Son Haberler

TÜRKİYE, AB İÇİNDE YER ALMALI

Evsen Şirketler Grubu Başkanı Ali Evsen, Azerbaycan‘a ilk giren işadamları arasında yer aldı. Başta 1.500 araçlık taksi filosu, AVM ve Otel projeleri, elektronik ve beyaz eşya fabrikaları olmak üzere pek çok sektörde ilklere imza attı. Binlerce insana istihdam imkânı sağladı. Yardımsever kişiliği sebebiyle, onu yakından tanıyanlar, kendisi için ‘Fakirler babası Ali Evsen‘ deyimini kullandılar. Ali Evsen, daha sonra yatırım halkasını Balkanlara, Ortadoğu‘ya, Rusya‘ya ve Avrupa‘ya kadar genişletti.

Halen İspanya‘nın başkenti Madrid‘de yaşayan Ali Evsen, hayatını anlatan 3 ciltlik bir kitap yazıyor. Kitabın ilk cildi önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak. Bu ilk bölümde iş hayatıyla ilgili ilginç sırlar anlatan Ali Evsen, iş hayatının zorluklarını, başarılı olmanın püf noktalarını ilginç örneklerle dile getiriyor. Kitabın ikinci bölümü ise tamamen Azerbaycan hatıralarına ayrılmış durumda. Azerbaycan denildiği zaman çoğu zaman duygulanan ve gözleri dolan Ali Evsen, bu kardeş ülkede geçen 25 yılın acı-tatlı hatıralarını adeta bir fil şeridi gibi anlatıyor. Madrid‘de ünlü ve etkin insanların yaşadığı bir bölgedeki lüks evinde gazeteci-yazar Seyfullah Türksoy‘un sorularını cevaplayan Evsen şirketler Grubu Başkanı, Avrupa Birliği‘nden Rusya krizine, Ortadoğu‘daki gelişmelerden Azerbaycan‘daki kalkınma hamlesine kadar pek çok konuda ilginç analizler ve tespitler yapıyor.

Ali bey, birkaç yıldır Madrid‘de yaşıyorsunuz. Son yıllarda da Avrupa‘nın pek çok ülkesinde bir ekonomik krizden söz ediliyor. Bazı ülkelerde de bu krizin etkilerini net ve çok bariz bir şekilde görüyoruz. Şu anda Avrupa‘ya baktığımızda Avrupa‘da yaşayan bir iş adamı olarak ekonomik durumu nasıl görüyorsunuz?

Ekonomik kriz dünyayı bayağı etkiledi. Herkes bu ekonomik krizin kısa süreceğini düşünüyordu, bu sebeple çok ehemmiyet vermediler. Sizinle yaptığımız bundan önceki röportajda -herhalde 2 yıl kadar oldu- o röportajda aynı soruya yakın bir soru sormuştunuz. Ben dedim ki; 2015‘in sonuna kadar ekonomik kriz devam edecek ama ekonomik krizin bitmesine sebep olacak. Fransa‘daki ve çin‘deki krizin bitmiş olması lazım. Avrupa‘daki krizin bitmesi Fransa‘ya bağlı, Dünyadaki krizin bitmesi çin‘e bağlı. Bunlar hala kendisini göstermedi. Göstermediği için de kriz bitti veya bitiyor diye bir yorum yapmak biraz yanlış olur.

Avrupa‘nın lokomotifi Fransa, dünyanın lokomotifi çin diyorsunuz. Neden Fransa ve çin?

Avrupa‘nın lokomotif ekonomileri var. Onlardan bir tanesi de Fransa. Fransa‘nın aşırı sosyal harcamaları var. Bu da yıllarca devleti sıkıntıya sokacak boyutlarda, çünkü rakamlar çok büyük. Ekonomisi ondan daha küçük olan Yunanistan gibi, İtalya gibi, biraz daha büyük İspanya gibi. Burada etkisini çabuk gösterdi. Bunların ekonomisinin düzelmesini beklemeden Fransa bunu herhalde açmak veya açıklamak durumunda kalmadığını düşünüyorum ben.

çünkü böyle bir şey olursa aşırı bir dengesizlik meydana gelebilir. Ekonomi tam kırılgan boyuta gelebilir. AB’de dağılmalar olabilir. Belki de bundan dolayı ekonominin nerede hastalandığı ve hastalığının ne olduğunun tespiti hala yapılamadı. Bence bilinmekte ama açıklanmadı. Bu açıklandığı zaman inanıyorum ki Avrupa daha dinamik bir şekle gelecek. Aslında ekonominin bu sıkıntının esas kaynağı zenginliğin artık ortada olmaması. Artık zenginlik bitti dünyada. Aşırı bir para çokluğu, aşırı bir iş hacmi, gelir kaynakları artık yok. İnsanların bunu anlaması ve kabul etmesi lazım.

Avrupa Birliği bu hali ile daha ne kadar devam edebilir?

AB’nin başka seçeneği yoktur. Bu, AB’nin üslubuna, kuruluş maksadına, kuruluş felsefesine ayrılma uygun değil. Avrupa Birliği‘nin daha da sağlamlaşması, daha da köklü sağlam temellere oturması için, hem bu aşırılığı önlemek, hem de birbirlerine kenetlenmeleri çok önemli.

TüRKİYE‘NİN AVRUPA BİRLİĞİ‘NİN İçİNDE OLMASI LAZIM

Şu aşamada Türkiye için AB’nin bir anlamı kalmış mıdır sizce? Türkiye‘nin Euro Bölgesine girmesi ülke ekonomisi için çok önemli midir?

AB’ye girmeyi sadece bir hat üzerinde düşünmek doğru değil. AB, çok büyük bir medeniyet, çok büyük bir kültüre ve geleneğe sahip. İçerisinde çok zengin bir yapıyı barındıran bir topluluk. Türkiye sadece ben oraya girdim, ben malımı satacağım veya onların malını ucuza alacağım veya benim malım oraya ucuza gidecek diye düşünmemeli. AB’den alacak şeylerimiz çok fazla. AB’nin kökleşmiş bize örnek olacak ve bizim onlara vereceğimiz çok şeylerimiz var. Son hadiseler gösterdi ki, Türkiye‘nin Avrupa Birliği‘nin içinde olması lazım. Fransa‘daki son olayları gördünüz. İslam toplumunun, Müslüman topluluğun Avrupa‘dan ayrı olması mümkün değil.

Azerbaycan‘a ilk giren iş adamlarından birisiniz. 90‘lı yıllarda girdiniz ve orada sıra dışı işler yaptınız… Biraz o yıllara döner misiniz? Azerbaycan‘ı neden tercih ettiniz. Daha sonra Ortadoğu‘ya nasıl açıldınız? Biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?

Azerbaycan‘ın adını andığım zaman ben çok duygulanıyorum. Belki de her Türk vatandaşının hissiyatı. Bu duygulanmak benim elimde değil.

Hayatımın en önemli yılları, bugün 25 yıl tamam oldu. Azerbaycan her şeyi ile güzel bir ülke. Azerbaycan yeni kurulmuş, birçok sıkıntıları kısa zamanda atlatmış belki de diğer ülkelerin bu kadar kısa zamanda erişemeyeceği bir seviyeye erişti. Azerbaycan çok önemli bir yapıya sahip oldu. 2004 yılıydı Sayın Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev yeni bir karar kabul etti. Dedi ki 600 bin işyeri açalım. İnsanlara yeni bir umut yeni işyerleri yaratalım ve Azerbaycan‘ı sadece Bakü olarak değil de Azerbaycan‘ın her köşesini geliştirelim. Ben de o zaman Sayın Cumhurbaşkanıma dedim ki: “İzin verirseniz ben Şamahı’da fabrikalar kurmak istiyorum. Dedi ki fabrika nasıl kuracaksın? Ne tren yolu var, ne doğru dürüst yolu var. Yani demir yolu yok, havaalanı yok hiçbir ulaşım yok. Lojistik olarak bu verimli olacak mı? Dedim, olacak inşallah. 2004 veya 2005 sonuydu tam hatırlamıyorum ilk fabrikamızı orada açtık. çok gururlandım. Bizzat kendisi gelip açılışını yaptı. Teşekkür etti… Ben bugün gururla diyebilirim ki Azerbaycan‘da birçok ilk işi ben yaptım. Bazı insanlar bunu duyduklarında sevinseler de sevinmeseler de bu böyle.

öNüMüZDEKİ 5 YILDA çOK BüYüK SORUNLAR YAŞANABİLİR!

Sizin öngörülerinizin pek çoğunun gerçekleştiğini görüyorum. Putin‘in öncülük ettiği Orta Asya ülkelerini de kapsayan bir Avrasya Birliği projesi var. Onunla ilgili çalışmalar sürüyor. Bir de son zamanlarda Kırım‘ın işgali ile ona bağlı olarak gelişen Rusya krizi var. Rusya ekonomisinde ciddi bir kriz yaşanıyor. Siz Avrasya Birliği‘nin geleceğine nasıl bakıyorsunuz? Bu oluşum gerçekten dünyadaki dengeleri etkiler mi?

Temennim, Sayın Putin ile Avrupa Birliği ve Amerika‘nın, inşallah Allah‘tan ümit ediyorum ki böyle samimi her tarafı tatmin edecek orta yol bulunur da büyük bir sıkıntıdan kurtulmuş olunur. Burada problem Rusya‘nın yaşadığı ekonomik kriz değil. Burada problem çok daha büyük.

Eğer bu devam edecek olursa problem çok daha büyür. Bana göre bu stratejik olarak girdiğimiz son 5 yıl, yani 2015‘ten 2020‘ye kadarki 5 yıl çok önemli bir beş yıl. Sınırların değişebileceği birçok insanın ızdırap ve eziyet çekeceği bir 5 yıl ki çok önemli bir 5 yıl. 2015–2020 arası. Artık start verilmiş. Şimdi keşke Putin ile bu diyaloğu sağlasalar. Keşke aklıselim insanlar oturup bu işe bir çözüm bulsalar.

Kırım belki bir gün Ukrayna‘dan ayrılıp otonom veya değişik bir statü verilerek hem Ukrayna‘dan hem Rusya‘dan ayrılıp güzel bir konumda her iki tarafa da hizmet eden bir konuma getirilebilir. Her iki tarafı da memnun edebilir. Ama bu olay bu şekilde devam ettiği sürece ne Rusya geri adım atacak, ne Amerika ne Avrupa geri adım atacak çok büyük sıkıntılar meydana getirebilecek. İnşallah böyle bir şey olmaz. Herkes bir birlik oluşturabilir. İki, üç veya dört kendi aralarında anlaşılıp birlik oluşturabilirler. Ama birlikler kırılmalarla değil, küsmelerle değil stratejik ve jeopolitik konumlarla meydana gelmelidir. Az önce dediğim gibi eğer şu anda dünyada giden süreçlerin önü alınmazsa, dünyayı çok büyük sıkıntılara getirebilir. Dünya bunun altından kalkar mı kalkmaz mı o ayrı bir konu. Ama çok büyük sıkıntılar meydana getirir.

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası