Son Haberler

İÇ DENETİM VE KURUMSAL İTİBAR

TİDE BAŞKANI öZLEM AYKAç İĞDELİPINAR:

İç DENETİM KURUMSAL İTİBARIN SİGORTASIDIR

Başarı için en önemli etkenlerin başında yeralan kurumsal yapı ve kurumsallaşma olgusu firmaların gündeminin en ön sıralarında. “Kurumsal İtibarın sigortası” olarak da nitelendirilen “İç Denetim” tam da burada devreye giriyor. Kurumların sürdürülebilir büyümesi için vazgeçilmez olan Kurumsal Yönetim çözümlerini sunan İç Denetim, firmaların güvence altında olmasına büyük katkı sağlıyor.

Risk ve kontrol değerleme faaliyetlerine destek sağlayan, işletme faaliyetlerini izleyen, faaliyetlere ilişkin risk ve kontrol faaliyetleri ile ilgili önerilerde bulunan, kontrollerin uygunluğunu ve etkinliğini test eden İç Denetim’i, TİDE Başkanı özlem Aykaç İğdelipınar’a sorduk. Her yıl düzenledikleri İç Denetim Kongreleri’yle, Türkiye’nin bu alandaki gelişimine önemli bir katkı sağlamayı hedeflediklerini belirten İğdelipınar, hedeflerini ve vizyonlarını bizlerle paylaştı:

TİDE’NİN VİZYONU VE HEDEFİ

Şirket yönetim kurullarının ve üst düzey yönetimin stratejik iş ve çözüm ortağı olan iç denetçilerin meslek örgütü olan Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE), iç denetim uygulamalarının standartlarını yükseltmeyi hedefliyor. TİDE olarak mesleğin profesyonellerinin yetkinliklerini geliştirmek için sertifikasyon, kongre, eğitim, yayıncılık, araştırma, kariyer gelişimi ve rehberlik gibi çok çeşitli hizmetler sunuyoruz. Her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz “Türkiye İç Denetim Kongresi”, temel mesleki bilgi ve referans kaynağı çalışmamız “İç Denetim Dergisi”, sürekli güncelliği sağlanan ve dilimize çevrilen “Uluslararası İç Denetim Standartları ve Mesleki Uygulama çerçevesi” çalışmalarının yanı sıra, iç denetimde küresel yetkinlik belgesi “Uluslararası İç Denetçi Sertifikası”, sürekli eğitim için “Mesleki Gelişim ve Yetkinlik Eğitimleri”, mesleki akademik gelişime yönelik “Akademik İlişkiler ve Gelişim Programı”, profesyonel kariyer fırsatlarının değerlendirilmesi için “Kariyer Merkezi” olmak üzere pek çok uluslararası ve ulusal mesleki birikimlere erişim ve paylaşım için çalışmalar yürütüyoruz. Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü (IIA) ve Avrupa İç Denetim Enstitüleri Konfederasyonu (ECIIA)’nun temsilcisi olarak mesleğin profesyonellerine ve iş dünyamıza değer katacak vizyon ve misyon ile hareket ediyoruz.

TİDE‘nin yapısından, misyonundan ve hedeflerinden kısaca bahseder misiniz?

Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE), 165 ülkede 170,000’den fazla üyesi olan Uluslararası Iç Denetçiler Enstitüsü (Institute of Internal Auditors)’nün Türkiye’deki tek temsilcisi. 1995 yılında kurulan enstitümüz, bugün 300’den fazla kurumu temsil eden 2500’e yakın üyeye sahip. Misyonumuz; Türkiye’de, İç Denetimin uluslararası standartlarla uyumlu olarak gerçekleştirilmesini sağlamaktır. Bu konuda meslektaşlarımız, kurumlar ve diğer tüm paydaşlarımız için referans ve güvence kaynağıdır.

TİDE’nin hedeflerinden bahsedebilir misiniz?

üyelerimizin mesleki gelişimlerini, uluslararası standartlara uygun yayınlar, eğitimler ve diğer paylaşım platformları oluşturarak desteklemek başlıca hedeflerimiz arasında. Ayrıca Ulusal Mesleki otorite olarak, mesleğimizin tanıtılması, uluslararası standartlara uygun olarak uygulanması ve yaygınlaştırılmasında öncü kuruluş ve referans kaynağı olmak da önemli amaçlarımızın başında geliyor.

İç DENETİM OLMAZSA OLMAZ

“İç denetim olmazsa olmaz” şeklindeki savını biraz açar mısınız? Neden, iç denetim olmazsa olmaz?

İç Denetim Kurumsal İtibarın sigortasıdır dersek herhalde neden İç Denetim olmazsa olmazın açıklamasını yapabiliriz. Kurumların sürdürülebilir büyümesi için artık vazgeçilmez olan Kurumsal Yönetim çözümlerini ancak İç Denetim ile güvence altına alabiliriz. İç denetim; risk ve kontrol değerleme faaliyetlerine destek sağlar, işletme faaliyetlerini izler, faaliyetlere ilişkin risk ve kontrol faaliyetleri ile ilgili önerilerde bulunur, kontrollerin uygunluğunu ve etkinliğini test eder. İç Denetim faaliyetinin çok yönlü kapsamı; mali denetim, uygunluk denetimi, faaliyet denetimi ve bilgi sistemleri denetimi gibi çeşitli denetim faaliyetlerini içerir. Bu işlev ve kapsam özellikleri ile iç denetim; şirket ve kurumlarda mali raporlama sisteminin güvenilirliği, yasa ve düzenlemelere uygunluk, faaliyetlerin ekonomikliği, etkinliği ve verimliliği, bilgi sistemlerinin güvenliği ve güvenilirliği için vazgeçilmez, olmazsa olmaz faaliyetlerden biri olarak kabul edilir. İç denetim, şirket ve kurumlarda yönetsel hesap verebilirliğin yerleşmesine çok büyük katkı sağlamaktadır. Risk yönetiminin bir parçası olarak önleyici niteliği bulunmaktadır. Kurumsal yönetim kalitesini geliştirir, kurumsal değeri yükseltir. Pay ve menfaat sahipleri için güvence sağlar. Yani, kurumsal itibarın sigortasıdır kısaca…

HİLE, SUİSTİMAL VE YOLSUZLUKLA MüCADELEDE İç DENETİMİN ROLü NEDİR?

Hile, suiistimal ve yolsuzlukla mücadelede iç denetimin rolü nedir?

İç Denetçiler, kurumların hile ve yolsuzlukla mücadele sürecinde önemli bir rol üstlenirler. Yönetimden bağımsız olan ‘İç Denetçiler’, kurumların hile ve yolsuzluğa açık alanlarını tespit ederek, bu alanlardaki riski azaltmaya yönelik iç kontrol sistemlerinin etkinliğini değerlendirerek, etik değerlerin savunuculuğunu yaparak ve gerekirse suiistimal soruşturmalarına fiilen katılarak, yönetimin organizasyon kültürünü oluşturma çalışmalarını desteklerler. Yönetimlerin hile ve yolsuzlukla mücadeleye yönelik kontrol sistemlerinin oluşturma sorumluluğunu, sahip olduğu yetkinlik ve bağımsızlık çerçevesinde, en iyi ve objektif olarak değerlendirebilecek birim İç Denetimdir. Bu sebeple, İç Denetçiler, üst yönetimden, yönetim kurulundan ve denetim komitesinden gelen taleplere (danışmanlık, güvence, gözetim ve araştırma, soruşturma) veya kendi denetimlerinden elde ettiği bulgulara dayanarak kurumların hile ve yolsuzlukla mücadele sürecinde önemli bir rol üstlenirler.

İç Denetçiler, doğruluk, dürüstlük ve açıklığın temel olduğu bir kurum kültürü oluşturmanın hile ve yolsuzlukları önlemek için önemli bir adım olduğu konusunda üst yönetime danışmanlık yapmanın yanı sıra, bu konuda eğitim ve bilgilendirme toplantıları yaparak da yolsuzluğun önlenmesinde aktif görev alırlar.

İç denetimi, dış denetimden ayıran temel faktör nedir?

Sonuçta Denetçi, denetçidir? Meslek standartları, etik kuralları, iş yapış biçimleri, yaklaşımları açısından tüm denetçilerin ortak özellikleri olmakla beraber, iç denetçi ile bağımsız denetçi arasında bazı temel farklar var. öncelikle her ne kadar denetledikleri fonksiyonlardan bağımsız olsalar da, ‘İç Denetçiler’ bağlı bulundukları organizasyonun bir parçası olup, sadece finansal değil tüm süreçleri gözden geçirip, değerlendirirler. Bunun tersine, ‘Bağımsız Denetçiler’ denetledikleri organizasyondan bağımsız olup, finansal raporlarla ilgili görüş bildirirler. Bağımsız denetçi görüşleri uluslararası genel kabul görmüş denetim standartlarının uygulanmasıyla elde ettikleri kanaat ve bu kanaati elde etmek üzere kendilerine denetim yaptıkları kuruluşların yönetimleri tarafından sağlanmış olan bilgilerle sınırlıdır, bunun dışında mali tabloların doğruluğu üzerinde bir sorumlulukları yok.

İç Denetim, organizasyonun risk yönetimi, kurumsal yönetim ve iç kontrol sistemi ile ilgili sadece güvence verme fonksiyonu olmayıp, aynı zamanda bu alanlarda yönetime danışmanlık da yapan bir faaliyettir. Bağımsız Denetimin ana sorumluluğu ise finansal raporların doğruluğu ve güvenilirliği konusunda uyguladıkları denetim standartları ve temin edilen bilgilerin doğruluğu ile sınırlı olan bir güvence vermektir. İç Denetim, değerlendirmesini yaparken sadece geçmişi değil, mevcut durumu ve geleceğe yönelik riskleri de değerlendiriyor. Bağımsız Denetim ise geçmiş bir döneme ait işlemleri değerlendiriyor.

İç DENETİM, KURUMLARA NE KAZANDIRIR?

İç denetim, şirketlerdeki kurumsal yönetimin gelişmesini nasıl etkiliyor?

İç denetim, bir kurumun faaliyetlerini geliştirmek ve ona değer katmak amacını güden bağımsız, objektif bir güvence ve danışmanlık faaliyetidir. İç denetim, kurumun risk yönetim ve iç kontrol sistemlerini, yasalara uyumunu objektif yöntemlerle değerlendirirken, kurumun amaçlarına ulaşmasını sağlayan çözümleri sunan bir disiplindir. Denetçiler şirketlerde yolunda gitmeyen veya aksayan hususları olduğu kadar, olumlu gelişmeleri ve iyi uygulamaları da tespit ederek yönetime bildirirler. İç denetçiler zor sorunları çözmek için cesur fikirler üretirler ve günümüz iş dünyasında bir organizasyonun başarısı için anahtar rol oynarlar. Yönetimin tüm seviyelerine objektif, bağımsız ve profesyonel önerilerde bulunur ve gelişimin önünü açarlar. İç denetçiler organizasyonun varlıklarını korumak için kurumun kullandığı yöntemlerin uygunluğunu test eder ve bu varlıkların korunması için doğru tedbirlerin alınıp, alınmadığına karar verebilirler.

ŞİRKETLER KüRESEL REKABETE NASIL HAZIRLANIR?

İç denetimin, küresel rekabet gücüne nasıl bir etkisi var?

Şirketler küresel rekabet içinde sürekli büyüme ve gelişmeyi hedeflemekte. Bu nedenle denetim ve risk yönetimi öncelik verilen konulardan biri. çünkü büyümeye yönelik gelecek planları olan şirketlerin riskleri en verimli şekilde yönetme ihtiyaçları bulunuyor. Bu nedenle şirket içi kontrollerin yeterliliği ve denetlenebilir olması şirketlerin önceliği haline geldi. özellikle halka açık şirketlerde yatırımcı, kontrol, denetim ve risk yönetimi uygulamaları talep etmekte. Bu nedenle şirketler, piyasa değerlerine önemli ve ani bir zarar gelmemesi için mali tablolarının doğruluğunu korumak durumundalar.

Kurumsal sürdürebilirlik açısından ne tür avantajlar sağlıyor?

Dünyada olduğu gibi artık ülkemizde de birçok kurum ve kuruluşlar, Kurumsal Sosyal Sorumluluk ve sürdürülebilir büyüme konusunda misyon açıklamaları ve yönetim faaliyetlerini benimsiyor. Zira müşterilerin, çalışanların, sivil toplum kuruluşlarının bu konuda beklentileri giderek artıyor. Bu artışla birlikte, bu faaliyetler üzerinde kamusal kontrol ve denetim de artıyor. Buna karşılık kurumlar da KSS stratejileri konusunda performans hedefleri, ölçüm sistemleri ve raporlama sistemleri geliştiriyorlar. İşte bu aşamada, İç Denetim birimleri, , KSS programlarının etkinliği ve raporların güvenilirliği konusunda gerek Yönetim Kuruluna gerek yönetime istedikleri güvenceyi ve danışmanlığı sağlayabilirler.

TİDE olarak İstanbul‘da düzenleyeceğiniz Kongre‘den biraz bahseder misiniz? Kongreyi ve buradaki hedeflerinizi anlatır mısınız, kimler katılıyor?

17. Türkiye İç Denetim Kongresi’nin bu yılki konusu “İç Denetim ve Risk Yönetiminin Sinerjisi ile Kurumsal Yönetimde Değer Yaratmak” olacak. 11-12 Kasım tarihlerinde İstanbul Swissotel the Bosphorus’da düzenleyeceğimiz kongreyi Deloitte ana sponsorluğunda gerçekleştireceğiz. Bu yıl da çok önemli konukları ağırlayacağız. 17. Türkiye İç Denetim Kongresi konukları arasında IIA (Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü) eski başkanı Günther Meggeneder, Risk Yönetimi Enstitüsü Onur üyesi Norman D. Marks ve The Risk Management Association (Risk Yönetim Derneği) üyesi ve ECIIA (Avrupa İç Denetim Enstitüleri Birliği) eski başkanı Jean-Pierre Garitte bulunuyor. Risk yönetimi hakkında birçok makale hazırlayan Marks, “İç Denetim ve Risk Yönetiminin Sinerjisi” başlıklı sunumu ile kongrede yer alırken, iç denetimin rolü konusunda yaptığı çalışmalarla bilinen Garitte “İç Denetimin Yarattığı Katma Değerin ölçümü”nü anlatacak. Ayrıca risk yönetiminin denetimi, yolsuzluk riski ve denetimi, risk esaslı denetim planlaması ve raporlaması, bilgi güvenliği ve bilgi teknolojisi riskleri, iç denetimin yarattığı katma değerin ölçümü ve sosyal medya riski ve denetimi ile marka/itibar riski ve denetimi konularında da oturumlar düzenlenecek.

İç DENETçİLERE BüYüK GöREV DüŞüYOR?

İç denetimin yasal hale getirilmesiyle bu alanda Türkiye‘de nasıl bir değişim yaşandı?

Türk Ticaret Kanunu’nun kurumsal yönetim uygulamalarının şirketlerde yaygınlık kazanması için fırsat olduğunu ifade edebiliriz. Yapılan düzenlemelere karşın uygulamanın kurumsal yönetim ilkelerine tam olarak uyum sağlayamadığı görülüyor. Uygulamanın öngörülen şekilde gelişmesi için şirketlerimizin yönetim kurulu, denetim komitesi üyeleri, iç denetim konusunda yetkin ve şirket ortakları ile ilişkisi olmayan bağımsız kişiler olmalı, iç kontrol sistemi ve iç denetim faaliyetlerinin gözden geçirilmesinde bağımsız uzman kuruluşlardan destek alınmalı ve işbirliği sağlanmalı. İç denetimin katma değer yönünün ortaya çıkması için öncelikle yönetimin iç denetimin işlevi hakkında yeterli bilgisi bulunmalı. Bu konuda görev, iç denetçilere düşüyor. Rol ve sorumluluklarını ve katma değer yaratma işlevlerini yönetime anlatacak, onları bu konuda bilgilendirecek, farkındalık yaratacak olan iç denetçilerdir. İç denetçilerin bunu yapabilmeleri ise yetkinliklerine, teknoloji ve metodolojilerinin yeterliliğine bağlıdır. Değişim ve gelişim hangi seviyede olursa olsun, tanım ne kadar açık bir ifade taşıyor olursa olsun, eğer iç denetçiler öz güven ve iddia sahibi değillerse değer yaratan bir denetim faaliyetinden söz etmek mümkün olmayacak.

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası