Son Haberler

Cari açık riski, kur politikalarıyla dizginlenebilir

Dünya ekonomisi kaygılı bir seyir izlerken cari açık riskiyle yüz yüze olan Türkiye, dış ticaret araçlarından kur politikasını kullanarak bu sorunu minimuma indirebilir.

Türkiye ekonomisi için risk olarak görülen cari açık problemiyle mücadelede, dış ticaret politikalarında kullanılabilecek araçlar büyük önem taşıyor. Bu anlamda ortaya koyulabilecek uygulama araçlarının başında kur politikasının geldiğinin altını çizmek gerekiyor. Cari açığı önlemenin başlıca aracı kur politikasıdır; ithalatı azaltıp, ihracatını arttırmak isteyen ülkeler kesinlikle parasının değerini düşük tutmak zorunda. Bu uygulamayı, ülkeler arasındaki kur savaşlarında görüyoruz.

Dış ticaret politikası araçları; dış ticaretin düzenlenmesini, bazen sınırlanmasını ve bazen de artırılmasını teşvik edecek şekilde birbirine zıt amaçlara hizmet edebilir. Burada önemli olan hükümetin genel ekonomi politikalarına uygun şekilde araçlardan faydalanılmasıdır. Sözkonusu araçların kullanılması zaman içinde farklılıklar gösterebilir. Hükümetler değişik araçlar kullanarak uluslararası mal ve faktör hareketlerinin yönüne, bileşimine ve içeriğine müdahale ederler. Bununla birlikte hükümetler herzaman için bu konuda serbest değillerdir, dış ticaret politikası araçlarının çoğunun uygulanması diğer ülkeler ve uluslararası anlaşmalarla bağlantılı olabilir.

Başlıca dış ticaret politikası araçlarını sırasıyla ele aldığımızda; bu araçlar ticareti engelleyici faktörler olarak da isimlendirilip şu şekilde özetlenebilir:

A-) Gümrük tarifeleri (Tarifeler); diğer ülke mallarından, ülke sınırlarından giriş yaparken alınan vergilerdir. Burada amaç dışarıdan gelen mallarda rekabeti azaltmak amacıyla üzerine vergi yükleyerek fiyatı iç piyasayı koruyacak şekilde yükseltmektir. Gümrük tarifeleri başlıca advalorem ve spesifik olmak üzere ikiye ayrılmakla birlikte bunların birleşiminden oluşan karma (compound )tarifelerde bulunuyor. Advalorem tarifeler ithal dilen malın değeri üzerinden yüzde olarak alınır. Spesifik tarifeler ise ithal edilen malın fiziki birimleri başına sabit miktarlarda tahsil edilir. İthal bir malın üzerinden yüzde olarak (CIF tutarın % 20’si gibi) vergi alınırsa bu advalorem bir tarifedir, tarife ithal edilen ürün başına adetten alınıyorsa (adet başına 10 TL gibi) bu spesifik bir tarife olur.
Uluslararası ticarete konu mallar ‘Brüksel Nomenclature’ adlı katalogda ayrıntılı olarak numaralanmıştır, ülkeler uyguladıkları gümrük vergilerini bu listede herbir ürün için detaylı biçimde gösterirler.

B-) Tarife dışı kısıtlamalar (Nontariff Barriers); tarifeler haricinde hükümetler gerekli gördükleri durumlarda ithalatı kısıtlamak için çeşitli önlemler alırlar. Bunlar farklı formlarda karşımıza çıkarlar. Burada başlıca amaç ithalatçıyı uğraştırarak ithalatı güç hale getirmek ve böylece kişi ve kuruluşların ilgili ürünün ithalatını minimum düzeyde tutmalarını sağlıyor. Tarife dışı engeller günümüzde uluslararası ticari ilişkilerde gittikçe önem kazanıyor ve çeşitleri artıyor. Her gün yeni tür bir tarife dışı engel korumacılığın yeni formu olarak uluslararası ticari akışı engelliyor.

Uluslararası ticaretteki tarife indirimleriyle sağlanmaya çalışılan serbestleşme eğilimleri 1970 ve 1980’lerde tarife dışı engellerin ortaya çıkmasıyla ivme kaybına uğradı. (stockhausen,1988).
II. Dünya savaşı sonrası yıllarda artmaya başlayan ticari liberalizm ve daha sonraları özellikle 1980’lerden itibaren şiddetlenen korumacılık eğilimleri başta sanayileşmiş ülkeler olmak üzere tüm ülkeleri yeni ve yapısal tedbirler almaya yönlendirmiştir (Bhagwati, 1988).
1980’lerden önceleri çoğunlukla tarifeler şeklinde kendini gösteren korumacılık daha sonraları kotalar, standartlar, boykotlar, telafi edici vergiler gibi tarife dışı düzenlemeler şeklinde artan biçimde kendini göstermeye başladı. çeşitli ülkeler işsizlik, düşük büyüme oranı, gerileyen sanayiler gibi problemlerini çözmek için ithalat üzerine çeşitli kısıtlamalar koyarken, ihracatlarına da değişik yöntemlerle destek verirler (Salvatore,1986).
Günümüzde BRİC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve çin) ülkeleri ve diğer gelişen ülkeler kendilerine yöneltilen korumacılıktan şikayetçi iseler de, kendi iç pazarlarını korumak için korumacılığa ileri derecede başvuruyorlar.

Dr. Fatih ANIL

ORKA Group İcra Kurulu üyesi,

anil@turcomoney.com


Kaynaklar
-Bhagwati, Jagdish’Protectionism’the MIT Pres,1988
-Salvatore, Dominick’Sources of The New Protectionism’, Economic Impact, 1982/2.
-Stockhausen, Gerard Lawrence, ’Threats of Quotas in International Trade-Their Effect on the Exporting Country’Greewood PressInc., 1988


Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası