İSTANBUL (AA) – Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Türk finansal sisteminin yüzde 85'inin bankacılık sektöründen ve yüzde 15'inin de sermaye piyasalarından oluştuğunu belirterek, "Amerika Birleşik Devletleri'nde yüzde 60'ı sermaye piyasaları, yüzde 40'ı bankacılık sektörüdür. Türkiye'de büyümenin de ana dinamiği, motoru bankacılık sektörü, finansın da temel belirleyicisi bankacılık sektörüdür." dedi.
Boğaziçi Üniversitesinin ev sahipliğinde düzenlenen, "Belirsizlik Çağında Finansal Dönüşüm" temasıyla para politikası, bankacılık, yatırım dinamikleri, finansal teknolojiler ve dijital dönüşüm gibi başlıklarda çok sayıda üst düzey ismi buluşturan Finans Zirvesi 2025 başladı.
Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’ndeki Albert Long Hall'da gerçekleştirilen zirve, ekonomik dönüşümün farklı boyutlarını disiplinler arası çerçevede ele alıyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Arda Ermut’un katılımıyla başlayan zirve, ekonomi ve finans çevrelerini Boğaziçi Üniversitesinde bir araya getirdi.
İki gün sürecek zirvede makroekonomik görünümden yapay zekaya, sermaye piyasalarından sürdürülebilir finans uygulamalarına kadar birçok konu tartışılacak. Zirve, karar vericilerle akademiyi buluşturması bakımından dikkati çekici etkileşim zemini sunuyor.
Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, zirve kapsamında düzenlenen "Bankacılıkta Stratejik Dönüşüm: Yeni Dönemin Dinamikleri" başlıklı panelde yaptığı konuşmada, belirsizliğin finans sektörünün, ticaret erbabının hiçbir şekilde sevmediği, istemediği bir şey olduğunu söyledi.
Belirsizlik döneminde stratejiler oluşturmanın, öngörebilir olmanın, hedefler ve amaçlar ile yol almanın zor olduğunu vurgulayan Çakar, bankacılık sektörünün uluslararası normlar çerçevesinde en kurallı sektörlerden bir tanesi olduğuna işaret etti.
– "Türkiye'de büyümenin de ana dinamiği, motoru bankacılık sektörü"
Alpaslan Çakar, bankacılık sektörünün temel belirleyici banka ekonomi politikalarının uygulama alanı olduğunu, parasal aktarım mekanizmasının merkezinde yer aldığını, kural setiyle ekonomiye, finans sektörü üzerinden şekil verilebildiğini kaydetti.
Uluslararası konjonktürdeki her kararın bütün piyasalar gibi bankacılık sektörünü de doğrudan etkilediğini belirten Çakar, "Hepimiz doğrudan etkileniyoruz. Çünkü basit bir korumacı yaklaşımı olduğunda ulusal sermaye hareketleri de hareketleniyor. Ulusal sermaye hareketlerinin hareketlenmesi bir ülkedeki parasal akışkanlığı doğrudan etkileyen bir şey." açıklamasını yaptı.
Çakar, Türk finansal sisteminin yüzde 85'inin bankacılık sektöründen ve yüzde 15'inin de sermaye piyasalarından oluştuğuna dikkati çekerek, "Amerika Birleşik Devletleri'nde yüzde 60'ı sermaye piyasaları, yüzde 40'ı bankacılık sektörüdür. Türkiye'de büyümenin de ana dinamiği, motoru bankacılık sektörü, finansın da temel belirleyicisi bankacılık sektörüdür." değerlendirmesinde bulundu.
– "Doğru krediyi doğru müşteriyle buluşturup büyümeyi desteklemeye çalışıyoruz"
Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten de Türkiye'de karlılığı etkileyen birçok dinamik olduğunu, dijitaleşmenin ciddi şekilde arttığını ve bu konuda ciddi yatırımlar yapıldığını anlattı.
Akten, dezenflasyon sürecinde olunduğunu, bankacılık sektörü ve birçok sektörün bu dönemden sonra tekrar daha karlı noktaya geleceğini söyledi.
Bankacılık sektörüyle bankacılık dışı sektörünün içi çe olduğunu belirten Akten, "Bizim bankacılık sektörümüz çok güçlü, bu dönemleri de hala çok iyi atlatıyor. Sağlıklı kredi büyümesine, sektörün sağlıklı büyümesine, istihdama destek verecek şekilde biz bu ortamın içerisinde doğru krediyi doğru müşteriyle buluşturup büyümeyi desteklemeye çalışıyoruz." dedi.
Akten, fonlama maliyetlerinin daha aşağıya geleceğine işaret ederek, kendi enflasyon tahminlerinin de Merkez Bankası'na paralel olduğunu kaydetti.
– "Enflasyon düşmezse girişimci sayısını artıramayız"
TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici ise Merkez Bankasının rehberliğinin son dönemde gayet doğru bulduğunu belirterek, piyasadaki şartlar değiştiğinde Merkez Bankasının ona göre önlem aldığını ve o önlemi de ileride aynı rehberlikle devam ettirdiğinde adapte olmaya başladıklarını dile getirdi.
Leblebici, Amerika'nın koyduğu tarifelerin Çin'in başka ülkelere daha kampanyalı fiyatlarla girmesine sebep olacağına işaret etti.
Ana amaçlarının öncelikle enflasyonun düşmesine yardımcı olacak politikalara destek vermek olduğunu ifade eden Leblebici, "Enflasyon düşmezse girişimci sayısını arttıramayız." tespitini yaptı.
Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Ömer Emeç de dünya konjonktüründe en belli olan şeyin belirsizlik olduğunu ve belirsizliğin aslında bankacılık tarafındaki yansımalarını da çok yakından gördüklerini ifade etti.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.