İSTANBUL (AA) – KAAN ULU – Eskrim sporcuları Turhan Berke Külcü ve Yiğit Ali Dörtbudak, müsabakalarda birbirlerinin rakibi olmalarıyla başlayan dostlukları sırasında Türkiye'de eskrim ürünlerinin üretiminin yapılmadığını görerek şirketlerini kurup ihracata başladılar.
Turhan Berke Külcü ve Yiğit Ali Dörtbudak 8 yaşında başladıkları eskrim sporu yarışmalarında ilk önce birbirlerine rakip oldu. Çeşitli müsabakalarda karşı karşıya gelen sporcular ardından 14 yaşında A milli eskrim takımına seçildi. 2018 yılında Külcü, Özyeğin Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği, Yiğit Dörtbudak ise İstanbul Üniversitesi Cerrahpasa Fakültesi Makine Mühendisliğini kazanırken 2 arkadaş aynı şehirde hem eskrim sporundan hem de birbirlerinden bu sürede kopmadı.
Bu esnada, eskrim sporunun kıyafetlerinin birçoğunun ithal edildiğini ve bu nedenle pahalı olduğunu gören iki genç, Türkiye'de yerli imkanlarla kendi spor ürünlerini üretmek fikriyle 2021 yılında şirketlerini kurdu. 2024 yılında KOSGEB'in girişimci destek programına başvuran Külcü ve Dörtbudak aldıkları destekle ürettikleri ürünlerin ihracatına da başladı.
2 genç girişimciden biri olan Turhan Berke Külcü AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, "Eskrim sporuna 8 yaşında Balıkesir'de başladım. 18 yaşımda İstanbul'a taşınmamla spor hayatımı devam ettirdim. Ali ile 8 yaşında müsabakalarda rakip olarak tanıştık. Ben Balıkesir, Ali İstanbul bölgenin sporcusuydu. Ardından rekabetimiz milli takımla birlikte bir dostluğa dönüştü. Kurduğumuz dostlukla birlikte eskrim sporunun ürünlerinin fiyatların pahalılığı nedeniyle 'Neden bunu yerli olarak Türkiye'de üretmiyoruz?' sorusunu kendimize sorduk ve ardından çalışmalarımıza başladık." dedi.
– "Hedefimiz 20 farklı ülkeye ihracat yapmak"
Külcü, eskrim sporu kıyafetlerinin yüzde 75'ine yakınını şu anda yerli ve milli olarak Türkiye'de ürettiklerini belirterek, kendi mühendislikleri ile üretmiş oldukları ve AR-GE'leri kendisine ait olan 2 farklı yerli ürünlerinin de mevcut olduğunu ve bu ürünlerin tamamının Özyeğin Üniversitesi'nde yerli ve milli imkanlarla ürettiklerini söyledi.
İlk yerli üretimlerini 2021 yılında yapıp, 2022 yılında ise iç piyasaya satışlarını gerçekleştirdiklerini ifade eden Külcü, şöyle konuştu:
"2023 yılında ilk yurt dışı satışımızı gerçekleştirdik. Bu satışımız Almanya'ya oldu. Oradaki bir kulüp bizden ekipman satın aldı ve gayet memnun kaldıklarını ifade ettiler fiyatlardan dolayı. Ardından Türkiye'de yer alan çeşitli uluslararası müsabakalarda satış stantları kurarak yurt dışındaki müşterilere hitap etmeye çalıştık. 2024 yılında KOSGEB'e bir başvurumuz oldu. Biz ürünlerimizi belli bir aşamaya kadar getirdik ancak ihracat için desteklere ihtiyacımız vardı. KOSGEB'in girişimci destek programı kapsamında iş geliştirme desteğine başvurduk ve almaya hak kazandık. Bu kapsamda da ürünlerimizin ihracat için geliştirmelerini yapmaktayız."
Külcü, Orta Doğu'da Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır'a, Avrupa'da ise İtalya, Almanya, İsviçre, Fransa gibi ülkelere ürün satışlarını gerçekleştirdiklerini bildirerek hedeflerinin 20 farklı ülkeye ihracat yapmak olduğunu söyledi.
Eskrimde sıkça kullanılan ürünlerden biri olan makara sistemini de yerli imkanlarla ürettiklerini ifade eden Külcü, "Yaklaşık 2 yıllık bir çabanın sonucunda yüzde 100 yerli olarak ürünümüzü piyasaya sürdük. Ve yıllık yaklaşık 100 bin doları bulan ithalat problemini yerlileştirerek çözdük. Öncesinde bu ürünü İtalya'dan ya da Almanya'dan almaya muhtaçtık. Şu anda yerli üreterek, ülkemizde eskrim sporunun gelişmesine, yeni salonların açılmasına destekte bulunmaya çalışıyoruz. Ürün maliyetlerini yaklaşık yüzde 70 düşürerek bunu antrenör ve kulüplerimizle buluşturuyoruz. Bu makara sistemini tamamıyla yerli ve milli imkanlarla kendimiz ürettik. İçerisinde kullandığımız özel bir yay sistemi mevcut. Bu sistem üzerinde yaklaşık bir yıl Ali ve ben birlikte çalıştık ve bu sistemi geliştirdik. Ardından yaklaşık bir yıl bu sistemin testlerini sürdürdük. Bir yıldır da satışlarına başladık ve piyasada satışlarını yapıyoruz." şeklinde konuştu.
– "Ülkemizde birçok şeyi üretmek oldukça mümkün"
Külcü, Türk gençlerinin hayallerinden hiçbir zaman kopmamasının önerisinde bulunarak, "Çok arkadaşımız iş geliştirme evresinde. Onlara verebileceğim en büyük öneri şu olur, önce en iyi bildiğiniz işi yapmanız gerekiyor. Ben hayatımı eskrim sporuna verdim. Okulumu bu spor sayesinde okudum. Hayatımı bu sporla inşa ettim. O nedenle gençlerin önündeki fırsatları yakalamasını öneriyorum. Erişimde zorlandıkları fikirlerin ve ürünlerin üzerlerine gitmesini öneriyorum. Biz bu yola Ali ile ilk çıktığımızda duyduğumuz tek şey 'yapamayacağımız' olmuştu. 1923 yılında kurulan bir federasyonun kimi ilk ürünlerini üretmek bizlere nasip oldu. Biz bunun hem gurur hem üzüntüsü içerisindeydik. O nedenle arkadaşlarımıza önerim hiçbir şey imkansız değil. Ülkemizde birçok şeyi üretmek oldukça mümkün. Sanayimiz çok gelişmiş durumda ve bu fırsatlardan yararlanmalarını öneriyorum." diye konuştu.
Genç girişimcilerden bir diğeri olan 26 yaşındaki Yiğit Ali Dörtbudak ise 6 yaşında eskrim sporu ile tanıştığını ve bu sporda 20'nci yılını tamamladığını dile getirerek, eskrim sporunun kıyafetlerinin Türkiye'de üretilmediğini ve böyle bir üretim ihtiyacının olduğunu bildiklerini söyledi.
Dörtbudak, ortağı ile birlikte Çekmeköy'de bir eskrim spor kulübü açtıklarını ve buradaki malzemelerin AR-GE'sinden parça imalatına olan A'dan Z'ye tüm ürünlerin yerli üretimden geldiklerini bildirerek, "Bulunduğumuz kulüpteki ekipmanların yüzde 95'i bizzat kendi imalatımız. Ürünlerimizin arasında kablosunda tekstiline metal işlemesine kadar bir sürü çeşit barındırıyoruz. Bu yüzden kabloyu İzmir'den alıyoruz veya bazı parçalarımızı kendimiz 3D makinemizde üretiyoruz. Geriye bir tek eskrim kılıcı olarak bilinen 'lam' denilen ekipmanın uzun ve metal kısmı kaldı. Aslında benim makine mühendisliği bitirme tezim 'lam' dediğimiz alaşımlar. Onun içinde gerekli AR-GE'leri yaptık. Gerekli çıktıları hazırladık ama bazı destekler almamız gerekiyor çünkü bu işe Berke ile ben tek başımıza yola çıktık." ifadelerini kullandı.
– "Piyasaya bir denge getirdiğimizi düşünüyorum"
KOSGEB'ten destek aldıklarını belirten Dörtbudak, Van'dan Trabzon'a kadar eskrim sporcularına ürün tedariki yaptıklarını ve eskrim sporunun yapılmadığı illerde ise eskrimi başlatabilmek için salon kurulum ekipmanlarını da yaptıklarını söyledi.
Dörtbudak, yerli ve milli üretim eskrim sporu ürünlerinin yurt dışından alınanlara göre çok daha ucuz olduğuna işaret ederek, "Örneğin, bu sporda en çok kullanılan ürünlerden biri olan kablo makara sistemi yurt dışından alınınca 20 bin liraları buluyor. Fakat biz bunu kendi piyasamıza 10 bin liralara satabiliyoruz. Diğer bir ürünlerden yurt dışından alındığında eldiven 2 bin 200 lira iken biz şuan bin 200 liralarda ürün tedariki sağlıyoruz. Bunun da sebebi alıcıyı rahatlatabilmek aslında. Çünkü biz bu mesleği edinmeden önce piyasa çok daha yüksek fiyatlarda iş yapıyordu. Bizim piyasaya bir denge getirdiğimizi düşünüyorum. A'dan Z'ye yerli imkanlarla ürettiğimiz ekipmanların tüm dünya kullanabilmesini, Avrupa ve ABD'de olan müsabakalar ile olimpiyatlar gibi çok büyük turnuvalarda ülkemizde üretilen bu ekipmanların sahne almasını çok isteriz." dedi.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.