Son Haberler

Özel Sermaye Fonları Türkiye`nin de gündemine oturacak

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin pek çoğunda önemli büyüklüklere ulaşmış olan, çok yakın gelecekte de Türkiye’nin gündemine oturacak “özel Sermaye Fonları” finansal sistemin neresinde yer alıyor?

Günümüzde borsalar o kadar medya gündemini işgal eder oldu ve o kadar öne çıktı ki, finansal sistemin tümünü borsalardan ibaret sanır olduk. Halbuki finansal sistem içerisinde başka bir çok değişik kurum ve bir çok değişik enstrüman var. Bunlardan bir tanesi de, ülkemizde kamuoyu tarafından pek farkında olunmayan fakat gelişmiş ülkeler ile, gelişmekte olan ülkelerin pek çoğunda çok önemli büyüklüklere ulaşmış olan ve çok yakın gelecekte de Türkiye’nin gündemine oturacak olan “özel Sermaye Fonları”dır. (Private equity funds)

özel Sermaye Fonları; doğrudan sermaye yatırımını belirli yatırım alanlarına, sermaye piyasası araçlarını kullanarak yapan, sermaye fonlarıdır ve son yirmi yılda gelişmiş ekonomilerin en önemli finansal kurumlarından birisi haline gelmiştir.

Şirketler için alternatif finansman aracı olarak kabul edilen özel sermaye fonları, ekonomik değerlerinde artış potansiyeli olan şirketlerin veya projelerin herbirini, değer yaratma tekniklerini kullanarak belirli bir dönem sonunda değerlerini artırıp, bu yatırımlarını nakde çevirmekte ve yatırımcılarına temettü olarak dağıtmaktadırlar. Şirketler arası birleşme/devir işlemlerinden farklı olarak fon aktarımı yapılmak suretiyle gerçekleştirilen bu yatırımlarda, fon iç tüzüklerinde belirtilen esaslara göre yatırımlar yönetiliyor. Fon katılımcıları (Limited Partners) ile fon yöneticileri (General Partners) arasındaki ilişkiler ve fon ile yatırım yapılan varlıklar arasında kurulan iletişim iç tüzüklerde açıkça belirtiliyor ve bilgilendirme sağlanıyor. Ancak, yatırım stratejilerinin uygulanmasında yönetici profiline bağlı olarak bazı sorunlar da oluşabiliyor. Fon yöneticilerine yönelik çeşitli düzenlemeler (yeterlilik, bilgilendirme vs..) bu tür risklerin minimumda tutulması açısından önemli bir basamak oluşturuyor.

Türkiye yabancı özel sermaye fon yatırmları ile Dünya Bankası’nın yan kuruluşu olan IFC’nin şirket sermayelerine iştirak ettiği 1990’lı yıllarda tanışmış olup, gerçek anlamda yatırımlar 2000’li yıllarda yapılmaya başlanmıştır. özellikle global likidite artışına bağlı olarak 2005 yılından itibaren fon yatırımlarında önemli girişler olmuştur.

Türkiye’de özel Sermaye Fonları sektörü, fon oluşumu açısından düzenleme eksikliği nedeniyle henüz oluşturulamadı. Bu konudaki en önemli eksiklik yetkili otoritenin belirsizliğidir. Böylesi durumlarda bizim ülkemizde maalesef kimse durumdan vazife çıkarıp da girişimde bulunmaz.

özel Sermaye Fonları, fonlarını süreklilik arz edecek şekilde toplayan, bu fonlarla yatırım yapan ve elde edilen artı değeri fon katılımcılarına dağıtan “özel Sermaye fon şirketleri” tarafından kurulurlar. Bunlar genel olarak halka açık olmayan şirketlerin ortaklık payları ve/veya bunların aktifleri, ya da projeleri ile ilgilenirler ve yatırım biçimleri de genellikle özel sermaye, girişim sermayesi veya melek sermaye yatırımları şeklinde oluşur. Her bir yatırım gurubu farklı amaçlarla yatırım yapıyor.
özel sermaye fon şirketleri, kuracakları fonların yatırım alanlarını ve şekillerini, genel yatırım stratejilerini, yatırımlarından veya fon katılımcılarının fondan çıkış yöntemlerini Fon İç Tüzüğü’nde açıkça belirtirler. Başlıca yatırım alanları veya stratejileri genel olarak şöyle şekillenir:

1-Kaldıraçlı satın Alma(Leveraged Buyout)- Faaliyeti belirli bir ölçeğe erişmiş şirketlere yatırım yapmak,
2-Girişim Sermayesi Yatırımı (Venture Capital)- Yeni Kurulan veya gelişen şirketlere yatırım yapmak,
3-Büyüme Bazlı Fon Yatırımı (Growth Capital)- Gelişmekte olan innovatif şirketlere yatırım yapmak,
4-Sorunlu Varlıklara Yatırım (Distressed Investment)- Mali açıdan risk taşıyan şirketlere veya bu tür şirketlerin riskli aktiflerine yatırım yapmak,
5-Teminatsız Borç Bazlı Yatırım (Mezzanine Capital)- İkinci derece ipotek karşılığı veya ipoteksiz yatırım

Bu tür fonların katılımcıları genellikle; Emeklilik Fonları, sigorta şirketleri, yüksek gelirli bireyler (High Network Individuals), Vakıflar, Fon yöneten fonlar, ülke fonları vs.. gibi nitelikli kurumsal ve bireysel yatırımcılardan oluşur. Fona katılan kurumsal veya bireysel katılımcılar; fonun yatırım değeri artması sonucunda fondan çıkmak isterlerse;katılım paylarını fon iç tüzüğünün katılımcılarına ilişkin hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla, o fonun yatırımlarını hala karlı ve yatırım yapılabilir olarak gören bir başka nitelikli yatırımcıya satabilirler.

çok yakın gelecekte Türkiye finansal piyasalarında da hızla oluşup, gelişecek olan bu kurumlar ve yatırım yöntemleri hakkında ileriki yazılarımda da daha geniş ve özele indirgenmiş bilgiler vermeye çalışacağım.

Dr. Emin çATANA

catana@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası