Son Haberler

FED uzatmalarla zaman kazandırıyor

Sanayi üretiminde ve ihracatta artış, işsizlikte ise gerilemeyle birlikte 2. çeyrekte ortaya çıkan yüzde 4.4’lük büyümeyi ‘kritik çeyrekte yakalanan olumlu sonuç’ şeklinde nitelendirmemiz mümkün. Tüm bu veriler Türkiye ekonomisinin, global risklere rağmen olumlu yönde ilerlediğine işaret ediyor.

Ekonomimiz, son 3 ayda ABD Merkez Bankası (FED) başta olmak üzere, uluslararası piyasalarda esen sert rüzgarlardan şimdilik etkilenmemiş görünüyor. Bununla birlikte çok dikkatli olmamız gereken bir döneme girdiğimizin altını çizmemiz de gerekiyor.

FED’in son kararı; ABD ekonomisinde büyüme ve işsizlik rakamlarında henüz beklenen seviyelere ulaşılmadığını ortaya koydu. Ayrıca yatırımların sürdürülmesi gerektiği ve tahvil alımına azaltılma olmaksızın devam edilmesi kararı çıktı. Bir başka değişle gevşek para politikasına devam kararı alındı. Bu süreç Türkiye ve benzeri gelişen ülke piyasalarında bahar rüzgarları estirdi. Dövizde düşüş, borsada yukarı yönlü hareketlenme yaşandı.

Peki burada üzerinde önemle durulması gereken konu nedir?

Bize göre gevşek para politikası er ya da geç sona erecek ve FED, tahvil alımlarını azaltacak. Dolayısıyla FED’in son kararı kısa bir süreyi kapsıyor ve Türkiye bu süreyi iyi değerlendirmeli!
Nitekim rakamlar, ABD ekonomisinin iyi yola girdiğini gösterdiğinde sürekli para basmaktan vazgeçilecek ve gevşek para politikası sona erdirilecek. Bu anlamda sürdürülebilir büyüme sağlanamadığından esas sorunun henüz çözüme kavuşmadığı iyi bilinmeli!

önümüzdeki dönemde değerli döviz sürecine yeniden girmemiz kaçınılmaz! Değişen çok fazla bir şey yok. Sadece ülke ekonomileri makro anlamda, işletmeler ise mikro seviyede toparlanmak için biraz daha zaman kazanmış oldu. Esen bahar rüzgarının gelip geçici olduğu unutulmamalı. Son açıklanan kararlarla FED’in; pozisyonunu aynen koruması, özellikle gelişen ülke piyasaları tarafından “uzatmalardaki savunma fırsatı” olarak değerlendirilmeli, gelecek fırtına için tedbirler alınmalı.

İşletmeler açısından “TL ile satıp, dövizle borçlan” stratejisi büyük risk taşıyor. önümüzdeki dönem dikkate alınmalı ve mutlaka “döviz riski” minimize edilmeli. İhracata önem verilerek, döviz kazandıran işler üzerinde yoğunlaşılmalı. FED kararlarından olumlu anlamda en çok etkilenen ekonominin Türkiye olduğu bilinirken, tersi durumda olumsuz yönde en çok Türkiye ekonomisinin zarar görebileceği göz ardı edilmemeli. Bu açıdan bakıldığında temkinli hareket etmenin şart olduğu gerçeği biraz daha iyi
anlaşılıyor.

Yeni Ufuklar
Süleyman Orakçıoğlu
ORKA Group Yönetim Kurulu Başkanı

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası