Son Haberler

Eylül`de global piyasalarda düzeltme görebiliriz

FED tarafından faiz artış sürecine yönelik yapılacak her açıklama, önümüzdeki süreçte piyasalar üzerinde daha sert dalgalanmalara yol açacak.

FED’in 30 Temmuz’da tahvil alımlarında 10 milyar dolarlık indirime gitmesi, Rusya’ya yönelik AB ve ABD’den gelen yeni yaptırımlar, Ortadoğu’da endişelerin devam etmesi ve Arjantin’den iflas haberleri nedeniyle Ağustos ayına satıcılı başlayan global piyasalar ayın devamında yukarı hareket sergiledi. özellikle ABD tarafında son dönemde iyi gelen ekonomi verileri, açıklanan 2. çeyrek şirket karları yukarı hareketi destekledi. Ay içinde aynı zamanda bir artan, bir azalan Rusya-Ukrayna, Irak ve İsrail-Filistin jeopolitik risklerine yönelik gelişmeler, satış hareketleri için kullanıldı. Ay sonuna doğru gelen FED’in, Temmuz ayındaki toplantısına ilişkin tutanaklardan faiz artırımının beklentilerin öncesinde başlayabileceğine yönelik sinyaller alınması, faiz artışı tarihi beklentilerinin 2015 yılının ilk yarısına kaymasına neden olurken gözler FED Başkanı Yellen’in Jackson Hole toplantısında yapacağı konuşmaya çevrildi. Buna rağmen ayın son haftasına girilirken global piyasalar mevcut riskleri göz önünde bulundurarak yukarı hareketlerini sürdürdü.

Yurt dışı piyasalara paralel Ağustos ayına satışlarla başlayan Borsa İstanbul tarafında, ayın en önemli gündem maddeleri arasında Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Moody’s’in Türkiye’nin kredi notuna ilişkin değerlendirmesi yer alıyordu. Cumhurbaşkanlığı seçiminden 2 gün önce, 8 Ağustos tarihinde not değerlendirmesi yapması beklenen Moody’s’in herhangi bir açıklama yapmadığını izledik. 10 Ağustostaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Başbakan Erdoğan yüzde 51.8 oy oranı ile diğer adaylarının önünde seçimi tamamlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı oldu. Seçim sonrasında ise hem derecelendirme kuruluşlarından ardı ardına gelen açıklamalar, hem de yeni başbakanın belirlenmesi ve kabinedeki değişiklik beklentileri nedeniyle BIST’in, yurt dışı piyasalarda gözlenen yükselişlere katılamadığını takip ettik. Seçim sonrasında 80.000 üzerini test eden BIST, daha sonrasında ise derecelendirme kuruluşlarının açıklamalarıyla birlikte 76.500 seviyelerine kadar geri çekildi. Ay içinde kur ve faiz tarafında yaşanan yükselişlerin de, Borsa İstanbul’daki yukarı hareketleri sınırlanmasına etkili olduğu gözlendi. özellikle ekonomi tarafında kabinede olası değişiklik haberleri piyasalar tarafından çok yakından izlenirken, Cumhurbaşkanlığı seçimin ardından AKP Merkez Yürütme Kurulu toplanarak yeni genel başkanın ismini belirledi. Daha önce kabinede Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Ahmet Davutoğlu’nun, 27 Ağustos’taki AKP kongresine, AKP’nin Genel Başkanı adayı olarak katılacağı açıklandı. Bu gelişme sonrası piyasalardaki belirsizliğin kısmen azalmasıyla Borsa İstanbul’da 80.000 üzerini hedefleyen yukarı hareketlerin devamı gözlendi. Ancak 27 Ağustos’ta AKP’nin yapacağı olağanüstü Genel Kurulu’nun yanında özellikle derecelendirme kuruluşlarının açıklamaları ve beklentilerden yüksek çıkan Temmuz enflasyonu sonrasında Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine devam edip etmeyeceği piyasalardaki beklentileri şekillendiren en önemli günden maddelerinde birisini oluşturdu.

ALTINDA BEKLENEN YüKSELİŞ GELMEDİ

Altın Ağustos ayına yükselişle başladı. Ons bazında 1280’lerden 1300’ün üzerine çıkan altın bir süre yatay seyretti. Teknik olarak baktığımızda 1300 seviyesini altın için önemli bir destek olarak kabul edebiliriz. Genel olarak altın, jeopolitik gerginliklerden etkilenen, olası çatışma haberlerinde güvenli liman olarak görülüp talep gören bir enstrümandır. Fakat son dönemde hem Irak’taki gelişmelerin hem de Ukrayna-Rusya gerginliğinin altının değerini çok yükseltemediğini görüyoruz. Dolayısıyla hem Ukrayna tarafında, hem Irak tarafında işlerin normale dönmesi, altın fiyatlarını hızla aşağı çekebilir. Nitekim Ağustos ayında Ukrayna ile ilgili ılımlı açıklamalar gelmesi altında satışları artırdı. 1320 direncini aşamayan altın 1280’e doğru geri çekildi. Eylül ayında da bu gelişmelerin yanı sıra ABD’nin 2015 faiz artırım planıyla ilgili detaylar takip edilecek. Doların değer kazanması ve altının düşmesiyle birlikte 1215’li seviyeler görülebilir.

DöVİZ, TL CEPHESİ

EURUSD paritesi ise uzun süredir beklenen hareketini gösterdi ve 1.32’lere doğru geriledi. Haziran ayından beri Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin Euro’nun değerini düşürmeye yönelik açıklamaları ve bu yöndeki hamleleri sonrası parite, Temmuz ayında 1.37’den 1.34’e düştü. Ağustos ayında da bu düşüşünü devam ettiren EURUSD 1.34’den 1.32’ye geriledi. Bu düşüşlerin ardından paritenin Eylül ayında 1.33’ün üzerinde kalıp kalamayacağını takip edeceğiz. Tepki alımlarında 1.35 seviyesi takip edilmeli. Satışların devam etmesi halinde ise 1.30’a kadar geri çekilme görebiliriz.

Yurtiçine bakacak olursak Ağustos ayında doların değerlendiğini ve TL’nin değer kaybettiğini söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi 2.14’e gerileyen kur seçim sonrası tekrar 2.18’e çıktı. Başbakan Erdoğan’ın Köşk’e çıkması sonrası Ahmet Davutoğlu önderliğinde yeni hükümet ve kabinedeki değişiklikler merakla beklenmektedir. Doların dış piyasada değerlendiği bir ortamda yurt içi piyasada endişelerin artması durumunda 2.20-2.25 bandından söz edebiliriz. Eylül ayında global piyasaların gündeminde yine Avrupa Merkez Bankası ve FED’den gelecek açıklamaların yanında AB ve ABD tarafından gelecek ekonomi verileri önemli bir yer tutacak. FED tarafından faiz artış sürecine yönelik yapılacak her açıklama, önümüzdeki süreçte piyasalar üzerinde daha sert dalgalanmalara yol açacak. Bu nedenle de FED’in toplantısının olduğu Eylül, Ekim ve Aralık aylarında piyasalarda da volatilitenin artacağını, endekslerde de daha sınırlı yukarı hareketler görülebileceğini düşünüyoruz. Aynı zamanda, Ukrayna-Rusya ve Irak ile devam eden risklerin varlığı da piyasalardaki yukarı hareketler üzerinde satış baskısına yol açacak. FED’in faiz artırımına ilişkin açıklamalarının gelişmekte olan ülke piyasaları ve para birimlerinde yaratacağı olumsuzlukların, Türkiye tarafına da aynı oranda olumsuz yansıyabileceği bir döneme girmek üzereyiz. TCMB’nin atacağı adımlar, bunun kur ve faiz tarafına etkilerinin yanı sıra ekonomi yönetiminin aksiyonları, FED’in faiz artırım sürecinde, BIST tarafında yaşanabilecek negatif hareketlerin derinliğini artırıcı etki yapacak. Yurt dışı piyasalarda Eylül ayında mevcut risklere bağlı oluşabilecek satış hareketlerinin aynı şekilde BIST’e negatif yansımasını beklerken, yukarı yönlü hareketlerin ise aynı ölçüde BIST’i yukarı taşımasının yurt içindeki yukarıda sıraladığımız gelişmelere bağlı olacağın düşünüyoruz.

İçeriden Bakış

Osman Göktan

Şeker Yatırım Genel Müdürü

goktan@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası