– Haziran ayında global piyasaların öncelikli olarak ABD’nin tarifeler konusunda diğer ülkeler ile yaptığı görüşmeleri ve Ukrayna-Rusya arasında süregelen barış görüşmelerini takip edeceğini düşünüyoruz. Ayrıca başta ABD, AB ve Çin olmak üzere global piyasalarda açıklanacak makro veriler ve Haziran ayında toplantısı olan büyük merkez bankalarından gelecek faiz kararları ve açıklamalar yakından takip edilecek. Aralık 2024’ten beri faizi %4,25-4,50 aralığında sabit tutan FED’in Haziran ayında da mevcut seviyeyi koruması bekleniyor.
– Yurt içinde ise TCMB’nin Haziran toplantısında Mayıs ayı enflasyon verisine göre hareket etmesini bekliyoruz. Enflasyon verisinin beklentilerin altında gerçekleşmesi durumunda TCMB, Haziran toplantısında ortalama fonlama oranını aşağı çekebilir. Yurt içinde ve yurt dışında herhangi bir şok olmaması durumunda, TCMB’nin Temmuz ayında beklenen gevşeme döngüsüne kaç puanlık indirim ile başlayacağını, son dönemde yavaşlama eğilimi gösteren büyüme verileri dikkate alınarak karar verileceğini düşünüyoruz.
– Devam eden yolsuzluk soruşturmalarından gelebilecek haber akışlarının yanı sıra 3 Haziran’da açıklanacak Mayıs enflasyonu olmak üzere açıklanacak makroekonomik veriler, TCMB’nin 19 Haziran toplantısında vereceği mesajlar ve uygulanan dezenflasyon sürecine yönelik atılacak adımlar, piyasanın odağında yer alacak. Jeopolitik tarafta ise Rusya-Ukrayna savaşı, Suriye ve Gazze konusundaki gelişmeler yakından takip edilecek. Özetle piyasaların yönünü bu gelişmeler belirleyecek.
– TCMB’nin Haziran’da ara fonlamayı düşürerek gevşeme mesajı vermesi ve Temmuz’da faiz indirim beklentileri oluşması halinde, BİST’e ilgi artabilir ve mevcut düşük seviyelerde alımlar yoğunlaşabilir. Global piyasalarda tarifeler konusunda ilerleme kaydedilmesi ve yurt içinde yeni bir şok dalgalanma olmaması durumunda TCMB’nin gevşeme döngüsüne başlamasının etkisiyle yılın üçüncü çeyreğinde ekonomide yeni bir dengelenme dönemi başlayabilir. Bu da BİST’i destekleyebilir.
Mayıs ayında global piyasalar ABD Başkanı Trump’ın ticaret yapılan ülkelere uygulanan yüksek tarife oranlarından negatif etkilenirken ABD ve diğer ülkeler arası gerçekleşen anlaşma görüşmelerinden destek bulmaya çalıştı. ABD tarifeler konusunda ilk anlaşmayı İngiltere ile yapmasının ardından Çin ile İsviçre’de görüşmelere başladı ve doksan günlük bir süre için Çin’e yönelik tarifeleri %30’a indirdi. Çin ise buna karşılık ABD’ye uyguladığı tarifeleri %10’a düşürdü.
ABD yönetimi ile İngiltere dışında bir ülke ile anlaşma açıklanmazken, AB ile görüşmelerin olumsuz geçmesine karşın Trump AB’ye 2 Haziran’dan itibaren önerdiği %50 tarifeyi 9 Temmuz’a erteledi. Özetle ertelenen tarifeler sonrası global risk alma toparlanırken, ay sonunda kaydedilen kar satışlarına karşın Mayıs ayında major borsalar ortalama %5 yükseliş kaydetti. Ay sonunda ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi’nin Başkan Donald Trump’ın diğer ülkelere getirdiği tarifelerde yasal yetkisini aştığına hükmederek, bu tarifelerin uygulanmasını engelleme kararı aldığını açıklaması, risk iştahını desteklerken temyiz mahkemesinin bu kararı askıya alması dalgalanmanın devam etmesine neden oldu.
ABD DOLARI, ANLAŞMALARLA TOPARLANDI
Tarifeler dışında ayrıca, İstanbul’da başlayan Ukrayna-Rusya barış görüşmeleri konusunda devam eden belirsizlik, piyasalar üzerindeki bir diğer baskı unsurunu oluşturdu. Dolar ABD ekonomisine ilişkin artan endişelerle ay genelinde değer kaybederken, anlaşmalarla toparlandı ve Dolar Endeksi ayı yatay tamamladı. Gelişmekte olan ülke para birimlerinin çoğu değer kaybeden Dolar karşısında güçlenirken, TL ise %1,9 kayıpla negatif ayrıştı. Tarifelere ve jeopolitik gelişmelere ilişkin haber akışlarıyla ay boyu dalgalı bir seyir izleyen ons altın da ayı %0,2 hafif artışla tamamladı.
ÖTELENEN FAİZ İNDİRİMİ VE REEL SEKTÖRDE TOPARLANMA BEKLENTİLERİ BİST’E İLGİYİ AZALTTI
Yurt içinde ise 17 Nisan toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo faiz oranını %42,5’ten %46’ya, borç verme faizini %46’dan %49’a ve gecelik borçlanma faizini ise %41’den %44,5’e yükselten TCMB, 22 Mayıs’ta açıkladığı yılın ikinci enflasyon raporunda 2025-2026 yıl sonu enflasyon tahminlerini %24 ve %12 seviyelerinde sabit tuttu. Faiz kararlarında enflasyonun genel eğilimine bakarak veri odaklı hareket edileceğine ilişkin yönlendirme sürdü. Yurt içinde haber akışı sakin seyrederken, BİST global piyasalarla olan korelasyonunu sürdürdü. Ancak hem ötelenen faiz indirimi ve reel sektörde toparlanma beklentileri hem de alternatif getiri araçlarının yüksek potansiyeli BİST’e ilgiyi sınırlandırdı. Mayıs ayında 9.032-9.772 geniş bandında dalgalı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, ayı %1’e yakın sınırlı artışla 9.130 puandan tamamladı. Sınai endeks ayı %2,25 düşüşerken, Bankacılık Endeksi ise %8,3 artışla pozitif ayrıştı.
ÇİN VE AVRUPA ARASINDA YAKINLAŞMA DİKKAT ÇEKİYOR
Mayıs ayında EURUSD paritesi dengeli fakat yön arayışının öne çıktığı bir seyir izledi. Nisan sonundaki yükselişin ardından 1.13 seviyelerinde açılış yapan parite, ay içerisinde kademeli bir şekilde 1.10 seviyelerine kadar gerilese de, kapanışını görece yatay ve sınırlı negatif bir görünümle gerçekleştirdi. Bu eğilim, küresel çapta artan jeopolitik tansiyonların ve ekonomik verilerin piyasada yarattığı belirsizlikle şekillendi. Jeopolitik cephede Çin ve Avrupa Birliği arasındaki yakınlaşma dikkat çekti. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Avrupa ile ABD’nin tek taraflı ve baskıcı ticaret politikalarına karşı birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgularken, Çin ile Avrupa Parlamentosu’nun karşılıklı ticaret kısıtlamalarını kaldırma kararı aldıkları bildirildi. ABD tarafında ise ekonomik veriler karmaşık sinyaller vermeye devam etti. GSYİH büyüme verisi %0.3’lük bir daralmaya işaret ederken, TÜFE %2.3’e geriledi. FED, Mayıs toplantısında politika faizini %4.25 – %4.50 aralığında sabit tuttu. FOMC toplantı tutanaklarında ise net yönlendirme yerine “veriye bağlı kalacağız” mesajı öne çıktı ve bu söylem, temkinli bir duruşun sürdürüldüğüne işaret etti. Ayın sonlarına doğru Trump’ın, 1 Haziran itibarıyla Avrupa Birliği menşeli ürünlere %50 oranında gümrük vergisi uygulamayı planladığını duyurması, risk algısını yeniden artırdı. Ertesi gün yapılan resmi açıklamayla bu uygulamanın 9 Temmuz’a ertelendiği bildirildi. Teknik açıdan bakıldığında, 1.10 seviyesi hem psikolojik bir eşik hem de kısa vadeli fiyatlama davranışları açısından önemli bir destek bölgesi olarak öne çıkıyor. Bu seviyenin aşağı yönlü kırılması halinde, 100 günlük hareketli ortalama ile örtüşen 1.0850 seviyesi ikinci destek noktası olarak takip edilebilir. Yukarı yönlü ataklarda ise Mayıs ayının zirvesi olan 1.1575 seviyesi güçlü bir direnç olarak izlenmeli.
ONS ALTIN, YATIRIMCILARIN GÜVENLİ LİMAN ARAYIŞLARININ ODAĞINDA KALMAYA DEVAM ETTİ
Mayıs ayında ons altın, küresel jeopolitik tansiyonun ve ticaret politikalarındaki belirsizliklerin etkisiyle yatırımcıların güvenli liman arayışlarının odağında kalmaya devam etti. ABD’nin uyguladığı tarifelere ilişkin ülkelerle yapılan görüşmelerde kalıcı bir anlaşma sağlanamazken Rusya-Ukrayna arası İstanbul’da yapılan barış görüşmelerinde de zaman zaman yumuşama sinyalleri verilse de kalıcı bir ateşkesin sağlanamaması, küresel piyasalarda risk algısını yüksek tutmayı sürdürdü. Tüm bu gelişmeler ışığında, Mayıs ayında ons altında zaman zaman geri çekilmeler yaşansa da, ay genelinde güvenli liman talebinin güçlü kaldı. Teknik görünümde 3500 dolar seviyesi güçlü bir direnç noktası olarak ön plana çıkarken, geçtiğimiz ay boyunca sıkça alım tepkisi görülen 50 günlük hareketli ortalamanın geçtiği 3220 dolar seviyesi ilk destek olarak takip edilmeli. Bu seviyenin altında ise, 100 günlük ortalamanın bulunduğu 3050 dolar seviyesi ikinci önemli destek konumunda yer alıyor.
MERKEZ BANKASI’NIN NET DÖVİZ REZERVLERİ, 28.4 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ
Mayıs ayında USDTRY 39 bandının üzerine yükseldi. 22 Mayıs’ta yayımlanan Enflasyon Raporu’nda 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminleri sabit tutulurken, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar” sıkı para politikası duruşunun süreceği mesajı sürdürüldü korundu. TCMB’nin brüt döviz rezervleri 23 Mayıs itibariyle 153.1 milyar dolara çıktı; swap hariç net rezervler de 18.1 milyar dolardan 28.4 milyar dolara yükseldi. Dolar/TL paritesinde 40.00 seviyesi kritik bir direnç olarak öne çıkarken, bu seviyenin aşılması durumunda 41.02 zirvesi izlenebilir. Geri çekilmelerde ise 38.35 seviyesindeki 50 günlük hareketli ortalama ve 37.530 seviyesindeki 100 günlük hareketli ortalama güçlü destek bölgeleri olarak takip ediliyor.
Haziran ayında global piyasaların öncelikli olarak ABD’nin tarifeler konusunda diğer ülkeler ile yaptığı görüşmeleri ve Ukrayna-Rusya arasında süregelen barış görüşmelerini takip edeceğini düşünüyoruz. Bunun yanında, başta ABD, AB ve Çin olmak üzere global piyasalarda açıklanacak makro veriler ve Haziran ayında toplantısı olan büyük merkez bankalarından gelecek faiz kararları ve açıklamalar yakından takip edilecek. Aralık 2024’ten beri faizi %4,25-4,50 aralığında sabit tutan FED’in Haziran ayında da mevcut seviyeyi koruması bekleniyor. Ancak bu toplantıda açıklanacak olan ekonomik projeksiyonlar ve Powell’ın toplantı sonrası konuşmada gerçekleştireceği sözlü yönlendirme, piyasaların odağında yer alacaktır.
MERKEZ BANKASI, TEMMUZ AYINDA FAİZ İNDİRİMLERİNE BİRKAÇ PUAN İLE BAŞLAYABİLİR
Yurt içinde ise TCMB’nin Haziran toplantısında Mayıs ayı enflasyon verisine göre hareket etmesini bekliyoruz. Enflasyon verisinin beklentilerin altında gerçekleşmesi durumunda TCMB’nin Haziran toplantısında ortalama fonlama oranını aşağı çekerek gevşeme sinyali verebileceğini düşünüyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında herhangi bir şok olmaması durumunda, TCMB’nin Temmuz ayında beklenen gevşeme döngüsüne kaç puanlık indirim ile başlayacağını, son dönemde yavaşlama eğilimi gösteren büyüme verileri dikkate alınarak karar verileceğini düşünüyoruz. Diğer taraftan devam eden yolsuzluk soruşturmalarından gelebilecek haber akışlarının yanı sıra 3 Haziran’da açıklanacak Mayıs enflasyonu olmak üzere açıklanacak makroekonomik veriler, TCMB’nin 19 Haziran toplantısında vereceği mesajlar ve uygulanan dezenflasyon sürecine yönelik atılacak adımlar, piyasanın odağında yer alacaktır. Jeopolitik tarafta ise Rusya-Ukrayna savaşı, Suriye ve Gazze konusundaki gelişmeler yakından takip edilecektir.
YILIN ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞİNDE EKONOMİDE YENİ BİR DENGELENME DÖNEMİ BAŞLAYABİLİR
BİST tarafında, TCMB’nin Haziranda ara fonlamayı düşürerek gevşeme mesajı vermesi ve Temmuz’da faiz indirim beklentileri oluşması halinde, ilginin artabileceğini ve mevcut düşük seviyelerde alımların yoğunlaşabileceğini düşünüyoruz. Global piyasalarda tarifeler konusunda ilerleme kaydedilmesi ve yurt içinde yeni bir şok dalgalanma olmaması durumunda TCMB’nin gevşeme döngüsüne başlamasının etkisiyle yılın üçüncü çeyreğinde ekonomide yeni bir dengelenme dönemi başlayabilir ve bu da BİST’i destekleyebilir.
Haziran ayında BİST100 endeksinin 9.000 – 10.000 aralığında geniş bir bantta dalgalanacağını düşünüyoruz. 9.150-9.000 bandına geri çekilmelerin alım fırsatı olarak değerlendirileceğini, 9.750 üzerine yükselişlerde kar satışları görülebileceğini öngörüyoruz.
Not: Görsel yapay zeka asistanı Grok yardımıyla oluşturulmuştur.
Osman GÖKTAN
Şeker Yatırım Genel Müdürü
goktan@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.