Son Haberler

KDV iadesinde kalıcı çözüm nasıl sağlanır?

1985 yılında yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Kanunu, geçen süre içinde muhtelif değişimlere uğradı. Başlangıçta sadece ihracat ve bazı faaliyetlerde KDV iadesi söz konusu iken zamanla istisnaların kapsamı genişletildi, ayrıca indirimli orana tabi ürünler ve hizmetler için de KDV iadesi yapılabilir hale geldi.

Düzgün çalışan üretici firmaların mal ve hizmet alımlarından doğan KDV iadelerinden mahsupların kapsamına; vergiler, sigorta primleri ve ithalde alınan vergilere ilaveten geçmişte olduğu gibi doğal gaz, elektrik, akaryakıt alımları ile grup şirketlerinin vergi/sigorta primi borçlarının da eklenmesi yerinde olacaktır.

KDV iadeleri zaman zaman gündeme geliyor; özellikle de devir KDV tutarlarının biriktiği, iadelerin aksadığı dönemlerde daha fazla dillendiriliyor. Birikim ya da aksama olması; finansmana erişimin kısıtlı, finansman maliyetlerinin arttığı dönemlerde (potansiyel) KDV alacaklısı firmaların şikayetlerinin de artmasına yol açıyor.

Kamu finansmanının ve hazine nakit dengesinin rahat olmadığı dönemlerde, doğal olarak iade ödemeleri de yavaşlıyor. 1990’lı yıllarda Gelir İdaresinde hayali ihracatta haksız vergi iadelerinin takibinden ve KDV’den sorumlu olduğum dönemden başlayarak, KDV konusundaki gelişmeleri biraz daha yakından takip ediyorum.

Kayıt dışı ekonominin varlığı ile sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlemenin önlenememiş olması yanında önceki aşamalarda ödenmesi gereken vergilerin Hazine’ye intikal etmemiş olabileceği endişesi; Gelir İdaresinin, KDV iadelerinin hızlandırılması ile biriken devir KDV tutarlarının eritilmesine dönük kolaylaştırıcı düzenleme taleplerine ihtiyatlı bakmasına neden oldu.

KDV İADELERİNİN KAPSAMI ZAMAN İÇİNDE GENİŞLETİLDİ

1985 yılında yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Kanunu, geçen süre içinde muhtelif değişimlere uğradı. Başlangıçta sadece ihracat ve bazı faaliyetlerde KDV iadesi söz konusu iken zamanla istisnaların kapsamı genişletildi, ayrıca 5035 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle (2004 yılı başından itibaren) indirimli orana tabi ürünler ve hizmetler için de KDV iadesi yapılabilir hale geldi.

İstisnalarda olduğu gibi; indirimli orana tabi mal ve hizmetlerin kapsamı da (özellikle pandemi döneminde) genişlemiş olması, indirimli oran kategorisinde iade taleplerinde artışa neden oldu.

1980’li yıllarda nakdi ödenen (ihracat tutarına göre değişen oranlarda) vergi iadeleri ile navlun destekleme primlerinin cazibesi; çok sayıda incelemede yapılan tespitlere göre hayali ihracat girişimlerinin ve haksız taleplerin/ödemelerin artmasına neden oldu.

Gelir İdaresi o dönemi hiç unutmadı, o dönemde yaşananlar KDV iadeleriyle ilgili yapılan düzenlemelerde bir şekilde etkisini sürdürdü. Buna rağmen Gelir İdaresi, HİS sertifikası ile teminatsız/raporsuz/incelemesiz KDV iadelerinin hızlandırılması; İTUS sertifikası ile de indirimli teminat uygulamalarını devreye alındı.

MAHSUBEN İADELERDE TERSİNE BİR YAKLAŞIMLA MAHSUPLARIN KAPSAMINI DARALTAN DÜZENLEMELER YAPILDI

Ancak nakdi iade tarafında bir taraftan kolaylaştırıcı bu uygulamalar devreye alınırken, diğer taraftan mahsuben iadelerde tersine bir yaklaşımla mahsupların kapsamını daraltan düzenlemeler yapıldı.

Oysa başlangıçtan itibaren mahsuben iadelerin kapsamının genişletilmesinin gerekçesi; üretimleri ve üretim girdi alımlarının gerçeği yansıttığı kabul edilen ve hayali ihracat yapma ihtimali olmayan (yada çok düşük olan) üretici firmaların ödemelerine aracılık ederek, bekleyen iade taleplerinin işletmelerde yol açtığı finansal yükü hafifletmekti.

Bu amaçla vergi, sigorta ve ithalde ödenen vergilere ek olarak kamu şirketlerinden yapılan elektrik ve doğal gaz alımları için yapılan ödemeler, grup şirketleri ile mal ve hizmet alınan şirketlerin vergi borçlarına mahsup yapılabilir hale gelindi.

KDV’DEN İSTİSNA EDİLEN TESLİMLER

KDV Kanununun 32’inci maddesinde, indirim fazlası olup işlemin gerçekleştiği dönemi takip eden iki yıl içinde talep edilmesi halinde KDV iadesine konu edilebilecek işlemler şunlardır.

  • Mal ve hizmet ihracatı (Md:11)
  • KDV Kanunu madde 13’te; taşımacılık, taşıma araçları, kıymetli madenler, teşvikli yatırımlar, savunma sanayi, lisanslı depoculuk, tarımsal ürünler, yabancıya konut satışları, OSB’lerde altyapı yatırımları, teknoloji bölgelerine makine teçhizat teslimleri, eğitim, sağlık, kitap/yayın teslimlerinin yer aldığı faaliyetlerle ilgili 16 fıkrada sayılan mal ve hizmetler
  • Uluslararası taşımacılık (Madde:14)
  • Diplomatik istisnalar (Madde:15)
  • Engelliler için araç, gereç, özel program teslimleri (Madde:17/4-s).

İNDİRİMLİ KDV ORANINA TABİ TESLİMLER

KDV Kanununu 29/2’inci fıkrasına göre, KDV oranı indirilen mal ve hizmet teslimlerinin indirilemeyen kısmı, tıpkı istisna edilen teslimlerde olduğu gibi nakden yada mahsuben iade edilir. İndirimli oranda KDV’ye tabi mal ve hizmet teslimleri;

  • %1 oranda vergiye tabi olanlar, (20+21=) toplam 41 fıkrada uzun bir listede,
  • %8 oranda vergiye tabi olanlar, yine 38 fıkrada uzun bir listede, çok sayıda olup tek tek sayıldı.

MAHSUP KAPSAMININ GENİŞLETİLMESİ ÖNERİSİ

KDV iadelerinde; bir yandan artan ihracatımız ve ihracatçı firma sayısı ile ihracat dışında kalan iade hakkı doğuran istisna faaliyetlerin yanında; indirilmiş orandaki mal ve hizmet teslimlerinin kapsamının sektör ve ürünler bazında artırılmış olması doğal olarak yıllar itibariyle KDV iadesi taleplerinde geometrik artışa neden oldu.

Bu nedenle KDV iadelerinde konjonktürel olarak yaşanan aksamalar ile devir KDV birikimi, işletmeler açısından finansman sorununa dönüşebiliyor. Ayrıca hem idare hem de işletmeler bakımından teminat, inceleme, YMM raporu vd külfetlere ek olarak alt firma problemlerinin yol açtığı muhtelif sorunlar da yaşanıyor.

Oysa düzgün çalışan üretici firmaların mal ve hizmet alımlarından doğan KDV iadelerinden mahsupların kapsamına; vergiler, sigorta primleri ve ithalde alınan vergilere ilaveten geçmişte olduğu gibi (KDV kanunundaki düzenlemelerin çerçevesine uygun olarak) doğal gaz, elektrik, akaryakıt alımları ile grup şirketlerinin vergi/sigorta primi borçlarının da eklenmesi yerinde olacaktır.

Üstelik mahsupların kapsamının bu çerçevede genişletilmesiyle; kayıt dışılığı ve sahte belge düzenlemeyi/kullanmayı alışkanlık haline getiren firmalar kendiliğinden kapsam dışında bırakılmış oluyor.

Adnan YILDIRIM 

Ekonomi Bakan Yardımcısı (2014-2015)

Türk Eximbank Genel Müdürü (2016-2019)

yildirim@turcomoney.com

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası