Son Haberler

Türkiye ekonomisi ne kadar güçlü?

Parasal ve finansal göstergelerinde iyileşme devam ediyor. Peki Cari açığın dış şoklara karşı dayanaklılığı arttı mı? Türkiye’deki iç talepteki mevcut seviye aşırı kredi talebiyle mi besleniyor? Borç yapısında bir bozulma meydana gelebilir mi? İşte cevapları…

Finansal ve mali politikalardaki yerinde sıkılaştırmalar, büyüme oranlarının hala pozitif olması, yeni istihdam olanaklarının yaratılması, bankacılık ve finans sektörlerinin sağlamlığı, kamu dengelerinin ekonomi üzerinde yük olmaması gibi makro pozisyonlar küresel yatırımcıların ilgisini çekiyor.

Ekonomideki soğutma ve iniş süreci temel dengesizlikleri yumuşatıyor hatta düzeltiyor. Türkiye’nin güçlü kamu sektörü finansal yapısının bu şekilde sürdürülmesi, politika yapıcılarına ve hükumete, küresel genel gidişata karşı üretilecek politikalar için geniş manevra alanı sağlayacak. Bu açıdan mevcut politika bariyerlerini, bütçe hedeflerini ve para politikasındaki sıkı duruşu devam ettirmek kritik öneme sahip. Diğer taraftan 2012 yılında siyasi risklerin öneminin bir miktar daha fazla arttığını ve berberinde Türkiye’nin kırılganlığını da artırdığını görüyoruz.

Cari açığın yönetilebilirliği kolaylaştı
Cari açığın kritik önemi hala devam etmekle birlikte, ekonomik açıdan sürdürülebilirliği ve dış şoklara dayanıklılığı bir miktar arttı. Zira ödemeler dengesinin her iki tarafı da yapısal değişim süreci içerisine girdi. Türkiye ithalatının finansmanını 2011 ve öncesinde en fazla portföy yatırımları yoluyla sağlanan döviz girişleriyle yaparken, 2012 Mayıs ayı itibariyle ithalatın finansmanını borçlanma yoluyla sağlanan dövizlerle yaptı. Bu yapısal bir dönüşüm olup, cari açığın yönetilebilirliği daha da kolaylaştı ve kısa dönemli dışsal şoklara karşı kırılganlığı azaldı.

İç talebin nedeni aşırı kredi artışı değil
Türkiye’deki iç talepteki mevcut seviye aşırı kredi talebiyle beslenmiyor. Kendi iç dinamiklerine göre hareket etmesi büyümenin sürdürülebilir olmasını kolaylaştırıyor. Şayet kredi büyümesi % 20’lerin üzerine çıkmaz ise Türkiye’deki büyümeyi %3.5’larda öngörüyoruz. Ancak, küresel fonların Türkiye’ye akması halinde kredi büyümesi iyice artabilir. Bu da cari açık riskini biraz daha artırır.
Bütün bunlar Bölgedeki sorunların daha da derinleşmesi olasılığını canlı tutuyor. Enerji fiyatları üzerinde talep yönlü bir baskı olasılığı zayıf. Zira gelişmiş ülkelerde talep baskısı henüz yok. Ancak, arz yönlü bir baskı olasılığı var.

Bu baskı devam ederse Türkiye’nin enflasyon riski ve cari açık riski biraz daha artar. Ayrıca, bütçe dengelerindeki bozulma riski de fiyatlar üzerinde baskı yaratabilir. Disipliner ve ihtiyatlı maliye politikasının sürdürülmesi ekonomi sağlığı için kritik öneme sahip. Hatta para politikasından daha da önemli hale geldi. Tasarruf açığını azaltıcı yapısal reformlar bu dönemde önemi arttı.

