Son Haberler

Bankacılık sektörü ve yeni umutlar

ekonomide_bizi_neler_bekliyor_2.jpg

Türkiye’nin medarı iftiharı olarak tanımlanan bankacılık sektörü 2012’de nasıl bir tablo ile karşılaşacak?

Türkiye Bankacılık sektörü geçen yılı başarıyla tamamlarken kredi büyümesi yüzde 30 olarak gerçekleşti. Bir önceki yıla göre biraz gerilemiş olsa da munzam karşılıklarının artırılarak ekonomik büyümenin bankacılık sektörü üzerinden yavaşlatılması ve cari açığın daha da yüksek seviyelere çıkmasının önlenmesine yönelik politikanın uygulandığı bir yılda bankacılığın başarılı bir yıl geçirdiği söylenebilir.

Bu yıl ise ekonomik büyümedeki yavaşlama, küresel gelişmelere bağlı olarak artan faizlerin kredi talebinde yarattığı düşürücü etkiler sebebiyle kredi artış hızının yüzde 15 düzeyinde kalacağı düşünülüyor. Geçen yıla göre azalma beklense de geçen yılki büyümenin yüzde 8.5 olduğunu, bu yıl ise Orta Vadeli Büyüme çerçevesinde yüzde 4 büyüme beklendiğini hatırlatalım. Dolayısıyla daha yavaş bir büyümenin olduğu ortamda kredi mekanizmasının yavaşlaması da doğal olarak karşılanıyor.

Sağlam yapı korundu
öncelikle filmi biraz geri sarıp Türk Bankacılık sektöründeki gelişmeleri hatırlayalım. 15 Eylül 2008’de Amerikan Yatırım Bankası Lehman Brothers’ın batışı ile tüm küreye yayınlan ve “Büyük Resesyon” olarak tanımlanan dünya ekonomik krizi döneminde ilk yıl sert şekilde daralsa da sağlam yapısını koruyan Türkiye ekonomisinin bu başarısında temel etmenlerin başında sağlam bankacılık sistemi oldu. Dünya’da devlet desteği almadan ayakta kalabilen sayılı ülkelerden biri olan Türkiye ve bankacılık sektörü ekonomik aktivitelerin tekrar hızlanmasında kilit rol oynadı.

Türk Bankacılık sektörü tüketime ve yatırıma kaynak aktarımını yaparak ekonomik aktivitelerin harekete geçmesine ve ülkemizin gerek 2010’da gerekse 2011’de hızla büyümesinde önemli etki yarattı. Bugüne ve banka genel müdürlerimizin görüşlerine başvurmadan önce geçen yılın sektör açısından nasıl geçtiğini kısaca hatırlayalım. Merkez Bankası tarafından uygulanan ve kredi büyümesini yavaşlatmaya yönelik alınan tedbirler, 2011 yılının ikinci yarısında sektör genelinde etkisini hissettirdi. Hatırlanacağı gibi Merkez Bankası hızlı büyüyen Türkiye ekonomisini bankacılık sektörü üzerinden yavaşlatma tedbirleri almış, munzam karşılıklarını artırmış ve kredi mekanizmasının hızını keserek cari açığın daha da yükselmesini önlemeye çalışmıştı.

Bu gelişmelerin yaşandığı bir yıl olan 2011’de kredi büyümesi nominal olarak yüzde 29.9, reel olarak ise yüzde 17.7 olarak gerçekleşti. 2010’da ise kredi büyümesi nominal bazda yüzde 33.9, reel bazda ise yüzde 25.9 olarak gerçekleşmişti. İki yıl önceki oranları değerlendirirken, 2010 yılının krizden çıkış yılı olduğunu da unutmamak gerekiyor. BDDK’nın raporunda geçen yılki gelişmelere ilişkin, “2011 yılsonu itibarı ile mevcut kredi büyümesinin, finansal ve ekonomik istikrarı zedeleyici olmadığı ve kredi sisteminin etkin işleyişinin devam ettiği söylenebilir” ifadesine yer veriliyor. Dolayısıyla sektörün geçen yılki performansı olumlu olarak değerlendirilebilir.

Hiç kuşkusuz bankacılık sektörü geçen yıl çok daha hızlı kredi büyümesi gösterebilirdi ama bu durumda da cari açık daha yüksek bir düzeye çıkıp ekonomiyi tehdit edebilirdi. Elbette cari açık sorununun bankacılık sektörü üzerinden değil de yapısal önlemler alınarak çözülmesi daha çok arzulanan bir yöntem olmakla birlikte yine de geçen yılın bankacılık sektörü açsından başarılı bir yıl olarak geçtiğini de ifade edelim.

Yavaş büyümeye paralel olarak…
Bu yıl ise Türkiye Bankacılık sektörünün kredi büyümesi ekonomik yavaşlamanın da etkisiyle geçen yıla göre daha yavaş olacağı anlaşılıyor. Ayrıca küresel gelişmelere yönelik artan faizler bireysel kredilere yönelik talebi de zayıflatıyor. 2012 yılının Türk Bankacılık sektörü açısından başarılı geçeceği, bu karşın kredi büyümesinin geçen iki yılın altında kalacağı düşünülüyor.

Türkiye ekonominin bu yılki kredi büyümesinin yüzde 15 düzeyinde olacağı ve oranın da yüzde 4’lük büyüme hedefi ile örtüştüğü belirtiliyor. Bu haberimizde Akbank ve DenizBank’ın genel müdürleriyle konuşarak bankacılık sektörünü, bireysel krediler tarafındaki gelişmeleri ve beklentileri öğrenmeye çalıştık. Ayrıca makro gelişmelere ilişkin olarak da resmi daha net görmeye çalıştık.

Akbank Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge’ye küresel ekonomik gelişmelerin 2012 yılındaki seyrini ve paralel olarak da Türkiye ekonomisinin performansını soruyoruz. Tözge sorumuzu şu şekilde yanıtlıyor:

“Küresel ekonomide toparlanmanın 2011’in üçüncü çeyreğinde yavaşlamaya başlaması 2012’nin ilk yarısı için de ekonomik görünümü etkiledi. Hem gelişmiş hem de gelişen ekonomilerde toparlanma 2012’de yavaşlarken ülkeler arasındaki ayrışma da sürüyor. Bu ayrışma özellikle Avrupa ülkelerinde belirgin. Almanya gibi iç ve dış dengesizlikleri olmayan ülkeler daha iyi bir büyüme performansı sergilerken, kamu borcu ve dış denge problemi yaşayan Avrupalı ülkeler 2012’de daralma yaşayacak. Ancak, gelişmiş ve gelişen ülke otoritelerinin bu yavaşlamaya karşı aldığı önlemlerin 2012’de büyümeyi destekleyeceğini öngörüyoruz. Avrupa Merkez Bankası gerçekleştirdiği likidite operasyonları ile piyasaya fon sağladı ve bölgede olası bir kredi sıkışması olasılığını azalttı. Japon ve İngiliz Merkez Bankaları da son aylarda aktif alımı programlarının kapasitesini artırdı. çin gibi başka büyük gelişen ekonomiler de para politikalarını genişletici adımlar attı. Geniş para politikası ve küresel bol likidite ortamı özellikle Türkiye gibi dinamik gelişen ekonomilere sermaye akımları sağlayarak büyümeyi destekleyecektir. Yurt dışı borçlanmalarda bir sorun yaşanmayacağını değerlendiriyoruz.”

Sonuç olarak küresel gelişmelerin sert şekilde olumsuz tarafa dönmemesi halinde Türkiye ekonomisi daha ılımlı bir büyüme dönemi beliyor. Türk Bankacılık sektörünün ise büyüdüğü, ekonomik büyüme ile paralellik içeren bir kredi büyümesine ulaşacağı tahmin ediliyor.

HABERİN DEVAMI TURCOMONEY‘DE!
TURCOMONEY MAYIS 2012 SAYISI, YAYSAT BAYİLERİNDE!
AYRICA D&R, REMZİ KİTABEVİ, KABALCI KİTABEVİ VE NT MAĞAZALARINDA…

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası