Son Haberler

Hindistan ve Afrika`ya dikkat!

Yeni pazarlara her geçen gün ilgisi artarak büyüyen Türkiye, kadın girişimcilerin yerinde öngörüleriyle, farklı bir konjenktör yakalamış durumda. İşte bu yeni stratejide, başrol oyuncuları olarak Afrika kıtası ve Hindistan öne çıkıyor.

80’lerin başıydı. Afrika‘da Botswana‘da yaşarken bir fırsatını bulup Zimbawe‘ye, Victoria Şelalesi’ni görmeye gitmiştim. çevrenin tek oteli Victoria Fals’da, kahvaltı salonunda tabağımdakilerin tadını çıkarırken, salonu bir anda takım elbiseli adamlar doldurdu. Resepsiyondan hepsinin iş adamı olduğunu burada iş yapmaya geldiklerini öğrendiğimde şaşkınlığım daha da arttı. İlk kez böyle bir şeye şahit oluyordum. Demek insanlar iş yapmak için, ülkelerinden kalkıp başka bir ülkeye gidiyorlardı. Hem de topluca.

Peki, bu nasıl bir iş ki böyle gezerek yapılıyordu? Ben 20’li yaşlar da dünyada ise 80’lerin başı yaşanıyordu.

Sonrası malum kim bilir kaç yıldır işadamlarıyla birlikte ülke ülke dolaşıyorum. çoğu zaman, koca grubun tek kadın katılımcısı oluyorum. Akşam oldu mu onlar ya topluca ya da küçük gruplar halinde toplanırlarken, ben odam da tv seyredip, maillerimle ilgilenir ve kadın girişimcilerin azlığına kahrederim.

Neden iş dünyasının kadınlarıyla biraraya gelip, ülke ziyaretleri yapılmıyor diye hayıflandığım günlerden birinde bu konuyla alakalı bir şeyler yapmalıyım dedim. “Tünelin içi karanlık diyeceğine bir kibrit çak” sözünden yola çıkarak, fikrimi TOBB Başkanı sayın M.Rıfat Hisarcıklıoğlu‘na açtım.
‘’Dünya; Avrupalı, Asyalı, hatta Afrikalı kadınlar hakkında bile bir fikir sahibi iken, Türk iş dünyasının kadınları hakkında hiç bir fikirleri yok. Bunu değiştirmenin zamanı geldiğini düşünüyorum’’ dedim. Her daim kadın girişimcilerin destekçisi olan Başkan Hisarcıklıoğlu cümlem bittiğinde, “Ne zaman gidiyorsunuz? ” dedi.

İlk ziyaretimizi Mısır, Kahire’ye yaptık. İkincisini de Hindistan‘a Yeni Delhi‘ye…
Kadın girişimciler olarak; birlikte olmayı, topluca hareket etmeyi, birbirimize dokunmayı, birbirimiz için endişelenmeyi ve birbirimizi tanırken farklılıklarımızın ne kadar eğlenceli olabileceğini, yabancı ülkelerde beraberliğin ne kadar önemli olduğunu ve kadın dayanışmasının en güzel örneklerinden birini yaşadık.

Biraz iş yaptık. Biraz alışveriş. Biraz tarih, biraz eğlence ve en önemlisi farklı bir kültürü tanırken ülkeleri kıyasladık. Eksiklerimiz için üzüldük. Bbaşkalarını görüp halimize şükrettik. Kısacası salimen gittik, salimen döndük.”

TOBB Bilecik Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı olarak, bu projeyi hayata geçirmekten dolayı farklı bir gurur duyuyorum.

Gelelim Hindistan‘a…

16. ve 17. yüzyıllarda dünyanın en büyük iki ekonomisinden birisi olan Hindistan, ürettiği malları tarihi İpek Yolu ile Türkiye toprakları üzerinden Avrupa pazarlarına taşıması nedeniyle birbirini yakinen tanıyan iki ülke.

Hindistan bugün yaklaşık 1.2 milyarlık nüfusu, 4.4 trilyon dolarlık ekonomisi ve 700 milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle, yükselen piyasaların önde gelen ülkelerinden. Bugün, pek çok gelişmiş devlet, borç batağı içerisinde yüzerken , Hindistan “En az riskli ülkeler” kategorisinde yer alıyor.
Son 20 yılda 133 milyar dolar küresel sermaye yatırımı çekmeyi başaran Hindistan, sahip olduğu şirketleri ile aynı zamanda küresel bir yatırımcı haline gelmiş durumda.
çok açık bir gerçek ki, yükselen piyasaların dinamik ülkesi Hindistan, küresel ekonomideki ağırlığını arttırmak için sürekli olarak dünya ekonomisinden daha hızlı büyümek zorunda.

Küresel eğilimleri iyi okur, fırsatları iyi değerlendirebilirsek, Hindistan ile ekonomik ilişkilerimizi çok ileri seviyelere çıkarabiliriz. Zira trilyonlarca dolarlık ekonomiden maksimum fayda çıkarmamamız için önümüzde hiç bir engel bulunmadığına inanıyorum.

Daha çok ticaret yaparak, karşılıklı yatırımları arttırarak ikili ekonomik ilişkileri istenilen seviyelere çıkarmak artık sadece işadamlarının değil iş kadınlarının da görevi olmuştur.
Yaptığımız kısacık ziyaret ve ikili görüşmeler henüz 15 gün olmamışken, görüştüğümüz Hintli işadamları ‘’TURİZM ve MADEN’’ sektörlerinde yatırımcı ve ortak olmak için ön araştırma yapmak üzere Türkiye‘ye geldiler.

önümüzdeki dönemde Hindistan’da gerçekleştirilecek altyapı projelerinin hayata geçirilmesinde, Türk ve Hintli şirketlerin daha fazla işbirliği yapabileceklerine inanmakla birlikte, üçüncü ülkelerde ortak projelerin gerçekleştirilebileceğine olan inancım da tam. Bu durumda yapılacak ortaklıklar, Dünya Bankası ve Asya Kalkınma Bankası tarafından sunulan projelerin uygulanmasında da büyük avantaj sağlayacak.

Tabii ki bu da ancak iki ülke siyasi otoritelerinin destekleriyle mümkün olacak. Bunun için siyasi otoriteler ekonomik büyümenin lokomotifi olan özel sektörün önünü açmalı, iş ve ticaret yapmanın önündeki engelleri kaldırmalı. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin yanı sıra iki hükümet arasında atom enerjisi çalışmaları, savunma sanayi ve uydu teknolojilerinin kullanılması gibi pek çok alanda da iş birliği yapılmakta.

Gönül ister ki bilgi teknolojileri, yan sanayi ürünlerinin üretimi, tüketim malları, gıda ve ilaç sanayi, sanayi makineleri ve enerji gibi daha birçok alanda iş birliği olasılıkları yakalayalım. Ayrıca iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesinde bankacılık ve finansal imkanların kullanılmasının, günümüz dünyasında hayati bir rol oynadığını unutmayalım.

Her pazarın önemi vardır. Afrika, dünya ekonomisinin istikrarı yakalaması için önemli bir pazarken, Hindistan gibi nüfusu yoğun ve büyüyen ekonomileri olan ülkeler ise asla göz ardı edilmeyecek olanlar.

Zuhal Mansfield
DEİK/Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı

6 Yorum

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  • R.Bülend Kırmacı
    4 Mayıs 2012 16:07 - Reply

    Zuhal Hanımın başarılarının devamını dilerken, bir çok doğru saptama ve yerinde öneriyi içeren bu yazısını, yararlanarak okuduğumu ifade etmek isterim.

  • engin evren
    4 Mayıs 2012 16:32 - Reply

    ”Hepimiz Zuhal’ız” diyorum başkada bişe demiyorumsevgiler…

  • Serkan Hızlı
    4 Mayıs 2012 16:36 - Reply

    bir dış ticaretci olarak basarılarınızı gerçekten takdirle izliyorum .dış ticaret egitimi alırken ilk ogrendigim şey bu işin sadece oturarak yapılamayacagıydı pazar araştırmaları ,yerinde yapılan ilişkilerin yeri bir baska zaten hemen arkasından turizm ve maden sektorunden ziyaretciler olması bunu kanıtlıyor . onemsiz pazar yoktur ama hindistan son iki senede hedeflerinin ustune cıkan bir ulke olarak ozellikle onem taşıyor ..bunun yanında afrika ve guney amerika ozellikle ispanyol firmalarda çekilmeye başladıgı soylenirken en onemli pazarlar oldugunu dusunuyorum.. çalışmalarınızda basarılar .. saygılarımla serkan hızlı

  • M.Hüseyin OKTAY
    4 Mayıs 2012 17:15 - Reply

    Zuhal Hanımefendi ‘nin yeni pazarlar ile ilgili görüş, yorum ve önerilerine katılmamak elde değil. İlgili makamların sahadan, işin piyasasından gelen bu önerilere önem verip tüm ihracatçılarımıza destek vermesi gerekir….

  • Ozlem Urgancioglu
    4 Mayıs 2012 23:33 - Reply

    Zuhal hanim,girisimci ruhunuzla hepimizin girisimci ruhunu ortaya cikarmak icin verdiginiz cabayi ben bizzat hindistan ziyaretimizde gordum ve soylediginiz gibi neden kadinlar basarmasin ? Gecen hafta hindistanda gorusme yaptigimiz bir kac firma ile istanbulda gorustuk,yani iliskiler yerimizde oturmakla kurulmuyormus,gorduk,anladik….gidip gormeden firsatlar anlasilmiyor…tekrar tekrar size tesekkur ederim…

  • Mahmut Karakaş
    6 Mayıs 2012 22:03 - Reply

    Zuhal hanım muhteşem yazılar yazıyorsunuz. Tebrikler. Çok aydınlanıoruz hakikaten

  • Site Haritası