Son Haberler

Türkiye Hac ve Umre Fonu kurulmalıdır

-Her yıl milyonlarca müslüman hac ve umre ibadetini yerine getirmek istiyor. Ancak bu konuda birçok zorluk yaşanıyor. Yoğun talep nedeniyle kota uygulaması getirilmesi, hacı adaylarının uzun yıllar beklemesine yol açıyor. Öte yandan hac ve umre ziyaretlerinin finansmanı da giderek zorlaşmaya başladı. Hacı adayları, gün geçtikçe artan masrafları kendi imkanları ile karşılamaya çalışırken çok zorlanıyor.

-Bazı ülkeler hac ve umre ibadetinin daha rahat yapılmasını sağlamak için Hac Fonu kurdu. Malezya ve Endonezya bu ülkelerin başını çekiyor. Başka ülkeler de benzer çalışmaları yürütüyor. Türkiye’de de hac ve umre ibadetini yerine getirmek isteyen insanlarımız için bireyse emeklilik sistemine benzer Hac ve Umre Fonu kurulmalıdır. İnsanlarımızın fona yatırdıkları tasarrufları, faizsiz finans prensipleri çerçevesinde değerlendirilmelidir.

-Hac ve Umre Fonu’na giriş, prensip olarak gönüllülük esasına dayanmalı. Haccını ve umresini yapan üyenin fondan ayrılmasına imkan sağlanmalı. Kişi isterse fonda kalmaya devam edebilmelidir. Fonda toplanan paralar, belli ağırlıklar çerçevesinde katılım finans ürünlerinde ve kuruluşlarında değerlendirilmelidir. Ayrıca bu fonlar hükümetin çıkaracağı faizsiz menkul kıymetlerde ya da büyük altyapı  projelerinin finansmanında kullanılabilmelidir.

Bilindiği üzre müslümanlar için hac, farz olan mali ve bedeni bir ibadettir. Umre de yine sünnet bir ibadettir. Hac ibadetine göre daha az zorlukları olan, hacca benzer, peygamberimizin sünneti olan mali ve bedeni bir ibadettir. Bu iki ibadetin ifası için tüm dünya müslümanları, Mekke ve Medine şehirlerini ziyaret ederek bu mükellefiyetlerini yerine getirmek durumundadırlar. İbadetlerin ifası, bir çok mali ve bedeni zorlukları içeriyor. Bu nedenle ülkeler, kendi vatandaşlarının hac ve umre  ziyaretlerini yerine getirmelerini sağlamak için, öteden beri hac ve umre yönetimleri oluşturdular. Bu ibadetlerin rahat ve sıkıntısız geçmesi için gayret gösterdiler.

YILLIK HAC KONTENJANI 3 MİLYON SEVİYESİNDE

Günümüze geldiğimizde tablo şöyle: Dünya müslümanlarının sayısının 1.8 milyara ulaştı.  Bir yandan nüfusun artması, bir yandan ekonomik gelişmişliğin de artması gibi nedenlerle daha çok müslüman hac ve umre yapmak istiyor. Bu durum kota uygulaması sorununu ortaya çıkarmış. O kadar ki yıllık toplam hac kontenjanı 3 milyon seviyesinde tutuldu. Genişletme ve kapasite büyütme çalışmaları, bu sayıyı en fazla 5-6 milyon seviyesine çıkarabilecek. Bu nedenle, birçok ülkede sınırlı kota nedeniyle kur’a sistemiyle hacı adayları uzun yıllar bekleyerek  hac ziyaretlerini gerçekleştirebiliyor. Türkiye’deki hacı adayları da yaklaşık 10 yıl beklemek durumunda kalıyor.