Borç yapısında bir bozulma meydana gelebilir mi?
Bütçe’nin 2011 yılında gösterdiği performansın aynı şekilde sürdürülebilir olmadığını 2012 yılı başında söylemiştik. Nitekim gelişmeler de bunu teyit ediyor. Bütçe dengesi geçen yıl ilk 6 ayda % 1,96’lık fazla (pozitif balans) verirken 2012 yılı ilk altı ayında % 4,13 oranında negatif balans verdi. Bütçenin gelir kısmı % 11 oranında artış gösterirken gider kalemleri % 17,92 oranında arttı.

Yani gelirlerdeki artış gider artışlarının altında kaldı. Vergi gelirleri mutlak miktar olarak % 6,89 luk artış gösterdi ama toplam gelirler içerisindeki pay % 84.02 den % 80.89 oranına geriledi. Dolayısıyla vergi gelirlerinde nispi bir düşüşten bahsedebiliriz. örneğin beyana dayalı kurumlar vergisi miktar olarturkiye_ekonomisi_ne_kadar_guclu.jpgak düştü. Giderlerde ise, cari transferler ve personel giderleri baskısını yükseltti.

Bütçe bozulmasında kamu personeline verilen zamların da etkisiyle Personel giderleri, Cari Transferler içerisinde yer alan sosyal güvenlikteki yapısal açığın finansmanı en etkili kalemleri başta olmak üzere bilumum hazine yardımları Ayrıca, KİT’lere verilen borçlar, faiz giderlerindeki miktarsal artışlar, mahalli idarelerin paylarında da önemli artışlar oldu. Sonuç olarak bütçenin hem gelir tarafında hem de gider tarafında hedefler açısından ilave negatif sapmalar bekliyoruz. Bu sapmaların seviyesi maliye politikalarının revize edilmesini gerektirip gerektirmeyeceğine karar vermek için henüz erken, gelişmeleri biraz daha izlememiz gerekecek.

Ancak, bütçe sapmalarının maliye politikalarını hiç değiştirmeyeceğini beklemek matematiksel olarak doğru değil. Mutlaka değiştirecek. Ekonomik aktivitelerin yavaşlamasına bağlı olarak bozulan bütçedeki bozulma 2012 yılının ikinci yarısından sonra daha aratacak. Bu bozulmaya bağlı olarak kamu borçlanma dengeleri de olumsuz etkilenebilir.

Döviz kurunun seviyesi iktisadi temellerle uyumlu mu?
2012 ilk iki çeyreğinde, cari işlemler dengesindeki iyileşme sürdüğüne ve net ihracatın büyümeye katkısının belirgin şekilde arttığına bakılır ise, bu sorunun yanıtı “evet” olarak görünüyor. Ancak, bu aşamadan sonra bu kur seviyesinin sürdürülebilirliğine küresel fonların gelişimi karar verecek. 2011 son çeyreğinden bu yana TCMB fiyat istikrarını ön plana çıkarttı. Faiz koridorunu yukarı doğru genişleterek parasal sıkılaştırmayı artırdı.

Kredi artış hızının iyi kontrol edilmesi, döviz kurunun oynaklığının azaltılması, küresel sermayelerin gelişmekte olan ülkelere tekrar yönelmesi, emtia fiyatlarının düşmesi gibi gelişmeler enflasyon belirsizliğini de azalttı. Dolayısıyla Türkiye’de risk algılamaları iyiye doğru gidiyor. Ancak, belirli bir toparlanmaya rağmen enflasyon riski halen devam ediyor.

Kredi artış hızları önceki dönemlere göre daha düşük. Petrol ve işlenmiş gıda fiyatlarındaki olumlu gidişin ve döviz kurlarındaki artış hızının kesilmesinin etkisiyle Enflasyon % 8.9 civarında oluştu.
Yurt içi nihai talebin fiyatlar üzerindeki baskısı da azaldı. Küresel büyüme görünümünün daha da zayıflaması Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için ilave makro finansal riskler üretecek. Kısa vadeli sermaye akımlarında yaşanabilecek artış, hızlı kredi genişlemesi ve yerli para üzerinde oluşabilecek değerlenme baskısı ekonomideki dengelenme eğilimini yavaşlatabilir veya bozabilir.

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası