İSTANBUL (AA) – MAŞALLAH DAĞ – SİBEL MORROW – SAS Türkiye Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emre Ultav, detaylı veri analizi ve yenilikçi yapay zeka sistemlerinin yardımıyla dijital dolandırıcılık riskine karşı davranışsal değişiklikleri önceden tespit ederek finans ve perakendecilik gibi sektörlere yardımcı olduklarını belirtti.
Gelişmiş analitik ve yapay zeka destekli modellerin kullanılmasıyla dijital dolandırıcılıkların henüz gerçekleşmeden önce tespit edilebilmesi, son yıllarda siber güvenlik ve finans teknolojileri alanında kaydedilen en önemli gelişmeler arasında gösteriliyor.
Bankacılıktan sigortaya, kamu hizmetlerinden çevrim içi alışverişe kadar geniş bir alanda kullanılan bu tür yapay zeka sistemleri, dijital dolandırıcılığı işlem tamamlanmadan önce belirleyebiliyor.
SAS, bu alanda çözümler sunan teknoloji şirketleri arasında yenilikçi yaklaşımıyla öne çıkıyor. Anomali tespiti ve davranışsal analiz yöntemleri gibi olağan dışı işlem kalıplarını gerçek zamanlı olarak analiz eden şirket, sunduğu açıklanabilir yapay zeka (XAI) altyapısıyla hem düzenleyici kurumların denetim süreçlerini kolaylaştırıyor hem de müşteriyle şeffaf iletişim kurulmasına imkan tanıyor.
– "Dolandırıcılığa giden yoldaki sinyalleri yakalamayı hedefliyoruz"
AA muhabirine, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Emre Ultav, SAS'ın dijital dolandırıcılık riskine karşı davranışsal değişiklikleri önceden tespit ederek kurumlara erken uyarı sunduğunu söyledi.
Bir işlemin dolandırıcılık olup olmadığını anlamanın detaylı veri analiziyle mümkün olduğunu vurgulayan Ultav, "Dolandırıcılık işlemi, standart olması gereken süreçten sapmalarla tespit edilebiliyor. Bunu, makine öğrenmesi ve kural tabanlı senaryo yaklaşımlarıyla sağlıyoruz. Mesela, yurt dışında daha önce yüksek tutarda işlem yapmamış bir kredi kartının kısa sürede bu kalıba uymayan bir davranış sergilemesi, sistemin bu durumu bir anomali olarak algılamasını sağlıyor." dedi.
Cihaz kullanım alışkanlığının dışına çıkılmasının da benzer bir uyarı sistemini devreye soktuğunu aktaran Ultav, şöyle devam etti:
"SAS, bu sinyalleri yakalamak için ileri analitik makine öğrenmesi yönteminin yanı sıra global şirketlerde uyguladığı, dolandırıcılığı önleme senaryo bazlı yapıları kullanıyor. 2-3 aşamalı bir analiz yapıyoruz. Dolayısıyla, dolandırıcılığa giden yoldaki sinyalleri yakalamayı hedefliyoruz ki eylem oluşmadan önce müdahale edebilelim. Bu noktada, işlem durdurma, operasyonel sistemlerin görevi. SAS, anomali var dediğimiz noktada, işlemin dolandırıcılık olabileceğine dair uyarı üretiyor."
SAS'ın gerçek zamanlı izleme teknolojisi sayesinde işlemler yapılmadan önce her biri için risk skoru üretildiğini aktaran Ultav, şüpheli işlemlerin doğrudan engellendiğini veya ikinci bir doğrulama adımına yönlendirildiğini söyledi.
Ultav, "SAS Fraud Management" platformunun yüksek hacimli işlemleri milisaniyeler içinde analiz ederek dolandırıcılık olasılığını belirlediğini, sistemin sürekli öğrenme özelliğiyle yeni dolandırıcılık tekniklerine hızlı adapte olunabildiğini, her kurum için özelleştirilmiş risk senaryoları oluşturulabildiğini ifade etti.
"Deepfake" videolar, ses klonlama gibi yöntemlerin dolandırıcılıkta kullanılmasıyla tüm çabalara rağmen yeni nesil tehditlerin arttığına dikkati çeken Ultav, şunları kaydetti:
"SAS, bu tür tehditlere karşı çok katmanlı kimlik doğrulama, davranışsal biyometri ve kanal bağımsız risk değerlendirme çözümleri sunuyor. Farklı kanallardan gelen veriler entegre edilerek 'tekilleştirilmiş müşteri görünürlüğü' elde ediliyor. Bu sayede, tüm kanallar arasında risk skorlama yapılabiliyor. Bu süreçlerde dijital verilerden müşterinin geçmiş işlem kayıtlarına, hareket alışkanlıklarından davranışsal örüntülere kadar hem yapısal hem yapısal olmayan birçok veriyi analiz ediyoruz. Bu verilerin anlamlandırılabilmesi için ileri analitik yöntemler, yapay zeka ve makine öğrenmesi destekli sistemlerin devreye girmesi gerekiyor. SAS olarak, bu analitik altyapıyı sağlıyoruz."
Ultav, SAS'ın XAI altyapısına sahip olduğunu, sistemin neden bir işlemi riskli gördüğünü, hangi değişkenlerin etkili olduğunu net şekilde açıklayabildiğini aktararak, "Bu durum, hem kurum içi denetim ekiplerinin karar süreçlerini şeffaf şekilde izlemesini sağlıyor hem de 'yanlış pozitif', yani dolandırıcılık olmayan işlemlerin riskli olarak algılanması halinde, müşteriye durumu anlaşılır biçimde açıklamayı kolaylaştırıyor." değerlendirmesinde bulundu.
– "Bazı sektörlere teknoloji yatırımı gerekiyor"
Türkiye'de finans sektörünün, dolandırıcılıkla mücadelede ileri düzey sistemlere sahip olduğuna değinen Ultav, tehditlerin hızla evrilmesi nedeniyle bu alana sürekli yatırım yapılması ve perakende sektörünün, özellikle e-ticaret kanalında artan risklere karşı teknoloji yatırımlarını artırması gerektiğini dile getirdi.
Veri entegrasyonu ve gerçek zamanlı analiz eksikliklerinin bazı sektörlerde hala önemli bir zorluk olduğuna işaret eden Ultav, şöyle devam etti:
"Kurumların büyük bölümü, farkındalık düzeyinde ileride. Fakat teknolojik uygulama ve sistem entegrasyonu alanlarında gelişime açık noktalar bulunuyor. Burada en önemli konu, 'fraud' yatırımı noktasında perakende sektörünün yatırım yapma iştahı, bu noktada kararlı olması ve bu alanda kayıpları önlemek adına yatırımlarını hızlandırması gerektiği. SAS, bu sektörlerle, hem önleyici hem de tespit edici çözümler geliştirerek yerel ihtiyaçlara göre özelleştirilmiş projeler sunabiliyor."
Ultav, kredi başvuruları ve sigorta hasar dosyaları gibi işlemlerde dolandırıcılığın henüz işlem aşamasında tespit edilmesinin mümkün olduğunu, bu tür uygulamalarla sektörüne göre değişkenlik göstererek yüzde 5 ila 7 oranında kayıpların önlenebildiğini aktardı.
Bu oranın büyük hacimli işlemlerde ciddi finansal karşılıkları olduğunu vurgulayan Ultav, dolandırıcılık riskinin, işlemin yanı sıra başvuru aşamasında bile analiz edilerek kontrol altına alınabildiğini belirtti.
– SAS, kayıp-kaçak ve iç dolandırıcılık alanlarında da aktif
Ultav, SAS'ın yalnızca dış kaynaklı dolandırıcılıkla değil, kurum içi suistimaller, başvuru sahtekarlıkları ve kamuya yönelik kayıp-kaçak riskleriyle de mücadele ettiğini aktararak, "Bu yöndeki dolandırıcılık türlerini farklı analiz yöntemleriyle değerlendiriyoruz. SAS, aynı zamanda sahte ses veya görüntü eşleştirmeleri gibi yeni nesil tehditlere karşı da çözümler sunuyor." şeklinde konuştu.
XAI sayesinde kurum içi denetim ekiplerinin süreci şeffaf bir şekilde izleyebildiğine değinen Ultav, dolandırıcılıkla mücadelede sistemlerin yalnızca riskli işlemleri tespit etmekle kalmadığını, aynı zamanda yanlış alarmları da minimize etmesi gerektiğini hatırlattı.
Dolandırıcılık niyeti taşımayan bir işlemin hatalı şekilde engellenmesinin, müşteri memnuniyetini olumsuz etkileyebileceğini kaydeden Ultav, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu nedenle sistemlerin yalnızca dolandırıcılığı tespit etmesi değil, aynı zamanda yanlış alarm üretmemesi de kritik öneme sahip. Burada hassasiyet, doğruluk oranı ve karar süreçlerindeki keskinlik, kurumların itibarı açısından da belirleyici oluyor. Dolandırıcılıkla mücadelede çok ince bir çizgi var, bu çizgiyi doğru yönetmek gerekiyor."
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.