Son Haberler

Yönetimde metastaz…

Bir iş yerinde; yönetici/patron neyi ödüllendiriyorsa, zaman içinde ona uygun çalışan/yönetici tipi ortaya çıkar. Aksi durumda ise tam tersi yaşanır. Lider ne ise, etrafındakiler de odur. Bir şirkette vergi kaçıran, çalan-çırpan, fiktif işlemler yapan hal ve davranışlarda bulunuluyorsa, bir dönem sonra bunun faturası sadece o hataları yapanlara değil, o iş yerindeki herkese kesilir ve önünde sonunda hesap ödenir. Bir anlamda, etik olmayan yollarla elde edilen getiriler az sayıda tepedekilerle bölüşülürken, faturası tüm çalışanlar tarafından ödenir.

-Organizasyonlarda, her yol mübah anlayışıyla, ne pahasına olursa olsun yüksek kar elde eden değil; başarılı ama nitelikli, ahlaklı insanlara ihtiyaç var. Sistem bu tip insanlara ceza değil, ödül vermelidir. Aksi halde metastaz durumu ortadan kalkmayacak, kısır döngü devam edecek, nihayetinde topluma ödetilen bedel hep artacaktır.

Geçenlerde bir şirkette genel müdür olarak görev yapan yakın arkadaşımla sohbet ederken iyi yetişmiş personel bulmakta, hele yönetici bulmakta oldukça zorlandıklarını, buldukları çalışanlarda da etik değerlerin genellikle çok düşük olduğunu, bu durumun da işletmeler üzerinde negatif sonuçlar doğurduğunu ifade etti.

Ben de bu görüşlere katıldığımı söyledim, ek olarak şunları ifade ettim: “Freni patlamış liberal-küresel sistemde, ne yolla olursa olsun (her yol mübah durumu) kar elde etmek, hedefe varmak bir başarı olarak addedilerek ödüllendiriliyor. Böyle bir yaklaşım, toplum üzerinde önemli tahribatlar yaratıyor, etik değerler yerle bir ediliyor. Hal böyle olunca etik değerlere bağlı kişiler, bağlı olmayanlara göre sistemin dışına daha kolay itiliyor. Bu durum, yönetici-lider yetiştirmede adeta bir metastaz durumu yaratıyor.”

LİDERLER NE İSE, ETRAFINDAKİLER DE ODUR

Bir iş yerinde; yönetici/patron neyi, hangi tavrı ödüllendiriyorsa, zaman içinde ona uygun çalışan/yönetici tipi ortaya çıkar. Aksi durumda ise tam tersi yaşanır. Uzun sayılabilecek meslek hayatımda bunu somut bir şekilde, defalarca yaşadım. Lider ne ise, etrafındakiler de odur. Bir dönem sonra, iyi ya da kötü, yapılan kural-mevzuat dışı uygulamalar nedeniyle lider neye maruz kalıyorsa, ona destek olanlar da aynı şeye maruz kalırlar. Bir şirkette vergi kaçıran, çalan-çırpan, fiktif işlemler yapan hal ve davranışlarda bulunuluyorsa, bir dönem sonra bunun faturası sadece o hataları yapanlara değil, o iş yerindeki herkese kesilir ve önünde sonunda hesap ödenir. Bir anlamda, etik olmayan yollarla elde edilen getiriler az sayıda tepedekilerle bölüşülürken, faturası tüm çalışanlar tarafından ödenir. Ne yazık ki durum böyledir. Bu nedenle bu tip durumların yaşanmasına daima karşı çıkmak gerekir.

Acı ki, sistem bu şekilde işledikçe, etik dışı işlemlerin yoğunlaştığı şirketlerde, buna karşı duran ahlaklı-prensip sahibi insanların yaşama şansı pek kalmıyor. Sistem bu tip kişileri ihraç ediyor. Esasında, bu tip durumlar şirketler için bir çıkmazdır. Ve bu çıkmaz zamana bağlı olarak derinleşir, sonunda ise fay hattının kırılması sonucunu doğurur. İşte; iyi yönetici, iyi lider üretemiyor olmamız böylesi bir yaklaşım sonucu ortaya çıkıyor. Ülkemizin geleceğine damga vuracağına inandığım, zeki, çalışkan, ahlaklı, dürüst pek çok arkadaşımın bu şekilde etik dışı davranışlarla sistemin dışına atıldığına ve yok edildiğine çok ama çok tanıklık ettiğimi rahatlıkla ifade edebilirim.

BAŞARILI VE VİZYONER LİDERLERİN SAYISI OLDUKÇA AZ

Dikkat edilirse, son yıllarda başarılı ve vizyoner liderlerin sayısı oldukça azdır. Çünkü bir toplumda adalet, ahlak ve liyakat azaldıkça güçlü ve uzun süreli liderler üretmek olanaksızdır. Başarılı olanlarda ise etik değerlerin genellikle aşınmış olduğu görülüyor. Ne yazık ki böylesi bir sonuç toplum tarafından adeta içselleştirilmiştir. Zira çalarak, vergi kaçırarak, adam kayırarak, acımasız davranarak başarılı sonuçlar elde eden yönetici-lider tipi kabul görüyor, “ne var, adam çalıyor ama iyi çalışıyor yaklaşımı” benimseniyor. Bu, uzun vadede kaynakların tükenmesi ve ahlaki erozyonun artmasına neden olacak, tehlikeli bir bakıştır.

Aslında, istisnalar dışında, nitelikli yönetici ve liderlerin ödüllendirildiği dönem, tarih boyunca da az olmuştur. Dolayısıyla başarılı yönetici-lider ihtiyacının geçmişte de çok yaşandığı biliniyor.

Emre Kongar’ın 03.05.2019 tarihli yazısında, bazı görüşlere göre, Osmanlı’nın çöküşünde, o dönemde başarılı liderler çıkmamasının etkili olduğunu belirtiyor, “evet efendim”cilerin ön plana çıktığı, sisteme karşı çıkanların, farklı görüşte olanların ise eleştirildiğini ve cezalandırıldığını anlatıyor. Kongar; Osmanlı döneminde devlet adamı (devlet insanı) kıtlığının (Kaht’ı Rical) o dönemlerden bu yana eksikliğinin hissedildiğini, Üçüncü Mustafa’nın bir şiirinde bu durumu ifade ettiğini belirtiyor. Şiirin Türkçesi aşağıdaki şekildedir. Dünya yıkılıyor, bizim zamanımızda düzeleceğini sanma / Alçak felek, kader, talih, devleti aşağılık adamlara verdi / Şimdi yönetim kapılarında hep bu adiler dolaşıyor / İşimiz artık Allah’ın merhametine kaldı.

AHLAK AZALDIKÇA OTORİTERLEŞME ARTAR

Diğer yandan, liderdeki etik dışı davranışlar zaman içinde otoriterleşmeyi beraberinde getiriyor. İşin felsefesi budur. Nitelik ve ahlak azaldıkça otoriterleşme artar, tersi durumda ise azalır. Otoriter liderler etrafında her şeye “evet efendim” diyen kişiler ararlar, aksine görüş belirten, farklı düşünen insanları ise uzaklaştırırlar. Bu durum kısa vadede olmasa bile, orta ve uzun vadede sert bir şekilde o lidere, şirkete/kuruma ve çevresine olumsuz olarak yansır.

Özetle, her dönemde yaşanan nitelikli insan, özellikle de lider sorunu toplumun gidişatını, özellikle geleceğini önemli ölçüde etkiliyor. Gelinen noktada, sistem; ahlaki kurallara uyan, liyakat sahibi, başarılı insanlara ödül vermeyip cezalandırdığı için, gerek işletmelerde ve gerekse kurumlarda sıkıntılar yaşanıyor.

Organizasyonlarda, her yol mübah anlayışıyla, ne pahasına olursa olsun yüksek kar elde eden değil; başarılı ama nitelikli, ahlaklı insanlara ihtiyaç var. Sistem bu tip insanlara ceza değil, ödül vermelidir. Aksi halde metastaz durumu ortadan kalkmayacak, kısır döngü devam edecek, nihayetinde topluma ödetilen bedel hep artacaktır.

Şaban Çağıran

İktisatçı/Denetçi

cagiran@turcomoney.com

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası