Son Haberler

Avrupa borç krizi endişeleriyle 2011 tamamlarken Türkiye yeni yıla nasıl giriyor?

Birçok risk ve fırsatı içinde barındıran 2012 yılına Türkiye, yavaşlama eğilimindeki ekonomik büyüme, yüksek ancak ivme kaybetmekte olan cari açık, hedeflerin üzerinde bir enflasyon ve diğer taraftan güçlü bir mali yapıyla giriyor.

2011’i geride bırakırken geriye dönüp baktığımızda yıl içinde piyasaları etkileyen en önemli gelişmenin Avrupa Borç krizi olduğu görülüyor. 2010’da Yunanistan’ın makro ekonomik durumunun gerçekte daha kötü olduğunun ortaya çıkmasının ardından başlayan kriz, 2011 yılında şiddetlenerek diğer Avro bölgesi üye ülkelerine de sıçradı. Avrupa Birliği’nin ortak mali sisteme geçmeden ortak para sisteme geçmesinin yarattığı sakıncalar, yüksek borçlu birlik ülkelerinin yaşanan likidite krizi nedeniyle borçlarını ödeyememe riski ile karşı karşıya kalmasına neden oldu.

Aralık ayı içinde gerçekleştirilen Avrupa Birliği Liderler zirvesinden Euro Birliğine ve Şengen’e dahil olmayan İngiltere firesine rağmen daha sıkı mali entegrasyon ve finansal istikrar fonunun kaynaklarının artırılması yönünde karar alındı. Ancak mali entegrasyonun sağlanabilmesi için hazırlanacak yapısal reformların zaman alacağı ve kısa vadede bu yaşanan krizin ne şekilde aşılacağı endişeleri piyasalardaki sıkışıklığın devamına neden oluyor.

Yukarıda sıraladığımız nedenlerin başını çektiği problemlerden dolayı küresel ekonominin zorlu bir süreçten geçtiği 2011 yılında, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke, devasa bütçe açıkları ve borç yüküyle mücadele edip, ekonomik büyümeden feragat etmek durumunda kaldı.

Türkiye ise bu zorlu süreçte, olumlu borç dinamikleri ve güçlü bankacılık sektörünün desteğiyle yüksek hızda büyümesini sürdürmeyi başardı. 2011 yılının ilk dokuz ayında yüzde 9,6 oranında büyüyen Türkiye ekonomisinin, son dönemde görülen yavaşlama eğilimine karşın 2011 yılını yüzde 8’in üzerinde bir büyüme ile tamamlamasını bekliyoruz. Büyüme cephesindeki bu olumlu görüntüyle birlikte 2011 yılı boyunca Türkiye’de cari açık enişeleri gündemde kalmaya devam ederken, buna ek olarak son dönemde artış eğilimine giren enflasyon da yakından izlenmeye başlandı.

turkiyenin_2011_yilinda_diger_gelismekte_olan_ulkelere_gore_performansi.jpg

Türkiye’nin makro ekonomik anlamda benzer ülkelere görece göstermiş olduğu yüksek performansın hisse senetleri piyasasında 2011 yıl boyunca tam karşılık bulamadığını gördük. ülkedeki aşırı ısınmayı ve bu paralelde cari açığı yavaşlatma amacı ile kısa vadeli sermaye girişini azaltmaya yönelik adımların kurda yarattığı volatilite, faizlerde uzun zamandır devam eden aşağı yönlü seyrin yerini yükselişe bırakmış olması, yurtdışında artan risk algılamasıyla birleşerek hisse senetleri piyasası üzerinde baskı oluşturdu.

Hiç şüphesiz birçok risk ve fırsatı içinde barındıran 2012 yılına Türkiye, yavaşlama eğilimindeki ekonomik büyüme, yüksek ancak ivme kaybetmekte olan bir cari açık, hedeflerin üzerinde bir enflasyon, diğer taraftan güçlü bir mali yapıyla giriyor.

Osman GöKTAN

Şeker Yatırım Genel Müdürü

goktan@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası