Son Haberler

Düşük faiz yüksek kur politikasının getirdikleri…

-Ekonomi literatürüne aykırı denemelerde bulunulması 2022 yılında stresi daha da yükseltecek ve türbülansta bulunan uçağın sert iniş hareketleri yapmasına neden olabilir. Umarım 2022 yılında kaptanın şöyle bir anonsuyla hiçbir zaman karşılaşmayız; “brace for impact” yani “çarpmaya hazırlıklı olun…”

-TÜFE’nin gelecekte gideceği yönü görmemiz açısından ÜFE’deki yükseliş oldukça kaygı vericidir. Aslında eski fiyattan alınmış stoklar eridiği için dolardaki artışın maliyetlere etkisi daha da yüksek olacak. Kimse ürün fiyatlaması yapamıyor. Emtianın fiyatının daha fazla artacağı beklentisi nedeni ile ürünü satmamak bazı sektörlerde daha anlamlı hale geldi.

Yeni bir yıla girerken geçen yıl olduğu gibi umutlarımızı 2022’ye taşırken Omicron varyantının yarattığı belirsizliğin getireceği riskler, küresel emtia fiyat ve faiz artışları, FED’in yapacağı 3 faiz artışı, özellikle gelişmekte olan ülkelerde finansal bir dar boğaz ve bir borç krizinin yaklaşmakta olduğuna işaret ediyor.

Tüm dünyadaki fiyat istikrarsızlıkları ileriye dönük bütçe ve plan yapılmasını güçleştirdiği bir ortamda, literatürün ve dünyada artan oranda parasal sıkılaşma (faiz yükseltme yönlü) eylemleri gerçekleşirken, TCMB para politikası kurulunun art arda yapmış olduğu faiz indirimleri ile kendini gösteren “düşük faiz yüksek kur” politikası ile cari açık kapatılmaya, ithal ikamesi ile ihracat potansiyeli artırılmaya çalışılıyor.

DÜŞÜK FAİZ POLİTİKASININ MAKRO VERİLERE BUGÜNE KADARKİ ETKİSİ

Özellikle Prof.Dr. Şahap Kavcıoğlu’nun göreve getirilmesi sonrasında uygulamaya konulan düşük faiz politikasının makro verilere bugüne kadarki etkisine kısaca bakalım;

 

PPK Tarihi Gösterge Faiz TÜFE ÜFE Dolar Kuru CDS
25.12.2020 17.00 14.60 25.15 7.54 311
21.01.2021 17.00 14.97 26.16 7.36 324
18.02.2021 17.00 15.61 27.09 6.95 287
18.03.2021 19.00 16.19 31.20 7.31 313
15.04.2021 19.00 17.14 35.17 8.00 427
6.05.2021 19.00 16.59 38.33 8.26 413
17.06.2021 19.00 17.53 42.89 8.70 373
14.07.2021 19.00 18.95 44.92 8.58 381
12.08.2021 19.00 19.25 45.52 8.54 380
23.09.2021 18.00 19.58 43.96 8.76 388
21.10.2021 16.00 19.89 46.31 9.50 442
18.11.2021 15.00 21.31 54.62 10.99 450
15.12.2021 14.00 23.85 61.17 16.41 522

Kaynak: TCMB, investing.com

 

 ÜFE’DEKİ YÜKSELİŞ OLDUKÇA KAYGI VERİCİDİR

TÜFE’nin gelecekte gideceği yönü görmemiz açısından (aslında eski fiyattan alınmış stoklar eridiği için dolardaki artışın maliyetlere etkisi daha da yüksek olacak) ÜFE’deki yükseliş oldukça kaygı vericidir.

 

 

Yılın son üç ayında TL’nin dolar karşısındaki kaybı ise yüzde 100’e yaklaştı. Bu ortamda kimse ürün fiyatlaması yapamaz hale geldi, emtianın fiyatının daha fazla artacağı beklentisi nedeni ile ürünü satmamak bazı sektörlerde daha anlamlı hale büründü.

Bu dönemde ülkenin 5 yıllık temerrüt riski Naci Ağbal dönemindeki 250’lerden 600’lere doğru (yazının hazırlandığı gün CDS 591’dir) yaklaşmaya devam etti.

KURA VE EKONOMİYE OLAN GÜVENİN AZALIYOR

Türkiye İstatistik Kurumu ile Enflasyon Araştırma Grubu’nun çalışmaları arasında yüzde 200 sapma gösteren enflasyon verileriyle ilgili kamuoyunda oluşan soru işaretleri yanında, Merkez Bankası’nın bağımsızlığını yitirdiği algısı, TCMB’nin belirli olmayan bir kur seviyesini korumak için değerli döviz rezervini 6 milyar dolar azaltması, istikrarsız olan durumu daha da kötüleştirerek kura ve ekonomiye olan güvenin azalmasına neden oluyor.

Daha önce defaten ifade ettiğim üzere, Türkiye’nin en önemli problemlerinden birisi planlama eksikliğidir. Ekonomi dahil hiçbir konuda planla hareket edememizin sonucu olarak, tahmin edilemeyen bir ekonomiye yatırımcı ilgisinin sürdürülebilir olması da beklenemez.

Bunu teyiden bir yıl içinde TL’nin Dolar karşısındaki yaklaşık yüzde130’luk değer kaybı sonrasında JP Morgan; TL algoritmik işlemlerini sonlandırdığını duyurdu. Artan dolarizasyon ve kamu bankalarının düşük kredi faizi uygulamaya zorlanması neticesinde sermaye ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik Hazine ve Maliye Bakanlığı, sermaye enjekte etmek zorunda kaldı.

BUGÜNLERDE YAŞADIKLARIMIZ BAZI YÖNLERDEN AYRIŞSA DA 1994 KRİZİNİ AKILLARA GETİRİYOR

Bugünlerde yaşadıklarımız bazı yönlerden ayrışsa da 1994 krizini akıllara getiriyor. O dönemde kamunun borç yükünü azaltmak için faizleri indirme adımları atan hükümet kamunun artan nakit ihtiyacı için iç borca daha fazla yüklendi ve yabancı sermaye çıkışıyla birlikte Ocak ve Nisan 1994 arasında dolar TL karşısında yüzde 160’ın üzerinde değer kazandı.

Geçmişte yapılan hatalardan ders alınması gerekmekte olup, bugün uygulanmakta olan politikanın neden sürdürülebilir olmadığını kısaca belirtmek gerekirse;

  • İhracatımızın yüzde 60’ı ithalata bağımlıdır.
  • Ucuza ve katma değersiz üretim yaparak rekabet avantajı yaratma devri Türkiye için geride kaldı.
  • Özel sektörün dolar bazında borçluluk oranı yüksektir. Yüksek risk ve artan maliyetler borçlanma faizimizi de yükseltecektir.
  • Dolar üzerinden satın aldığımız enerjide dışa bağımlılık oranımız yüksektir.
  • TCMB net rezervleri eksidedir.
  • Tasarruf oranımız son derece düşük ve mevduatın vade yapısı kısadır. Negatif reel faiz bu durumu daha da kötüleştirmekte hane halklarının da artan talebi ile dolarizasyon yükselişini sürdürüyor.
  • Kamu bankalarında sermaye yetersizdir.
  • Tüm dünyada emtia ve enerji fiyatları yükselmektedir. 2022’de de bu eğilimin artarak devam edeceği açıktır.
  • Türkiye CDS risk primi 600’e yaklaşarak tarihi zirveyi gördü.
  • FED 2022 ve 2023’de altı kez faiz yükselteceğini bildirdi.
  • Omicron ve yeni olası varyantların etkileri ekonomik belirsizliği artıyor.

Bu ve benzeri faktörlerin etkisi altında ekonomi literatürüne aykırı denemelerde bulunulması 2022 yılında stresi daha da yükseltecek ve türbülansta bulunan uçağın sert iniş hareketleri yapmasına neden olabilir. Umarım 2022 yılında kaptanın şöyle bir anonsuyla hiçbir zaman karşılaşmayız “brace for impact” yani “çarpmaya hazırlıklı olun…”

Tüm olumsuzluklara rağmen umudun, mutluluğun, sevginin, hoşgörünün, kazancın arttığı bir yıl dilerim.

Prof. Dr. Mehmet Yazıcı

Maltepe Üniversitesi, İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı

yazici@turcomoney.com

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası