– İster komplo teorilerinde, ister gerçekte dünyanın en değerli bazı para birimlerini basma “imtiyazını” elinde tutanlar, reel sektör şirketlerini, doğal kaynakları da ‘”kontrolleri altına” aldılar. Para, yatırım, doğal kaynaklar, ham maddeler, üretim araçları ve medya ile tüketiciler “topluca ele geçirildi”. Oysa hikaye basit başlamıştı : Savaş çıkart, lejyoner asker kirala, silah sat, bunları borç olarak finanse et.
– 21. Yüzyılla beraber “girişimci zihinler” de bir “abluka” ile kuşatıldı. Girişimcilik ekosistemi “çok parçalı” ve faydalı bir “puzzle zinciri” olarak tasarlandı. Türkiye “exit tuzağı”nı, girişim ekosisteminin sosyolojisinde dindirmeli, fikir sahibinin tam çıkışının doğru olmadığını zihinlere yerleştirmelidir. Sermaye Piyasası Kurumu ve teknoparklar, üniversitelerdeki iş ve girişim kulüpleri, çeşitli mesleki eğitim kurumları, bu zihinsel dönüşüm için ortak bir vizyon geliştirmelidir.
Bir “değişim aracı” olarak, trampa ( barter veya takas ) yerine kolaylaştırıcı olmak üzere para icat edildi. Anadolu ve geniş anlamda Mezopotampa topraklarında tarihteki ilk yazılı anlaşma yapılmasıyla (Kadeş) ile hukukun, parayı Lidya’lıların bulmasıyla da ekonominin çapı ve yönü değişti.
Değerli madenler ( altın ve gümüş öncelikle ) güçlü konumunu sürdürmekle beraber, madeni, altın, gümüş ve kağıt para ile insanlık ‘ dijital varlıklara’ ( coin, token vb ) ulaştı. Para taşınabilen, tasarruf yoluyla depolanabilen, pasif yatırım aracı olarak kullanıldı. İnsanlar, ülkeler görünürde hangi ideoloji, inanç , değere bağlı olsa dahi tarih boyunca hep daha fazla ‘ varlık ‘ için mücadele etti, kan döktü, hatta vahşetlere imza attı.
Şimdi insanlık öncelikle “regüle” ( kurallara bağlanmış ) finans kurumları (bankalar, yatırım bankaları, factoring, leasing), para ve yatırım piyasaları (borsalar, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, yatırım fonları) ile parasını, varlığını yönetti.
PARA, ÜRETİM ARAÇLARI, MEDYA VE TÜKETİCİLER TOPLUCA ELE GEÇİRİLDİ
İster komplo teorilerinde, ister gerçekte dünyanın en değerli bazı para birimlerini basma “imtiyazını” elinde tutanlar, reel sektör şirketlerini, doğal kaynakları da ‘”kontrolleri altına” aldılar. Para, yatırım, doğal kaynaklar, ham maddeler, üretim araçları ve medya ile tüketiciler “topluca ele geçirildi”. Oysa hikaye basit başlamıştı : Savaş çıkart, lejyoner asker kirala, silah sat, bunları borç olarak finanse et. Geldiği nokta artık diş macunundan uranyuma, ormandan suya, yazılımdan hacker ve trol kontrolüne herşeyi kapsar durumdur.
Bu çağda özellikle 21. Yüzyılla beraber “girişimci zihinler” de bir “abluka” ile kuşatıldı. Girişimcilik ekosistemi “çok parçalı” ve faydalı bir “puzzle zinciri” olarak tasarlandı : Tohum ( seed), melek yatırımcı ( angel investor ), kitle fonlaması ( crowd funding ), yatırım turu ( investment round ), girişim sermayesi fonu ( venture capital ), fon .
BİR HAYAL İLE İŞE GİRİŞEN PROJE SAHİBİ, GİRİŞİMCİYE DÖNÜŞÜR
Bir hayal ile işe girişen proje sahibi girişimciye dönüşürken, bütün bu sürecin ilk anında, henüz yatırım kaynağını bulmadığı, pazarda test etmediği, ne sonuç alacağını bilmediği hayalini “exit planın var mı ?” sorusuna cevap verecek bir içsel hazırlık ve psikoloji ile yola çıkar oldu. Üstelik bu “exit” ( çıkış ), kişinin başardığı projesinden adeta “kaçış” gibi değil de bir büyük “parlak sonuç” gibi ruhlara dahi teneffüz ettirildi. Bugün dünyada neredeyse her hayal projeye dönüşürken “önce onu üreten zihinde çoktan satılmış” halde oluyor.
İflah olmaz bir girişimci olarak ben bunu bir annenin hamile kaldığı an, doğacak çocuğunu evlatlık vermesiyle neredeyse “eşdeğer” sayıyorum.
Ayrıca ülkeler, vatandaşlarının, gençlerinin fikirlerini ilk andan itibaren “exit” saplantısı ile nihayetinde küresel fonlara kaptırdıklarında “girişim çoraklığı” sürecini açıyorlar, “başardınız” diye pohpohlananlar adeta Afrika’da asırlarca yapılan sömürünün güncel ve çağdaşına maruz kalıyorlar.
ZİHİNSEL DÖNÜŞÜM İÇİN ORTAK BİR VİZYON GELİŞTİRİLMESİ ŞART
Türkiye “exit tuzağı”nı, girişim ekosisteminin sosyolojisinde dindirmeli, fikir sahibinin tam çıkışının doğru olmadığını zihinlere yerleştirmelidir. Türkiye bugün bir çok alanda “zihinsel perspektif” ortaya koyuyor. Exit yerine “share it !” ( paylaş ) ideali kökleştirmelidir.
Sermaye Piyasası Kurumu ve teknoparkların, üniversitelerdeki iş ve girişim kulüplerinin, çeşitli mesleki eğitim kurumlarının bu zihinsel dönüşüm için ortak bir vizyon geliştirmesi şarttır.
Dijital emperyalizm çağında halen zihindeki fikri dahi doğarken “kaybeden kişi” ve ülke ne tam bağımsız, ne de hakkı olduğu derecede zengin olamaz.
No exit ! Just share it!
Av. Osman ATAMAN
Ataman Holding Yönetim Kurulu Başkanı
ataman@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.