Son Haberler

Yönetişim ilkeleri ile etkileşimi için yapay zekâ ne düşünüyor?

-“Yönetişim”, içinde yaşadığımız toplumun kurum ve kuruluşları için ilgi ve çıkar grupları ile birlikte uyumlu yaşamalarını, sürekliliklerini sağlayıcı kural ve prensipleri ifade eediyor. Bu kural ve prensipler, doğa yasaları gibi açık, şeffaf, kontrol edilebilir, hesap verilebilir bir yönetim sürecini içeriyor. “Yönetişim”, sadece holding ve şirketler için değil, kamu ve sivil olmak üzere tüm kuruluşlar için geçerli olan bir kavramdır.

-“Yönetişim İlkeleri”, Kamu ve özel sektör kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, iş dünyası, bilim ve meslek kurumları, bireyler olarak toplumun tüm aktörleri için güvencedir. Toplumun her alanında ahlaklı ve denetlenebilir olmanın farkındalığıyla, şeffaf kurum, güçlü toplum için çalışmak, ülkemizin aydınlık geleceği için vazgeçilmez sorumluluğumuzdur. Peki yönetişim ilkeleri ile etkileşimi için yapay zekâ ne düşünüyor?

Yapay zekâ sistemlerinin “kara kutu” olarak adlandırılan yapıları, algoritmaların karar süreçlerinin anlaşılmasını zorlaştırıyor. Bu durum, yönetişim açısından şeffaflık ilkesine uyum konusunda olumsuz bir durum oluşturur. Şirketler, kullandıkları yapay zekâ sistemlerinin nasıl çalıştığını, hangi verilerle beslendiğini ve hangi sonuçlara nasıl ulaştığını açıklamalıdır. Yapay zekâ kullanımı etik kurallar, kişisel verilerin korunması ve çevresel etkiler açısından sorumluluk gerektirir.

Her mevsim yaşamı farklı kılıyor. Mevsimler, özellikleri ile doğanın sürekliliğinin güvencesini oluşturuyor. Doğa, dört mevsim, canlı, cansız tüm yaratıkları ile hesaplaşıyor. Bu hesaplaşma, açık ve şeffaf bir biçimde doğa yasalarına uygun olarak yapılıyor. Doğada var olan her canlının mutlak surette katıldığı bu sürecin güvenirliliği, etkinliği ve tutarlılığından ise hiç kimse kuşku duymuyor.

Yazımın konusu olan “Yönetişim” ise, içinde yaşadığımız toplumun kurum ve kuruluşları için ilgi ve çıkar grupları ile birlikte uyumlu yaşamalarını, sürekliliklerini sağlayıcı kural ve prensipleri ifade eediyor. Bu kural ve prensipler, doğa yasaları gibi açık, şeffaf, kontrol edilebilir, hesap verilebilir bir yönetim sürecini içeriyor.

YÖNETİŞİM KURAL VE PRENSİPLERİNİ YERLEŞTİRMEK ZORUNDAYIZ

“Yönetişim”, sadece holding ve şirketler için değil, devlet kurumları, parlamento, siyasi partiler, sendikalar, meslek kuruluşları, üniversiteler, spor kulüpleri, sivil toplum kuruluşları için geçerli olan bir kavramdır. “Yönetişim”, kural ve prensipleri ile kriz dönemlerinde toplumsal direnci güçlendirir, yolsuzlukları önler. Toplumsal barış ve refahın sağlanması, küresel pazarda kendimizi kabul ettirmek için tüm kurum ve kuruluşlarımızda “Yönetişim” kural ve prensiplerini yerleştirmek zorundayız. Bu sebeple, düzenleyici otoriteler, bankalar ve reel sektör ile birlikte her alanda faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşların yönetişim kural ve prensiplerine göre ilişkilerini düzenlemeleri esas olmalıdır.

YÖNETİŞİM İLKELERİ, TOPLUMUN TÜM AKTÖRLERİ İÇİN GÜVENCEDİR

Bu gerçekler karşısında “Yönetişim İlkeleri”, Kamu ve özel sektör kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, iş dünyası, bilim ve meslek kurumları, bireyler olarak toplumun tüm aktörleri için güvencedir. Toplumun her alanında ahlaklı ve denetlenebilir olmanın farkındalığıyla, şeffaf kurum, güçlü toplum için çalışmak, ülkemizin aydınlık geleceği için vazgeçilmez sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluğun bir gereği, yönetim kurullarının sıcak gündem konusu olan, analiz ve karar alma süreçlerinde etkili olan bir ürünün (Yapay Zekâ) “Yönetişim İlkeleri” ile etkileşiminin tartışılmasının, konuya ilişkin risk ve fırsatların yönetilmesi için farklı bir bakış açısı olacağını düşündüm.

Tartışılan yapay zekâ olunca, yapan zekâ insanın icadı olan yapay zekâya da söz hakkı vererek, “Yönetişim ilkeleri ile yapay zekâ etkileşimi” üzerine yapay zekâ ürünü ChatGPT’den yardım alarak konuyu tartışmaya açmak istedim.

YAPAY ZEKAYA GÖRE YÖNETİŞİM İLKELERİ…

Yönetişim ilkeleri ile etkileşimi için yapay zekâ ne düşünüyor?

Yapay zekâ ChatGPT kaynaklı değerlendirmeyi aşağıda sizlerle paylaşıyorum.

İçinde bulunduğumuz yüzyılda teknolojik dönüşümün en çarpıcı örneklerinden biri olan yapay zekâ, sadece teknik alanlarda değil, iş dünyasının yönetim anlayışlarında da köklü değişimlere neden oluyor. Bu değişim, yönetişim ilkeleriyle doğrudan ilişkili yeni etik, hukuki ve yönetsel soruları da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk gibi kurumsal yönetişimin temel ilkelerini, yapay zekâ uygulamalarıyla yeniden değerlendirmek gerekiyor.

Yapay zekâ, büyük veri analizi, karar destek sistemleri ve otomasyon yoluyla kurumsal süreçlerde verimliliği artırma potansiyeline sahiptir. Ancak, bu potansiyelin kurumsal yönetişim ilkeleri ile uyum içinde yönetilmesi önem taşıyor.

Yapay zekâ sistemlerinin eğitildiği veri setleri, geçmişteki önyargıları yansıtabilir. Bu da karar mekanizmalarında adaletsizlik riski yaratabilir. Kurumsal yönetişim çerçevesinde, adil yaklaşımın sürdürülebilmesi için algoritmaların düzenli olarak denetlenmesi, çeşitli paydaş gruplarıyla etkileşim kurulması ve kapsayıcı veri politikaları benimsenmesi gerekiyor.

ŞİRKETLER, HANGİ VERİLERLE BESLENDİĞİNİ AÇIKLAMALIDIR

Yapay zekâ sistemlerinin “kara kutu” olarak adlandırılan yapıları, algoritmaların karar süreçlerinin anlaşılmasını zorlaştırıyor. Bu durum, yönetişim açısından şeffaflık ilkesine uyum konusunda olumsuz bir durum oluşturur. Şirketler, kullandıkları yapay zekâ sistemlerinin nasıl çalıştığını, hangi verilerle beslendiğini ve hangi sonuçlara nasıl ulaştığını açıklamalıdır.

Yapay zekâ destekli kararların sonucunda ortaya çıkan olumsuz durumlarda sorumluluğun kimde olduğu belirsizleşebilir. Bu durum, özellikle otomatikleştirilmiş işe alım, kredi skorlama veya müşteri hizmetleri süreçlerinde ciddi etik sorunlara neden olabilir. Kurumsal yönetişim ilkeleri, şirketlerin bu tür teknolojik sistemlerdeki nihai sorumluluğun insan yöneticilerince taşıması gerektiğini savunur.

YAPAY ZEKA KULLANIMI, ETİK KURALLARI VE SORUMLULUĞU GEREKTİRİR

Yapay zekâ kullanımı, sadece verimlilik artırımı açısından değil; aynı zamanda etik kurallar, kişisel verilerin korunması ve çevresel etkiler açısından da sorumluluk gerektirir. Şirketler, yapay zekâ sistemlerinin hukuki ve etik uyumluluğunu sağlamalıdır.

Kurumsal şirketler, Yapay Zekâ sistemlerinin geliştirilmesi ve uygulanmasında etik ilkeleri gözetmek üzere bağımsız etik kurullar oluşturabilir.

Geleneksel kurumsal yönetişim yapılarının, yapay zekâ gibi dinamik teknolojilere cevap vermekte yetersiz kalabileceği düşüncesi, “Yapay Zekâ Yönetişimi” kavramını gündeme getiriyor. Yapay Zekâ Yönetişimi, algoritmaların etik, hukuki ve sosyal boyutlarını da kapsayan, daha geniş ve disiplinler arası bir çerçevede ele alınmasını sağlayacaktır.

YAPAY ZEKAYI KULLANAN ŞİRKETLERE DÜŞEN SORUMLULUKLAR

Sonuç olarak;

Yapay zekâ, kurumsal yönetişim anlayışını yeniden şekillendiriyor ve geleneksel ilkelerin teknoloji ile uyumlu hale getirilmesini gerekli kılıyor.

Bu amaçla şirketler:

  • Yapay zekâ sistemlerinin şeffaf ve denetlenebilir olmasına özen göstermelidir.
  • Hesap verebilirlik mekanizmalarını yapay zekâ kararlarını da kapsayacak şekilde genişletmelidir.
  • Algoritmik adaleti sağlamak için veri setlerini ve algoritmaları düzenli olarak gözden geçirmelidir.
  • Etik ve hukuki uyumu gözeten iç kontrolleri tasarlamalı, iç denetim faaliyeti ile uygulamayı izlemelidir.
  • Yönetişim ilkeleri ile yapay zekâ uygulamalarının etkileşiminde olası risklerinin öngörülmesi ve yönetilmesi risk yönetimi kapsamına alınmalıdır.

Katkıları için “ChatGPT” ye teşekkürlerimi sunuyorum.

Uzun lafın kısası;

Yazımın başında da ifade ettiğim gibi toplumun her alanında ahlaklı ve denetlenebilir olmanın farkındalığıyla, şeffaf kurum, güçlü toplum için birlikte çalışmalıyız.

Yapay zekânın mucidi “Yapan Zekâ” insan için ülkemizin aydınlık geleceği için “Yönetişim” vazgeçilmez sorumluluğumuzdur.

Birlikte yaşadığımız toplumda; bilgi toplumunun nimetlerini kullanarak adil, şeffaf, hesap verebilir ve sorumluluk anlayışını hâkim kılmak için birey ve kurumlarımızla birlikte  “hemdert” olmalıyız.

Ali Kamil UZUN

Türkiye İç Denetim Enstitüsü Kurucu ve Onursal Başkanı

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlgili Haberler

Site Haritası