HER YIL 100 BİNE YAKIN HACI ADAYIMIZ VAR

Ülkemizde öteden  beri Diyanet İşleri Başkanlığı’mız hac ve umre ziyaretlerini organize ederek bu seyahatlerin büyük ölçüde sorunsuz gerçekleştirilmesinde haklı bir itibar kazandı. Bu organizasyonda, ayrıca seyahat acenteleri de görev ve hizmet üstlendi. Her yıl 100 bine yakın hacı adayımız ve bir o kadar umre ziyaretçimiz, kutsal topraklara giderek bu ibadetlerini gerçekleştirmeye çalışıyor. Ancak, bugüne kadar hac ve umre ziyaretlerinin finansmanı ve tasarruf birikimi konusunda ülkemizde kurumsal bir yapı oluşturulmadı. Her hacı adayı, gün geçtikçe artan masrafları kendi imkanları ile karşılamaya çalışıyor. Daha çok aile üyeleri ile yapılan bu ziyaretler, 10 bin dolarlar seviyesinde bir mali yük oluşturuyor. Dolayısıyla gittikçe artan bu mali yükü karşılamak zorlaşıyor. Diğer yandan, kur’a sisteminin de ne zaman devreye gireceği ciddi bir belirsizlik oluşturduğu için, bu birikimleri zamanında hazır bulundurmak zorlaşıyor veya başka bir ihtiyaç için kullanılıyor.

Dünyada hac ve umre ziyaretlerini organize eden ülkelerden bir kısmı, bu seyahatlerin finansmanı için fonlar kurarak yıllar içinde adayların hac ve umre tasarrufu oluşturmalarına katkı sağlıyorlar. Bu fonlarda biriken tasarrufları ile ziyaretlerini yapıyorlar. Hac ve umre sonrasında ise, isterlerse fondan ayrılabiliyorlar, isterlerse tasarruflarını değerlendirmeye devam ediyorlar.

DÜNYADA İLK HAC FONU, MALEZYA’DA KURULDU

Dünyada ki ilk modern Hac Fonu, Malezya’da 1960’ların başında Tabung Hac Fonu’nun kurulması ile ortaya çıktı. Malezya Hac Yönetim ve Fon Kurulu ya da bilinen adıyla Tabung Haji (TH), ülkede yaşayan müslüman nüfusun hac ibadetini yerine getirebilmek için ihtiyaç duydukları fonları biriktirme süreçlerini yönetmek amacı ile Malezya Hükümeti tarafından 1962 yılında kuruldu. Böyle bir fonun kurulmasının en önemli sebebi, ülkedeki müslümanların İslam dini tarafından yasaklanan faiz kazancı ile kirletilmesi endişesi. O kadar ki hac ibadetini yerine getirmek için biriktirdikleri fonları, ülkede faaliyet gösteren konvansiyonel bankalara yatırmaktan çekindiler. TH ile ekonomik sistemin dışında kalan bu fonların sisteme kazandırılması amaçlandı.

MALEZYA HAC FONU’NUN FONKSİYONLARI…

Kuruluşundan bu yana faaliyet alanını oldukça genişleten TB, bugün itibariyle üç temel fonksiyon ifa ediyor. İlk fonksiyon, müslümanların hac farizasını yerine getirmek ve veya başka ihtiyaçları için belirli bir plan dahilinde İslami kurallara uygun olarak birikim yapmasına imkan tanımak. İkinci fonksiyon, müslümanların yaptıkları birikimler aracılığı ile sanayi, ticaret, finans, bilgi teknolojileri, gıda, tarım ve gayrimenkul  gibi sektörlerde İslami kurallara uygun yatırım yapmak ve bu yatırımlardan gelir elde etmek. Son olarak, hac farizasını yerine getiren müslümanların bu sürecin başından sonuna kadar her türlü ihtiyacının karşılanmasını sağlamak da TH’nin fonksiyonları arasında yer alıyor.

ENDONEZYA’DA 2014 YILINDA HAC FİNANSAL YÖNETİM AJANSI SURULDU

Fon uygulamasının ikincisi, dünyada 300 milyon nüfusu ile en kalabalık ülke olan Endonezya’da kuruldu. Hac Finansal Yönetim Ajansı (BPKH) tarafından yürütülüyor. 2014 yılında kurulan fon, 2018 yılında faaliyete başladı. Daha önceki hac yönetiminin fon fonksiyonu yoktu. BPKH’nin yasal işlevleri; hacı adaylarından tahsilat yapılması, hac fonu gelirinin ve finansal harcamalarının planlanması, denetlenmesi ve raporlanması olarak özetlenebilir. Hac fonunda toplanan tasarruflar, sadece İslami finans kurumlarına yatırılabilir. Ayrıca, bu fonlar, hükümetin ihraç ettiği sukuklara da yatırılıyor.

MALDİVLER’DE VE ÜRDÜN’DE DE ÇALIŞMALAR YAPILIYOR

Yukarıda özetlemeye çalıştığımız hac fonu uygulamalarına ilaveten, Maldivler ve Ürdün’de de hac fonlarının bulunduğunu, benzer yapılarla hacı adaylarının tasarruflarının değerlendirdiğini ve hac masraflarını bu tasarruflarla karşıladıklarını ifade edelim. Bu uygulamaların dışında, 2020 yılında Pakistan ve Nijerya da hac fonu kuracaklarının duyurusunu yaptı. Uygulamada, devletler dışında özel organizasyon ve şirketlerin de, hac ve umre fonu uygulamalarının bulunduğunu belirtelim.

Özetle yukarıda örneklerini verdiğimiz hac ve umre konusunda yapılan çalışmalar ve ülke uygulamalarının incelenmesinde fayda var. Hac ve umrenin artan masrafını karşılamak için fon kurulması yoluyla tasarruf imkanlarının harekete geçirilmesi; ülkemiz için de önemli bir ekonomik imkan oluşturacaktır.

TÜRKİYE’DE BİREYSEL EMEKLİLİK BENZERİ BİR HAC VE UMRE FONU KURULMALI

Burada önereceğimiz fon sistemi, bireysel emeklilik sistemine benzer bir yapının oluşturulmasıdır. Hac ve umre yapmak isteyen bireylerin tasarruflarını, katkı bedeli olarak toplamak ve bu katkıların faizsiz finans prensipleri çerçevesinde değerlendirmek faydalı olacaktır. Sisteme giriş, prensip olarak gönüllülük esasına dayanmalı. Haccını ve umresini yapan üyenin fondan ayrılmasına imkan sağlanmalı. İstenirse kişi fonda devam edebilmelidir. Fonda toplanan paralar, belli ağırlıklar çerçevesinde katılım finans ürünlerinde ve kuruluşlarında değerlendirilmelidir. Ayrıca bu fonlar hükümetin çıkaracağı faizsiz menkul kıymetlerde ve ya da büyük altyapı  projelerinin finansmanın da kullanılabilmelidir.

Kurulacak bu fonun temel amacı, sadece, hac  ve umre adaylarının masraflarını karşılamak için kendi tasarrufları ile zaman içinde kaynak oluşturmaları ve bu kaynakların değerlendirilmesi olacaktır. Bu fona hükümetin bireysel emeklilikte olduğu gibi maddi destek sağlaması, hem fona katılımı artıracak hem de fonun hızlı büyümesini sağlayacaktır.

TÜRKİYE’DE 2,5 MİLYON KİŞİ, HACI ADAYI KONUMUNDA

Türkiye’de kota uygulaması nedeniyle 2,5 milyon civarındaki insanımız hacı adayı konumundadır. Bu hacı adaylarının önemli bir kısmının bu fona gönüllü olarak katılacağını tahmin ediyorum.

Hac ve Umre Fonu’nun etkin olabilmesi ve fayda sağlaması için şöyle bir sistem kurulmalı;

1- Zaman kaybetmeden hac ve umre yapmak isteyen vatandaşlarımız için bir fon kurulmalıdır.

2- Fonun kısa zamanda tanıtımı yapılmalı ve teşvik unsuru olarak devlet katkısı da değerlendirilmelidir.

3- Öncelikle, hac ve umre adaylarının masraflarını karşılamak ana amaç olmalıdır.

4-Fonun imkanları katılım finans kuruluşları bünyesinde faizsiz ürünlerde değerlendirilerek sektörün çeşitlenmesine ve derinlik kazanmasına katkı sağlanmalıdır.

5-Fonda biriken kaynak, ülkenin tasarruf kapasitesini artıracağı için ekonomimizin yerli kaynaklarla finansmanına ciddi destek sağlayacaktır.

Sonuç olarak, hükümet yetkililerinin de seslendirdiği gibi, zaman geçirilmeden bağımsız bir kurum olarak Türkiye Hac ve Umre Fonu kurulmalı ve faaliyete geçirilmelidir.

Osman AKYÜZ

akyuz@turcomoney.com

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası