Son Haberler

Türkiye’nin sosyo-ekonomik tablosu…

– İç ve dış gerginliklerle şekillenen cari konjonktürde, orta vadeli programla ilişkili olabilecek tüm pratik risklerin dengelenebilmesi için gerçekçi bir sıkı para politikasına devam edilmesi şarttır.  Ancak, Türkiye’nin finansal istikrarı veya daha geniş kamu maliyesi üzerindeki baskılar giderek yoğunlaşmakta ve net döviz rezervlerindeki düşüşlere dayalı olarak döviz değer kayıpları artıyor. Böyle bir süreçte potansiyel olarak anti-enflasyonist politikalardan taviz verilmesi Türkiye ekonomisinin intiharı olacaktır.

– Yatırımcılar, Türkiye’deki olası erken seçim senaryolarının dışında, hane halklarının tasarruf seviyelerini ve tasarruflarının değerini koruma yöntemleri konusunda yapılacak tercihleri ve dış ilişkilerdeki gelişmeleri izliyorlar. ABD ticaret tarifelerinin Türkiye ekonomisine pozitif katkıları daha fazla olacaktır. Trump politikaları nedeniyle euronun dolara karşı son zamanlarda değer kazanması Türk ihracatçılarına fayda sağlayabilir.

Muhalefete yapılan baskıların artması ve muhalefet liderlerinin hapsedilmesi, protesto gösterilerinin yaygınlaşmasına ve süreklileşmesine, kurumsal döviz talebinin, döviz kuru oynaklığının artmasına ve son bir ya da bir buçuk ayda kullanılabilir döviz rezervlerinde düşüşe yol açması yatırımcı güvensizliğini tetikledi. Bu süreçte Merkez Bankası’nın net yabancı varlık pozisyonu düştü, faiz oranları tekrar arttı, döviz kurunu istikrara kavuşturmak ve enflasyonu düşürmek, döviz rezervlerini sabit tutmak ve ekonomiyi dengelemek iyice zorlaştı. Sonuçta Türkiye ekonomisinde ikili açıklar daralırken büyüme yavaşlamaya başladı.

İç ve dış gerginliklerle şekillenen cari konjonktürde, orta vadeli programla ilişkili olabilecek tüm pratik risklerin dengelenebilmesi için gerçekçi bir sıkı para politikasına devam edilmesi şarttır.   Ancak, Türkiye’nin finansal istikrarı veya daha geniş kamu maliyesi üzerindeki baskılar giderek yoğunlaşmakta ve net döviz rezervlerindeki düşüşlere dayalı olarak döviz değer kayıpları artıyor. Böyle bir süreçte potansiyel olarak anti-enflasyonist politikalardan taviz verilmesi Türkiye ekonomisinin intiharı olacaktır. Mevcut durumda, döviz oynaklığındaki son artışlara ve döviz rezervlerindeki düşüşe rağmen, izlenen politikaların yüksek enflasyonu düşürmeğe ve ekonominin dolarizasyonunu azaltmaya yönelik olması umut vericidir.

DÖVİZ PİYASALARINA MÜDAHALE VE FAİZLERİN ARTIRILMASI FİNANSAL MALİYETLERİ ARTIRDI

Para otoriteleri tarafından döviz kuru üzerindeki son baskılara hem döviz piyasalarına müdahale ederek hem de faiz oranlarını 350 baz puan artırarak tepki gösterilmesi olumlu bir başlangıç oldu. Ancak bu tedbirler işletmeler için likiditeyi sıkılaştırdı ve yeniden finansman maliyetlerini artırdı, bu da şirketlerin karlılığı, yatırımı ve büyümesi için beklentileri olumsuz etkiledi. Bunun dışında, reel döviz kurunun son dönemdeki değer kazanması ihracat faaliyetini etkileyecektir. Bu nedenle, yatırım harcamalarının düşmesi ve işsizliğin artması beklenebilir.

Doğru ve etkili politikalar uygulansa bile, enflasyon oranını tek haneli rakamlara yaklaştırmak ve Türk lirasına ve daha genel olarak yerel sermaye piyasalarına olan uzun vadeli güveni yeniden sağlamak oldukça uzun bir zaman alacaktır.

RİSK ARTIŞI NEDENİYLE YABANCI PARA MEVDUATLARI ARTIYOR

Yerel sermaye piyasalarının likiditesinin ve derinliğinin artmaması ve bu konuda yıllardır etkili bir politika üretilememesi nedeniyle en ufak bir risk artışı halinde dahi YP mevduatlar artıyor. Zira son bir ayda bankacılık nezdindeki DTH hacimleri hızlıca artama başladı. Kurumsal sektörde yüksek dolarizasyon ve hala yüksek enflasyon, ekonominin esnekliğini kısıtlamaya devam ediyor. Ekonomik esneklik yetersizliğinin sebep olabileceği bozulmaların negatifliğini, dayanıklı özel sektör, çeşitlendirilen ihracat tabanı ve ülkenin olumlu demografisini azaltıyor. Ayrıca Türkiye’de borç ödeme maliyetinin artmasına rağmen düşük kamusal borç yükü de esneklik yetersizliğinin telafi edilmesine yardımcı oluyor.

ERKEN SEÇİM İHTİMALİ, İKTİDARIN ANAYASAYI REVİZE ETME DESTEĞİ SEVİYESİNE BAĞLI

Ancak olası bir erken seçim, 2026 yılından önce olmayacaktır. Yatırımcılar, Türkiye’deki olası erken seçim senaryolarının dışında, hane halklarının tasarruf seviyelerini ve tasarruflarının değerini koruma yöntemleri konusunda yapılacak tercihleri ve dış ilişkilerdeki gelişmeleri izliyorlar. Ancak, Türkiye’de erken seçim ihtimali, iktidarın anayasayı revize etme desteğinin seviyesine bağlıdır.

ABD ticaret tarifelerinin Türkiye ekonomisine pozitif katkıları daha fazla olacaktır. Nitekim daha düşük enerji fiyatları, ödemeler dengesi başta olmak üzere genelde Türkiye ekonomisine rahatlama sağlayabilir. Yine Trump politikaları nedeniyle euronun dolara karşı son zamanlarda değer kazanması Türk ihracatçılarına fayda sağlayabilir. Zira, birçok temel emtia girdisinin dolar üzerinden fiyatlandırılması, ihracatın önemli bir kısmının (hemen hemen yarısının) euro bölgesine yapılmakta ve euro üzerinden fiyatlandırılıyor. Bu da Türkiye’nin ticaret şartlarına fayda sağlayacaktır.

BEKLENEN ENFLASYON, PİYASA REALİTELERİYLE UYUMLU DEĞİL

Merkezileşen yürütme organının olağan üstü yetkilere sahip olması ve yürütme üzerinde parlamento ve yargı denetiminin sembolik düzeyde sınırlı olması nedeniyle, Türkiye’nin kurumsal yapıları oldukça zayıf kalıyor. Türkiye’nin en önemli mali riskler arasında, dolaylı, tüketime duyarlı vergi gelirlerine olan yüksek bağımlılığı, nispeten istikrarlı bir döviz kuru ve düşen enflasyondan kaynaklanan gelir riskleri bulunuyor.

Artan faiz oranı sonrasında, iç likidite koşulları önemli ölçüde sıkılaştı ve gerçek ex-ante faiz oranı yaklaşık %20 civarına çıkmış gibi gözükse de ilan edilen ve beklenen enflasyon esasında piyasa realiteleriyle uyumlu değildir. İç siyasi gerginlikler ve dış piyasa oynaklığı Türkiye’nin belirsizlik ufkunu daha da derinleştiriyor.

Türkiye bankacılık sektörü risk sıralamasında en üst seviyelerdedir. Kredi kalite riskleri açından ise kamu sektörü bankaları daha risklidir. Bunun nedeni, düşük oranlarda hızlı kredi genişlemesini zorlayan kamusal yönlendirmeleridir.

 

Orhan ÖKMEN

Sesmir Yönetim Kurulu Başkanı

okmen@turcomoney..com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlgili Haberler

Site Haritası