Son Haberler

Dalgalanma sürecek, temkinli olunmalı

FED’den gelecek açıklamalara göre global piyasalarda Eylül ayında da dalgalı seyir sürebilir. Peki dolar, euro, altın ve borsada nasıl bir seyir izlenecek, yatırımcı pozisyonunun ne şekilde almalı?
Son dönemde Suriye ve Mısır’da yaşanan gelişmeler Ortadoğu’daki gerilimi tırmandırırken, krizin büyümesi durumunda güvenli liman olarak görülen altına olan talep daha da artabilir.

Temmuz ayındaki yukarı yönlü seyrini Ağustos ayında koruyamayan global piyasalarda satış baskısının arttığı görüldü. Ağustos ayına FED ve Avrupa Merkez Bankası toplantılarıyla başlayan global piyasalarda gözler, merkez bankalarının kararlarının ardından ABD’den gelecek tarım dışı istihdam verisine çevrildi. FED faiz toplantısı sonrası yaptığı açıklamada 85 milyar dolarlık tahvil alım programının devam edeceğini açıklarken, tahvil alımlarının azaltılmasının başlayacağı tarihle ilgili herhangi bir sinyal vermedi. Avrupa Merkez bankası Başkanı Draghi ise yaptığı basın toplantısında faizlerin uzun süre daha düşük kalacağını, hatta gerekirse daha da düşürülebileceğini belirtti. Merkez bankalarının kararlarının ardından açıklanan ABD tarım dışı istihdam verilerinin beklentilerin altında kalması, FED’in tahvil alımlarını erken azaltmayacağı beklentisini canlandırsa da global piyasalardaki bu iyimserlik, FED yöneticilerinden arka arkaya gelen açıklamalarda, FED’in tahvil alım programını azaltma kararını Eylül, Ekim veya Aralık ayındaki toplantısından birinde alabileceğini belirtmesiyle birlikte törpülendi. Gelişmiş ülke hisse senedi piyasalarında ayın devamında geri çekilmeler yaşanırken, gelişmekte olan ülke piyasalarında da sert hareketler gözlendi.

Ağustos ayına 73,000 seviyelerinden başlayan Borsa İstanbul 100 endeksi, yurt dışında merkez bankalarının kararlarını izlerken, içeride beklentilere paralel gerçekleşen enflasyon verisinin ardından Ramazan Bayramı tatili nedeniyle kısa süreli kapalı kaldı. BİST’in kapalı olduğu günlerde yurt dışında görülen yukarı hareketleri, bayramın ardından 76,000 seviyelerine ulaşarak fiyatlayan BİST’de, yükselişin devamı ise gelmedi. 76,000 üzerini görmesi sonrasında endeks, yurt dışı piyasalardaki satış baskısının yanında içeride PPK toplantısı, dışarıda ise ayın 20’sinde açıklanan FED toplantı tutanakları öncesinde kazançlarını geri vererek 70,000 puana geri çekildi. Para Politikası Kurulu olağan toplantısında faiz koridorunun üst bandında 50 baz puanlık bir artırım gerçekleştirdi. Ancak faiz koridorun üst bandındaki artışı yeterli görmeyen piyasalarda gösterge faizler çift hanelere yükselirken, dolar kuru 2 TL seviyelerini aştı ve Borsa İstanbul ise 66.000 puana gerileyerek yılın en düşük seviyelerini test etti. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başcı’nın ayın son haftasında yaptığı açıklamalarda yılsonuna kadar faiz artışının yapılmayacağının sinyalini vermesi sonrasında faizler tekrar tek hanelere gerilerken kur tarafındaki hareketlilik ve hisse senedi piyasalarında satışlar hızlandı.

Gündemin odağında yer alan dolar kurunun seyrini bu noktada detaylandırmak faydalı olacak. özellikle bölgede gerginliğin yükselmesi neden iyle gelişmekte olan ülke para birimlerinden daha olumsuz bir tablo sergileyen TL’nin değer kaybına bağlı olarak hızlı bir çıkış gerçekleştiren dolar kuru 2 TL seviyesini aşarken Merkez Bankası’nın daha etkin hareket etmeye başlamasına neden oldu.
Nitekim gerek döviz satım ihaleleri, gerekse açıklamalarıyla piyasaları dengelemeye çalışan Merkez Bankası, bu hamlelerinin yetersiz kalması sonrasında doğrudan seviyeye odaklı hareket edeceğinin sinyalini verdi. Yılsonu için açıkça 1,92 seviyesini belirten ve dövizi hareket ettirmek için elinde yeterli aracın bulunduğunu açıklayan Başçı’nın ifadeleri bu nokta için net bir tavır olarak görüldü. önümüzdeki dönemde Merkez Bankası’nın daha aktif rol aldığı bir döviz piyasası görülebilir. özellikle 2 TL psikolojik seviyesi yakından izlenmeli. Bu noktanın üzerinde uzun süre kalınması seviyenin kalıcı hale gelmesine neden olabilir.

Ağustos ayına bakıldığında FED‘in tahvil alım programına dair gelişmelerin piyasalarda panik yarattığı görülüyor. özellikle ABD‘de açıklanan konut, imalat, istihdam ve enflasyon gibi önemli verilerin beklentilerden olumlu açıklanması da bu durumu destekliyor. Nitekim 21 Ağustos tarihinde yayınlanan FED‘in toplantı tutanaklarında; ABD‘de makro ekonomik verilerin bu şekilde açıklanmaya devam etmesi durumunda 2013 yılında tahvil alımının azaltılabileceği ve 2014 yılında bitirilebileceği belirtilmişti. Bu noktada FED‘in genişlemeci politikayı sonlandırmak adına panik havasını azaltmak için ortam hazırladığı gözleniyor. 18 Eylül‘de FED yeniden toplanacak. Bu toplantıda genişlemeci politikaya dair gelişmeler piyasalarca dikkatle izlenecek. Verilerin bu şekilde açıklanmaya devam etmesi durumunda FED’in tahvil programına yönelik endişeler artabilir. Bu da doların, euro karşısında değerlenmesine neden olabilir.

Temmuz ayında yaklaşık 100 dolar değer kazanan altının onsu 1200’lerden, 1300’lü seviyelere ulaştı. Bunda esas olarak FED’in parasal genişlemeyi ne zaman sonlandıracağının belirsizliliğini koruması etkili oldu. Bilindiği gibi FED, aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımlarını bu yıl azaltıp, 2014 yılında da sonlandırmayı planlıyordu. Ancak alımların ne zaman azaltılacağının kesinleşmemesi, altına talebi artırdı ve fiyatları 1400 seviyesine yaklaştırdı. Bunun yanı sıra Dünya Altın Konseyi’nin yayınladığı rapora göre Hindistan ve çin’de altın satışları bu yıl 1000 tonun üzerinde olması beklenmekte. Bu sebeple Asya’da altına olan fiziki talebin artması da altına alım getiren bir başka faktör oldu. Bu gelişmeler kısa vadede altın için olumlu olsa da, orta vadede fiyatların geri çekilme olasılığını artırıyor. önümüzdeki ay yapılacak olan FED toplantısında parasal genişlemeden çıkış ile ilgili alınacak kararlar oldukça önem arz ediyor. Buna göre varlık alımlarının azaltılmaya başlanması durumunda altında tekrar 1350 seviyesi test edilebilir. Bu seviye kırılırsa eğer 1285 seviyesi güçlü destek konumundadır. öte yandan son dönemde Suriye ve Mısır’da yaşanan gelişmeler Ortadoğu’daki gerilimi tırmandırırken, krizin büyümesi durumunda güvenli liman olarak görülen altına olan talep daha da artabilir. özellikle ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, Suriye’nin kimyasal silah kullandığına yönelik açıklamaları ve diğer ülkeleri müdahaleye çağırması, altını 1400’ün üzerine taşıyarak bunun sinyalini verdi. Kısa vadede krizin daha da artması muhtemel olduğundan altında 1450 ve 1520 seviyeleri hedeflenebilir.

Eylül ayında piyasaların gündemini FED’in tahvil alımlarına ilişkin kararı, büyüme ve tarım dışı istihdam verileri belirlemeye devam edecek. Olası tahvil alımlarında bir azaltmaya gidilmesi halinde Eylül ayında global hisse senedi piyasalarında aşağı yönlü sert fiyatlamalar görebiliriz. Gelişmekte olan ülke piyasalarında ise bu fiyatlamaların gelişen piyasalara göre daha da sert gerçekleşmesi, faiz ve kur tarafında da oldukça dalgalı hareketlere yol açacağı beklenmeli. Eylül ayında FED’in tahvil alımlarında azaltmaya gidilmemesi durumunda ise global piyasalarda Ağustos ayında yaşanan kayıpların geri alınmasının gündeme gelebileceğini düşünüyoruz.

Yurt dışında FED’in yapacağı açıklamalara, yurt içinde ise özellikle kur tarafında yaşanacak gelişmelere odaklanmasını beklediğimiz Borsa İstanbul’un Eylül ayında da oldukça dalgalı bir seyir izlemesini bekliyoruz. Yatırımcı açısından ise yurt içi para ve sermaye piyasalarında olası sert hareketler gözönünde bulundurularak, temkinli tavrın korunması gerektiğini düşünüyoruz.

Osman Göktan
Şeker Yatırım Genel Müdürü

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası