Son Haberler

Global otomotiv endüstrisinde 2023 yılında neler bekleniyor?

-2021 yılının ortalarında başlayan talep artışı, yılın satış rallisiyle kapanmasını sağladı. 2022 yılında ile bilindiği gibi vites yükseldi ve tedarik zorluklarına rağmen hafif motorlu taşıt satışlarında yıllık bazda %3,5 satış artışı gerçekleşti.  Bu artışta en büyük pay sahibi ise, satışları global pazarlarda %48 artarak 10 milyona yaklaşan bataryadan elektrikli taşıtlar oldu.

-Tahminlere göre otomobil satışları, 2023 yılı sonunda pandemi öncesi satış rakamlarına ulaşabilecek. Toplam 88 milyon motorlu taşıt satışı olabileceğini gösteriyor. Bu artışta en büyük payın bataryadan elektrikli ve hibrit taşıtlar yönünde olacağı kesin. Öyle ki yılı bu taşıtların yıllık satışları 2022 yılına göre en az %30 artış ile 12 milyon adedi aşacak.

– Stoksuz üretim tekniklerinin yerini stok tutarak üretim yapma eğilimi başladı. Otomotiv üreticileri, ilave tedarik sorunlarından kendilerini korumak için dikey iş modellerini benimsemeye başladılar. Örneğin ana tedarikçilerden batarya hücresi ithal etmek yerine yerel batarya fabrikası kurmaya yöneldiler. Bu yaklaşımı artan oranda birçok otomotiv üreticisinde görüyoruz.

–  Enerji krizi, otomotiv üreticilerinin kar marjlarını eritti. Bu sorun, 2023 boyunca devam edebilir. Dolayısıyla artan maliyetler, fiyat artışı olarak tüketicinin üzerine binecek. Tedarik zorlukları, bu yıl hafiflemeye başladı.  Bir yandan üretim kapasiteleri artarken, diğer yandan örneğin çip sorunu hafifliyor. Tüketici talebi hayli yüksek.

-Modern elektrikli taşıtlar, giderek teknolojinin ulaştığı nihai seviye olarak hayatımıza giriyorlar.  Akıllı telefonlarımız üzerinden sağlanan bağlantılarla eğlence sistemleri yüklenebiliyor. Böylece genç tüketicileri cezbediyorlar. Otomotiv üreticileri de her geçen gün bu gelişmelerin etkisiyle dijital yenilikler yapmayı sürdürüyor. İleri sürüş destek sistemleri buna örnek.

-Otomotiv üreticileri, tüketicinin taşıt içinde kişisel tercihlerine yönelmeyi tercih ediyorlar. Örneğin dijital sürücü mahalli, sesli komutla yönetilen fonksiyonlar ve biyometrik detaylar gibi yapay zekâ destekli dijital unsurlar yerleştiriyorlar.  Bu konuda Çinli imalatçılar önde gidiyor.  Özellikle gelişmiş 5G teknolojisiyle birlikte taşıt kapasitesi 2023’te çok daha artacak.   

-Günümüzde içten yanmalı motorlara sahip taşıt üreten fabrikaların %80’i 2035 yılında içten yanmalı motorlu taşıt üretimini sonlandırmış olacaklar. Keza batarya geri dönüşümü üzerinde de kaygılar artmaya başladı. Nitekim Avrupa Birliği, batarya geri dönüşümünü kolaylaştıracak uygun altyapı için tedbir almaya çalışıyor.  

-Kamuoyu, otomotiv üreticilerinin sürdürülebilir üretime daha fazla odaklanmasını bekliyor. Buna hurdaya çıkan taşıtların, bataryaların ve çıkma parçaların geri dönüşüm prosesleri dahil. Dahası, geri dönüşen aksamın yeniden kullanılması da planlanmalı. Asıl soru şu; yollardaki içten yanmalı motorlu taşıtlar bundan sonra ne olacak?

-2023 yılı tam bir dönüşüm yılı olacak. Geleneksel teknolojiler akıllı teknolojilerle yer değiştirecek. Bataryadan elektrikli taşıtların satışları yoğunlaşacak ve çevreye duyarlı ülke politikalarına uyumlu ulaşım sunacaklar. Her ne kadar tedarik zorlukları ve enerji krizi sektör önünde risk olsa da yoğun tüketici talebi bu yolculuğu şekillendirecek.

Global otomotiv endüstrisi, pandemi döneminde ciddi yaralar aldı. Satışlar düştü, tüketiciler motorlu taşıt satın almayı geri plana ittiler. Elbette bu anlaşılabilir bir durum. Sonrasında ise talep artmaya başlayınca bu sefer de yarı iletken çip temini başta olmak üzere tedarik sorunları baş gösterdi. Otomotiv ürünlerinin fiyatları beklentilerin ötesinde yükseldi, ama talep öylesine güçlü arttı ki tüketiciler sipariş sonrası uzun süre beklemeyi dahi göze aldılar.

2021 yılının ortalarında başlayan talep artışı, yılın satış rallisiyle kapanmasını sağladı. 2022 yılında ile bilindiği gibi vites yükseldi ve tedarik zorluklarına rağmen hafif motorlu taşıt satışlarında yıllık bazda %3,5 satış artışı gerçekleşti.  Bu artışta en büyük pay sahibi ise, satışları global pazarlarda %48 artarak 10 milyona yaklaşan bataryadan elektrikli taşıtlar oldu. Bu gelişme elbette 2023 yılında daha büyük satış hacmi beklentisini getirdi.

2023 YILI İÇİN GLOBAL SATIŞ TAHMİNLERİ

Tahminler, 2023 yılı sonunda pandemi öncesi satış rakamlarının yakalanabileceğini ve toplam 88 milyon motorlu taşıt satışı olabileceğini gösteriyor. Bu artışta en büyük payın bataryadan elektrikli ve hibrit taşıtlar yönünde olacağı kesin. Öyle ki yılı bu taşıtların yıllık satışları 2022 yılına göre en az %30 artış ile 12 milyon adedi aşacak. Hatta 13 milyon üzerine çıkabilir. Yine de global ekonomik durgunluk, jeopolitik riskler ve devam eden tedarik zorluklarının birer tehdit olarak önümüzde durduğunu hatırlamakta yarar var.

OTOMOTİV ÜRETİCİLERİ, YEREL BATARYA FABRİKASI KURMAYA YÖNELDİLER

Şurası çok açık ki global otomotiv endüstrisi bir yandan pandemi kaynaklı tedarik zorluklarını aşabilmenin yollarını ararken öte yandan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş ile şiddetlenen jeopolitik gerginlik ile başa çıkmaya çalışıyor. Sonuçta doğal olarak stoksuz üretim tekniklerinin yerini stok tutarak üretim yapma eğilimi başladı. Otomotiv üreticileri ilave tedarik sorunlarından kendilerini korumak için dikey iş modellerini benimsemeye başladılar. Diğer bir deyişle örneğin ana tedarikçilerden batarya hücresi ithal etmek yerine yerel batarya fabrikası kurmaya yöneldiler. Bu yaklaşımı artan oranda birçok otomotiv üreticisinde görmeye devam ediyoruz.

ÇİP SORUNU HAFİFLİYOR, TÜKETİCİ TALEBİ PAYLİ YÜKSEK

Öte yandan enerji krizi, otomotiv üreticilerinin kar marjlarını eritti. Bu sorunun 2023 boyunca devam edeceğini öngörebiliriz. Dolayısıyla artan maliyetler fiyat artışı olarak tüketicinin üzerine binecek. Yine de olumlu yönden bakarsak tedarik zorluklarının bu yıl hafiflemeye başladığını görüyoruz. Bir yandan üretim kapasiteleri artarken, diğer yandan örneğin çip sorunu hafifliyor. En önemlisi; tüketici talebi hayli yüksek. Bu da bataryadan elektrikli taşıtların satışlarına ivme kazandırıyor. Yine de bu yıl bölgesel farklılıkların olması kuvvetle muhtemel.

Neredeyse tüm global pazarlarda hafif motorlu taşıtlarda satışlar artıyor. Örneğin ABD pazarında bu yıl satışların %12’ye varan oranda artarak 15 milyona yaklaşacağı öngörülüyor. Yine de makroekonomik koşullar ve jeopolitik gerginlik beklenen satış artışı önünde önemli bir risk. ABD pazarında bataryadan elektrikli taşıtlar pazarının %61 büyüyerek 1,5 milyon satışı geçeceği beklentisi var.  Bu da pazar payını geçen yıl %7’den bu yıl sonunda %10’a getirecek.

AVRUPA’DA OTOMOTİV PAZARINDA İKİ HANELİ BÜYÜME BEKLENİYOR

Diğer önemli otomotiv pazarı olan Avrupa’da ise bu yıl iki haneli büyüme bekleniyor. Böylece Avrupa pazarında hafif motorlu taşıtların satışı 13 milyonu geçecek. Bataryadan elektrikli olanlar ise 2,8 milyon adet üzerinde satarak pazar payını geçen yılki %16’dan bu yıl %22’ye çıkaracak.

Dünyanın en büyük otomotiv pazarı Çin’e gelince; hafif motorlu taşıt satışlarında durgunluk ihtimali kuvvetli. Yine de yıl boyunca toplam 26 milyon satışın beklendiğini belirtelim. Bataryadan elektrikli hafif taşıtların satışı ise güçlü büyümeyi sürdürüyor. Yıl sonunda 7 milyona yaklaşarak pazar payını %23’e taşıyacak. Bu rakam 2022’de %19 civarındaydı.  Çin’de yeniden yaşanabilecek pandemi ile üretimin kesintiye uğrama riski az önce verdiğim satış tahminlerini önemli ölçüde bozabilir.

ELEKTRİK ENERJİSİ TÜKETEN TAŞITLARDA MENZİL KONUSU

Otomotiv endüstrisi çeşitli zorluklarla mücadele etmeyi sürdürürken, bataryadan elektrikli taşıtlar ilgi odağı olmayı sürdürüyor. Çeşitli tüketici araştırmaları, otomobil almayı düşünenlerin %52 ‘inin ya bataryadan elektrikli ya da hibrit taşıt almaya meyilli olduklarını gösteriyor. Bataryadan elektrikli otomobil tercih oranı 2020’de %7 iken 2022’de üç kat artarak %22 ye çıktı.  https://www.automotiveworld.com/

BATARYA TEKNOLOJİSİNDE YENİ GELİŞMELER, ŞARJ SORUNUNU AZALTACAK

Elektrifikasyon çağına doğru bu yönelme içinde bulunduğumuz 2023 yılında daha büyük bir momentum getirecek kuşkusuz. Özellikle ülkelerin yasal düzenlemelerle içten yanmalı motorlu taşıtlara uyguladıkları engeller momentumu artıran stratejik bir etken. Eğer bu eğilim sürerse, 2027 yılına gelindiğinde Avrupa pazarında bataryadan elektrikli ve şarj edilebilir hibrit taşıtların pazar penetrasyonu %50’yi bulacak. Bu oran ABD ve Çin’de 2030 ila 2032 yılları arasında gerçekleşecek.

Penetrasyonu artıracak olan etken ise hiç kuşkusuz tek şarj ile gidilebilecek mesafe olacak. Henüz bu konuda tüketiciler çekince yaşıyorlar. Ama batarya teknolojisinde önümüzdeki birkaç yılda beklenen yeni gelişmeler ve şarj altyapısının gelişmesi çekinceleri azaltacak. Daha fazla insanın bu tür taşıtlara yönelmesi de yeni tüketici adaylarını cezbedecek görünüyor.

AKILLI SÜRÜŞ TEKNOLOJİLERİ

Modern elektrikli taşıtlar, giderek teknolojinin ulaştığı nihai seviye olarak hayatımıza giriyorlar.  Akıllı telefonlarımız üzerinden sağlanan bağlantılarla eğlence sistemleri yüklenebiliyor. Böylece genç tüketicileri cezbediyorlar. Otomotiv üreticileri de her geçen gün bu gelişmelerin etkisiyle dijital yenilikler yapmayı sürdürüyor. İleri sürüş destek sistemleri buna örnek. Henüz otonom taşıtların hayatımıza girmediğini, neden olarak teknik unsurlarla yasal gelişmelerin birbirine uyumu ile ilgili karmaşıklık yaşandığını söylemek mümkün.

ÇİNLİ İMALATÇILAR ÖNDE GİDİYOR

Otomotiv üreticileri, tüketicinin taşıt içinde kişisel tercihlerine yönelmeyi tercih ediyorlar. Örneğin dijital sürücü mahalli, sesli komutla yönetilen fonksiyonlar ve biyometrik detaylar gibi yapay zekâ destekli dijital unsurlar yerleştiriyorlar.  Bu konuda Çinli imalatçılar önde gidiyor.  Özellikle gelişmiş 5G teknolojisiyle birlikte taşıt kapasitesi 2023’te çok daha artacak görünüyor.  Keza giderek daha fazla artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik üzerinde tartışmalar duyuyoruz. Özellikle metaverse ile tüketici deneyimleri daha da çeşitlendiriliyor.

Tüm bu unsurların hayata geçmesi ile tüketicilerin evlerinde ve taşıtlarında dengeli bir dijital ortam zenginliği sunulacağı kesin.

NİTELİKLİ İŞGÜCÜ İHTİYACI

Otomotiv sektöründe bu teknolojik gelişmeler olurken, nitelikli işgücü açığı ortaya çıkıyor. Elektrifikasyonun gelişi ile teknolojik yetkinlik ihtiyacı artıyor. Buna karşılık geleneksel montaj ve servis teknisyenleri boşa çıkıyor. O halde mevcut iş gücünün yeni teknolojilere uyarlanması zorunlu. Bu da ciddi bir yatırım demek.  Yine de yeni teknolojilere yatkın ve yetişmiş işgücünün maaş ve prim maliyetinin çok daha yüksek olacağını düşünmek gerek.

Öte yandan giderek artan yasal zorunluluklar otomotiv üreticilerini karbondan arındırılmış üretime doğru daha da zorlayacak. Bu da yeşil gelecek talebi ile iş hedefleri arasında yeni bir denge gerektirebilir.

İÇTEN YANMALI MOTORLARIN SONU GELİYOR MU?

Çevreye duyarlı ulaşım araç üretimini sürdürmek için otomotiv üreticileri bugünkü iş modellerini optimize ederek yarının taşıtları için yatırım yapmak durumundalar. Günümüzde içten yanmalı motorlara sahip taşıt üreten fabrikaların %80’i 2035 yılında içten yanmalı motorlu taşıt üretimini sonlandırmış olacaklar. Keza batarya geri dönüşümü üzerinde de kaygılar artmaya başladı. Nitekim Avrupa Birliği, batarya geri dönüşümünü kolaylaştıracak uygun altyapı için tedbir almaya çalışıyor.

Kamuoyu, otomotiv üreticilerinin sürdürülebilir üretime daha fazla odaklanmasını bekliyor. Buna hurdaya çıkan taşıtların, bataryaların ve çıkma parçaların geri dönüşüm prosesleri dahil. Dahası, geri dönüşen aksamın yeniden kullanılması da planlanmalı. Asıl soru şu; yollardaki içten yanmalı motorlu taşıtlar bundan sonra ne olacak?

2023 YILI, TAM DÖNÜŞÜM YILI OLACAK

Sonuç olarak içinde bulunduğumuz 2023 yılı tam bir dönüşüm yılı olacak. Geleneksel teknolojiler akıllı teknolojilerle yer değiştirecek. Bataryadan elektrikli taşıtların satışları yoğunlaşacak ve çevreye duyarlı ülke politikalarına uyumlu ulaşım sunacaklar. Her ne kadar tedarik zorlukları ve enerji krizi sektör önünde risk olsa da yoğun tüketici talebi bu yolculuğu şekillendirecek.

Peki biz ülke olarak bu yolculukta neredeyiz?  Hemen söyleyeyim; daha yolun başındayız. Yüzbinlerce nitelikli insanı barındıran sektörümüz, daha fazla gecikmeden bu yolculukta hızlı olmak zorunda. Yıllar sonra, 2022 yılında Avrupa’nın en büyük ihracatçısı unvanımızı Çin’e kaptırdık. Daha fazla gecikemeyiz. İşimiz zor ama imkânsız değil. Başarmak zorundayız.

İbrahim Aybar

Vesiile A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

aybar@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası