Son Haberler

İşte 2025-2050’nin 10 küresel mega trendi…

Çocuklarımız, torunlarımız nasıl bir dünyada yaşayacak?

İŞTE 2025-2050’NİN 10 KÜRESEL MEGA TRENDİ

Dünyamız şu anda mega trendler olarak bilinen bir dizi dönüşümsel güç tarafından yönlendirilen büyük bir değişimden geçiyor. Mega trendler, gezegen ve üzerinde yaşayanlar için temel bir etkiye sahip olan, büyük ölçekli ve uzun süreli, dönüştürücü değişim kalıplarıdır. Küresel mega trendlerin karmaşık dinamiklerini inceleyerek, yarının dünyasına dair geniş anlamda uzgörülerde bulunabiliriz.

-21. Yüzyılın, yalnızca refah çağı olarak değil, aynı zamanda insanlığın hayatta kalmasının her düzeyde tehdit edilebileceği küresel krizler çağı olarak da görülebilecek hiper küreselleşme çağı olarak ortaya çıktığı inkâr edilemez. Bu bağlamı anlamak için önümüzdeki on yıllarda dünyayı şekillendirecek küresel mega trendleri belirlemek ve analiz etmek büyük önem taşıyor.

-Küresel mega trendleri anlamak ve bunların potansiyel yıkıcı etkilerini uzgörmek, gelecek ile ilgili çalışan uzman fütüristlerin birinci önceliği halinde iken, günümüzün dünya liderleri ve karar vericileri için de kritik bir beceri haline geldi. Mega trendleri öğrenmek, geleceği kestirmek amacıyla geçmişteki ve mevcut dünyadaki gelişmeleri analiz etmeyi içerir.

Önümüzdeki onyıllarda ortaya çıkması ve dünyayı dönüştürmesi olası mega trendleri, 2023 yılının sonuna denk gelen bu yazıda paylaşmak istedim.

Bu mega trendlerin günümüz dünyasını nasıl yeniden şekillendirdiğini yakından inceleyip anlarsak, gelecek onyılların olası gidişatını uzgörebilir ve stratejilerimizi değişen ve karmaşık bir dünyanın taleplerini karşılayacak şekilde uyarlayabiliriz. Dünya, bildiğimiz tüm değişim paradigmalarının çöktüğü ve yeni bir sistemin doğduğu kritik bir dönemeçte. Bir VUCA dünya gibi görünen geleceğin haritasını çıkarmak ve tasarlamak riskli bir girişim olarak düşünülebilir, ama gelecek için hiçbir şey yapmamak daha da riskli ve tehlikeli.

MEGA TREND ANALİZİ…

Dünyamız şu anda mega trendler olarak bilinen bir dizi dönüşümsel güç tarafından yönlendirilen büyük bir değişimden geçiyor. Mega trendler, gezegen ve üzerinde yaşayanlar için temel bir etkiye sahip olan, büyük ölçekli ve uzun süreli, dönüştürücü değişim kalıplarıdır. Küresel mega trendlerin karmaşık dinamiklerini incelersek, yarının dünyasına dair geniş anlamda uzgörülerde bulunabiliriz. 21. Yüzyılın, yalnızca refah çağı olarak değil, aynı zamanda insanlığın hayatta kalmasının her düzeyde tehdit edilebileceği küresel krizler çağı olarak da görülebilecek hiper küreselleşme çağı olarak ortaya çıktığı inkâr edilemez. Bu bağlamı anlamak için önümüzdeki on yıllarda dünyayı şekillendirecek küresel mega trendleri belirlemek ve analiz etmek büyük önem taşıyor.

Günümüzde küresel dünyaya güncel bir bakış açısına sahip olmak, kuruluşların, ekonomilernin, politikanın, toplumların ve ülkelerin karar alma süreçlerinde büyük önem taşımaktadır. Küresel mega trendleri anlamak ve bunların potansiyel yıkıcı etkilerini uzgörmek, gelecek ile ilgili çalışan uzman fütüristlerin birinci önceliği halinde iken, günümüzün dünya liderleri ve karar vericileri için de kritik bir beceri haline geldi. Mega trendleri öğrenmek, geleceği kestirmek amacıyla geçmişteki ve mevcut dünyadaki gelişmeleri analiz etmeyi içerir. Gerçek amaç, geleceğe yönelik bilinçli kararlar alabilmeyi, stratejiler ve politikalar yapabilmeyi  sağlayacak gelişmeleri anlamaktır.

İŞTE 2025-2050’NİN 10 KÜRESEL MEGA TRENDİ

1.Demografik Değişim

Küresel yaşlanan nüfus yüzde 60 artacak.

Demografik değişim, göçlerin yanı sıra doğum ve ölüm oranlarındaki değişikliklerin neden olduğu nüfusun büyüklüğü ve yapısındaki değişiklikleri ifade eder. Yaşlılar (65 yaş ve üzeri) günümüzde dünyanın en hızlı büyüyen yaş grubunu oluşturuyor. Küresel olarak, 2018’de ilk kez yaşlıların sayısı, beş yaşın altındaki çocukları geride bıraktı. 2050 yılına gelindiğinde yaşlıların sayısı, ergenleri ve gençleri (15-24 yaş arası) geride bırakacak.

2.Artan Enerji İhtiyacı

Küresel enerji talebi yaklaşık %30-35 oranında artacak.

Nüfusun artmasıyla birlikte enerji ve su talebi de artacak. 2030 yılına gelindiğinde yenilenebilir enerji talebi %60 oranında artacak. Artan tarımsal üretimle birlikte hem su hem de enerji tüketimi artacak. Bu da kullanıcılar ve paydaşlar arasında enerji ve su rekabetinin artmasına yol açacak. 2050 yılına kadar küresel tarımsal su tüketiminin %19’a yakın bir oranda artacağı öngörülüyor. Enerji sektöründe herhangi bir teknolojik gelişme olmazsa ya da su ve enerji politikasında hızlı ve kalıcı tedbirler alınmazsa daha da kötü şartlar yaşanacak.

3.Ekonomik Genişleme

Küresel ekonominin büyüklüğü katlanarak yaklaşık 150 trilyon dolara ulaşacak.

2050 yılına kadar dünyanın en büyük ekonomileri listesi şöyle:

Çin , Amerika Birleşik Devletleri , Hindistan, Endonezya, Almanya, Japonya

4.Hiper Bağlantılı Dünya

Bağlantılı cihazların sayısı katlanarak 125 milyara ulaşacak.

Hiper bağlantılı bir dünya, kilometrekare kapsama alanı başına 1 milyona kadar cihazı destekleyecek. Bu sayı, şu anda 4G LTE ağlarıyla mümkün olan 60.000 cihazdan daha fazla. Sensörler her yerde bulunacak,  bağlantılı sensörlere sahip 20,4 milyar cihaz çalışır durumda olacak.

5.Ekolojik Aşım

İnsanın ekolojik ayak izi 2 gezegene ihtiyaç duyacak.

Ekolojik limit aşımı, insan talebinin doğal bir ekosistemin kendini yenileme kapasitesini aşması durumunda ortaya çıkar. Küresel limit aşımı, insanlığın biyosferin yenileyebileceğinden daha fazlasını talep etmesiyle ortaya çıkar. Başka bir deyişle, insanlığın “ekolojik ayak izi”, gezegenin yenileyebileceği miktarı aşıyor.

6.Mega Kentleşme

En az 15 şehrin daha nüfusu, 10 milyonun üzerinde olacak.

1800 yılında dünya nüfusunun yalnızca yüzde ikisi şehirlerde yaşıyordu. 1950’de bu oran yüzde 30’a yükseldi. 2007’de ilk kez dünya nüfusunun yarısından fazlasının şehirlerde yaşadığı bir dönüm noktasına ulaşıldı. Bugün, kent sakinlerinin sayısının her hafta yarım milyon artmasıyla birlikte, bu kentleşmede gözle görülür bir hızlanma söz konusu. Bu, 2030 yılında dünya nüfusunun yüzde altmışının kentsel bölgelerde yaşayacağı anlamına geliyor. Projeksiyonlar, kentleşmenin dünya nüfusunun genel artışıyla birleştiğinde 2050 yılına kadar kentsel nüfusa 2,5 milyar insan daha ekleyebileceğini gösteriyor.

7.Su Kıtlığı

Küresel nüfusun yarısı, ciddi su kıtlığıyla karşı karşıya kalacak.

Hızlı gelişen bazı ülkelerde tatlı su kullanımının %90’a varan oranda görüldüğü görülüyor. Dünya ortalaması ~%70’e ulaşıyor. Sadece su kullanımı değil, atık suyun arıtılması da önemli miktarda enerji gerektirir. Buna göre, 2050 yılına kadar beş milyar insan, yani dünya nüfusunun yaklaşık üçte ikisi, en az bir ay su kıtlığıyla karşı karşıya kalacak.

8.Çok Kutuplu Küreselleşme

Yükselen ekonomiler (E7), gelişmiş ekonomileri (G7) geride bırakacak.

2050 yılına gelindiğinde Endonezya, Brezilya ve Meksika gibi gelişmekte olan ekonomiler, İngiltere ve Fransa’dan daha büyük olacak; Pakistan ve Mısır ise (PPP bazında) İtalya ve Kanada’yı geçebilecek.

9.Yapay Anlayış

Bilgisayar gücü, insan zekasıyla eşleşebilecek.

Yapay anlayış alanı, o kadar hızlı ilerliyor ki pek çok uzman gelecekteki potansiyel kullanım durumları hakkında spekülasyon yapmaktan bile çekiniyor. Dar Yapay Zeka ile başlayan süreç Genel Yapay Zeka’ya doğru hızla yol alıyor. Ancak bazı uygulamalar şu anda geliştirmenin ön veya pilot aşamasında. Önümüzdeki yıllarda daha yaygın bir şekilde benimsenmeye başlayabilir. Bunlara örnek olarak :

1.Kendi kendine çalışan otonom laboratuvarlar,

2.En az hatalı, etkili, karar destek algoritmaları,

3.Koruyucu tıp ve ilaç alanında buluşlar,

4.Kişiselleştirilmiş, merkeziyetsiz eğitim,

5.Otonom yaratım ve tasarım stüdyoları sayılabilir.

10. İklim Değişikliği

Küresel sıcaklıklar en az 1,5 C derece artacak.

1,5°C’lik bir artışla yaşayacağımız biyoçeşitlilik kaybı dramatik olur ama artış 2°C civarında olursa bitki, hayvan ve böcek türlerinin yok olması nedeniyle sorun tamamen geri dönülemez hale gelir.  Yıllık emisyonlar daha yavaş artarsa ve 2050 yılına kadar önemli ölçüde azalmaya başlarsa, modellerin proje sıcaklıkları 20. yüzyılın ilk yarısına göre hâlâ en az 2,4 derece daha sıcak ve muhtemelen 5,9 dereceye kadar daha sıcak olacak.

GELECEK ARAŞTIRMASI

Gelecekte dünya nasıl görünecek? Önümüzdeki on yıllarda ne gibi değişiklikler bekleyebiliriz? Dünya, insan genomunun kodunun çözülmesinden insan dokusunun 3 boyutlu basılmasındaki ilerlemelere kadar bilim ve teknolojide insan yaşamının her yönünü etkileyen bir dizi benzeri görülmemiş atılımlara tanık oluyor.

Gelecek çalışmaları, potansiyel stratejik alternatif gelecekleri (olanaklı, kabul edilebilir, olası ve tercih edilen gelecekler) keşfetmeyi ve incelemeyi amaçlamaktadır. Gelecek araştırması, geleceğin olası ve arzu edilen vizyonlarını sistematik olarak analiz etmeyi ve tanımlamayı amaçlar, ileriye dönük uzgörüler sonucunda uzun vadeli karar almayı mümkün kılacak uzun ve kısa vadeli stratejiler ve politikalar üretilebilir.

Gelecek araştırması “geleceği” tahmin etme iddiasında değildir. Bunun yerine, belirsizlikleri azaltmak ve bizi olabileceklere hazırlamak için geleceğe ilişkin çoklu gelecekler araştırılır. Gelecek araştırması geçmişte, bugünde ve gelecekte gezinmemizi sağlar ve yapabileceğimiz seçenekler ve seçimler hakkında bizi bilgilendirir.

Yazının başlığına dönüyoruz “Çocuklarımız, torunlarımız nasıl bir dünyada yaşayacak…?”  Başka bir deyişle , ben, sen, o değil, yaşayan her bir birey olarak gelecekten sorumluyuz…

Kamil Kazım Sarı

Fütüristler Derneği Başkan Yardımcısı

sari@turcomoney.com

 

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası