Son Haberler

“Türkiye, çok rahat durumda”

“Türkiye, makro ekonomik göstergeler noktasında çok rahat” Bu sözler,  Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a ait. ABD’li iş insanlarına seslenen Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, “Dünyanın yüzyıllardır en zorlu bölgelerinden birinde Türkiye, en istikrarlı ülke olarak öne çıktı” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, Türkiye’nin borçlanma bakımından diğer yükselen piyasa ekonomileri ve dünya ortalamasından daha iyi durumda olduğunu belirtti. “Her şeyi hesaba kattığımızda, Türkiye kamu, hanehalkı ya da özel sektör borçları noktasında spesifik hiçbir sorunla karşı karşıya değildir” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ABD Ticaret Odası, Turkish Heritage Organization, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) iş birliğiyle New York’ta düzenlenen “Türkiye’nin Finansal Reformları ve Türk Ekonomisi” temalı konferansta Amerikan iş dünyası temsilcilerine hitap etti.

Dünyanın yüzyıllardır en zorlu bölgelerinden birinde Türkiye’nin, en istikrarlı ülke olarak öne çıktığına işaret eden Albayrak, özellikle ekonomi alanında son 16 yılda büyük bir başarı hikayesi yazıldığını vurguladı.

İşte Albayrak’ın konuşmasından öne çıkan mesajlar…

İhracattan altyapı yatırımlarına kadar birçok alanda ciddi gelişme kaydedilen bu dönemde, AK Parti hükümetleri için ekonomi, her zaman birinci öncelik oldu.  Ancak Türk hükümeti, önceliği, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından ulusal güvenliğe vermek zorunda kaldı. Ben Eylül 2011 döneminde New York’ta yaşıyordum. Bu nedenle Amerikalıların 11 Eylül saldırıları sonrasında nasıl bir travma yaşadığını iyi biliyorum. Bu empatik yaklaşımla sizler, 11 Eylül’de yaşadığınız acının, onlarca, hatta yüzlerce katını tecrübe ettiğimizi bilmelisiniz. 15 Temmuz’da sadece yüzlerce insan ölmedi, binlerce kişi yaralanmadı. Ayrıca, milyonlarca Türk vatandaşı, gecenin bir yarısında demokrasinin yanı sıra çocuklarının geleceğini savunmak için sokaklara döküldü.

YENİ DÖNEMDE BÜTÇE DİSİPLİNİ VE FİYAT İSTİKRARI ANA SÜTUN OLACAK

Yaşanan acılara ve zorluklara rağmen Türk halkı AK Parti’yi desteklemekten vazgeçmedi. 24 Haziran’da güçlü bir çoğunlukla büyük bir zafer kazandık. Zaferle çıkılan seçim sonrasında hayata geçen yeni hükümet yapısı kapsamında bakanlık sayısı 16’ya indirildi. Bu hem bütçe disiplini hem de kalkınma bakımından stratejik olarak büyük önem taşıyor. Yeni dönemde bütçe disiplini ve fiyat istikrarı, ekonomi politikalarının ana sütunlarını oluşturmaya devam edecek.  Bu noktada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bağımsızlığına yönelik spekülasyonlar da son dönemde atılan güçlü para politikası adımlarıyla sona erdi.

“GÜVENİLİR VE RASYONEL BİR PROGRAM OLUŞTURULDU”

Türkiye’de ilk kez bir ekonomik programa, finans sektöründen akademisyenlere kadar tüm taraflar katkı sağladı. Bu sayede çok stratejik, güvenilir, rasyonel ve güçlü bir program oluşturuldu. Türkiye ekonomisinde YEP ile hedeflenen dönüşüm, aslında temmuz ayı itibarıyla başladı.  Son verilerin bunu destekliyor. Türkiye, makro ekonomik göstergeler noktasında çok rahat. Geçen yılın temmuz ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 58,7 iken, bu oran Temmuz 2018’de yüzde 70,1’e yükseldi. Ağustos rakamları daha da iyi geldi. Ağustos 2017’de yüzde 69,1 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın ağustos ayında yüzde 83,3’e çıktı.

“TÜRKİYE GAYET PARLAK BİR PERFORMANSA SAHİP”

Biz rakamlardan bahsedildiği zaman çok rahatız. Kamu, hanehalkı, bankaların ve özel sektörün borçlarına baktığımızda, Türkiye’nin gayet parlak bir performansa sahip olduğunu görüyoruz. Türkiye’de kamu borcunun GSYH’ye oranı yüzde 28, yükselen ve gelişmekte olan ülkelerin ortalaması yüzde 30, küresel ortalama ise yüzde 70 civarında. Bu demek oluyor ki Türkiye, kamu borcu alanında gayet iyi durumda. Hanehalkı borçlanmasının GSYH’ye oranı, Türkiye’de yüzde 16, yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 39 ve küresel ortalama yüzde 60. Türkiye bu alanda da iyi. Türk halkı, daha önce yaşanan krizlerden alınan dersler sayesinde Türk lirası üzerinden borçlandı. Bu nedenle söz konusu borçlar, döviz kurundan etkilenmedi. Bankacılık sektörüne ilişkin borçların GSYH’ye oranı yüzde 26. seviyesinde. Türkiye, bu alanda da diğer yükselen piyasa ekonomileri ve dünya ortalamasından daha iyi bir performans gösterdi.

Türk özel sektörünün borçları GSYH’nin yüzde 65’ine tekabül ediyor, bu oran diğer yükselen ve gelişen ülkelerde yüzde 94’e ulaşıyor. Her şeyi hesaba kattığımızda, Türkiye kamu, hanehalkı ya da özel sektör borçları noktasında spesifik hiçbir sorunla karşı karşıya değildir. Bununla birlikte, Türkiye, ekonomik kırılganlıklar konusunda proaktif bir yaklaşım takınacak. Bankacılık sektöründe son dönemde yaşanan gelişmeler nedeniyle ihtiyaç oluşması durumunda Türk hükümeti, gereken desteği vermeye hazırdır.

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası