Son Haberler

Altınlar yastık altından çıkar mı?

-Vatandaşın devlete emanet ettiği yastık altı altınlarını ekonomiye kazandırmak için bu altınlar devlet tarafından ne şekilde kullanılırsa kullanılsın her kullanım şeklinin çeşitli riskleri olacaktır. Burada amaç vatandaşı korumak ve onları hiçbir şekilde zarara uğratmamak olmalıdır. 

-Doğabilecek tüm bu riskler düşünülerek sistemin altyapısının sağlam kurulması, sistemde rol alacak aktörlerin güvenilir kurumlardan oluşturulması, sistemin şeffaf çalışmasının sağlanması, toplanan altınların ne zaman, nasıl ve ne şekilde kullanacağının önceden belirlenmesi, sistemin her safhasının bir bağımsız dış denetim şirketi tarafından sürekli denetlenmesi gereklidir.

-Evde duran altınların bankada, Merkez Bankasında veya hükümetin belirleyeceği başka bir kurumda durmasının vatandaşa faydası ne olacaktır? Değer artışı dışında başka bir menfaat söz konusu olmayacaksa vatandaş altınının evinde durmasını tercih edecektir. Eğer altına değer artışı dışında yıllık yüzde 10, yüzde 15 ilave verim sağlanırsa bu bazı vatandaşlara cazip gelebilir.

-Çeşitli kesimlere devlet garantisi verilerek ileriye yönelik devlet taahhütleri arttırıldı. Devletin bilanço için borçlarını ve bilanço dışı taahhüt ve yükümlülüklerini artması kaynak yaratma ihtiyacını tepe noktasına çıkardı. İşte bu durum karşısında hükümet, vatandaşın yastık altında duran altınlarına yeniden talip oldu.

Türkiye’de vatandaşların yastık altında yüklü miktarda altının olduğu yıllardır söylenir. Tam olarak vatandaşın yastık altında ne kadar altınının olduğu bilinmemekle birlikte bu konuda değişik dönemlerde farklı tahminler yapıldı. En son Cumhurbaşkanı bir televizyon konuşmasında vatandaşların yastık altında 280 milyar dolarlık altını olduğu söyledi. “Yaklaşık beş bin ton altın evlerde âtıl duruyor” dedi. Bunun sadece yüzde 10’u bize gelse ve ekonomiye kazandırılsa ülkede dövize ihtiyaç kalmaz yorumunu yaptı.

Zaman zaman ülkemizde bu yastık altı altın konusu gündeme gelir. Ekonomi ne zaman dara düşse, hükümetler ne zaman kaynak bulma zorluğu çekse, Merkez Bankası rezervleri ne zaman sıfırı tüketse, vatandaşın yastık altı altınlarına göz dikilir. Evlerde duran altınların devlete verilmesini sağlamak için vatandaşları ikna etmek üzere çareler düşünülür, projeler üretilir.

Soru #1

Yeni açıklanan “Altın Tasarruf Sistemi” nedir?

Yeni atanan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Türkiye Ekonomi Modeli Yeni Adımlar ve Enflasyon Tedbirleri Tanıtım Toplantısı’nda” vatandaşın yastık altında duran altınlarını ekonomiye kazandırmak için “Altın Tasarruf” sistemi başlatacaklarını açıkladı.

Bu sitem nasıl çalışacak?

Yapılan açıklamaya göre yastık altı altınların ekonomiye kazandırılmasını amaçlayan yeni sistemde, rafineriler ve kuyumcular anlaşarak kendi toplama ve dağıtım kanallarını oluşturacak. Vatandaşlar, kuyumculara veya bankalara giderek ziynet, işlenmiş veya hurda gibi fiziki altınlarını kuyumculara teslim edecek ve ister bankalarda bulunan altın hesaplarına, isterlerse teslim ettikleri altının Türk lirası karşılığının bankalarda bulunan TL cinsi hesaplara aktarılmasını talep edebilecekler.

Vatandaşın teslim ettiği altının değeri BDDK tarafından belirlenmiş ‘Hurda Altın Değerlemesinde Kullanılacak Asgari Milyem Değerleri’ esas alınarak hesaplanacak. Vatandaşlar bu asgari değerler üzerinden kendilerine en uygun değerlemeyi veren kuyumcu veya banka üzerinden işlemlerini gerçekleştirecek

ALTININI GERİ ALMAK İSTEYENLER, VERDİKLERİ BİLEZİKLERİNİN AYNISINI BİLEZİK OLARAK GERİ ALAMAYACAKLAR

Vatandaşlar, kuyumculara veya bankalara verdiği altını daha sonra tekrar fiziki olarak geri almak istediğinde kuyumcu ve banka dağıtım kanalları üzerinden rahatlıkla geri alabilecek. Altınını geri almak isteyenler, verdikleri bileziklerinin aynısını bilezik olarak geri alamayacaklar. 24 ayar gram, külçe veya çeyrek fiziki altın olarak geri alabilecekler.

Soru #2

Yastık altı altınları ekonomiye nasıl kazandırılacak?
Vatandaşın bankalara verdiği altınların ekonomiye kazandırılması için bu altınların ekonomi içindeki aktörlere menfaat sağlayacak şekilde kullanılması gerekir. Aklıma gelen bazı olası altın kullanım senaryosundan bahsetmek istiyorum. Bu senaryoların hangisinin veya hangilerinin kullanılacağına hükümet karar verecektir.

Bu altınlar Merkez Bankası’na verilirse Merkez Bankası’nın bilançosundaki altın rezervleri rakamı ve borçlarında ise bankalara altın borçları rakamları artar. Merkez Bankası bilanço makyajı yapmış olur. Rezervlerimiz güçlüdür diye yabancı yatırımcılara olumlu görüntü verilmeye çalışılır. Mali sisteme güven arttırıcı bir adım atılmış olur. Bu da ekonomiye dolaylı yoldan fayda sağlayabilir.

Bu altınlar teminat gösterilerek yurt dışından döviz kredisi temin edilebilir veya devlet bu altınları teminat göstererek döviz cinsinden menkul kıymet ihraç edip dünya finans piyasalarına satabilir. Bu tür borçlanmaları devlet bankaları üzerinden de yapılabilir. Ekonomiye taze can suyu kaynağı gelmiş olur.

Bu altınların bir kısmı Merkez Bankası tarafında “Altın Swap” işlemlerinde kullanılabilir. Swap sözleşmesi gereği Merkez Bankası yurt dışındaki bir finans kurumuna altınları gönderir ve karşılığında onlardan Dolar veya Euro alır. Swap süresi sona erdiğinde gönderdiği altınları geri alıp, aldığı dolarları da geri verir. Bu sayede swap süresi boyunca aldığı dövizi istediği şekilde kullanabilir.

Bu altınlar bankalar kanalıyla kuyumculara veya altın ithal eden kurumlara “Altın Kredisi” olarak verilebilir. Bu durumda altın ithal etme ihtiyacı ortadan kalkar. Altın ithal etmek için döviz bulma sıkıntısı ortadan kalkar. Cari açık azalabilir.

Bu altınların bir kısmını Merkez Bankası yurt dışı piyasalarda satıp döviz temin edebilir. Devlet döviz ihtiyacını bu gelecek kaynaklarla karşılayabilir. Ekonomi çarklarının dönmesi devam eder.

Daha fazla olası senaryondan bahsederek yazımı uzatmak istemiyorum. Size burada bazı ihtimallerden bahsedip bu konuda düşünmenizi sağlamak istedim.

HER KULLANIM ŞEKLİNİN ÇEŞİTLİ RİSKLERİ OLACAKTIR

Vatandaşın devlete emanet ettiği yastık altı altınlarını ekonomiye kazandırmak için bu altınlar devlet tarafından ne şekilde kullanılırsa kullanılsın her kullanım şeklinin çeşitli riskleri olacaktır. Burada amaç vatandaşı korumak ve onları hiçbir şekilde zarara uğratmamak olmalıdır.

Soru #3

Hükümet niçin yeni “Altın Tasarruf Sistemini” hayata geçirmek istiyor?

Geçtiğimiz aralık ayında ABD merkezli derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’nin daha önce “durağan” olarak değerlendirdiği kredi notunun görünümünü düşürerek, “negatif” olarak sınıflandırdı. Türkiye’nin kredi notunun da “BB-” olarak teyit edildiği belirtildi.

Bu ne demek? Türkiye yurt dışından borçlanırken zorluk çekecek. Borçlanma faiz oranları yükselecek. Vadesi gelen borçları ödemek için yeniden borçlanmak kolay olmayacak. Ülkeye yurt dışından gelebilecek yatırımlar duracak.

Devlet bulduğu borç parayla son yirmi yıldır yaptığı harcama tercihlerini üretim alanlarına değil, köprü, tünel, yol, inşaat gibi altyapı yatırımlarına ağırlık vererek gerçekleştirdi. Yap işlet devret projelerine, KGF kredi garanti fonuyla özel sektörün bankalardan aldığı kredilere ve bankalara döviz korumalı TL mevduat hesaplarına para yatıran mevduat sahiplerine devlet garantisi vererek ileriye yönelik devlet taahhütlerini arttırdı.

KAYNAK YARATMA İHTİYACI TEPE NOKTASINA ÇIKINCA HÜKÜMET, VATANDAŞIN YASTIK ALTI ALTINLARINA TALİP OLDU

Devletin bilanço için borçlarını ve bilanço dışı taahhüt ve yükümlülüklerini artması kaynak yaratma ihtiyacını tepe noktasına çıkardı. İşte bu durum karşısında hükümet, vatandaşın yastık altında duran altınlarına yeniden talip oldu.

Soru #4

Yeni açıklanan “Altın Tasarruf Sistemin” riskleri nelerdir?

Akla ilk gelen risk vatandaşın güvencesi olan altının yok olması ve insanların zarar etmesi riskidir.  Vatandaşın yastık altından çıkartıp kuyumculara ve bankalara vereceği altınlarının kaybolmayacağına, yok olmayacağına ve vatandaşın hiçbir zarara uğramayacağına kim garanti verecektir? Bankalar mı yoksa devlet mi? Garanti verenler sözlerini tutamazlar ise vatandaş zararını hangi yasal yolları kullanarak ve kimden talep edebilecektir?

Yeni açıklanan “Altın Tasarruf Sisteminin” akla getirdiği başkaca riskler şunlar olabilir:

  • Kuyumcu riski
  • Altın toplama ve dağıtım kanalları riski
  • Banka riski
  • Teknolojik altyapı riski
  • Altını alanın altını geri iade edememe riski
  • BDDK’nın belirleyeceği altın fiyatının piyasa fiyatından düşük olması riski

Söz konusu riskler, sistemin doğru çalışmaması, yanlışlıkların yapılması, suistimal yapılması, hırsızlık, dolandırıcılık, sisteme yapılacak siber saldırılar, bilinçli veya bilinçsiz hatalı ölçme, tartma, değerlendirme, sisteme yapılacak bilgi girişlerinde hatalar, yanlışlıklar ve eksiklikler ile toplanan altınların usulsüz veya hesapsız şekilde kullanılması durumu ve benzeri birçok riski akla getirmelidir.

SİSTEMİN HER SAFHASININ BİR BAĞIMSIZ DIŞ DENETİM ŞİRKETİ TARAFINDAN DENETLENİP RAPORLANMASI GEREKLİDİR

Doğabilecek tüm bu riskler düşünülerek sistemin altyapısının sağlam kurulması, sistemde rol alacak aktörlerin güvenilir kurumlardan oluşturulması, sistemin şeffaf çalışmasının sağlanması, toplanan altınların ne zaman, nasıl ve ne şekilde  kullanacağının önceden belirlenmesi ve bu altın kullanım kurallarının yasal sorumlularının belirlenmesi ve uymayanlara  yasal yaptırımların, cezaların konulması, sistemin her safhasının bir bağımsız dış denetim şirketi tarafından sürekli ve adım adım denetlenip raporlanmasına olanak sağlayacak bir denetim ve kontrol mekanizmasının oluşturulması gereklidir.

Soru #5

Vatandaş yastık altındaki altınlarını verir mi

Vatandaşların çoğu altını güvence için satın almıştır. Bazıları da uzun vadeli yatırım amacı ile altın almıştır. Hem güvenilir hem çok likit hem de değeri uzun dönemde arttığı için insanlar altını sever. Bu nedenle vatandaşın yeni açıklanan sisteme evdeki altınlarını getirmeleri için iki önemli hususun gerçekleşmesi gerekir.

Birincisi “Güven” unsurudur. Yeni “Altın Tasarruf Sisteminde” yer alan oyuncuların tümüne halk güvenecek midir?

İkincisi ise evde duran altınların bankada, Merkez Bankasında veya hükümetin belirleyeceği başka bir kurumda durmasının vatandaşa faydası ne olacaktır? Altın değer artışı dışında başka bir menfaat söz konusu olmayacaksa vatandaş altınının evinde veya kasasında durmasını tercih edecektir.

Eğer vatandaşın verdiği altına değer artışı dışında yıllık yüzde 10, yüzde 15 ilave verim sağlanırsa bu durum bazı vatandaşlara cazip gelebilir. Yoksulluğun arttığı, fakirliğin çoğaldığı ve maaşların geçim için yetersiz duruma geldiği bu dönemde ailelerin aylık nakit girdilerine katkı sağlayacak bir faiz getirisi vatandaşa cazip gelebilir. Bu durumda bazı insanlar yastık altı altınlarını bankalara getirebilirler.

Sözün özü, yeni açıklanan “Altın Tasarruf Sistemi” iki ucu keskin bıçağa benzer.

Bir tarafı vatandaşı diğer tarafı da devleti keser.

Bu bıçağı hasarsız kullanmak mümkün değildir.

Bülent Şenver

senver@turcomoney.com 

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası