceğinin altı bir kez daha çizildi.

Ocak ayı metninde yer alan “enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar” ve “uzun bir müddet” sıkı para politikasının devam ettirileceği ifadesine enflasyon hedefi olan yüzde 5 ulaşıncaya kadar ifadesi eklenerek sıkı duruş net bir şekilde korundu.

Ayrıca metinde reel faiz için gerçekleşen enflasyonun da dikkate alındığı belirtilerek para politikasının gelecek yol haritası açısından net bir duruş sergilenmiştir. TCMB Şubat ayı sonunda zorunlu karşılık oranlarını bütün vadelerde 200 baz puan yükselterek ek sıkılaşma adımı atarken, enflasyonla mücadele konusundaki kararlığını net bir şekilde ortaya koymuştur.

POWELL, FED’İN ABD EKONOMİSİNE DESTEĞİNİ ÇEKMEYECEĞİNİ SÖYLEYEREK POZİTİF MESAJ VERDİ

FED Başkanı Powell Şubat ayındaki yarıyıllık para politikası sunumunda FED’in ABD ekonomisine verdiği desteği geri çekmeye yakın olmadığını söyleyerek piyasalara pozitif mesaj verdi. Powell enflasyonun halen hedefin altında olduğunu, tahvil alınmalarına devam edeceklerini ve sadece istihdam piyasasındaki iyileşmeye bakarak para politikasında sıkılaşmaya gitmeyeceklerini söyledi.

Powell’ın ayrıca enflasyondaki görünümün bir gecede değişmeyeceğini, para politikası değişikliği konusunda ilerleyen dönemde değişiklik olduğunda piyasalara net şekilde sinyal vereceklerini ve enflasyonda yükseliş eğilimi oluşsa da kalıcı olmayacağını açıklayarak piyasalardaki endişeleri gidermeye çalıştı.

Ancak Powell’ın açıklamalarına rağmen ABD tahvil faizlerinin yükselişine devan etmesi ve enflasyonda yükseliş beklentilerinin güçlenmesiyle piyasalarda satış baskısı oluşmaya başladı. ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki yükseliş eğiliminin devam etmesi durumunda piyasalarda tedirginliğin artması ve Mart ayı içinde küçük bir türbülans oluşması muhtemel görünüyor.

FED’in tahvil faizlerindeki yükseliş sonrası piyasalara fiziki ya da sözel yönlendirme ile müdahale edip etmeyeceği Marta ayının en önemli gündemlerinden biri olacaktır.

EUR/USD PARİTESİ 1.20’NİN ALTINA SARKSA DA BURADA KALICI OLMADI

Şubat ayı başında dolara olan talebin artmasıyla gerileyen EUR/USD paritesi 1.20’nin altına sarksa da burada kalıcı olmadı. Hemen toparlanıp ayın çoğu gününü 1.21’in üzerinde geçiren parite ay sonunda 1.22’nin üzerine atak yaptı.

Avrupa’da aşılamaların artmasıyla normale dönüş planları yapılırken, ABD tarafında ise 1.9 trilyon dolarlık teşvik paketi gündemi belirliyor. Parite 1.22 üzerinde birkaç gün kalıcı olabilirse 1.2350 direnci hedeflenebilir. Aksi takdirde ise 1.2150 ve 1.20 destek noktaları takip edilmelidir.

Ekonomide yeni yönetim geldikten sonra oluşan olumlu hava geçen ay da devam etti ve dolar kuru 6.90’ı gördü. Yaklaşık bir hafta 7.00 seviyesi altına yerleşen Dolar/TL kuru, ayın son haftasında yurtiçi siyasi gelişmeler ve haber akışının etkisiyle 7.48’lere kadar yükseldi. Yurtiçi gelişmelerle birlikte ABD tahvil faizlerindeki sert yükselişte EM para birimleri üzerinde değer kayıpları oluşmasına neden oldu.

KURDA GERİ ÇEKİLMELERDE 7,25’İN DESTEK OLARAK ÇALIŞMASI BEKLENİR

Kurdaki yükselişin devamı durumunda 7.50-7,55 aralığının ay içinde güçlü direnç bölgesi olarak çalışması beklenir. Bu aralık üzerinde hareketlerde ise kurun 7,80-7.85 aralığını hedefleyeceğini düşünüyoruz. Geri çekilmelerde ise 7,25’in destek olarak çalışması beklenir. Kısa vadede bu seviye altına gelmedikçe tepki yükselişi sürecinin devamı beklenir. Bu seviye altında ise 7,00-7,10 aralığına doğru tekrar geri çekilme oluşması beklenir.

Şubat ayında nispeten sakin seyreden ons altın 1.800 dolar üzerinde kalmaya çalıştı. ABD’de getirilmeye çalışılan muazzam büyüklükteki teşvik paketine rağmen artık doygunluğa ulaşan altın yükselen tahvil faizlerinin de etkisi ile 1.750’li seviyelere kadar geriledi.

Altın yeniden 1.770 üzerine yerleşebilirse ay içinde 1.818 ve 1.835’lere kadar tepki yükselişi gerçekleştirebilir. Ancak sarı metal 1.170 altında kaldıkça orta vadede 1.680-17.00 aralığına kadar düşüş gerçekleştirmesi beklenmektedir.

COVİD-19’UN YAYILIM HIZI VE AŞI UYGULAMALININ SALGININ HIZINI ÖNLEME KONUSUNDAKİ ETKİNLİĞİ TAKİP EDİLECEK

Mart ayında piyasaların ana gündemi Covid-19’un yayılım hızı ve aşı uygulamalının salgının hızını önleme konusundaki etkinliği takip edilecek. Bir diğer önemli konusu ise 1,9 trilyon dolar büyüklüğünde olması beklenen ABD ek teşvik paketinin onaylanıp onaylanmayacağı olacak. Paketin beklendiği gibi geçmesi global risk alma iştahını güçlü tutmaya devam edebilir. Ancak, piyasaların Mart ayındaki asıl odak noktasının ay sonunda ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde geçekleşen hızlı yükseliş sonrası FED’in piyasalara vereceği mesajlar olacak.

Son üç ayda özellikle petrol fiyatları ve bakır gibi girdi tarafında en önemli emtia fiyatlarında oluşan sert yükseliş, enflasyon endişelerinin tekrar alevlenmesine neden oldu. Kasım ayı başından beri petrol fiyatları yüzde 70, Bakır fiyatları ise yüzde 40’lara varan yükseliş gerçekleşti.

Emtia fiyatlarındaki hızlı artışın, enflasyonun beklenenden daha hızlı yükselişe geçebileceği endişelerine neden olurken, ABD 10 yıllık tahvil faizleri de yüzde 1,61’lere kadar yükselmesi ay sonunda global borsalarda güçlü satışlar neden oldu.

 

CİN BİR KERE ŞİŞEDEN ÇIKTI VE BU NEDENLE PİYASALAR ARTIK NEGATİF HABER AKIŞINA DAHA FAZLA HASSASİYET GÖSTEREBİLİR

Bu fiyatlamalar FED’in beklenenden daha erken sıkılaşmaya başlayabileceği ve bol likidite döneminin çok uzun süre devam etmeyebileceği beklentilerinin oluşmasına neden oluyor. FED Başkanı Powell’in ay içinde yaptığı açıklamalara rağmen piyasalardaki endişeler devam ediyor. Bu nedenle tabiri caizse cin bir kere şişeden çıktı ve bu nedenle piyasaların artık negatif haber akışı ya da negatif verilere daha fazla hassasiyet gösterebileceğini düşünüyoruz.

Tahvil faizlerindeki yükselişin devam etmesi ve enflasyonun yükselmeye başlamadığına yönelik verilerin gelmesiyle global riskten kaçınma eğilimi oluşabileceğini ve Mart ayında piyasalarda küçük bir türbülans oluşabileceğini düşünüyoruz.

ABD ek teşvik paketinin Mart ayında onaylanmaması ya da beklenenden düşük bir paketin geçmesi, risk iştahı zayıflatarak satışları tetikleyebilir. Ancak, bu endişelere rağmen FED’in mevcut politikasını kısa vadede değiştirmesi beklenmediği için bu endişelerle oluşacak olası satışların kar satışı ya da düzeltme olarak kalarak orta vadede bol likidite desteğiyle borsalardaki yükseliş trendinin korunması bekleniyor.

MART AYINDA EM PİYASALARI SINIRLI DA OLSA NEGATİF AYRIŞMAYA DEVAM EDEBİLİR

Gelişmekte olan piyasalar için ise risk iştahının azalmasıyla birlikte fon girişlerinin zayıflayabileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla Mart ayında EM piyasaları sınırlı da olsa negatif ayrışmaya devam edebilir. Son üç ayda güçlü performans gösteren TL varlıklarda bu negatif ayrışmadan nasibini alacaktır.

Genel olarak Mart ayı için beklentimiz negatif baskının ağırlıklı olacağı yönünde olsa da güçlü ekonomik verilerin gelemeye devam etmesi ve ABD teşvik paketi desteğiyle piyasalardaki pozitif fiyatlama kar satışları sonrası korunabilir.

Yurt içinde ise Mart ayında en önemli gündem AB ve ABD ile ilişkilerin seyri olacak. Bu kapsamda yeni ABD yönetimi ile ilişkiler, S-400 konusu ve Halkbank davasına ilişkin gelişmeler ile Mart ayında yapılacak AB liderler zirvesinde Akdeniz’deki faaliyetler nedeniyle Türkiye’ye yönelik olası yaptırım konuları piyasalar açısından önemli olacak.

TCMB MART TOPLANTISINDA SINIRLI BİR FAİZ ARTIŞINA DAHA GİDEBİLİR

Ekonomi tarafında ise açıklanacak makro veriler, TL’deki volatilitenin seyri ve TCMB faiz kararı takip edilecek. Sıkı duruşunu sürdüren TCMB’nin global piyasalardaki volatilitenin artması, TL’de değer kayıplarının hızlanması ve enflasyonun yüksek seyrini devam etmesi durumunda Mart toplantısında sınırlı bir faiz artışına daha gidebileceğini düşünüyoruz. Diğer yandan yurtiçi siyasi gelişmeler de yakından izlenecektir.

Gündemin yoğun olması ve bu yoğun gündem içinde negatif haber akışlarının gelme olasılığının yüksek olması nedeniyle Mart ayında TL varlıklarda volatilitenin yükselmesi ve Şubat ayı sonlarında oluşan negatif ayrışmanın devam edebileceğini düşünüyoruz.

Global risk alma iştahının güçlü seyrini koruması durumunda TL varlıklarda negatif fiyatlamaların sınırlı kalması beklenirken, risk iştahının zayıflaması ve yurtdışı borsalarda satışlar hızlanması durumunda BIST’te daha güçlü satışlar oluşabileceğini düşünüyoruz.

Son dönemde özellikle banka hisselerinde yabancıların satış tarafında olması endeksin kısa vadede yeni zirvelere yönelme olasılığının düşük olduğuna işaret ederken, aşağı yönlü düzeltmelerin güçlenebileceğine işaret ediyor. Bu nedenle Mart ayında BIST’te kar satışlarının aralıklarla devam edeceğini ve dalgalı bir seyir oluşacağını düşünüyoruz.

TL’DE BİR MİKTAR NEGATİF AYRIŞMA VE DEĞER KAYIPLARI OLUŞMASI BEKLENİR

Diğer yandan üç aylık güçlenme sonrası TL’de bir miktar negatif ayrışma ve değer kayıpları oluşması beklenir. Ancak TCMB’nin sıkı para politikasını uzun bir süre devam ettirecek olmasının orta vadede TL için önemli bir tampon görevi göreceğini düşünüyoruz.

Ayrıca Şubat ayı sonlarında TL varlıklarda oluşan negatif ayrışmaya rağmen CDS’lerin 300 seviyesi altında sakin seyir izlemesi şu an için TL varlıklara yönelik bir riskten kaçınma eğilimi olmadığına işaret ediyor.

Bu nedenle BIST’te Mart ayı içinde satış baskısı oluşsa da bunun kar satışları ya da düzeltme olarak gerçekleşeceğini ve belli seviyelerde düşüşlerin yeniden alım fırsatı olarak değerlendirileceğini düşünüyoruz.

BIST’in son 6 yıllık geçmiş Mart ayı performansları incelendiğinde ay içinde genellikle güçlü satışların gerçekleştiğini ve endeksin Mart ayını genellikle düşüşle kapattığını görüyoruz. Mevcut beklentiler ışığında BIST’in bu yılda Mart ayı içinde satışlarla karşılaşacağını ve ay içinde volatilitenin yüksek yüksek olmasını bekliyoruz.

Endeksin Mart ayında BIST-100 endeksinin 1.390-1.530 aralığında geniş bir bantta dalgalanması beklenmektedir. Kısa vadede 1.400 ve altına gerilemelerin kademeli olarak yeni alım fırsatı, 1.525 ve üzerine yükselişlerin ise satışı fırsatı olarak değerlendirilebileceğini düşünüyoruz.

 

Osman Göktan

Şeker Yatırım Genel Müdürü

goktan@turcomoney.com

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası