Son Haberler

Türkiye`nin gastronomik gücü dünyayı şaşırtıyor!

Tartışmasız “Yeme&İçme” konusunda dünya liginin 2013 yılındaki tek star adayıyız. Coğrafyamız; Mevsimsel imkanlarının zenginliği, toprak ve iklim koşullarımızın çeşitliliği ile gastronomik açıdan bolluğu ve bereketi sunmuş tarihimiz; ecdadımız Osmanlı‘nın egemenliği altındaki milletlerin mutfak kültürlerini armağan etmiş bizlere. Bu güzellik ve zenginliklere acaba biraz geç mi uyanmışız? Bence hayır, bugünün gözlüğü ile bakarsak “iyi de olmuş” diyebiliriz. Neden? çünkü; biz millet olarak 1980’den sonra dünyayı görmüş ve keşfetmişiz, değişen ithalat ve ihracat rejimimizle; yenilikleri, teknolojiyi tanımış, dünyadaki gelişmeleri yakalamış, kalkınma ve zenginleşme politikaları ile tanışmışız. Allah vergisi gücümüzü, aklımızı, zekamızı kullanmayı bu dönemde öğrenmiş veya farkına varmışız. Bu tarihten sonra sıradan vatandaşların çocukları dahil, yeni neslin iyi eğitim görmesini sağlamış, yetişkin halkımızın genel eğitimini yükseltmeyi ise ancak; halkı koruyan (neden olduğu bilinmez!) Yasaklar kalkınca kurulan TV‘ler, açılan turizm tesisleri ve AVM‘ler ile gelişen marketçilik, perakende sektörü sayesinde tamamlamışız.

1980’lerden önce; yurt dışındaki akrabalarımızdan, yurda gelirken “Blujean” isterken, sonrasında yurt dışına “Blujean” satan ülke olmuşuz. 2002 yılından itibaren kaydedilen mesafe ise; Bir çok konuda ve sektörde olduğu gibi, insanımızın yeme -içme kültüründe de değişikliklere sebep olmuş, en azından bu işin bir sektör olduğu fark edilmiş. Konu ile ilgili yayınlar itibar görünce, fuarlar başlamış ve bu fuarlar önce, endüstriyel mutfak sanayiini, arkadan ev dışı tüketim sanayiini tetikledi.

Yurt dışından gelen aşçılar ve ithal edilen restaurant kültürleri ile onların verdiği personel eğitimleri sınırlı kalınca, ülkemizde peşpeşe mutfak akademilerinin kursları ve üniversitelerin gastronomi bölümlerinin meslek yüksekokulları sektöre, genç ve bilgili elemanlar ile yüksek eğitimli ve zengin patron-yöneticiler kazandırdı. Gastronomi sektörümüze yerli ve yabancı bir çok yatırımcı girdi, hatta ünlü finans, otomotiv ve inşaat sektör holdingleri konuklarını ağırlamak ve çevrelerini genişletmek için mekan kurmanın da ötesine geçerek, değişik konseptlerde kurulmuş mekan ve restaurant zincirlerini milyon dolarlar karşılığında satın almaya başladı. Bu kurum ve kuruluşların en önemli özellikleri 10-20 sene sonrasını bugünden görebilme yetenekleridir. Kişi başına düşen gelir yükselirken, ev dışı tüketim artarken, ülkemize turist girişi artarken, ülkemizde taşınmaz edinen yabancı sayısı on binleri aşarken, yatırımcı iş adamı ve partner trafiği THY uçaklarına iniş- kalkışlarda rekor üstüne rekor kırdırırken ve en önemlisi de tarım ve hayvancılık, tarihimizde görülmeyen bir boyutta desteklenirken tabiidir ki; bu sektöre girmemek hata olurdu. Bu alanda tutmuş markaları satın almamak ve yeni bilinçli markalar yaratmamak hata olurdu.

Geçtiğimiz 2 ay İstanbul‘da Gastronomiyle ilgili yerli ve yabancıların düzenlediği fuarlar, yarışmalar, günü birlik etkinlik ve 4-5 gün süren festivaller birbirini kovalarken, İstanbul ve diğer kentlerimizde açılan restaurantlar, oteller, fast food zincirlerinin davetlerine yetişmekte zorlandığımı itiraf ediyorum. örneğin dünyanın efsaneleşmiş aşçısı Paul Bocouse’nin gastronomi alemine armağan ettiği ve uzun yıllardır Avrupa’nın gastronomik açıdan gelişmiş ülkelerinde yapılan Bocouse Door Aşçılar Yarışması bu yıl ilk defa Türkiye’de yapıldı. üstelik merkezi Fransa Paris olan ancak Avrupa, Asya, Amerika ve Afrika‘nın bir çok ülkesindeki önemli şehirlerde yapılmakta olan Sirha İstanbul fuarı ile birlikte gerçekleştirildi. Bu yarışmada 1.olan ve Türkiye‘yi Dünya Yarışmasında temsil edecek olan Aşçı ise kurucusu olduğum: Berlin Euroturk Chefs Club e.V adına 2012 Dünya Aşçılar Olimpiyatı‘nda Gümüş Madalyayla ikinci olan Gürcan Gülmez oldu. ETüDER‘in Evdışı Tüketimciler Fuarında: Otel, restaurant ve Catering‘cilere yönelik Osmanlı yemekleri ve Kahve yapma yarışmaları yapıldı. Perakendeciler Fuar ve konferansında ise Gross, Hiper, Süper ve Mega Marketçilere yönelik teknoloji ve ürünler sunuldu. Nisan sonunda Esma Sultan yalısında TİME OUT Dergisince günü birlik organize edilen “101 İstanbul Lezzeti” etkinliği tek kelimeyle “Muhteşem” oldu. Mayıs başındaki daha uzun soluklu “Arçelik GASTRO İstanbul” yemek festivali ise Küçükçiftlik parkında yapıldı.

M. Vasfi Pakman

Lezzet Markaları Derneği Başkanı

pakman@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası