Son Haberler

Büyüyen ekonomi gelişen Türkiye

Bundan 20 yıl önce Avrupa ülkelerine özenirken bugün Avrupa ülkeleri Türkiye’nin en hızlı büyüyen ekonomi olmasının nedenlerini sorguluyor. AB “Türkiye Olgusu” konulu seminerler düzenleniyor. Türkiye’nin ekonomi yönetimi “model” oluyor.

Dünya‘yı gezmeye karar verdiğimde 1980’lerin başıydı. Yer yerinden oynuyordu, bildiğimiz her şey değişiyordu. İyimiydi, kötümüydü zaman söyleyecekti ama ben tüm bunları anlamak için kalmaya değil, gitmeye karar verdim.

Uzakta olmama rağmen, gözüm kulağım hep memleketimdeydi neler oluyordu, neler iyileşiyordu, yaşadığım ülkelerle Türkiye arasında benzeşen, benzeşmeyen neler vardı, hep ilgi alanımdaydı. Dönüp sırtınızı gidemiyordunuz işte, ya da adam sende diyemiyordunuz sizin olan, size emanet edilen en büyük değerdi MEMLEKET

En çok İtalya ve Japon‘ya etkilerdi beni, bende her fırsatı değerlendirir soluğu İtalya‘da alırdım. Doğa – Sanat- Müzik- Yemekler ve Ekonomi her şey sanki uyum içindeydi, işte “Türkiye‘ böyle olmalı” derdim.

Dışarıda yaşarken en çok girişimcileri kıskanırdım, bu takım elbiseli veya döpiyesli insanlardan benim ülkemde yok denecek kadar azdı. Sıklıkla geldiğim İstanbul‘da denk geldiğim toplantılara katılırdım, hep bize ne yapmamız gerektiğini anlatırlardı, için için kızardım bazen onlara bazen kendime ama olmuyordu işte bir türlü toparlanamıyorduk… Yılları saymaktan yoruldum, takvimde yapraklar bitti ve o yıllar nedense çok yavaş geçti ve yıllar birbirini kovaladı, Türkiye farklı bir konuma geçti, dilerim: “o zor yıllar bir daha geri gelmez”

“Hayal bile edemeyeceğim teklif”

Geçtiğimiz günlerde iki toplantı arasında koşarken, telefonda ki İtalyan aksanlı ses beni konuşmacı olarak Milano‘da ki bir toplantıya davet ediyordu, önce inanamadım konuşmamızın devamında, ses bana şunları söylüyordu: “Son yıllarda Türkiye‘nin yapmış olduğu ekonomik çıkışların dikkat çekici olmasından yola çıkarak, AB üzerine çöken karabulutların dağılması amacı ile ‘Türkiye Olgusu’ adı altında toplantılar düzenledik”

Bu konferansın resmi sponsoru son yıllarda Türkiye‘de yapılanan, şube üstüne şube açan UniCredit. Organizasyonunu Centro Italyano per la Pace in Medio Oriente – CIMPO yaptı. Benden de birçok ülkede yaşamış bir iş kadını olarak Türkiye ekonomisindeki iyileşmenin nedenlerini ve son 20 yıllık süreci anlatmam istendi. Bu güne kadar birçok yerde konuştum. Girişimciliği, Afrika’yı, Mısır’ı ve daha birçok farklı konuyu bilgim dâhilinde anlattım ama bu başkaydı, yılın tatil öncesi telaşları ve son günlere kalmış yapılması gereken birçok işim olmasına rağmen tereddütsüz kabul ettim.

Türkiye Ekonomisini, sürecini krizlerle nasıl bahsettiğini, henüz yeteri kadar ün yapmış markaları bile olmayan ülkemin nasıl başardığını, bir başka ülkede anlatacaktım, daha da ilginci bunu İtalya‘nın finans merkezi Milano‘da yapacaktım. Hemen hazırlıklara başladım ve müthiş bir sunum yaptım, toplantı sonrası her konuşmacı tebrik edildi, gazeteler doğal olarak siyasi görüşlere yer verdiler ama finans sektöründen ve üniversitelerden gelen herkes benim sunumumun bir kopyasını istedi, bu sunumu sizlerle de paylaşmak istiyorum.

buyuyen_ekonomi_gelisen_turkiye.jpg

Dünya‘ya Ekonomik krizlerin kabus gibi çöktüğü günlerde aşağıda ki tabloda gördüğünüz gibi 2009 yıllında Türkiye EN HIZLI KüçüLEN EKONOMİ olarak tabloda yer alıyor. Hemen ardından inanılmaz bir performans göstererek 2010 yılında Türkiye EN HIZLI BüYüYEN EKONOMİ oluyor.

buyuyen_ekonomi_gelisen_turkiye_3.jpg

1980’lere baktığımızda ihracat 3 milyar dolar, sanayinin bunda payı %10 ve işletme sayımız 80 bin civarında. 2010 yılına gelindiğinde; ihracatımız 114 milyar dolar, işletme sayımız 1 milyon 350 bin ve neredeyse ürettiğimiz her şeyi ihraç ediyoruz. Dünya ekonomileri arasında 25. Sıradan 17. sıraya yükseliyoruz. Durum böyle olunca elin adamda merak ediyor tabi tüm bunlar nasıl olur diye.

buyuyen_ekonomi_gelisen_turkiye_2.jpg

Kentleşmeyse ayrı bir yer tutuyor bu dönemde AB de bu süreç 50 yıla yayılırken ve sadece % 45 oranındayken, kentselleşme Türkiye‘de 15 yılda %75 i buluyor.

buyuyen_ekonomi_gelisen_turkiye_1.jpg

Ekonomi İhracat ilişkisine bakıp 1980’lerde neler ihraç edermişiz bu gün neler ihraç ediyoruz dediğimizde karşımıza ciddi bir fark çıkıyor, Tarımdan, sanayi ürünlerine geçişle birlikte ihracatımızın arttığını görüyoruz.

buyuyen_ekonomi_gelisen_turkiye_10.jpg

Bu iki tablo Türkiye‘nin yakın coğrafyasında ki son 20 yılda ki üretimde ve ihracat da ki konumunu çok net gösteriyor, şimdi bu inanılmaz sıçramanın açılımlarına bakalım.

buyuyen_ekonomi_gelisen_turkiye_9.jpg

1980’lerin başında, kısıtlı sayıda ki ürünlerini sattığı en büyük pazarı AB olan Türkiye, sadece ürünlerinde ki çeşitliliği artırmakla kalmayıp pazar çeşitliliğine yönelmiş ve MENA – Uzak Doğu gibi pazarlara da yönelerek ihracat risklerini bölmüştür.

Türkiye‘yi zorlayacak olan 10. Büyük ekonomi olmak değil yüksek teknoloji de ki yatırım eksikliğidir,tablo bunu net ortaya koymaktadır. Gelecek yatırımların ve/ veya yatırımcıların bu konuya yönlenmesi, hedeflerimize daha hızlı ulaşmamızı sağlayacak.

buyuyen_ekonomi_gelisen_turkiye_7.jpg

Ve en önemli atılımı ülke kendi içinde yapmış üretimi Anadolu’ya taşımaya başladı böylelikle, üretim ve ihracat bölgelerini İstanbul- İzmir- Mersin ‘le sınırlı kalmayıp iç bölgelerde de hem istihdama, hem de gelir dağılımına katkıda bulundu.

buyuyen_ekonomi_gelisen_turkiye_6.jpg

Ve her bir il kendi pazar hakimiyetini kurarken, yöresel özellikleri de ortaya çıkarmış pazarda üstünlük sağlamıştır.

buyuyen_ekonomi_gelisen_turkiye_5.jpg

üretim, yatırım ve ihracat da yıldız olan sektörleri gösteren bu tablo aynı zamanda hangi sektörlere yatırım yapılmasını da işaret etmektedir.

buyuyen_ekonomi_gelisen_turkiye_8.jpg

2008 yılında Türkiye‘de 500.000 araç satılmış 5.2 Milyon beyaz eşya 75 Milyon yolcu taşınmış
64 Milyon kayıtlı cep telefonu var 234.000 ev satılmış ve 114 Milyarlık kredi kartı harcaması yapılmış

buyuyen_ekonomi_gelisen_turkiye_4.jpg

Hal böyle olunca 2023 yılı için Dünyanın 10. Ekonomisi olacağız demek, hayal olmaktan çıkar HEDEF olur.

Gelelim İtalya’ya: bir gün bizde böyle oluruz inşallah dediğim ülke krizdeydi, anlam veremiyorlar, bir türlü çözüm bulamıyorlardı. AB denilen canavarın pençelerinin altında İtalya hayatının Dramını yaşıyordu ve çok kötü oynuyorlardı. Ekonomi – Sanayi can çekişiyordu. Her biri Alpacino tavırlı dediğim İtalyan geçleri her zaman ki nezaketli tavırdaydılar ama sanki kendilerine olan güvenlerini kaybetmiş gibiydiler, sohbet krize gelir gelmez İspanya’ya, Yunanistan’a ateş püskürüyorlardı ve tüm bunların Almanya‘nın planı olduğunu söylüyorlardı. Ertesi günü İtalyan ekonomisine biraz katkı için alışveriş yaparken daha da hüzünlendim, hafta arasıydı ve trafik yoktu, sevdiğim her yerde boş masalar ve garip bir sessiz öfke hissettim. Bir tarihte onlar gibi olmayı dilemiştim, belki de dileklerim kabul oldu, şimdi de onların bir an önce toparlanmalarını canı gönülden diliyorum. Bu vesile ile hayalini bile kurmadığım bu gururu yaşattığı için CIMPO ‘ya, sunumda ki katkılarından dolayı Esen çağlar’a teşekkür ediyorum

Zuhal Mansfield
DEİK/Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı

15 Yorum

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  • Hüseyin Oktay
    10 Temmuz 2012 16:22 - Reply

    Zuhal Hanım çok güzel bir çalışma tebrik ederim. Çok faydalı bilgiler bunlar.

  • Veysel kelleci
    10 Temmuz 2012 16:24 - Reply

    Türkiyenin büyümesinde büyük etkenlerden birinin sıcak para akışı olduğunu düşünüyorum.. Yani yüksek faiz dönüyor bizim ülkemizde bunun büyük etkisi olduğuna inanıyorum.. Veya bu komplo teorisi ilgimi çekiyor diyeyim..

  • Nurdan ALTAY
    10 Temmuz 2012 16:34 - Reply

    Zuhal hanım Milano’da konuşma yapmanızın gururunu sizi tanıma şansı yakalayanlar olarak biz de yaşadık. Sanıyorum ki bu sunum Milano ile sınırlı kalmayıp Avrupa’nın birçok ülkesinden de davet alacaksınızdır. Tekrar tekrar tebrikler.

  • MEHMET ŞEKER
    10 Temmuz 2012 16:42 - Reply

    TEŞEKKÜRLER ZUHAL HANIM İŞTE GÖĞSÜMÜZÜ KABARTAN DİK DURUŞUYLA DÜNYA LİDERİ SAYIN BAŞBAKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN LA ÜLKELER ARASI EKONOMİK YARIŞA BİZDE VARIZ DEMENİN ARTIK ZAMANI GELMİŞTİR.ÜLKEMİZE VE YÜCE TÜRK MİLLETİNE HAYIRLI OLSUN TEMENNİĞSİ İLE ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN

  • Batuhan Yıldız
    10 Temmuz 2012 16:58 - Reply

    Zuhal hanımın düşüncelerine katılıyorum, O tarihlerde milano sokakları hanımların ve beylerin birbirinden pahalı parfümlerinin havaya hakim olduğu, bayanların çok şık elbiseleri ve erkeklerin,siyah renk harici ayakkabıları ve takım elbiseleri ile sokaklarına kalite kattıkları zamanlardı.Türkiyeye gelince, güzel ülkemiz herzaman güçlüydü,fakat,hırsızı ve satılık insanları devletin en önemli organlarına bir kanser gibi yerleşmişti.milyar dolarları bir çırpıda emen kanser virüsleri.ŞÜKÜR, çalışan genç nüfus ve çalışan güçlü hükümet var. Türkiyede çalışan her zaman kazanır.fakat Zuhal hanımın italya ekonomisine katkı için alışverişi harbiden süper.

  • Semih Yıldız
    10 Temmuz 2012 17:11 - Reply

    Zuhal hanım, milanodaki konuşmanız gerçekten muhteşemdi, ülkenin geçmişteki ve şimdiki durumunu ve 2023 deki durumuyla alakalı görüşünüz realist bakışınız bizlere dahada umut verdi.

  • Sevinç Şenül
    10 Temmuz 2012 17:22 - Reply

    Zuhal hanım, yazılarınızı kaçırmadan takip ediyoruz, bilgileriniz ve görüşleriniz bizler için çok faydalı. başarılarınızın devamını diliyoruz.

  • Semiha Güler
    10 Temmuz 2012 17:36 - Reply

    Zuhal hanım, başarılarınız bizlre örnek oluyor ve dahada cesaretlendiriyor. yazılarınızı zevkle takip ediyor ve başarılarınızın devamını bekliyoruz

  • Batuhan Yıldız
    10 Temmuz 2012 21:43 - Reply

    Zuhal hanım, yazılarınızı dikkatli şekilde takip ediyoruz. başarılarınızın devamını bekliyoruz…

  • Osman Gezgin-Endustri Muhendisi
    10 Temmuz 2012 22:01 - Reply

    Cok detaylı ve çapraz iliskilere daha da anlaşılabilir ve yorumlanabilir bır analiz olmuş ellerinize saglik

  • Vural BİLGİN
    11 Temmuz 2012 03:00 - Reply

    2000 yılında hakkınızda yazılmış biyografinizi okuduktan sonra icimde inanilmaz bir hayranlık uyandı , aynı hızla sizi yakından takib ediyoruz basarılarınız bir TURK olarak beni çok onure ediyor devamını temenni ederim saygılarımla… (Unutmamaliyiz’ki planlayabilecegimiz tek şey gelecegimizdir.)

  • İbrahim Çetintaş
    11 Temmuz 2012 12:03 - Reply

    Zuhal Hanım, yüksek performansınızı gururla izliyoruz. Ancak, ‘yalnız ve güzel’ ülkemin performansının sizinki kadar gerçek ve parlak olmadığını düşünmekteyim ne yazık ki… Tablolar her zaman gerçeği göstermiyor zira; evvelce’0′ olan İran’a altın ihracatının bu yıl %76 (!) olması gibi!… içten saygılarımla…

  • Hakan Okan
    22 Temmuz 2012 10:07 - Reply

    Çalışmalarını ve düşüncelerini yakınen cok uzaklardan takip ediyor,bundan büyük onur ve gurur duyuyorum başarılarının devamını herzamanki gibi tüm içtenliğimle diliyor,cümlemize saglıklı bir ramazan diliyorum..

  • Tahir Karakaş
    25 Temmuz 2012 17:55 - Reply

    Böyle kıymetli insanların yazdığı bir derginin aslanda çok iyi tanıtılması gerekiyor. Zuhal Hanım tebrikler, çok istifade ediyoruz

  • Cemal Kuşakcı
    4 Ağustos 2012 11:00 - Reply

    geçmişi parlak emin adımlarla yürüyen sonunda başarıdan başarıya koşan geleceği önceden görüp yeni ve pozitif fi,kirlerle çekinmeden yüreğini ortaya koyan ekonomislerin bürokların ilgisini çeken olumlu yaklaşımlarla onlara yön veren benim kızımdan başkası olamazdı kızımın hak ettiği yerde olduğundan emin olarak başarılarının devamını diliyor bu memleket bizim çalışalım diyenlere örnek olduğunu düşünüyorum vede kutluyorum

  • Site Haritası